26 / 04 / 2024

64. Hükümet programında inşaat ve müteahhitliğe yer verildi!

64. Hükümet programında inşaat ve müteahhitliğe yer verildi!

64. Hükümet programında, hükümetin inşaat sektörüne bakışının sağlam, güvenli ve estetik yapıların üretildiği, güçlü bir sektörel alt yapı kazandırmak yoluyla Türkiye'yi dünyaya ihracat yapabilecek konuma getirmek yönünde olduğu vurgulandı.



64. Hükümet Programı kapsamında, geleneksel toptan ve perakende sektörünün rekabet gücünü artırıcı tedarik ve satış faaliyetleri geliştirilecek. Turizm sektörüne ilişkin, "Yeşil Yolculuk" kavramı öne çıkarılarak, Samsun'dan Artvin'e kadar olan kesimdeki 8 ili kapsayan alanda yeşil yol çalışmaları sürdürülecek. 


Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından Meclise sunulan hükümet programının "İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi" başlığını taşıyan dördüncü bölümünde, AK Parti Hükümeti'nin, Türkiye'nin küresel refah ve zenginlikten daha fazla pay alabilmesi için etkin ve kesintisiz işleyen bir ticari ortam tesis edilmesini kritik olarak gördüğü belirtildi. 


Dış ticarette bugüne kadar yapılan atılımların canlı bir iç ticaret ortamının tesis edilerek desteklenmesine ekonomik büyüme açısından önem verildiği ifade edilen programda, bu yaklaşımla, yeni dönemde kalite odaklı, yenilikçi yaklaşım ve uygulamalarla Türkiye'nin, gümrük hizmetlerinin ve ticaretin en kolay ve en güvenli yapıldığı, dünyanın önemli ticaret merkezinden biri haline getirilmesinin hedeflendiği kaydedildi. 


Ticareti kolaylaştırıcı ve güven ortamını tesis etmeye yönelik uygulamaların sürdürüleceğine dikkat çekilen programda, piyasa gözetim ve denetimi ile piyasanın düzenlemesine yönelik çalışmaların devam ettirileceği vurgulandı. 


- Perakende ticarette kanun ve ikincil düzenlemeler tamamlanacak

Ticaret hizmetlerinde markalaşma ve kurumsallaşma kapasitesinin geliştirilmesi yoluyla işletmelerin özellikle yeni gelişen çevre ülke pazarlarına daha fazla açılmasının sağlanacağına işaret edilen programda, şu ifadeler kullanıldı:


"Girişimcilerin yurtdışı pazarlara açılması amacıyla elektronik ticaret hizmetlerinin geliştirilmesini sağlayacağız. Elektronik ticaretin geliştirilmesi amacıyla mevzuat çalışmalarını tamamlayacağız. Geleneksel toptan ve perakende sektörünün rekabet gücünü artırıcı tedarik ve satış faaliyetlerini geliştirecek, bu kesimde modern işletme teknikleri, yeni hizmet modelleri ve teknoloji kullanımını destekleyeceğiz. Perakende ticaretin düzenlenmesine ilişkin kanun ile ilgili ikincil düzenlemeleri tamamlayacağız."


Programda, gümrük işlemlerinin daha kolay ve hızlı yapılabilmesi ile firmaların lojistik maliyetlerinin düşürülmesine katkı sağlanacağı belirtilerek, mevcut kara hudut kapılarının modernize edecek, ihtiyaç duyulan yerlerde yeni gümrük tesisleri yapılacağı bildirildi. 


Gümrük kapılarında işlemlerin kolaylaştırılması için teknolojik imkanlar ve yeni yöntemler kullanılmasının sağlanacağı ifade edilen programda, gümrük işlemlerinin tamamının elektronik ortama aktarılmasının yanında, işlemleri basitleştirmek suretiyle kamu kaynaklarının ve personelin etkin kullanımı yoluyla maliyetlerin düşürüleceğine dikkat çekildi. 


Gümrük işlemlerinde "Tek Pencere Sistemi" ile dış ticaret işlemlerinin tek bir noktadan tamamlanacağı belirtilen programda, "Tek Durakta Kontrol" ve komşularla "Ortak Gümrük Kapısı" projeleri sayesinde sınır geçişlerini hızlandırmak suretiyle rekabetçiliğin artırılacağı vurgulandı. 


Kamunun en kapsamlı dört temel veri tabanından biri olan Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) ile ticari işletmeler ile şirketlerin tüm kuruluş ve değişiklik işlemlerini elektronik ortama taşındığı hatırlatılan programda, "Önümüzdeki dönemde ülkemizdeki tüm ekonomik birimleri sisteme dahil edeceğiz. e-TIR pilot projelerini hayata geçiriyoruz. Şu anda İran ile Ortak e-TIR Pilot Projesi yürütmekte, Gürcistan ile de pilot proje üzerine görüşmeler gerçekleştirmekteyiz" denildi.


Tarım ürünleri ticaretine yeni bir boyut kazandıran "Hal Kayıt Sistemi" ve "Lisanslı Depoculuk Uygulaması"nın gelecek dönemde yaygınlaştırılacağı kaydedilen programda, tarladan sofraya ticarette güvenin tesis edileceğine işaret edildi. 


- Turizm sektörü ile ilgili hedefler

Turizm sektörüne ilişkin hedeflerin de yer aldığı programda, AK Parti hükümetlerinin turizme sadece turist sayısı ve gelir odaklı bakmadığı belirtildi. 


Hükümetin etkili bir turizm politikasının ekonominin yanı sıra dış politika ve kültür alışverişi sayesinde oluşturulacak pek çok kazanım sağlayacağının bilinciyle hareket ettiği vurgulanan programda, "13 yıllık iktidarlarımız döneminde ülkemizin potansiyelini çok iyi bir biçimde kullanmasına yönelik politikalar uygulayarak turizmde halen dünyanın sayılı ülkeleri arasına girmesini sağladık" ifadesi kullanıldı.


64. Hükümetin gelecek dönemde de turizm sektörünün sürdürülebilir turizm yaklaşımı çerçevesinde istihdamın artırılmasında ve bölgesel gelişmede öncü bir sektör olması, dünya ölçeğinde kitle turizminin yanı sıra bireysel turizmin de önemli cazibe merkezlerinden birisi haline gelmesi vizyonuyla hareket edeceği belirtilerek, şunlar kaydedildi:


"Bu dönemde turizme ayırdığımız kaynakları daha da artırarak, Türkiye Turizm Stratejisi'nde öngördüğümüz hedeflere ulaşacağız. Deniz, kum ve güneş turizminin yanı sıra sağlık ve termal turizm, kış turizmi, golf turizmi, deniz turizmi, eko-turizm, yayla turizmi, kongre ve fuar turizmi gibi turizm türlerini öncelikli olarak ele alacak ve geliştireceğiz. Ülkemizin her yanına dağılmış durumda bulunan sağlık, termal, yayla, kış ve dağ sporları, kültürel açıdan önemli yer ve yerleşmelerin tek tek ele alınması yerine bunların birbirleriyle entegrasyonunu sağlayarak, daha cazip ve daha güçlü alternatif varış noktaları ve güzergahlar oluşturacağız."


- Yeşil yol çalışmaları sürdürülecek

Turizm potansiyelini harekete geçirmek üzere kamu yatırımlarının varış noktası yönetimi bazında bir planlamaya dayalı olarak yapılacağı ifade edilen programda, turizm merkezlerinde bürokrasiyi azaltacak ve sermaye akışını kolaylaştıracak yeni "Alan Yönetim" modelleri geliştirileceği bildirildi. 


Turizmin gelişiminin sürdürülebilir çevre politikaları ile destekleneceğine işaret edilen programda, "Turizm Gelişim Bölgeleri, Turizm Koridorları, Turizm Kentleri ve Ekoturizm Bölgelerinin geliştirilmesi yaklaşımımızla 9 turizm gelişim bölgesi, 7 tematik koridor, 10 turizm kenti ve 5 ekoturizm bölgesi öngörmekteyiz" denildi.


Programda, DOKAP Turizm Master Planı Uygulamaları çerçevesinde "Yeşil Yolculuk" kavramının öne çıkarılarak, Samsun'dan Artvin'e kadar olan kesimdeki 8 ili kapsayan alanda yeşil yol çalışmalarının sürdürüleceği belirtildi. 


- Kış Turizmi Strateji Belgesi hazırlanacak

Programda, ziyaretçi sayısının ve ziyaretçi başına yapılan harcamanın artırılması, yüksek gelir gruplarının ülkeye çekilmesi ve yıl boyu talep yaratılması, iç ve dış talebin bölgelere ve ürünlere dengeli dağılımının sağlanmasının hedeflendiği kaydedildi. 


Kış Turizmi Master Planı hazırlanarak, kış turizmine ilişkin yatırımların bütüncül bir şekilde planlanması ve gerçekleştirilmesinin sağlanacağı vurgulanan programda, "Ayrıca, kış turizmi açısından rekabet gücü yüksek olan Doğu Anadolu Bölgesi için Kış Turizmi Strateji Belgesi’ni hazırlayacağız" ifadesi kullanıldı. 


