29 / 03 / 2024

Adana'da Bilgi ve Toplum Merkezli Kent Konseyleri paneli düzenlendi!

Adana'da Bilgi ve Toplum Merkezli Kent Konseyleri paneli düzenlendi!

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu tarafından "Bilgi ve Toplum Merkezli Kent Konseyleri" konulu panel düzenledi. Kent konseyinin nasıl olması gerektiği görüşüldü.



Adana İl Koordinasyon Kurulu Temsilcisi Berdan Dinçyürek, kent konseylerinin yerel yönetimlerin güçlenmesinde, demokratik yönetim anlayışının yaygınlaşmasında önemli bir yer tuttuğunu belirterek, "Bilgi ve toplum merkezli etkin kent konseyi nasıl olmalıdır? Bunun arayışındayız" dedi. 


Prof. Dr. Mahir Fisunoğlu ise "Kent Konseyli, yerel yönetimlere rağmen, fakat yerel yönetimlerle çalışabileceğimiz bir kültür oluşturabilmeliyiz" dedi. 


Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB)  Adana  İl Koordinasyon Kurulu tarafından "Bilgi ve Toplum Merkezli Kent Konseyleri" konulu panel düzenledi. Adana Eczacı Odası'nda moderatörlüğünü İMO Adana Şube Başkanı Nazım Biçer'in yaptığı panelde, konuşan Çukurova Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğretim Üyesi Prof. Dr. Mahir Fisunoğlu, kent konseylerinin hiç bir yaptırım gücünün bulunmadığı, bu nedenle de bilimsel yöntemleri getirmenin çok zor olduğuna ifade etti. Türkiye'deki kentleşmenin Batı Avrııpa'daki kentleşmeden farklı bir süreç işlediğine dikkat çeken Fisunoğlu, şunları söyledi: "Türkiye'de 15 kentin nüfusu bir milyonun üzerinde. Bu kentlerde 35 milyon nüfus yaşıyor. Türkiye bir taraftan çok hızlı kentleşti, diğer taraftan belli bir iktisadi büyüme de gösterdi. Ortalama eğitim 3.5 yıl yani ilkokuldan terkti. 



Şimdi 8 yıllık eğitime geldik ortalamada. 3.5 milyon okuryazar olmayan bir nüfus var. Gelir artıyor, eğitim artıyor istekleri talepleri çeşitleniyor. Siyaset bu talebi nasıl karşılıyor sorusu var. Siyasi kimliği olan yöneticiler de belirli süreler için seçildikleri için kısa dönemli hizmeti düşünüyor. Herkesin ufku 4-5 yıl. 

Bir diğer sorun da kent yönetimlerinde gördüğümüz sınıfsal yapı. Belediyeleri incelediğimizde kent elitlerinden çıktığını görüyoruz. Bunun en güzel göstergesi meclis üyeleridir. Kentleri belirli elit gruplar yönetiyor. Kentin gelişmesi de elit gruplara yarıyor. Belediyecilikte belli kavramlar oıtaya çıkıyor. Kent rantları özellikle inşaatlarda görülüyor. 


Bu konuda ciddi tartışma var. Bu tamamıyla siyasi bir süreç olarak görülüyor. 

Burada siyasal iktidarlar değişse de, değişmeyen bir durum kamusal alanların genişletilmesi, saydamcılık, yaşanabilir ve sürdürebilir kent anlayışı. Kent konseylerinin özelliği kenti yöneten siyasalın tam karşısındaki bir dengedir. Siyasi iktidarı denetleyen ve ona yön vermeye çalışan bir yapı olması lazım. Hâlbuki kentin dinamikleri Sivil Toplum Kuruluşları, Meslek Kuruluşları gibi unsurlar. Uzun süreli yapıya ihtiyaç var. Kent konseyleri böyle bir amaçtan çıktı. Avrupa'da oturmuş yapılar var. 


Bizim gibi kent konseyleri ile yeni tanışan gelişmekte olan ülkelerin durumu ortada. 

