Anadolu Arastası, Bursa'ya kervansaray ruhu getirecek!

Nilüfer çayı kıyısında 163 bin metrekarelik arazide yapılması düşünülen Anadolu Arastası projesi Balkanlar'dan Kafkasya'ya kadar olan coğrafyada Anadolu'nun binlerce yıllık geleneklerini ve kültürel dokusunu yaşatmayı hedefliyor. Adını Anadolu'nun geleneksel çarşı anlayışından alan ve eski zamanlarda külliyelerde sıklıkla yer alan arastalar, günümüzde dönüşüme uğrayarak turistik amaçlı çeşitli ürünler satan yerler olarak varlıklarını koruyor. Ayrı kapısı bulunmayan ve sabah akşam birlikte açılıp kapanan dükkanların bir arada ticaret hayatını canlandırdığı arastalar, farklı kültürlerin bir arada bulunması ve kaynaşması açısından da ayn bir tarihsel öneme sahip. Bursa'nın Nilüfer Belediyesi de bu geleneksel dokuyu daha zengin bir içerikle daha geniş bir alana yayarak yeniden canlandırmayı, bu yolla ilçe turizmine katkı koyarken, yüzyıllar boyu farklı coğrafyalardan göç alarak zengin bir kültür çeşitliliğe sahip olan Bursa'nm demografik ve tarihi dokusunu yaşatmayı planlıyor. Hemşehri derneklerinin de katılımıyla, 81 ilin temsil edileceği Arasta içerisinde ticari faaliyetlerin yanı sıra turizme yönelik etkinlikler gerçekleştirilecek, mekan bir anlamda hem Bursa hem de Türkiye ekonomisine katkı sağlamış olacak. Projesi tamamlanan ve Kasım ayında temeli atılacak olan Anadolu Arastası'nın 24 ay içerisinde tamamlanması planlanıyor.

Anadolu Arastası fikrinin çıkış noktasını anlatan   Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, 'Bilindiği gibi Bursa, Balkanlardan Kafkaslara çeşitli kültürlere sahip soydaşlarımızın yaşamak için yeğledikleri bir kenttir. Bu açıdan bakınca Bursayı büyük ve içten bir ev sahibi olarak nitelendirmemiz mümkündür. Osmanlı'nın ilk başkenti olma onuruna ve kimliğine sahip kentimizde bu sinerjiyi de göz önüne alarak, kültürel zenginliğimizi hem Bursa'yla, hem de turizm dünyasıyla buluşturmayı düşündük. Anadolu Arastası projesinin, Anadolu başta olmak üzere Balkanlardan Kafkaslara uzanan tüm kimlik değerlerimizi tanıtmayı, kuşaktan kuşağa aktarılmasını sağlamayı amaçlayan bir altyapıyı içerdiğini söylemek olanaklıdır. Bu amaç doğrultusunda Anadolu Arastası projesi, Nilüfer Belediyesi tarafından, hemşehri derneklerimizin etkin katılımıyla, 81 ilin tamamının temsil edileceği bir proje olarak Türkiye'de ilk, dünyada ise bu kapsamda tek olma özelliğini taşıyor' dedi.

Uluslararası fonlardan destek aranıyor

Projenin Bursa-Mudanya Yolu'nun batısında, Balat mevkiinde, Nilüfer çayı'nın kıyısında yer alan 163 bin metrekarelik arazide hayata geçirileceğini belirten Bozbey, söz konusu alanın, aynı zamanda Bursa kentinin dinlence-eğlence koridorunda yer aldığını, bu nedenle bir 'kültür ve turizm' projesi olarak da tasarlandığını kaydetti.

Anadolu Arastası'nın stratejik açıdan da son derece uygun bir alanda planlandığına değinen Bozbey, projenin Mudanya feribot iskelesine 10 dakika, Bursa otoyoluna 5 dakika, Yenişehir Havaalanı'na ise 35 dakika uzaklıkta olmasının büyük bir avantaj olduğunu vurguladı. Uluslararası fon görüşmelerinin de yoğun bir şekilde sürdüğünü belirten Bozbey, geçtiğimiz günlerde Kentsel Gelişme Küresel Fonu (FMDV) yetkilileriyle biraraya geldiklerini aktararak, 'Fransa'dan gelen heyet, Anadolu Arastası için planlanan bölgede hem teknik incelemelerde bulundu hem de hemşehri derneklerimizin başkanlarıyla bir araya gelme olanağı buldu. Kasım ayında Porto Allegre'de yapılacak FMDVnin yönetim kurulu toplantısına katılacak ve bu konuyu kesinleştirmiş olacağız. Bu sayede amacımız hemşehri dernekleriyle birlikte kurmuş olduğumuz Anadolu Arastası Turizm Geliştirme ve İşletme Kooperatifi'ne en az seviyede finansal yük getirebilecek bir sistemi oluşturup projeyi hızla yaşama geçirmek. Ancak fon bulunamasa bile Nilüfer Belediyesi tarafından gereken yapılacak' şeklinde konuştu.