Kıyılarda yat turizmi için alt bölgeler itibarıyla talep tahmini, gerekli yat limanı sayısı ve kapasiteleri ile yer seçimi konularını içeren bir çalışma da

yapılacağı bildirilen programda, yeni veya talep artışı görülen pazarlarda tanıtıma yönelik dış yapılanma oluşturulacağı duyuruldu. 


Turizm eğitiminin, sektörün ihtiyaçlarına hizmet verecek yapıya kavuşturulacağına dikkat çekilen programda, turizm alt ve üstyapı yatırımlarında kamu-özel işbirliğinden azami ölçüde faydalanılacağı belirtildi. 


Programda "Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Öncelikli Dönüşüm Programı" ile Türkiye'nin dünyada yükselen pazar konumunda olduğu medikal turizm, termal sağlık turizmi ve ileri yaş-engelli turizmi alanlarındaki hizmet kalitesini yükselterek rekabet gücünün artırılmasının amaçlandığı ifade edildi.


- İnşaat, teknik müşavirlik ve müteahhitlik sektörleri

64. Hükümet programında inşaat, teknik müşavirlik ve müteahhitlik sektörlerine ilişkin hedeflere de yer verilerek, hükümetin inşaat sektörüne bakışının sağlam, güvenli ve estetik yapıların üretildiği, güçlü bir sektörel alt yapı kazandırmak yoluyla Türkiye'yi dünyaya ihracat yapabilecek konuma getirmek yönünde olduğu vurgulandı. 


Bu yaklaşımla hem vatandaşlara daha ucuz ve güvenli konutlar sağlanması hem de dev yatırımların yerli üretimle gerçekleştirilerek firmaların dünya ölçeğinde tecrübe kazanarak daha da güçlenmesinin öncelik olmaya devam edeceği kaydedilen programda, şu ifadeler kullanıldı:


"64. Hükümet döneminde iç piyasada rekabet ortamının kalite ve yüksek nitelikli talep üzerine kurulmasını sağlayacağız. Yerli teknik müşavirlik firmalarının inşaat sektörünün tüm üretim süreçlerinde ve kamu-özel işbirliği projeleri ile kentsel dönüşüm gibi alanlarda daha etkin faaliyet göstermelerini temin edeceğiz. Bu şekilde bir yandan kalite bilincinin yerleşmesine, diğer yandan yenilikçiliğin gelişmesine katkı sağlayacak, sektörün rekabet gücünü artıracağız.


Yurtdışı müteahhitlik hizmetlerinde kaliteyi artıran ve yapı malzemelerinin ihracat potansiyelini yükselten faaliyetleri destekleyeceğiz. Yurtdışı müteahhitlik projelerinin finansmanı amacıyla muhatap devletlerin garantisi altında ilgili ülkelerdeki kamu kuruluşlarına kullandırılacak kredilerin yanı sıra özel sektördeki fırsatların değerlendirilmesini teminen yurtdışında yerleşik bankalara kredi açılması uygulamasını yaygınlaştıracağız."


Yapı denetimi sisteminin, mevzuat değişiklikleri ve teknolojik gelişmelere uyum esnekliğini artıracak iyileştirmelerin de yapılacağı açıklanan programda, piyasa gözetim ve denetim sistemlerinin iyileştirileceği ve laboratuvar kapasitesinin artırılacağı bildirildi. 


Programda, inşaat sektöründe iş gücü niteliğinin de yükseltileceği, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının geliştirileceği kaydedilerek, "Kullanıcı odaklı, güvenli, çevreyle barışık, enerji verimli ve mimari estetiğe sahip yapıların üretimi için tasarım ve yapım standartları geliştireceğiz" denildi. 


Fatma Güldemet Sarı, Çevre ve Şehircilik Bakanı oldu!



AA


Haber Milliyet Gazetesi'nde şöyle yer aldı:


Başbakan Ahmet Davutoğlu 64. hükümet programını Meclis'te açıklıyor. Programda ekonomiyle ilgili bölümde şunlar yer alıyor:


*Finansal hizmetler alanında yenilikçi politikalar uygulayacağız, halka açık şirketleri destekleyeceğiz.



*Farklı finans kurumları arasında haksız rekabete yol açan vergi uygulamalarını kaldıracağız.


GAYRİMENKUL SATIŞINA VERGİLENDİRME


*Gayrimenkullerin elden çıkarılmasında değer artış kazançlarının vergilendirilmesine yönelik uygulamaları gözden geçireceğiz.


*Finansal araçlarla bunların dayanak varlıklarına ilişkin vergi uygulamalarını uyumlu hale getireceğiz.


*Faizsiz finans alanında koordinasyonu sağlayacak bir mekanizma oluşturacağız.


*Borsa İstanbul ortak veri merkezini kurumsallaştıracağız, borsa İstanbul bünyesinde özel sermaye platformu kuracağız.


*Yatırımlara uzun vadeli finansman sağlayan yatırım ve kalkınma bankacılığını geliştireceğiz.


MALİ DİSİPLİNDEN TAVİZ YOK


*Mali disiplinden taviz vermeyerek ekonomideki işletmeler için belirsizlikleri en aza indirecek, vergi gelirlerini artıracak ortam hedefliyoruz.


*Kamu harcama büyüklüğünün ve borçlanma gereğinin sınırlandırılmasının yanı sıra harcamaların kalitesinin artırılmasını hedefliyoruz.


*AB'nin kamu alımları direktiflerine uygun olarak kamu ihale sistemini reforme edeceğiz.


*Elektrik, gaz, su ve telekomünikasyon gibi sektörler için ihale kanununun çıkarılması sağlanacak.


GELİR VERGİSİ KANUNU ÇIKARILACAK


*Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarını birleştirerek yeni Gelir Vergisi kanunu çıkaracağız.


*Söz konusu düzenlemeyle yüksek teknolojiye dayalı ihracatı ve bu kapsamdaki yatırımı destekleyecek vergi teşvikleri getireceğiz.


ÖZELLEŞTİRME DEVAM EDECEK


*Yeni dönemde özelleştirme uygulamalarına devam ederken kamunun işletmeci olduğu alanlarda etkinliği artıracağız.


*Altın bankacılığı başta olmak üzere altın şeklinde tutulan tasarrufların sisteme çekilmesi için mekanizmalar geliştireceğiz.


*Uluslararası yükümlülükleri gözeterek lüks ve/veya ithalat yoğunluğu yüksek tüketim mallarına caydırıcı vergilendirme yapacağız.


YEMDE ve GÜBREDE KDV KALKACAK


*İmalat sanayi makina teçhizat yatırımlarının finansmanında BSMV istisnası getireceğiz.


*Bireysel emeklilik sisteminde kesinti oranlarını uluslararası düzeylere yaklaştıracağız.


*Yemde ve gübrede KDV'yi kaldıracağız. 




Emeklinin, çalışanın, asgari ücretlinin gözü bu açıklamada... Başbakan Ahmet Davutoğlu, hükümet programını açıkladı. Başbakan, demokratikleşme, yargı, ekonomi gibi başlıklarda hükümet programını duyurdu. 


Hükümet programında yeni anayasa vurgusu var. Cemevlerine ise hukuki statü verilecek. Programda başkanlık sistemine yer verildi, "Paralel Devlet Yapılanması" vurgusu da yapıldı.


Programda ekonomiyle ilgili bazı başlıklar şöyle:

  

SOSYAL GÜVENLİK DESTEK PRİMİ KESİNTİSİ KALDIRILACAK

 

Ticari faaliyette bulunan emeklilerden kesilen aylık yüzde 15 oranında  Sosyal Güvenlik Destek Primi'nin önce yüzde 10'a indirildiğinin anımsatıldığı  programda, BAĞ-KUR sigortalısı olan esnafın emekli aylıklarından kesilen Sosyal  Güvenlik Destek Primi Kesintisi'nin yeni dönemde tamamen kaldırılacağı  belirtildi. 

 

ASGARİ ÜCRET 1300 LİRA...

 

"Önümüzdeki yıl için asgari ücretin 1.300 liraya yükseltilmesi yönünde  Asgari Ücret Tespit Komisyonuna teklifte bulunacağız. Yapılan işin tehlike  sınıfına göre, asgari ücrette farklılaştırma sağlayacağız" ifadelerine yer  verilen programda, 51 ilde uygulanmakta olan yüzde 6 oranındaki İşveren Sigorta  Primi indiriminde esas alınan 10 işçi çalıştırma zorunluluğunun kaldırılacağı, bu  imkandan 251 bin küçük işletmenin yararlanmasının sağlanacağı vurgulandı. 

