18 / 04 / 2024

Ali Ağaoğlu'ndan Abbas Güçlü'nün Genç Bakış programında öğrencilere hayat dersi!

Ali Ağaoğlu'ndan Abbas Güçlü'nün Genç Bakış programında öğrencilere hayat dersi!

İş dünyasının en renkli isimlerinden Ali Ağaoğlu, Kocaeli Üniversitesi'nde Genç Bakış'ın konuğu oldu. Pahalı saat ve arabaları, en merak edilen konu oldu. Özel hayatına yönelik hiç soru gelmemesi ise dikkat çekti



 

“Cebinde kaç para var” diyen öğrenciye dolar destesi göstermesi ise çok konuşuldu. Staj, iş ve yardım isteğinde bulunanların hepsine olmasa da bir bölümüne destek sözü verdi. İşte programdan satır başları:   İlk ihaleyi ortaokuldayken aldım -  Babamın bana bıraktığı en büyük zenginlik beni ticaretin ve iş hayatının içinde yetiştirmesi oldu. İlkokuldan beri hep işin içinde oldum. Çocukluğum inşaatlarda geçti. -  Lise mezunu değilim. Kabataş Lisesi’ni yarım bıraktım. Babam rahatsızlandı. Beni okuldan aldı. İşin başına koydu. İki sene sonra da kuşak çatışması yüzünden ayrıldık. -  Ortaokul son sınıftayken okulumuz tenis kortu, basketbol ve futbol sahası için ihale yaptı. Ben girdim ihaleyi aldım. Arkadaşlarım teneffüste oynarken ben okulda çalışan mühendislerimin başında dururdum. Kendi başıma yaptım. -  Staj konusuna çok önem veriyorum. Yöneticilerime stajyerlere getir götür işi yaptırmayın işin içerisine mutlaka sokun diyorum. Eğer şantiyede çalışıyorsa kafasını mutlaka çamurun içine sokun derim. Çünkü ben işi, işin bizzat içinde öğrendim. -  Günde 18 saat çalışan biriyim. Hayatımdan işimi çıkarın geriye pek bir şey kalmaz. Ortaokulda yatılı okudum. O zamandan beri alışkanlığımdır. Daha hayatımda saat 7’yi bir geçe kalktığımı hatırlamam. Yanımda kim olursa olsun! Mutlaka 7’de kalkar, kahvaltımı yaparım. Saat 8’de işimin başındayım. Çok hobisi olan bir adam değilim. En büyük hobim araba ve saatlerimdir.   Siyasetle hiç aram yok -  Konut inşaatı sektörü özellikle 2000’den sonra çok gelişti. Şu anda dünyada yarışamayacağımız ülke yok. Aksine çok öndeyiz, onlar bizle yarışamaz. Müteahhitlik sektöründe Çin’den sonra dünya ikincisiyiz. -  ABD Eski Büyükelçisi Wilson birkaç ay önce beni ofisimde ziyaret etti. My World projemizi gezdi. Ağzı açık kaldı. “Trump senin yanında nal toplar” dedi. -  Türkiye’deki konutların yüzde 70’i çok niteliksiz. 10 milyon konutun yıkılması lazım. Şehirlere aşırı göçün olduğu dönemlerde hem şehirleri plansız geliştirdik hem de o dönemin şartlarında kullanılan malzeme çok kalitesizdi. Şartlar öyleydi. Biz binalarımızın güvensiz olduğunu bilelim. Deprem yıkmadan biz yıkalım, yeniden yapalım. -  Siyasetle aram hiç yok. Beynimde kaç hücre var bilmiyorum ama bir tanesinden bile kesinlikle siyasete girmek geçmez.   İşçilerle yemek yerim -  Millet olarak maalesef uzlaşma konusunda çok başarılı değiliz. Türkiye dönem dönem birçok kaoslardan geçti. Belirli bir istikrarı yakalayamadı. Çok büyük zaman kayıpları oldu. Toplumda uzlaşma sağlanır ve Türk insanına daha fazla fırsat tanınırsa Türk müteşebbisinin çok daha iyi işler yapabileceğine inanıyorum. -  10 senedir yakalanan istikrarla milli gelirimiz yükseldi. Türkiye doğru idare edildiği zaman milli gelirin çok daha kısa bir sürede 20-25 bin dolarları yakalayacağına inanıyorum. -  Paran varsa, fabrika, uçak, araba, bina her şey yaparsın ama bir nesil yetiştirmek ortalama 30 senedir. İstediğin kadar milyon dolarların olsun. Eğitim parayla satın alınmaz. Zaman gerek. Bu yüzden gençliğimizi iyi yetiştirmemiz lazım. -  Çalışanların sosyal güvencesi, mutlaka sağlanmalıdır. Bizim şantiyemize, sigortası yapılmadan hiç kimse içeri giremez. -  Bizim bütün şantiyelerimizde işçi koğuşlarımız son derece konforludur, konteynır şeklindedir. Kaloriferi, kliması, sıcak suyu, banyosu vardır. Ben gider orda onlarla yemek yerim gerekirse kız arkadaşımla beraber giderim. Ve onlarla birlikte yediğim yemek boğazda yediğim balıktan daha lezzetli gelir.   