29 / 03 / 2024

Arsa sahibi adına yapılan harcamalar indirim konusu olmaz

Arsa sahibi adına yapılan harcamalar indirim konusu olmaz

Referans Gazetesi yazarları Veysi Seviğ ve Bumin Doğrusöz arsa sahibi adına yapılan harcamalar konusunu ele aldı



Kat karşılığı inşaat işi yapan bir kuruluşuz. Arsa sahibi ile mevcut sözleşme gereği inşaatın bitimi itibariyle bazı bölümler bizim şirketimize devir edilecektir. Ancak inşaat sırasında arsa sahibi adına yapı denetimi hizmet bedelini biz ödüyoruz. Yapılan bu ödemeler arsa sahibi adına olmaktadır. Bu ödemeleri kayıtlarımızda giderleştirmemiz mümkün müdür?

Kurumlar Vergisi Yasası'nın 6'ncı maddesinde safi durum kazancının tespiti sırasında indirim konusu yapılabilecek giderler belirlenmiş bulunmaktadır. Aynı yasanın 6'ncı maddesinde ise kurumlarda safi kurum kazancının tespiti sırasında Gelir Vergisi Yasası'nın ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin geçerli olduğu hususu hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Dolayısıyla kurumlar bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kazancı hesaplarken öncelikle Gelir Vergisi Yasası'nın 40'ıncı maddesinde sayılmak suretiyle belirlenmiş bulunan indirim konularını dikkate alacaklar, bilahare eğer varsa Kurumlar Vergisi Yasası'nın 6'ncı maddesinde belirlenmiş bulunan harcamalarını indirim konusu yapabileceklerdir.

Diğer yandan Vergi Usul Yasası'nın "Mükellef ve Vergi Sorumlusu" başlıklı 8'inci maddesinin üçüncü fıkrası şöyle der; "Vergi kanunlarıyla kabul edilen haller müstesna olmak üzere, mükellefiyete veya vergi sorumluluğuna müteallik özel mukaveleler vergi dairelerini bağlamaz."

Gerçekte arsa sahibinin isteği üzerine sizin yapmış bulunduğunuz inşaat mevcut belgeler, çerçevesinde arsa sahibine aittir. Yapı denetim hizmeti de bu bağlamda arsa sahibi adına yapılmakta, dolayısıyla arsa sahibi adına düzenlenmiş belgeler üzerine ödeme sizin tarafınızdan gerçekleştirilmektedir.

Böyle bir durumda mevcut yasal düzenleme çerçevesinde mükellefiyet ve vergi sorumluluğu ile ilgili özel sözleşmeler vergi idaresini bağlamayacağından, kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca şirketiniz tarafından ödenen, ancak ödeme belgeleri arsa sahibi adına düzenlenen yapı denetim bedellerinin kurum kazancının tespitinde gider olarak kayıtlarınızda indirim konusu yapılması mümkün değildir.

Ancak sözleşme gereği sizin tarafınızdan bu tür ödemelerin yapılması öngörülmüş bulunuyorsa, yapılan ve yapılacak ödemelerin arsa sahibinin hesabına borç kaydedilmesi suretiyle sürdürülmesi mümkün bulunmaktadır.

Bilahare yapılan işin sonucunda söz konusu borç toplamı, işin yapımından sonra elde edilen ve vergisi ödenmiş kazancından ortaklara dağıtılması söz konusu olabilecek kâr payından indirim konusu yapılabilir.(V. Seviğ)
 
KUR FARKININ BELGELENDİRİLMESİ VE KDV
 
Türkiye'de uluslararası ihale konusu olan bir işin müteahhitliğini üstlendik. İhale konusu iş Şubat 2009 tarihinde geçici kabul konusu oldu. Ancak gerekli imzalar tamam olmasına karşılık arada mevcut bir sorun nedeniyle ödeme yeni yapıldı. Biz geçici kabul merasiminin tamamlanması ile birlikte işverene fatura düzenledik. O günkü kur üzerinden gerekli işlemlerimizi yaptık. Ancak o günden bu güne yani tahsilât gününe kadar kurlarda ortaya çıkan değişim bir miktar lehimize oldu. Böyle bir durumda işveren firmaya kesmiş bulunduğumuz faturaya ek bir fatura düzenlememiz gerekir mi, katma değer vergisi hesaplanır mı?

Gelir Vergisi Yasası'nın 44 üncü maddesinde hükme bağlandığı üzere "İnşaat ve onarma işlerinde geçici ve kesin kabul usulüne tabi olan hallerde geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarih" işin bitim tarihi olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla söz konusu tutanağın idarece onaylanması tarihi itibariyle düzenlenen hak ediş ve hak edişi içeren fatura ile alacağınız kesinleşmiş bulunmaktadır.