 

EMEKLİ MAAŞLARI

 

 Düşük düzeyde maaş alan emeklilerin gelir seviyesi alınacak tedbirlerle yükseltilecek. Bu çerçevede; Temmuz ayında emekli maaş­larına rutin olarak yapılan artıştan sonra maaşı 1.000 liranın altın­da kalan SSK ve Bağ-Kur emeklileri seyyanen 100 lira zam yapıldı. Maaşı 1.000 lira ile 1.100 lira arasında olan emeklilerin maaşını da 1.100 liraya tamamlandı. Bu artıştan emeklilerin yaklaşık yüzde 55’inin istifade etmesini sağlandı. Tüm işçi ve Bağ-Kur emeklilerine de önü­müzdeki dönemde yıllık ilave 1.200 TL verilecek. 

  

MUHTAR, POLİS, ASKER MAAŞLARI...

 

Programda, muhtarların 950 lira olan maaşının 1.300 liraya  yükseltileceği, 65 yaş aylığı alan yaşlıların kimin yanında yaşadığına  bakılmaksızın kesintisiz maaşını almasının sağlanacağı bildirildi. 

 

Polislerin 2200 olan ek göstergelerinin 3000'e çıkarılacağı, yine  polislerin emniyet hizmet tazminatının yüzde 25 artıracağı ve böylece maaşlarında  240 ile 580 lira arasında artışın sağlanacağının belirtilen programda, "Uzman  erbaşların 2200 olan ek göstergelerini 3000'e çıkaracağız. Er ve erbaşlarımızın  harçlığını 30 liradan 100 liraya yükselteceğiz. Askeri öğrencilerin harçlığı da  400 lira olacak. Astsubay emeklilerinin 2003 öncesi ve sonrası oluşan farkın  kapatılmasına yönelik intibakları sağlanacaktır. Geçici köy korucularımızın  şartlarını iyileştirmeye dönük başlatılan çalışmalara bağlı olarak gerekli  adımları atacağız" ifadesine yer verildi. 

 

PRİM YAPILANDIRMASI, EMEKLİYE UYGUN konut

 

Programda, Genel sağlık Sigortası kapsamındaki gelir testi sistemi ve  buna bağlı Genel Sağlık Sigortası Primi ödemelerinin gözden geçirileceği,  sistemin etkinliği ve verimliliğinin artırılacağı vurgulanarak, istihdam  edilmeleri halinde sosyal destek alan vatandaşların sigorta priminin işveren  desteğinin karşılanacağı, toplum yararına çalışma programlarında ailesinde  çalışan olmayanlara öncelik verileceği ve  TOKİ  eliyle emeklilerin uygun  koşullarla konut sahibi yapılacağı belirtildi. 

 

Sosyal güvenlik sözleşmelerine göre sağlık yardım hakkı elde etmiş  sigortalıların ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerin sağlık aktivasyon ve  provizyon sistemine dahil edilmesinin sağlanacağı belirtilen programda, şunlar  kaydedildi: 

 

KAYIT DIŞI ÇALIŞANLAR...

 

"Kayıt dışı istihdam ve kayıt dışı ücretle mücadele ederek, kayıtlı  çalışan sayısını artıracak ve prim tabanını genişleteceğiz. Prim  yapılandırmalarını ekonomik kriz ve doğal afet gibi istisnai haller dışında  uygulamayacağız. Sağlık hizmetleri ve harcamalarında sürdürülebilirlik dikkate  alınarak ilaç ve tedavi harcamalarını daha akılcı hale getireceğiz. Özellikle  hasta ve işlemin takibinin yapılması, suistimallerin önlenmesi, gereksiz ve  mükerrer tetkiklerin önüne geçilmesine yönelik çalışmalara hız kazandıracağız.  Sektörel katkısının yanı sıra ülkemizdeki tasarruf eğilimini de güçlendireceğini  öngördüğümüz tamamlayıcı emeklilik tasarruflarını destekleyeceğiz. Sosyal  güvenlik ve prim ödeme bilincini artırıp, farkındalık oluşturacağız. Cari dönem  prim tahakkukunu ve tahsilatını artıracağız." 

 

ANNELERE ÖDENECEK PARA

 

Program kapsamında çalışanların doğuma bağlı izin ve haklarını  güçlendirmek üzere Devlet Memurları Kanunu ve İş Kanunu'nda gerekli  değişiklikleri yapacağız. Bütün annelerimize 'Doğum Hediyesi' programı  kapsamında, ilk çocuk için 300 lira, ikinci çocuk için 400 lira, üç ve üzerinde  çocuklar için 600 lira ödemenin yapılmasına imkan verecek hukuki ve kurumsal  düzenlemeleri yerine getirdik, yeni dönemde de uygulamayı etkinleştireceğiz.  Kaliteli, hesaplı ve kolay erişilebilir kreş imkanlarının yaygınlaştırılmasına  yönelik olarak kreşleri teşvik edecek düzenlemeleri hayata geçireceğiz. Gençlerde  evliliğin teşvik edilmesi amacıyla tasarladığımız çeyiz hesabını uygulamaya  geçireceğiz. Çocuk dostu sosyal ve kültürel bir ortamın oluşturulmasına yönelik  destek programları hazırlayacağız. Aile ve iş hayatının uyumunun güçlendirilmesi  için farkındalığın artırılmasını sağlayacağız. Okul saatlerini çalışma  saatleriyle uyumlu hale getireceğiz." 


Milliyet


Haber Habertürk Gazetesi'nde şöyle yer aldı;


Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun hükümet programının açıklanması için hazırladığı konuşma metninin ekonomiyle ilgili bölümünde şunlar yer alıyor:


*Finansal hizmetler alanında yenilikçi politikalar uygulayacağız, halka açık şirketleri destekleyeceğiz  

     

*Farklı finans kurumları arasında haksız rekabete yol açan vergi uygulamalarını kaldıracağız 

     

*Gayrimenkullerin elden çıkarılmasında değer artış kazançlarının vergilendirilmesine yönelik uygulamaları gözden geçireceğiz 

    

*Finansal araçlarla bunların dayanak varlıklarına ilişkin vergi uygulamalarını uyumlu hale getireceğiz 

    

*Faizsiz finans alanında koordinasyonu sağlayacak bir mekanizma oluşturacağız

    

*Borsa İstanbul ortak veri merkezini kurumsallaştıracağız, Borsa İstanbul bünyesinde özel sermaye platformu kuracağız 

    

*Yatırımlara uzun vadeli finansman sağlayan yatırım ve kalkınma bankacılığını geliştireceğiz 

    

*Mali disiplinden taviz vermeyerek ekonomideki işletmeler için belirsizlikleri en aza indirecek, vergi gelirlerini artıracak ortam hedefliyoruz  

    

*Kamu harcama büyüklüğünün ve borçlanma gereğinin sınırlandırılmasının yanı sıra harcamaların kalitesinin artırılmasını hedefliyoruz 

    

*AB'nin kamu alımları direktiflerine uygun olarak kamu ihale sistemini reforme edeceğiz 

    

*Elektrik, gaz, su ve telekomünikasyon gibi sektörler için ihale kanununun çıkarılması sağlanacak 

    

*Gelir ve Kurumlar Vergisi kanunlarını birleştirerek yeni Gelir Vergisi kanunu çıkaracağız 

    

*Söz konusu düzenlemeyle yüksek teknolojiye dayalı ihracatı ve bu kapsamdaki yatırımı destekleyecek vergi teşvikleri getireceğiz 

    

*Yeni dönemde özelleştirme uygulamalarına devam ederken kamunun işletmeci olduğu alanlarda etkinliği artıracağız 

    

*Altın bankacılığı başta olmak üzere altın şeklinde tutulan tasarrufların sisteme çekilmesi için mekanizmalar geliştireceğiz 

    

*Uluslararası yükümlülükleri gözeterek lüks ve/veya ithalat yoğunluğu yüksek tüketim mallarına caydırıcı vergilendirme yapacağız. 

    

*İmalat sanayi makina teçhizat yatırımlarının finansmanında BSMV istisnası getireceğiz 

    

*Bireysel emeklilik sisteminde kesinti oranlarını uluslararası düzeylere yaklaştıracağız.

İŞTE HÜKÜMETİN KALKINMA PROGRAMINDA EKONOMİ ALANINDA ATILACAK ADIMLARIN DETAYLARI:

'BÜYÜME VE MAKROEKONOMİK İSTİKRAR'


Hükümet Programında uzun vadeli kalkınma amacının, yapısal dönüşümlerle Türkiye'nin uluslararası konumunu yükseltmek ve halkın refahını artırmak olduğu belirtildi.


Dışa açık ve dünyayla entegre bir ekonomik yapıyla yatırım ortamının daha da iyileştirilmesinin ekonomik kalkınma anlayışının vazgeçilmezi olduğuna dikkat çekilen programda, şunlar kaydedildi:


"Günümüzün rekabetçi dünyasında insana, insanın niteliklerine, sağlıklı bir sosyal ortama yapılan yatırımların, aynı zamanda ekonomik potansiyelimize yapılan bir yatırım olduğunu bilerek, ekonomi politikalarımızı güçlü sosyal politikalar ile bütünleştirmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki dönemde yurtiçi üretimi artırma ve ithalata bağımlılığı azaltma perspektifiyle, imalat sanayiinin GSYH içindeki payının artırılması, yapısal dönüşüm açısından önem arz etmektedir.