Gönlüm 18 yaşında - 1954 doğumluyum. 22 yaşındayım! Matematiğim kuvvetlidir. Gönlüm de 18 yaşında. -  Kimse diğer tarafa bir şey götürmüyor. Eğer ben bu memlekette çalışıyor, kazanıyorsam. Başta eğitim olmak üzere birçok alanda bu memlekete katkı sağlamaya çalışıyorum. -  Biz para için çalışmıyoruz artık. “Topluma ne katabilirim, nasıl katma değer, istihdam yaratabilirim” diye düşünüyoruz. -  Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın var. Benim arkamda da beni doğuran anam var. -  Para araçtır, amaç değildir. Ne kadar çevren, dostun varsa o kadar zenginsin. Dostluğu parayla alamazsın.   Basın yaptıklarımı abartıyor -  Ben 1977 senesinde babamın yanından ayrıldığım zaman o zaman da altımda son model araba vardı. Arabamın anahtarını da cebimdeki parayı da masanın üzerine bırakıp çıktım. Bir ceketimle çıktım. 15 gün cebimde simit alacak param yoktu. Kahvaltı ya da öğle yemeği saatinde arkadaşlarımı ziyarete giderdim. Yemeğe denk geleyim de yemek yiyeyim diye. Karnımı öyle doyurdum. Ama mücadele gücümü kaybetmedim. -  Son dönemlerde işsizlik oranının düşmesinde inşaat sektörünün büyük payı var. -  Ben şeffaf bir insanım. Her şeyim ortada. Bir yere de gitsem kız arkadaşımı alır giderim. Basından bir rahatsızlığım yok. Ama yaptıklarım abartılıyor. -  Ben doğuştan Trabzonsporlu doğdum ikinci takımım Galatasaray. Ama Fenerbahçe stadında da locam var.   Kafatasçı değil, milliyetçiyim -  Türkiye’nin en büyük sorunu enerjide dışa bağımlı olması. Bir ülkenin enerjide yüzde 70 dışa bağımlı olması o ülkenin bağımsızlığını bile tartışma konusu yapar. Türkiye bu konuda kendi milli kaynaklarını hızlı bir şekilde devreye sokup enerjide dışa bağımlılığı azaltmalı. Bizim enerji sektörüne, 2.5 milyar dolar civarında bir yatırım hedefimiz var. -  Kafatasçı değilim ama milliyetçi bir insanım. Hiçbir projemde yabancı mimarlarla çalışmadım. İnşaatlarımızda bile ithal malzeme kullanmamaya dikkat ediyoruz. -  Tüm projelerimle gurur duyuyorum ama en gurur duyduğum projemi daha yapmadım. -  99 depreminden sonra Türkiye’de yapılan binalarda deprem yönünden risk yok. Fakat tüm iller değil. Depremden sonra yapı denetim sistemi 10-15 ilde uygulanabildi. Van da maalesef bunların dışında kalan illerdendi. -  Benim yaptığım binaların eskisine de kefilim yenisine de. Eski dönemde yaptığım binalar bile o günün koşullarında en iyisiydi. Bugün de öyle. -  Bugün maalesef eğitim sistemimiz herkesi üniversitelerin önüne yığıyor. Kalifiye ara eleman yok. -  İstanbul’daki arazi fiyatlarıyla özel sektörün daha alt gelir grubuna yönelik konut üretme imkânı yok. Fakat devletin elinde çok büyük araziler var. Eğer kentsel dönüşüm çerçevesinde devlet bu arazilerde, orada yaşayan halkla birlikte bir konsensüs sağlar ve özel sektörü de bunun içine dahil ederse, dar gelirli vatandaşa ucuz konut üretilir. Özetin özeti: Ağaoğlu’nda laf çok. Başarılı olduğu sürece de dinlenmeye devam edilecektir...   Abbas Güçlü / MİLLİYET

Geri Dön