Elimizde bir kent konseyi kanunu var. Fakat kent konseylerinin yaptırımı yok. Yani iktidar olamamış bir yapıyla karşı karşıya. Hiç bir yaptırımları yok. Çözüm geliştirme konusunda çok fazla mesafe aldığımızı söyleyemeyiz. Müzakereci demokrasi dediğimiz demokrasiyi kullanabilmek yönünde de çok farklılaşmamızın olmadığını görüyoruz. Toplumun kent konseyine sahip çıkması da sınırlı. Toplum, halk şunu görmek ister, kent konseyi bir takım projeler geliştirdi, bu projeler hayata geçirilebildi mi, bundan yararlanmaya başlad mı buna bakar? Sonuç görmek ister. Yerel yöneticiler, rol çaldırmak istemiyorlar. Kent konseylerinin bunu yerine getirmesini istemiyorlar. Bu alanda yeni gelişiyoruz. Nasıl bir kent konseyi uygulayalım ki kentleri yaşanabilir hale getirelim, öncelikle bunu düşünebilmeliyiz, uygulayabilmeliyiz. Toplumla bilimi bir yerde buluşturalım. Bu çok zor bir şey. Yerel yönetimlere rağmen, fakat yerel yönetimlerle çalışabileceğimiz bir kültür oluşturabilmeliyiz. Bu sorunu kısa sürede değil, uzun vadede çözebiliriz." 


YASAL ZORUNLULUK HALİNE GETİRİLDİ 


Mersin Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç.Dr. S.Ulaş Bayraktar Mezitli belediyesinde Kent Konseyi Başkanlığı yaptığını, elini taşın altına koymuş biri olarak öncelikle kent konseylerini ve karşılaşılan zorlukları ve bu zorlukları atlatmanın yollarını anlattı. 


Bayraktar, kent konseylerinin ilk oluşum dönemlerinde özellikle depremlerde çok başarılı hizmetler yaptığını, sonradan Kent Konseylerinin yasal zorunluluk hale geldiğine dikkat çekti.


Kent Konseyleri konusunda iki farkı görüş bulunduğuna dikkat çeken Bayraktar, "Bunlardan biri yasak savmak, kâğıt üzerinde kurduk mu tamam. Hiçbir sey yapmayan organlarını oluşturmayan bir yapı oluşturuluyor. Bir diğeri ise. Kent konseyleri kuruluyor, işler gibi görülüyor. Ancak bu işleyiş tamamen belediye başkanının, belediye yönetiminin yapmayı düşündüğü, planladığı yeni mecburiyet kaynağı gibi. bir başka ifade ile belediyenin arka bahçesi. Kent konseyi istiyor adı altında yapıyor gibi görülüyor." 


KENT KONSEYİ NASIL OLMALI? 


Adana İl Koordinasyon Kurulu Temsilcisi İnşaat Mühendisi Berdan Dinçyürek, Adana'nın büyüyen ve çözüm bekleyen sorunları bulunduğunu, belirterek, şöyle konuştu: "Adana sosyal ve siyasi yaşamda, ekonomide, sanayide, tarımda, işsizlik oranında kent planlamasında, kentsel dönüşümde, ulaşım ve alt yapıda hep geriye gitmiş durumdadır. Öyle ki, yaşanabilir kentler sıralamasında 50. sıralara kadar gerilenmiştir. Bu karamsar tablonun sorumlusu siyasi iktidarlar olduğu kadar Adana'nın yerel yöneticilerinin ve kentte söz sahibi olanların da sorumluluğu bulunmaktadır. TMMOB'nin kuruluş ilkelerinin başında gelen toplumcu ve kamu yararı hedefli mühendislik anlayışımız Adana İKK olarak kentimizin sorunları ve çözümleri konusunda hep duyarlı olduk ve olmaya devam edeceğiz. 


Yerel yönetimlerin güçlenmediği demokrasi kültürünüm içselleştirihnediği bir ortamda bu sorunları çözmenin imkânının olmadığı aşikârdır. Kent konseyleri yerel yönetimlerin güçlenmesinde, demokratik yönetim anlayışının yaygınlaşmasında önemli bir yer tutmaktadır. Bürokratik bir kent konseyi yerine bilgi ve toplum merkezli etkin bir kent konseyi nasıl olmalıdır? Sorusuna cevap aramaktayız." 


Adana Güney Haber Gazetesi


Geri Dön