AK Parti, bu yapının oluşturulması için verimlilik artışının ve sanayileşmenin hızlandırılması gerektiğinin farkındadır. Özel sektör öncülüğünde, Ar-Ge'ye daha fazla ağırlık vererek, ihracata dayalı ve rekabetçi bir üretim yapısıyla bunu gerçekleştirmekte kararlıyız."


Programda, makroekonomik ve finansal istikrarın öneminin altı çizilerek, "2023 vizyonumuz ile katılımcı bir yaklaşımla hazırladığımız planlarımız ve dönüşüm programlarımız yol haritamız olacak. Yüksek ve istikrarlı büyümeye yönelik temel stratejimiz, özel sektör öncülüğünde, dışa açık ve rekabetçi üretim yapımızın geliştirilmesidir. Verimlilik artışı ve sanayileşme sürecinin güçlendirilmesi, bu stratejimizin temel yapı taşlarını oluşturmaktadır" denildi.


İmalat sanayinin GSYH içindeki payının yükseltilmesi ve iş gücü verimliliğinin geliştirilmesiyle istikrarlı büyümeye devam edileceği kaydedilen programda, "Büyüme stratejimiz makroekonomik istikrarın güçlendirilmesi, beşeri sermayenin geliştirilmesi ve iş gücü piyasasının etkinleştirilmesi, teknoloji ve yenilik geliştirme kapasitesinin artırılması, fiziki altyapının güçlendirilmesi ve kurumsal kalitenin iyileştirilmesi şeklinde 5 temel eksen üzerine oturmaktadır" ifadelerine yer verildi.


Programda, kamu gelir ve harcamalarında kalitenin artırılmasına yönelik çalışmalar yapılacağı da bildirilerek, şunlar kaydedildi:


"Kamu harcamalarının toplam hasıla içerisindeki payının artırılmamasına ve böylelikle kamunun özel sektörü dışlayıcı etkisinin en aza indirilmesine dikkat edeceğiz. Verginin tabana yayılması gibi gelir artırıcı çalışmalarla oluşturulacak mali alan ile yeni politikaların uygulanmasına imkan sağlayacağız. Fiyat istikrarını güçlendirecek para politikası çerçevesini koruyacağız. Cari açığın kalıcı çözümüne yönelik politika ve önlemleri hayata geçireceğiz. Bu kapsamda yurtiçi tasarrufların artırılmasına yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz."


Gelecek dönemde iş gücüne katılımın artırılacağına dikkat çekilen programda, eğitimin nitelik yapısının da geliştirileceği belirtildi.


Programda, gelecek dönemde Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin özel sektör odaklı bir şekilde artırılacağı belirtilirken, "Kamu altyapı yatırımlarımızı, ekonomide üretimin sağlıklı olarak gelişmesini destekleyecek, ancak kaynak israfına yol açmayacak biçimde planlayacağız. Kamu eliyle yapacağımız nitelikli altyapı yatırımları, özel sektör yatırımlarını güdüleyerek üretim kapasitesini artıracak, bir taraftan da verimlilik bazlı büyüme dinamiğine katkı sağlayacak" ifadelerine yer verildi.


Programda, vergi düzenlemelerinde öngörülebilirlik ve istikrarı gözetileceği, fikri mülkiyet ve patent haklarının korunacağı ve yatırım ortamının güçlendirileceği de belirtildi.

Üretken alanlara yeni uluslararası doğrudan yatırım girişlerinin artırılması hedeflenen programda, bu doğrultuda hem teknoloji transferi yoluyla verimliliği artırıcı hem de doğrudan istihdam yaratıcı sonuçlar elde ederek, büyümeye katkı sunmanın hedeflendiği belirtildi.

'BÜYÜME ÖDEMELER DENGESİ BİLANÇOSUYLA GERÇEKLEŞTİRİLECEK'


Hükümet Programı'nda, bu alandaki ekonomi politikalarının esasının, cari açığı düşürmeye devam ederken, büyümeyi daha iyi bir ödemeler dengesi bilançosuyla gerçekleştirmek olduğu bildirildi.


Artan kaynakları üretken alanlara yönlendirerek daha fazla gelire dönüştürmenin hedeflendiği programda, "Yeni yatırımlar ve imalat sanayimizde yaşanacak dönüşümlerle mal ihracatımızda uzun dönemli hedefimiz, dünya ihracatından yüzde 1,5 pay almaktır. İthalata Olan Bağımlılığın Azaltılması Öncelikli Dönüşüm Programımızla dış ticaret açığının GSYH'ye oranını azaltmayı hedeflemekteyiz. Ayrıca, ihracatın ithalatı karşılama oranını yüzde 70'e ulaştırmayı ve ihracatın kalitesini artırarak, orta ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracat içerisindeki payını yaklaşık yüzde 40'a çıkarmayı hedefliyoruz" değerlendirmesine yer verildi.


Program kapsamında Türkiye'nin girdi tedarik ihtiyacı envanteri dikkate alınarak Girdi Tedarik Stratejisini'nin (GİTES) de güncelleneceği belirtilirken, büyük ölçekli yatırımları ve stratejik sektörleri teşvik etmeye devam edileceği kaydedildi.


Geleneksel ihracat pazarlardaki payını düşürmeden, AB dışındaki ülkelere mal ve hizmet ihracatını artırmak gerekli düzenlemelerin yapılacağı ifade edilen programda, "İhracat desteklerinde etkililik esas alınacak, gelişme potansiyeli olan sektörlere öncelik vereceğiz. Türkiye'nin ikili ve çok taraflı yükümlülükleri dikkate alınarak yurtiçi üretimde yerli ara malı kullanımının ve katma değerin artırılmasını sağlayacağız" denildi.


Programda, rüzgar, güneş, hidroelektrik gibi alternatif enerji kaynakları üreten tesislerde kullanılan, makine ve teçhizatın yurtiçi üretiminin payının artırılacağı belirtilerek, "Maden Tetkik Arama'nın (MTA) yurtdışında da madencilik faaliyeti yapabilmesini sağlayacağız... Elektrikli araçlar için prototip batarya üretimini gerçekleştireceğiz. Yüksek teknolojili ürünlere yönelik yatırımları ülkemize çekmek üzere serbest bölgelerin cazibesini artıracağız. Başta finansal ortamı iyileştirmeye yönelik olmak üzere yerli makine üreticilerinin rekabet gücünü artıracak mekanizmalar oluşturacağız" ifadeleri kullanıldı.


Atıkların ekonomiye kazandırılmasına önem verileceği belirtilen programda, ihracatçıların yeni pazarlara erişmesine yönelik mevcut imkanların iyileştirileceği bildirildi.

'ENFLASYON TEK HANELİ ORANLARA ÇEKİLECEK'


Programda, enflasyon ve para politikası alanındaki ekonomi politikalarının esasının, enflasyonun kalıcı bir biçimde düşük tek haneli oranlara çekilmesi olduğu belirtildi. Gelecek dönemde de para politikasının, finansal istikrarı da gözeteceğine yer verilen programda, bu politikaların büyüme ve istihdam politikalarını da destekleyeceği kaydedildi.


Programda, enflasyon hedeflemesinin temel para politikası rejimi olmaya devam edeceği bildirilirken, şu görüşlere yer verildi:


"Enflasyon hedefleri, hükümetimiz ve Merkez Bankası tarafından üçer yıllık vadeler için belirlenecektir. Dalgalı döviz kuru rejimi sürdürülecektir. Merkez Bankasının, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisinin belirlemesi, esas olmaya devam edecektir.


Finansal İstikrar Komitesi, ilgili kurumların katkılarıyla finans piyasalarının gelişimine ve istikrarın sürdürülmesine destek verecektir. Gıda Komitesi yeniden yapılandırılarak, tüketici fiyatları üzerinde önemli etkiye sahip gıda fiyatlarını yukarıya çeken yapısal nedenleri analiz eden ve bu alandaki mücadelenin kurumsal, yasal ve piyasa mekanizmasına ilişkin araçlarını geliştiren bir komiteye dönüştürülecektir."

'DÜNYA İHRACATINDA HEDEF YÜZDE 1,5 PAY'


64. Hükümet Programı'nda, mal ihracatında uzun dönemli hedefin dünya ihracatından yüzde 1,5 pay almak olduğu belirtilirken, bu kapsamda ihracatın ithalatı karşılama oranını yüzde 70'e, orta ve yüksek teknolojili ürünlerin ihracat içerisindeki payının da yüzde 40'a çıkarılmasının hedeflendiği bildirildi.


Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından Meclise sunulan hükümet programının "İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi" başlığını taşıyan dördüncü bölümünde, büyüme ve makroekonomik istikrar, ödemeler dengesi ile enflasyon ve para politikası konularında atılacak adımlara yer verildi.


Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından TBMM'ye sunulan hükümet programının İstikrarlı ve Güçlü Ekonomi bölümünde ekonomi alanında yeni bir döneme girildiği belirtilerek, "Bu dönemde bir yandan makroekonomik istikrar ve kazanımlarımızı güçlendirirken, bir yandan da mikroekonomik ve sektörel dönüşümlere odaklanacağız. Son 13 yılda, üst-orta gelir grubuna yükselttiğimiz ülkemizin, yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmesi temel amacımızdır" ifadeleri kullanıldı.


Bundan sonraki dönemde de mülkiyet hakkı ve girişim özgürlüğünün korunacağı vurgulanan programda, kazanılmış hakların korunması temin edilirken, yargı sisteminin hızlı ve tutarlı bir şekilde çalışması için gerekli ortamın oluşturulacağı kaydedildi.


Programda, özel sektörün ihtiyaç duyacağı hizmetlere yönelik temel fiziki ve sosyal altyapının sunulacağına işaret edilerek, "Üretken alanlarda, yenilikçi ve girişimci özel sektör öncülüğünde büyüyeceğiz. Dışa açık bir ekonomi olarak her alanda rekabetçiliği geliştirecek, küresel yatırımları ve nitelikli insan gücünü cezbedeceğiz" değerlendirmesinde bulunuldu.


'BÖLÜNMÜŞ YOL UZUNLUĞU 30 BİN KİLOMETREYE ÇIKARILACAK' 


Türkiye'nin, havacılık ve denizcilik sektörlerinde dünyanın en önemli transit merkezlerinden birine dönüştürüleceği vurgulanan programda, "Demiryollarında yüksek hızlı ve hızlı tren hatlarımızı önemli ölçüde tamamlayacağız. Böylece, Türkiye'yi gelişmiş ülke standartlarında bir ulaştırma altyapısına kavuşturacağız. Trafik yoğunluğunun yüksek olduğu kesimlerde trafik güvenliğinin artırılması ve taşıma sürelerinin kısaltılması amacıyla bölünmüş yol uzunluğunu 30 bin kilometreye çıkaracağız" denildi.


Önemli ulaşım koridorlarını otoyol ağı ile birbirine bağlayacak, başta Marmara Bölgesi olmak üzere, Yap-İşlet-Devret (YİD) modeliyle yeni otoyollar inşa edileceği kaydedilen programda, bu ağın önemli parçaları olan İstanbul-Bursa-İzmir (Körfez Geçiş Köprüsü dahil) ve Kuzey Marmara Otoyolu'nun tamamlanarak hizmete açılacağı belirtildi. Bu kuşağın önemli bir bölümü olan ve üzerinde demiryolu da bulunan Çanakkale Boğaz Köprüsü'nün yer aldığı güzergahın da yapımına başlanacağı ifade edildi


Böylece otoyollar ve köprülerle çevrilmiş Marmara Ringi'nin oluşturulacağı bildirilen programda, devam eden ve yapımına başlanacak projelerle ilgili şu değerlendirmelerde bulunuldu:


"Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve AVRASYA tünelini tamamlayacağız. Ankara-Niğde Otoyolu ile Ankara-Kırıkkale-Delice, Mersin-Silifke (Taşucu), Çiğli-Aliağa-Çandarlı ve Antalya-Alanya otoyollarının yapımına başlayacağız. Aydın-Denizli-Burdur, Afyonkarahisar-Burdur-Antalya, Ankara-Sivrihisar, Sivrihisar-Bursa, Sivrihisar-İzmir, Şanlıurfa-Diyarbakır-Habur, Delice-Samsun, Kınalı-Tekirdağ-Çanakkale-Balıkesir, Gerede-Merzifon, Yalova-İzmit ve Merzifon-Gürbulak Otoyolu Projeleri'nin 2023 yılına kadar gerçekleştirilmesini hedefliyoruz."


Ağır taşıt trafiği yüksek olan yollarda BSK yapımına devam edileceği kaydedilen programda, Doğu Anadolu'yu Karadeniz Bölgesine bağlayan Ovit, Cankurtaran ve Salmankaş tünelleri, Orta Anadolu'yu Karadeniz'e bağlayan Ilgaz Tüneli, Cizre ile Şırnak'ı birbirine bağlayan Cudi Tüneli, Akdeniz sahilini geçilebilir kılan Mersin-Antalya arasındaki 27 tünel başta olmak üzere çok sayıda tünelin tamamlanacağına dikkat çekildi.


'BÜYÜK İSTANBUL TÜNELİ'NİN YAPIMINA BAŞLANACAK'


Mega ulaşım projelerininin de hayata geçirileceği bilgisine yer verilen programda, İstanbul Boğazı'nın altından iki defa tünel yapmak yerine dünyada bir ilk olmak üzere tek geçişte tek tünel halindeki karayolu ve metro geçişlerini kapsayan üç katlı Büyük İstanbul Tüneli'nin tasarlandığı kaydedildi. Programda, günde 6,5 milyon kişinin kullanacağı toplam 9 farklı raylı sistemi birbirine bağlayacak, Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerinin trafiğine nefes aldıracak projenin YİD modeli ile yapımına başlanacağı ifade edildi.


Yüzyılın en büyük projelerinden biri olacak olan Kanal İstanbul Projesi'nin çalışmalarına devam edildiği belirtilen programda,  Ankara  ve İstanbul arasını 1,5 saate indirecek yüksek hızlı tren projesinin, YİD modeliyle, etaplar halinde gerçekleştirilmek üzere proje çalışmalarına başlandığı kaydedildi.


'HIZLI TREN ÇEKİRDEK AĞI 3.623 KİLOMETREYE ÇIKARILACAK'


Hızlı tren ağına ilişkin yapılacaklar konusunda da bilgilerin yer aldığı programda, konuya ilişkin şu ifadeler kullanıldı:


"Önümüzdeki dönemde Ankara merkezli hızlı tren çekirdek ağını 3 bin 623 kilometreye çıkaracağız. Bunların en önemlilerinden biri olan Ankara-İzmir Yüksek Hızlı Tren Projesini tamamlayacağız. Böylece ülke nüfusunun yarısı yüksek hızlı tren konforundan faydalanacaktır. Kapıkule'den Kars'a ve İzmir'den Habur'a uzanan Doğu-Batı demiryolu akslarındaki yük ve yolcu taşıyacak hızlı tren hatları ile Kuzey-Güney akslarındaki İstanbul-Antalya, İstanbul-İzmir-Aydın, Karasu-Antalya, Zonguldak-Mersin, Samsun-Çorum-Kırıkkale-Ankara, Kayseri-Nevşehir-Aksaray-Konya-Antalya, Samsun-Gaziantep yük ve yolcu taşıyacak hızlı tren hatlarını bölümler halinde yapmaya devam edeceğiz."



'RAYLI SİSTEM YATIRIMLARINA DEVAM EDİLECEK' 


Demiryolu ile yük ve yolcu taşımacılığına imkan sağlayacak şekilde sınırlara kadar oluşturulacak demiryolu ağının uluslararası sisteme entegre edileceği vurgulanan programda, YİD modeli ile başlatılan hızlı tren garlarının yapımının sürdürüleceği bildirildi.


Kars-Tiflis-Bakü, Ankara-Sivas ve Sivas-Erzincan demiryolu projelerinin tamamlanacağı ifade edilen programda, demiryolu ağının yüzde 80'nini elektrikli ve sinyalli hale getirileceği, demiryolu ağının da yenilenmeye devam edileceği kaydedildi.


Öncelikli hatların modernize edilerek çift hatlı hale getirileceği ve bu hatlarda yük ve yolcu taşımacılığının artırılacağı belirtilen programda, "Başta İstanbul olmak üzere raylı sistem yatırımlarına hızla devam edeceğiz. Ankara'da Tandoğan-Keçiören, AKM-Gar-Kızılay, İstanbul'da Levent-Hisarüstü, Üsküdar-Ümraniye-Dudullu, Kartal-Kaynarca, Kabataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey, Bakırköy-Kirazlı, Kaynarca-Sabiha Gökçen,  Marmaray  Raylı Sistem Projelerini, Antalya havalimanı-expo projelerini tamamlayacağız" denildi.


'İLK MİLLİ YÜKSEK HIZLI TREN FAALİYETE GEÇECEK'


Milli demiryolu sanayisinin geliştirileceğine, hızlı tren dahil demir yolu araçlarının yerli imkanlarla imal edileceğine dikkat çekilen programda, ihale hazırlıkları devam eden projeyle ilk milli yüksek hızlı treninin faaliyete geçirileceği kaydedildi.


Programda, Başkentray projesi ile YHT işletmeciliğinin merkezi olan Ankara'da banliyö, metro ve YHT hatlarının entegre edileceği belirtilerek, Egeray-İZBAN'ın Cumaovası-Tepeköy arasının işletmeye alınacağı bildirildi. Gaziantep'te ise Gaziray Projesi'nin hayata geçirileceği ifade edildi.


