24 / 04 / 2024

Ankara'da çölyaklılar için restoran açıldı!

Ankara'da çölyaklılar için restoran açıldı!

Türkiye'de çölyak, diyabet ve PKU (fenilketonüri) hastalarına uygun yiyecek üreten tek restoran başkentte faaliyet gösteriyor.



Ömür boyu glutensiz diyet uygulamak zorunda olan çölyaklılara, hiçbir hayvansal gıda yiyemeyen, hem glutensiz hem de proteini azaltılmış sebze ağırlıklı yiyecekler yiyebilen PKU'lulara ve tam tahıldan yapılmış ürünler yiyen diyabet hastalarına özel restoran Tato, başkentte sağlıklı gıdaya dair üretilmeyen her şeyi üretiyor. Balgat'ta faaliyet gösteren, SGT (Sağlıklı Gıda Tüketimi) şirketinin kurucusu Tahsin Tosun'un, 15 yıllık deneyimini ve tecrübesini aktardığı kendi markası TATO Restoran'da pide, kebap, çorba çeşitlerinin yanı sıra simit, ekmek, poğaça, kurabiye ve lahmacundan tatlıya yüzlerce yiyecekten mahrum kalanlar için birçok alternatif bulunuyor. Gittikleri her yere yanlarında yemek götürmek zorunda kalan hastalar için TATO Restoran'ın Türkiye'de bir ilk olduğunu belirten Tosun, "Artık çölyaklıların, diyabetlilerin ve PKU'luların da restoran keyfi olabilecek" dedi. Çölyak ve PKU hastalığının ilaç tedavisi olmadığı için, hastaların ömür boyu glutensiz diyet uygulamak zorunda olduklarını söyleyen Tosun, "Ömür boyu süren bir rahatsızlık. Türkiye'de her 100 kişiden biri çölyak hastası" dedi. 


'ONLARIN MUTLULUĞU HER ŞEYE DEĞER'

Çok zahmetli bir iş olmanın yanında ürünlerin yapımında kullanılan malzemelerin de çok pahalı olduğunu ifade eden Tosun, "Fakat rahatsız olan kardeşlerin buradaki mutluluğu her şeye bedel. Arkadaşlarıyla birlikte herkesin istediğini yediği tek buluşma noktası olmak bizi mutlu ediyor" diye konuştu. 


TEK MEKANDA ÇİFT MUTFAK

Daha önce başka bir restoran işlettiğini belirten Tosun glutensiz ürün üretme macerasını şöyle anlattı: "Bir gün restorana kalabalık bir arkadaş grubu geldi. Arkadaşımın eşi, yapılan hiçbir yemeği yiyemedi çünkü çölyak hastasıydı. Ben o gün bu olaydan çok etkilendim. Sonra bunun üzerine araştırmalar yaptım. Glutensiz ürünler yapabilmek için un ve maya buldum. Fakat eski işletmemde tek fırınımız vardı. Bu da glutensiz ürünler üretebilmek için uygun değildi. Çünkü bu hastaların ürünlerinde buğday, arpa, yulaf ve çavdar gibi ürünleri hatta bu ürünlerin değdiği fırın bıçak vs dahi kullanılmıyor. Daha sonra bu restoranı açtım. Al kattaki fırında glutensizleri, üst kattaki fırında ise normal ürünleri yapmaya başladım. Hal böyle olunca, hastalar için dışarıda yemek yiyebilmek, sofradaki muhabbete ortak olabilmek fazlasıyla güç bir sosyal aktiviteye dönüştü." 


Sabah



Geri Dön