Sizin; işin bitim tarihi itibariyle ödemeye hak kazanmanız dolayısıyla o günkü yani faturanın düzenlendiği tarihte işin sonucu olarak alacak Türk Lirası cinsinden kayıtlarınıza girmiş bulunmaktadır. Bir başka anlatımla işin bitim tarihi itibariyle alacağınız o günkü kur üzerinden kayıtlarınıza intikal etmiş olup, bu hesaplamaya esas olan yabancı para birimine göre alacağınız sabitleşmiştir.

İşveren size yabancı para birimine göre ödeme yaparken ödemenin yapıldığı gün alacağınızı yabancı para birimine göre ödeyebileceği gibi ödeme gününde geçerli olan kur üzerinden de eğer sözleşmede aksine bir hüküm yoksa Türk Lirası cinsinden de ödeme yapabilecektir. Konuya ilişkin olarak Maliye Bakanlığı tarafından verilen bir özelgede de belirtildiği gibi "Bedelin döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edilmesinin mutad olduğu uluslar arası ihaleler ile işin mahiyeti nedeniyle döviz cinsinden veya dövize endekslenerek ifade edilmesi gereken ihalelerinde geç ödeme nedeniyle ortaya çıkan kur farkları katma değer vergisi matrahına dâhil edilmeyecektir."(Daha ayrıntılı bilgi için bakınız Arslan, Erdoğan., "Kur Farkları Katma Değer Vergisine Tabi Değildir." Vergi Dünyası Sayı:335, sf:822)

Yıllara yaygın inşaat işlerinde geçici kabul'ün yapılması hukuken işin idarece kabul edildiğini göstermekte olup, bu konuda düzenlenen tutanağın idarece onaylanması ile işin sonuçlandığı varsayılmaktadır. Bu tarih itibariyle idare geçici kabul tutanağına göre hesaplanan bedeli işi yapana ödemeyi kabul etmektedir. (V. Seviğ)
 
YARGI KARARLARINDA SEVK İRSALİYESİ
 
1. Danıştay 9. Dairesi'nin E.2000/1971, K.2002/115 sayı ve 2.4.2002 tarihli Kararı;
"Sevk irsaliyesinde tarih yazılmadığı gerekçesiyle kesilen özel usulsüzlük cezasının iptali talebi ile açılan davada, sevk irsaliyesinin düzenlendiği ve sevkiyat esnasında bulundurulduğu sabit olduğundan, sadece tarih yazılmadığından dolayı mevcut belgenin hiç düzenlenmemiş sayılarak kesilen özel usulsüzlük cezasını hukuka uygun olmadığı gerekçesiyle terkin eden Yerel Mahkeme Kararı, dayandığı gerekçeler karşısında yasa ve usule uygundur."
 
2. Danıştay 3. Dairesi'nin E.2001/4305, K.2002/150 sayı ve 23.1.2002 tarihli Kararı;
"Şirketin, taşımacılık şirketi aracılığıyla gönderdiği emtia için sevk irsaliyesi düzenlenmediğinin, taşımacılık şirketinin yetkilisi nezdinde düzenlenen tutanakla tespit edilmesi üzerine kesilen özel usulsüzlük cezası, davacı firmanın ister söz konusu emtiayı kendi taşısın ister başka bir firmaya taşıttırsın sevk irsaliyesi düzenlemesinin zorunlu olduğu ayrıca taşıma işini yapan firmanın yetkilisi tarafından imzalanan tutanağın da geçerli bir belge olarak kabulü gerektiği gerekçesiyle Yerel Mahkeme tarafından tasdik edilmiştir. Ancak, davaya konu cezanın dayanağı tutanağın, hakkında sevk irsaliyesi düzenlemediği gerekçesiyle işlem yapılan davacı firma veya yetkilisi tarafından değil, bu şirket adına hareket etme yetkisi olmayan kargo şirketinin bir çalışanı tarafından imzalandığı görülmüştür. Bu durumda yoklama fişinin VUK 131. maddede belirtilen şartlara riayetle düzenlenmediği açık olduğundan, davanın reddi yönündeki kararının bozulmasına (…)."
 
3. Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu'nun E.1997/351, K.1998/228 sayı ve 25.9.1998 tarihli Kararı;
"Emtianın sevk irsaliyesine miktar olarak eksik yazılması, irsaliyenin düzenlenmemiş kabul edilmesi için yeterli bir sebep değildir. Ayrıca sevk irsaliyesi düzenlenmediğini saptayan tutanağın da araç sürücüsü nezdinde düzenlenmiş olması ve yükümlü veya yetkilisinin imzasını taşımaması sebebiyle VUK'un 131. maddesine uygun olarak tanzim edilmiş bir tutanak da değildir. Bu sebeplerle, davanın kabulü ve cezanın terkini yönündeki Yerel Mahkeme ısrar kararında hukuka aykırılık yoktur."
 