'MİLLİ BÖLGESEL UÇAK YAPIMINA BAŞLANACAK'


İstanbul Yeni Havalimanı projesinin hayata geçirileceği, sektörün dünya ortalaması üzerinde büyümesinin ve İstanbul'un dünyanın önemli bir transit merkezine dönüşmesinin destekleneceği vurgulanan programda, diğer havacılık projeleri ile ilgili şu bilgilere yer verildi:


"Milli bölgesel uçak yapımına başlayacağız. Uydu Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezimizde yerli uydumuzun (Türksat 6A) üretimini tamamlayacağız. Türksat 5A uydusunun yapımına başlayacağız. Ülkemizdeki havacılık ve uzay alanındaki faaliyetlerin yürütülmesi, yeni teknolojilerin takip edilerek kullanılması ve projelerde koordinasyonun ağlanması amacıyla Türkiye Uzay Ajansını kuracağız."


'3 BÜYÜK DENİZDE 3 BÜYÜK LİMAN İNŞA EDİLECEK'


Denizcilik sektöründe Türkiye'yi küresel deniz taşımacılığı ile entegre transit bir liman ülkesine dönüştürmenin, Türk deniz ticaret filosunu yenileyerek 10 milyar tona ulaşan dünya deniz ticaret hacminden daha fazla pay almanın, gemi ve yat inşa sanayisini yenilikçi teknolojilerle donatarak daha rekabetçi bir hale getirmenin hedeflendiği kaydedilen programda, "Türkiye'nin dış ticaretinde Türk sahipli filoyu kullanarak navlun açığını azaltmak için gemi işletmeciliğini destekleyen yeni modeller oluşturacağız" denildi.


Programda, denizcilik eğitiminin iyileştirilerek Türk ve dünya filolarında Türk gemi adamlarının istihdamını arttırılacağı, deniz turizminde ihtiyaç duyulan tekne bağlama kapasitesinin yükseltileceği belirtilerek, şunlar kaydedildi:


"Ülkemizin bölgesinde transit liman üssü olmasını teminen kıyılarımızda büyük ölçekli limanların tesis edilmesini sağlayacağız. Bu kapsamda 3 büyük denizde 3 büyük liman inşa edeceğiz. Marmara Denizi'nde Kuzey-Güney aksında en az 2 RO-RO terminali inşa ederek körfez ve boğaz köprüleri üzerindeki trafik yükünü azaltacak, İstanbul limanını kruvaziyer gemilerin ana yolcu değişim limanı haline dönüştüreceğiz. Kruvaziyer gemilerin diğer limanlarımıza uğrak çeşitliliğini teşvik edecek önlemler alacağız."


'LOJİSTİK MASTER PLAN HAZIRLANACAK'


Kıyı Yapıları Master Planı'nın da revize edileceği bildirilen programda, Liman Yönetim Modeli ve bu modele uygun bir yönetim yapısı oluşturulacağı ifade edildi.


İzmit,  İzmir  ve Mersin gemi hizmet alanlarında Gemi Trafik Hizmetleri sisteminin hizmete alınacağı bildirilen programda, Mersin, Tekirdağ ve Antalya'da, ulusal ve uluslararası boyutta deniz kirliliklerine müdahale ve temizlik çalışmalarının koordine edilmesine yönelik faaliyet gösterecek olan Acil Müdahale Merkezlerinin (AMM) tamamlanacağı duyuruldu.


Ro-Ro ve kabotaj taşımacılığının da geliştirileceği ifade edilen programda, "Yolları, araçları ve diğer altyapıyı insanımıza daha güvenli, konforlu ve hızlı hizmet veren sistemler bütünü haline getirmek için akıllı ulaşım sistemlerini yaygınlaştıracağız" denildi.


Gelecek dönemde önemli bir reform alanı olan "Taşımacılıktan Lojistiğe Dönüşüm Programı"nın hayata geçirileceğine işaret edilen programda, "Programla ülkemizde lojistik sektörünün büyüme potansiyeline katkısını artırmayı ve ülkemizin Lojistik Performans Endeksinde ilk 15 ülke arasına girmesini amaçlamaktayız. Program kapsamında; lojistik alanda çalışan tüm kurumlar arası eş güdümü sağlamak üzere Lojistik Koordinasyon Kurulu kuracağız. Türkiye'de ilk defa bir Lojistik Master Planı hazırlayacağız" ifade edildi.


Bütüncül bir lojistik mevzuatı hazırlanarak yürürlüğe konulacağı ifade edilen programda, üretim alanlarının, ticari çıkış noktalarına demiryolu bağlantısının güçlendireleceği lojistikte kritik bir kurum olan TCDD'nin yapılandırılmasının tamamlanacağı bildirildi.


Programda, kent içi ulaşımın ulusal lojistik planlarıyla uyumlulaştırılacağı, komşu ülkeler ve dış ticaret ilişkisinin bulunduğu diğer ülkelerle gümrük işlemlerinin hızlandırılacağı kaydedilirken, kamu-özel işbirliği modeli kullanarak, gümrük kapılarının sayısını artırılıp, kapasite ve kalitesinin geliştireceği de belirtildi.

'ELEKTRİK ÜRETİMİNDE NÜKLEER TEKNOLOJİ KULLANILACAK'


64. Hükümet Programı'nda, enerjide arz güvenliğinin sağlanması için kaynak çeşitlendirilmesine vurgu yapılırken, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının en üst düzeyde değerlendirilmesi ve elektrik üretiminde nükleer teknolojinin kullanılması stratejisi öncelikler arasında yer aldı.


Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından Meclis'e sunulan hükümet programına göre, enerjinin nihai tüketiciye sürekli, kaliteli, güvenli, asgari maliyetlerle arzını ve enerji temininde kaynak ve bölge çeşitlendirmesi esas alınacak.


64. Hükümet döneminde, yerli ve yenilenebilir enerji kaynakları mümkün olan en üst düzeyde değerlendirilecek ve enerjinin israf edilmemesi, çevresel etkilerinin asgariye indirilmesi için çalışmalar yürütülecek.


Kömür ve jeotermal gibi yerli kaynakların potansiyelinin tespitine yönelik arama faaliyetlerinin azami düzeye çıkarılmasının hedeflendiği bu dönemde, kaya gazı konusunda ise kapsamlı araştırma faaliyetlerinin yürütülmesi sağlanacak.


Demir cevheri, mermer ve bor başta olmak üzere sanayi ham maddelerinin yurtiçinde arama ve üretimine öncelik verilecek. Türkiye ekonomisi için temel ve kritik olan ham maddelerin güvenli teminine yönelik strateji oluşturulması planlanırken, kritik ham madde, maden ve minerallerin ihracatında düzeni sağlayacak ve katma değeri artıracak bir sistem kurulacak.


'3. NÜKLEER SANTRALİN YAPIMINA BAŞLANACAK'


Nükleer enerjide ise 4 bin 800 megavat gücündeki Akkuyu ile 4 bin 480 megavat gücündeki Sinop nükleer santralleri olmak üzere 2 adet nükleer santralin yapılması için imzalanan anlaşmalardan sonra, görüşmeleri yürütülen 3. nükleer santralin yapımına bu dönemde başlanacak.


Bu dönemde ayrıca, tüm illerde konut sektörüne doğalgaz iletiminin tamamlanması planlanırken, doğalgaz depolama kapasitesi arttırılacak. Bu kapsamda, yapımı devam eden Tuz Gölü Yeraltı Depolama Projesi'ni tamamlanacak. Azerbaycan ile hükümetlerarası anlaşmayla imzalanan, Trans-Anadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) Projesi hayata geçirilecek.


Trans Adriatik Doğalgaz Boru Hattı Projesi'yle (TAP) doğalgazın Yunanistan ve Arnavutluk üzerinden İtalya'ya ulaşması, Irak-Türkiye Doğalgaz Boru Hattı Projesi'yle de Türkiye ve Avrupa için gaz alışı gerçekleşmesinin hedeflendiği programa göre, tarımsal amaçlı kullanılamayacak nitelikte 6 bin hektar alanda 4 bin megavat kapasiteye sahip Karapınar Enerji İhtisas Endüstri Bölgesinde 2016 yılında yatırımcılara yer tahsisi yapılması için çalışmalar yürütülecek.


'ELEKTRİK ÜRETİM VARLIKLARININ ÖZELLEŞTİRİLMESİ SÜRECEK'


Dolgu hacmi bakımından Türkiye'nin ikinci, bin 200 megavatlık kurulu gücüyle ise dördüncü büyük baraj ve hidroelektrik santrali olacak Ilısu Santrali ile yıllık ortalama 3,8 milyar kilovatsaat enerji üretilecek.


Türkiye'nin en yüksek, dünyanın 3'üncü yüksek barajı olacak Artvin Yusufeli Barajı'nın tamamlanmasının hedeflendiği bu dönemde, komşu ülkelerle elektrik ticareti kapasitesi arttırılacak.


Elektrik iletim şebekesinin altyapısının güçlendirilmesi ve modern bir şebeke haline dönüştürülmesine yönelik çalışmaları sürdürülürken, 2010 yılında başlatılan elektrik üretim varlıklarının özelleştirilmesine devam edilecek.


