25 / 04 / 2024

2 yeni tramvay modelinin özellikleri neler

2 yeni tramvay modelinin özellikleri neler

İstanbul Büyükşehir Belediyesi"nin œtramvayını sen seç kampanyasında, başka bazı hususların da bulunması gerektiğini düşünüyorum...  



œwww.istanbultramvayiniseciyor.com adresine girip, tramvayını seçmek isteyen İstanbullular, A ve B şıklarından birine tıklamak zorundalar. Beğenmedim şıkkı yok. Bunun ötesinde metrekareye 7 kişi düşünülmesi çok şaşırtıcı. 245 kişinin ayakta gitmesi gerektiğinin söylenmesi, tramvayın teknik özelliğinde belirtilen rakamlara ters düşmektedir. Bu ağırlıkta bir araç 245+40, toplamda 285 kişiyi çekemez. Düz yolda çekse de yokuşlarda zorlanacağından bu da aracın çok kısa zamanda yıpranmasına, arızalanmasına sebep olacaktır.
Sitede en büyük eksiklik, iç tasarımından söz edilmemiş olmasıdır. Vatandaşın ne şekilde seyahat edeceğinden, koltukların durumlarından söz edilmemiş olması seçimin sağlıklı olmayacağını göstermektedir.
Bizim halkımız öncelikle rahat seyahat etmek istemektedir. Bunun için geniş bir koridorun olması önemlidir. Tramvayın iç düzeneği geniş ve yüksek olmalıdır. Ferah bir ortamda seyahat etmek tercih sebebidir.
Koltukların, yüz yüze yolculuk edilmesi şeklinde tasarlanmaması ve yerleştirilmemesi lazımdır. Halkımız neticede karısının, kızının karşısına yabancı bir kimseyle oturmak istemez. Ya da bayanlarımız tanımadığı bir erkeğin yüzüne bakarak oturmayı tercih etmez. Bu sebeple, otobüslerde ve mevcut tramvaylardaki koltukların sistemi değiştirilmelidir. Halihazırda muhafazakar bayanlarımız, bu şekilde oturmaktansa, ayakta gitmeyi tercih etmektedirler. Koltukların arka arkaya oturacak şekilde tasarlanması ve yerleştirilmesi gerekir. Ayrıca, bazı insanların, aracın ters istikametine doğru oturması halinde, mide bulanması geçirmeleri de, ters koltukların konmaması için yeterli bir sebeptir.
Araçta ayakta yolculuk edenler için, tutunacak yerlerin sayısı artırılmalıdır. Askıların, reklam taşımalarından ziyade, sağlamlığı ve yer değiştirme kolaylığı olmalıdır.
Camların açılmayacak değil, gerektiğinde açılma kolaylığı sağlanmalı. Açılacak pencerelerin sadece hava dolaşımı sağlaması, kafa kol çıkartılmasına engel olması gerekecek şekilde tasarımı olmalıdır.
Yoksa A ya da B diye seçmek, havanda su dövmeye benzer. Seçsek de olur, seçmesek de... Dış görünüşten ziyade, iç tasarımının halkımıza, örf ve adetlerimize uygun olması daha önemlidir.
Engelli vatandaşların ve bebek arabalarının da yolcuyu rahatsız etmeyecek şekilde konuşlandırılacağı yerlerin, kapıların yakınında olmaması gerekmektedir. Ancak çıkışlarının da o denli kolay olması sağlanmalıdır. Erol Kara-İSTANBUL

Bu anlayış değişmeli
Ülkemizde sürekli, eğitim sistemimizin bozukluğundan şikayet edilir. Üniversitelerimiz dünyada ilk beşyüze giremedi diye hayıflanır dururuz. Ama nedense eğitim sisteminin düzeltilmesi için herhangi bir çaba gösterilmez. Hala œböyle gelmiş böyle gider dermişçesine, eski düzen devam eder.
Üniversite mezunu oranı artıyor ama eğitimdeki kalite giderek düşmektedir.
Üniversiteler, ortaokul ve lisede öğrenilen bilgilerin tekrar edildiği veya sadece insanları diploma sahibi yapan yerler değildir. Ayrıca sadece teorik bilgilerin verildiği yerler de olmamalıdır.
Üniversiteler öğrencilere teorik bilgilerin yanında ayrıca araştırma yapma, inceleme ve olaylara farklı açılardan bakma yeteneği kazandıran, onları vizyon sahibi yapan yerler haline gelmelidir. Unutmayalım ki düşünmeyen, araştırmayan, incelemeyen ve sorgulamayan beyin körelmeye mahkumdur.
İnsan hayatının en kıymetli döneminde olan gençlerimiz vatanını ve milletini seven, maddi ve manevi değerlerine sahip çıkan kişiler olarak yetiştirilmelidir. Aksi halde geleceğimizin teminatı olan gençlerimiz sınav kuyruklarında, kafelerde, eğlence yerlerinde vs. heba olacaklardır.
Bir an önce eğitimdeki kalitenin artırılması için harekete geçilmeli, üniversitelerin problemleri çözüme kavuşturulmalıdır. Muhatabına yumurta atan değil, onu dinleyen ve yerine göre ona gül atan bir gençlik bu ülkeyi ileriye götürebilir.
Mustafa Pilgir (Hukuk Fakültesi Öğrencisi)

Evlerimiz bir an önce verilsin
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Melih Gökçek"in dikkatine;
Ben ve benimle beraber yaklaşık 7 bin kişi, 2005 yılında, œKuzey  Ankara  Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında, arsa ve gecekondularımızın karşılığında, apartman dairesi için sözleşme imzaladık. O tarihlerde sözleşme imzalanırken, evlerimizin 2 yıl içinde teslim edileceğini söylediler.
Bu sözleşmeyi imzalayanların bir kısmı kira yardımı olarak yaklaşık 250 TL almaktadırlar, büyük bir kısmına ise hiç kira yardımı yapılmamaktadır. Ben de kira yardımı alamayanlardanım. Ben devlet memuru emeklisiyim ve 6 yıldır kirada oturmaktayım. Aradan 6 yıl geçti ve hala evlerimizi alamadık. 2 yıldır yetkililer her ay kura çekilecek diyor, hala ne kura var ne de ev; mağdur ediliyoruz.
Lütfen mağduriyetimize bir an önce son verin...  Zekeriya Apaydın
Türkiye/Behçet Fakihoğlu


Geri Dön