Barcelona'dakinden daha büyük olacak

Nilüfer Belediyesi olarak hedeflerinin her ilin valilerini, il genel meclisi başkanlarını, belediye başkanlarını bilgilendirmek ve onlardan maddi manevi destek almak olduğunu aktaran Bozbey, Barcelona'da bu projenin küçük bir örneğini gördüğünü ifade ederek, 'Ben daha büyüğünü daha kapsamlısını hayal ettim. Hayaller gerçekleşirse güzelleşirler. Bu projenin turizme büyük katkısı olacak. Bursa'ya gelen herkes burayı görmek isteyecek. Anadolu Arastası önemli bir cazibe merkezi olacak. çünkü Anadolu kültürü bizler açısından olduğu kadar, yabancı turistler açısından da son derece ilginç detaylarla yüklü.Türkiye'nin dünyaya tanıtılması noktasında da büyük katkısı olacağına inanıyoruz. çünkü dünyada pek de örneği olmayan bir proje. Ayrıca alışveriş merkezlerinde zaman geçiren Bursalı hemşehrilerimiz, Anadolu Arastası'nda çocuklarıyla daha keyifli anları paylaşabilecek' diye konuştu.

Arasta, Türkiye'nin barış projesidir

Proje Koordinatörü Mimar Oktay Ekinci: Anadolu Arastası projesi, Türkiye'nin barış projesi. Anadolu kültür coğrafyası içerisinde bir bütün. Arasta hic kimsenin malı değil, kimseye ait olamayacak. Arastalar var olduğu kente ve kültüre aittir. Arastalarda yaşanır, dertleşilir, hayaller kurulur. Arasta geçmiş ile gelecek arasında bir köprüdür. Bursa da Kafkaslardan Balkanlara bir kültür metropolü. Böyle bir kentte her yörenin insanı Anadoluluğu benimsiyor. Artık bu bütünlüğü daha da cok pekiştirecek projenin adımları atılmaya başladı. Bu proje içinde Van, Kars, Edirne, Hakkari,  İzmir  gibi her bölgenin evleri yer alacak. Dünyanın ilk kültür zenginliği projesi Anadolu Arastası Nilüfer'de hayat bulacak. Kader birliğimiz ve Anadolu yazgımızı bu projeyle kanıtlıyoruz. Bu bir Cumhuriyet projesidir, ileriye dönük birliktelik projesidir. Anadolu hiçbir zaman birbirinden ayrılmayacak.

Bölgede kervansaray mimarisi yaşatılacak

Anadolu Arastası'nın yöresel ürünler ağırlıklı bir alışveriş merkezi olması hedefine bağlı olarak, çeşitli yörelere ait hikayeleri olan, bazı tarihsel olaylara ev sahipliği yapmış yapıları da barındıracak olan ve bir anlamda 'Anadolu Evleri Müzesi' niteliğinde olacak Arasta içerisinde; ortak toplantı, etkinlikler, gösteriler, sergileme gibi işlevler için 'Kervansaray' mimarisini yansıtan mekanlar; yöresel yaz düğünlerinin düzenlenmesine hizmet verebilecek 'Toy (oyun-düğün) bahçesi' ve gerekli yan üniteleri; yerel mutfaklardan farklı,, bölgesel karakterlere göre hizmet verebilecek yazlık ve kışlık mekanlara sahip yeme-içme tesisleri, el sanatları üretim ve eğitim mekanları, sergileme ve satış üniteleri ile kermes türü etkinliklerin düzenleneceği mekanlar, spor alanları; Balkanlardan Kafkaslara yöresel kültürler, diller, lehçeler, müzikler, gelenekler, masallar, efsaneler, oyunlar ve bu gibi zenginliklerin bilimsel acıdan ele alınarak araştırma-inceleme-yayın gibi çalışmaların yapılabileceği alanlar yer alacak.

Esra Özarfat / DÜNYA