Afşin-Elbistan gibi büyük linyit havzaları ile daha düşük kapasiteli diğer rezervlerin değerlendirilmesinin planlandığı bu dönemde, yurt içi ve yurt dışı petrol ve doğalgaz aramaları ve üretimi artırılacak.


'GAYRİMENKUL SATIŞINDA DEĞER ARTIŞI KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ GÖZDEN GEÇİRİLECEK'


Programda, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) Öncelikli Dönüşüm Programı'nın hayata geçirileceği ifade edilerek, program dönemi sonunda, İstanbul'un dünya küresel finans merkezi sıralamasında ilk 25 arasında, Türkiye'nin ise finansal gelişmişlik açısından ilk 30 ülke içerisinde yer almasının hedeflendiği bildirildi.


Ayrıca, 2013 yılında yüzde 3,4 olan finansal hizmetler sektörünün GSYH içindeki payının, program dönemi sonunda yüzde 6'ya yükseltilmesinin hedeflendiği aktarılan programda, şunlar kaydedildi:


"Programla gayrimenkullerin elden çıkarılmasında değer artış kazançlarının vergilendirilmesine yönelik uygulamaları gözden geçireceğiz. Finansal araçlar ile bunların dayanak varlıklarına ilişkin vergi uygulamalarını uyumlu hale getireceğiz. Farklı finans kurumları arasında haksız rekabete yol açan vergi uygulamalarını ortadan kaldıracağız. Finans alanında ihtisas mahkemeleri kuracağız. İFM kümelenme bölgelerinde raylı sistemler başta olmak üzere, ulaşım imkanlarını ve iletişim altyapısını geliştireceğiz. Finans piyasalarında gereksinim duyulan bilişim teknolojileri ürünlerini geliştirmek üzere 'Teknoloji Geliştirme Merkezi' kuracağız. Faizsiz finans alanında koordinasyonu sağlayacak bir mekanizma oluşturacak, bu alana uygun etik ilkeleri ve kurumsal yönetim ilkelerini belirleyeceğiz.


Ürün ve hizmet çeşitliliğini artıracağız. Borsa İstanbul Ortak Veri Merkezini kurumsallaştıracağız. Borsa İstanbul bünyesinde Özel Sermaye Platformu kuracağız. İstanbul Tahkim Merkezi'ni faal hale getireceğiz. Finans sektöründeki tüketici ve yatırımcı haklarını, kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde şeffaf, adil ve teşvik edici uygulamalarla güçlendireceğiz. Yatırımlara uzun vadeli finansman sağlayan yatırım ve kalkınma bankacılığını geliştireceğiz. KOBİ'ler ve nitelikli altyapı yatırımları başta olmak üzere yatırımların finansmanına yönelik olarak erişimi kolaylaştırıcı ve maliyetleri düşürücü tedbirler alınacaktır."



'TAŞIT EDİNİM VE KULLANIMDA YERİNDELİK VE ETKİNLİK SAĞLANACAK'


Programda, kamuda taşıt edinim ve kullanımında yerindelik ve etkinliğin sağlanmasına yönelik tedbirler alınacağı da belirtildi.


Saydamlığın artırılması ve rekabetin sağlanması amacıyla, bütün ihale sonuçlarını yayımlama sürecinin iyileştirileceği aktarılan programda, hizmet alımlarında fayda-maliyet analizinin zorunlu hale getirileceği kaydedildi.


Programda, kamuda hizmet binası ediniminde uygulanacak yöntem, kriter, usul ve esasların belirleneceği ifade edilerek, kaynak tahsis sürecinin etkinliğini sağlamak için stratejik plan-bütçe bağlantısının güçlendirileceği belirtildi.


Avrupa Birliği'nin (AB) kamu alımları direktiflerine uygun olarak, kamu ihale sistemini reforme edileceği vurgulanan programda, "Bu çerçevede istisna hükümlerinin daraltılması, yeni ihale yöntemlerinin sisteme dahil edilmesi, elektrik, gaz, su ve telekomünikasyon gibi alanlara özgü sektörler ihale kanununun çıkarılması, e-ihale, e-şikayet, e-tebligat, ürün sayısallaştırılması, sertifikasyon sistemlerinin kurulması sağlanacaktır" denildi.

Programda, akılcı ilaç kullanımının yaygınlaştırılacağı, koruyucu ve önleyici sağlık hizmetlerinin geliştirileceği de ifade edildi.


'YEŞİL YOL ÇALIŞMALARI SÜRDÜRÜLECEK'


Turizm potansiyelini harekete geçirmek üzere kamu yatırımlarının varış noktası yönetimi bazında bir planlamaya dayalı olarak yapılacağı ifade edilen programda, turizm merkezlerinde bürokrasiyi azaltacak ve sermaye akışını kolaylaştıracak yeni "Alan Yönetim" modelleri geliştirileceği bildirildi.


Turizmin gelişiminin sürdürülebilir çevre politikaları ile destekleneceğine işaret edilen programda, "Turizm Gelişim Bölgeleri, Turizm Koridorları, Turizm Kentleri ve Ekoturizm Bölgelerinin geliştirilmesi yaklaşımımızla 9 turizm gelişim bölgesi, 7 tematik koridor, 10 turizm kenti ve 5 ekoturizm bölgesi öngörmekteyiz" denildi.


Programda, DOKAP Turizm Master Planı Uygulamaları çerçevesinde "Yeşil Yolculuk" kavramının öne çıkarılarak, Samsun'dan Artvin'e kadar olan kesimdeki 8 ili kapsayan alanda yeşil yol çalışmalarının sürdürüleceği belirtildi.


'KIŞ TURİZMİ STRATEJİ BELGESİ HAZIRLANACAK' 


Programda, ziyaretçi sayısının ve ziyaretçi başına yapılan harcamanın artırılması, yüksek gelir gruplarının ülkeye çekilmesi ve yıl boyu talep yaratılması, iç ve dış talebin bölgelere ve ürünlere dengeli dağılımının sağlanmasının hedeflendiği kaydedildi.


Kış Turizmi Master Planı hazırlanarak, kış turizmine ilişkin yatırımların bütüncül bir şekilde planlanması ve gerçekleştirilmesinin sağlanacağı vurgulanan programda, "Ayrıca, kış turizmi açısından rekabet gücü yüksek olan Doğu Anadolu Bölgesi için Kış Turizmi Strateji Belgesi'ni hazırlayacağız" ifadesi kullanıldı.


Kıyılarda yat turizmi için alt bölgeler itibarıyla talep tahmini, gerekli yat limanı sayısı ve kapasiteleri ile yer seçimi konularını içeren bir çalışma da


yapılacağı bildirilen programda, yeni veya talep artışı görülen pazarlarda tanıtıma yönelik dış yapılanma oluşturulacağı duyuruldu.


Turizm eğitiminin, sektörün ihtiyaçlarına hizmet verecek yapıya kavuşturulacağına dikkat çekilen programda, turizm alt ve üstyapı yatırımlarında kamu-özel işbirliğinden azami ölçüde faydalanılacağı belirtildi.


Programda "Sağlık Turizminin Geliştirilmesi Öncelikli Dönüşüm Programı" ile Türkiye'nin dünyada yükselen pazar konumunda olduğu medikal turizm, termal sağlık turizmi ve ileri yaş-engelli turizmi alanlarındaki hizmet kalitesini yükselterek rekabet gücünün artırılmasının amaçlandığı ifade edildi.


'KAMU ALIMLARI YENİLİKÇİ GİRİŞİMCİLİK İÇİN KALDIRAÇ OLACAK'


Her yıl 100 milyar lirayı aşan kamu alımları, Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine katkı sağlayacak, yeniliği, yerlileştirmeyi, teknoloji transferini ve yenilikçi girişimciliği teşvik edecek etkili bir politika aracına dönüştürülecek. Bu kapsamda kamu alımlarında orta-yüksek ve yüksek teknoloji sektörlerindeki yerli firmaların payı artırılacak.


Yüksek teknolojili ürünlerde kamu alım garantisine dayalı üretim yapılabilmesi için ürün bazlı yerli tedarik modelleri geliştirilecek.


'ÜNİVERSİTELERDE TEŞVİKLERLE YABANCI ÖĞRENCİ SAYISI ARTIRILACAK'


"Nitelikli İnsan Gücü İçin Çekim Merkezi Öncelik Dönüşüm Programı" ile başta yurtdışındaki vatandaşlar olmak üzere yerli ve yabancı nitelikli insan gücü için Türkiye cazibe merkezi haline getirilecek. İş piyasasında, üniversitelerde ve kamu ve özel Ar-Ge merkezlerinde yurtdışından nitelikli insan gücüne ihtiyaç duyulan alanlar belirlenecek, yurtdışında bilim ve teknoloji müşavirleri görevlendirilecek. Yurtdışındaki Türk araştırmacılar için bir veri tabanı ve kataloğu oluşturulacak. Üniversitelerde ilave teşviklerle yabancı öğrenci sayısı artırılacak.


Nitelikli insan gücü için çalışma izni süreci hızlandırılacak, bu amaçla özel bir Turkuaz Kart Sistemi geliştirilecek. Yurtdışında lisansüstü eğitim yapmış olan vatandaşların Türkiye'ye dönmelerini sağlamaya yönelik Ar-Ge destekleri yaygınlaştırılacak.


'KALKINMA BANKASI YENİDEN YAPILANDIRILACAK'


İlerleyen dönemde kamunun raylı ulaşım sistem ihtiyaçlarının yurtiçinden karşılanma oranı artırılacak.


Tekstil, deri, mobilya sektörlerinin tarım sektörü ile makine, tıbbi cihaz ve elektronik sektörlerinin hizmetler sektörü ile makine, tıbbi cihaz, otomotiv sektörlerinin elektronik sektörü ile aralarındaki entegrasyon güçlendirilecek.


Sanayi girdilerinin ülke içinden karşılanma oranının artırılmasını teminen, yüksek yatırım gerektiren ara malı ve sanayi ham maddelerinin üretimine öncelik verilecek.


Yatırım mallarının ve ara malların vadeli ithalatında Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu (KKDF) oranı yüzde 6'dan yüzde sıfıra indirilerek sanayicinin girdi maliyeti azaltılacak. Yüksek teknolojili yatırımlara daha fazla destek verilecek. İleri teknoloji yatırımları, Beşinci bölge desteklerinden yararlandırılacak.


Kalkınma Bankası ekonominin ihtiyaç duyduğu nitelikli projeler daha fazla desteklenecek bir anlayış içinde yeniden yapılandırılacak.


Geri ödeme ve fiyatlandırma politikaları ile ruhsat süreçlerinde yerli üretim ilaç ve tıbbi cihazlara öncelik verilecek. Sağlık endüstrisi alanında üretim yapacak KOBİ'lere yönelik finansal destek mekanizmaları geliştirilecek.


Habertürk






Haber Hürriyet Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;



Başbakan Ahmet Davutoğlu, 64. Hükümet programını açıkladı. Programda seçim sürecinde dikkat çeken asgari ücret, kıdem tazminatı, taşeron işçiler gibi konulara öncelik verildiği dikkat çekti.


- TOKİ eliyle emeklilerin uygun koşullarla konut sahibi olması sağlanacak.  



MERKEZ BANKASI VURGUSU

-Merkez Bankası’nın fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisinin belirlemesi, esas olmaya de­vam edecek.


GAP’A ÖNEM VERİLECEK

-GAP’ta büyük oranda tamamlamış olan ana kanallar sonrasın­da şebeke inşaatlarına daha da hız verilecek. Orta vadede, GAP sula­malarının tamamı olan 10 milyon 580 bin dekarın tamamını sulamaya açmak hedefleniyor. Sulamalar tamamladığında GAP, gıda üreten ve dünyaya ihraç eden bir ‘üretim ve ihracat merkezi’ haline gelecek.


TANAP VE TAP TAMAMLANACAK

-Azerbaycan ile hükûmetler arası anlaşmayla imzalanan, Trans-A­nadolu Doğal Gaz Boru Hattı (TANAP) Projesi’ni bu dönemde hayata geçirilecek.


-Trans Adriatik Doğal Gaz Boru Hattı Projesi’yle (TAP) doğalgazın Yu­nanistan ve Arnavutluk üzerinden İtalya’ya ulaşması, Irak-Türkiye Do­ğal Gaz Boru Hattı Projesi’yle de Türkiye ve Avrupa için gaz alışı gerçek­leşmesi hedefleniyor.


ARTVİN BARAJI TAMAMLANACAK

-270 metre gövde yüksekliği ile Türkiye’nin en yüksek, dünyanın 3’ncü yüksek barajı olacak Artvin Yusufeli Barajı’nı tamamlanacak.


MEGA ULAŞIM PROJELERİ HAYATA GEÇECEK

- İstanbul Boğazı’nın altından iki defa tünel yapmak yerine dünyada bir ilk olmak üzere tek geçişte tek tünel halindeki karayolu ve metro geçişlerini kapsayan 3 katlı Büyük İstanbul Tüneli’ni tasarlandı. Günde 6,5 milyon vatandaşın kulla­nacağı toplam 9 farklı raylı sistem birbirine bağlayacak, Boğaziçi ve Fa­tih Sultan Mehmet Köprülerinin trafiğine nefes aldıracak projenin YİD modeli ile yapımına başlanacak.


KANAL İSTANBUL PROJESİ DEVAM EDECEK

-Yüzyılın en büyük projelerinden biri olacak olan Kanal İstanbul Proje­si’nin çalışmalarına devam ediyoruz.


- Ankara ve İstanbul arasını 1,5 saate indirecek yüksek hızlı tren projesi, YİD modeliyle, etaplar halinde gerçekleştirmek üzere proje çalışma­ları başlatıldı.


ŞEHİRİÇİ PROJELER TAMAMLANACAK

- Başta İstanbul olmak üzere raylı sistem yatırımlarına hızla devam ede­ceğiz. Ankara’da Tandoğan-Keçiören, AKM-Gar-Kızılay, İstanbul’da Levent-Hisarüstü, Üsküdar-Ümraniye-Dudullu, Kartal-Kaynarca, Ka­bataş-Mecidiyeköy-Mahmutbey, Bakırköy-Kirazlı, Kaynarca-Sabiha Gökçen, Marmaray Raylı Sistem Projelerini, Antalya havalimanı-expo, projelerini tamamlanacak.



Hürriyet



Haber Sabah Gazetesi'nde şöyle yer aldı;



Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dün açıkladığı 64. Hükümet Programı'nın ekonomi ayağına, "istikrarlı ve güçlü ekonomi", "istihdam esaslı sürdürülebilir büyüme", "gelir dağılımının iyileştirilmesi", "refahı artıran sosyal politikalar", "güven", "güçlü toplum" başlıkları damgasını vurdu. Son 13 yılda, üst-orta gelir grubuna yükselen Türkiye'nin yüksek gelir grubu ülkeler arasına girmesi temel hedef olarak belirlendi. İşte yeni hükümet programının başlıkları: 


 DÜŞÜK GELİRLİ EMEKLİ KALMAYACAK: Düşük düzeyde maaş alan emeklilerin gelir seviyesi alınacak tedbirlerle yükseltilecek. Tüm işçi ve Bağ-Kur emeklilerine de yıllık ilave bin 200 lira verilecek. Çalışan emekliden kesilen sosyal güvenlik destek primi kesintisi tamamen kaldırılıyor. Emekliler TOKİ eliyle ev sahibi olacak. 


 HERKES EV SAHİBİ OLACAK: Tasarruf eğilimi teşvik edilerek ev sahibi olmak kolaylaşacak ve inşaat sektörünü desteklemek için yeni bir finansman mekanizması geliştirilecek. Ev almak için konut hesabı açan ve yüzde 25 peşinat biriktirenlere yüzde 15 kamu katkısı sağlanacak. 


 YOKSULA İNTERNET ERİŞİMİ: Sosyal transferler ve vergi düzenlemelerinde en yoksul kesimi gözeten anlayış sürecek. Sosyal yardımlarda aile büyüklüğü esas alınacak. Sosyal Yardım Kanunu çıkarılacak. Yoksul ailelere belirli ölçütlerle internet erişimi imkânı sağlanacak. Engelli Yaşam Merkezleri kurulacak. 


 EV KADINLARINA SOSYAL GÜVENCE: Kadın istihdamının artırılmasına yönelik yeni çalışma modelleri oluşturulacak. Mevsimlik tarım işçisi ev eksenli çalışan kadınların sosyal güvenceden yararlanmaları sağlanacak. Kadın Girişimciliği Programı ile kadınların iş hayatına atılmaları kolaylaştırılacak. Kadın girişimlere 100 bin liraya kadar, 5 yıl vadeli kullanacakları krediler için Kredi Garanti Fonu aracılığıyla yüzde 85 oranında kefalet imkânı verilecek. 


 DOĞUM İZNİ KIDEMDE KULLANILACAK: Doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen süreler memuriyet kıdeminde kullanılabilecek. İşçi olarak çalışan kadınlara da doğuma bağlı olarak ilk çocukta 2 ay, ikinci çocukta 4 ay, üçüncü ve üzeri çocukta 6 ay yarı zamanlı, tam ücretli çalışma hakkı ve çocuğun okula başlama yaşına kadar kısmi süreli çalışma hakkı tanınacak. 


ASGARİ ÜCRET VE MUHTAR MAAŞI 1.300 LİRA


ASGARİ ÜCRETTE GERİ ADIM YOK: Gelecek yıl için asgari ücretin bin 300 liraya yükseltilmesi için Asgari Ücret Tespit Komisyonu'na teklifte bulunulacak. Yapılan işin tehlike sınıfına göre, asgari ücrette farklılaştırma sağlanacak. 65 yaş aylığı alan yaşlılar kimin yanında yaşarsa yaşasın kesinti olmadan maaşını al


Geri Dön