4. Danıştay 9. Dairesi'nin E.2000/407, K.2001/3712 sayı ve 18.10.2001 tarihli Kararı;
"Nakledilen emtia için tek nüsha sevk irsaliyesi düzenlendiğinin tespit edildiği gerekçesiyle VUK'un 353/2. maddesine istinaden özel usulsüzlük cezası kesilmiş ise de VUK 353/2. maddesine istinaden ceza kesilebilmesi için sevk irsaliyesinin düzenlenmemesi ve araçta bulundurulmaması fiillerinin tespit edilmiş olması gerekir. İhtilafa konu olayda sevk irsaliyesinin düzenlendiği ve araçta da bulunduğu sabit olduğundan belgeyi düzenlenmemiş saymak ve ceza kesmek mümkün değildir."
 
5. Danıştay 3. Dairesi'nin E.1999/1497, K.1999/2415 sayı ve 10.6.1999 tarihli Kararı;
"Dava konusu özel usulsüzlük cezası sevk irsaliyesinde fiili sevk tarihine yer verilmediği gerekçesiyle kesilmiştir. Bu durumda özel usulsüzlük cezasının düzenlendiği VUK 353/2. maddesinde yer alan şartların yani ceza tatbiki için iddia olunan fiilin bütün şartlarının gerçekleştiğinden söz etmek mümkün değildir. Bununla beraber, VUK'nun usulsüzlükleri düzenleyen 352. maddesinin II. Bölüm 7. bendinde, vesikaların tanziminde kanunen belli şekil ve muhteviyat ile bunlarla ilgili diğer düzenlemelere uyulmamış olması usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren fiil olarak kabul edilmiştir. Bu hükme göre, sevk irsaliyesinde fiili sevk tarihine yer verilmemiş olması usulsüzlük cezası kesilmesini gerektiren bir fiil olup, bu fiilden dolayı özel usulsüzlük cezası kesilmesi mümkün değildir.
 
ÖZELGELERDE SEVK / TAŞIMA İRSALİYELERİ
 
1. Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 21.4.2009 tarih ve 13332 sayılı özelgesi;
"Birden fazla alıcıya ve farklı adrese teslimat yapan kargo şirketinin, 28x20 cm veya 14x20 ebatlarında olmak şartıyla birden fazla alıcı için tek bir taşıma irsaliyesi düzenlemesi mümkündür. Söz konusu irsaliyede göndericinin adı-soyadına veya ünvanına, gönderinin cinsi ve miktarına (ağırlık, adet gibi), varış yerine ve ücretine yer verilmesi mümkündür. Bununla birlikte bu bilgilerin irsaliyede tamamen gösterilmesi mümkün değil ise, bu durumda söz konusu irsaliye ‘ekli listedeki muhtelif müşteriler' ibaresiyle düzenlenebilir. Ancak bu durumda ek listede, irsaliyede yer verilemeyen belirtilmiş olan bilgiler beraberinde, eki olduğu sevk irsaliyenin seri ve sıra numarasının mutlak surette gösterilmesi gerekir.
 
2. Konya Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 5.5.2009 tarih ve 573 sayılı özelgesi;
"VUK'un 240/a fıkrası gereğince, ücret karşılığında eşya nakleden bütün gerçek ve tüzel kişilerin naklettikleri eşya için, 209. maddede yazılı bilgilerle, sürücünün adı-soyadı, aracın plaka numarasını içeren, seri ve sıra numarasını da içeren irsaliye kullanmaları zorunludur. İşletme aktiflerine kayıtlı araçların bu tür faaliyetler yürüten şirketlere kiralanması halinde, nakliye/taşıma işini yapan kiralayan firma değil, kiracı firma olduğundan, taşıma irsaliyesinin araçlarını kiraya veren firma tarafından değil, kiracı firma tarafından düzenlenmesi gerekir."
 
3. Konya Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 28.11.2008 tarih ve 3749 sayılı özelgesi;
"Hurda ve metallerin geri dönüşümü faaliyetiyle iştigal eden şirketin, satın aldığı hurda metal talaşlarını ve/veya imalat atıklarının sevkiyatını kendi araçları ile yapması halinde, düzenlenecek sevk irsaliyesinde düzenleyen ve müşteriler bölümüne kendi ünvanını yazması gerekir. İrsaliyenin taşınan emtia bölümüne ise; hurdanın ölçülmesi ve tartılması mümkün ise miktarının, bunun mümkün olmaması halinde ise muhtelif metal hurda açıklamasının yazılması gerekmektedir.
 
4. Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 18.4.2008 tarih ve 2695 sayılı özelgesi;
"Sevk irsaliyesi, satışa konu olan ticari mal hareketinin izlenmesi için düzenlenen bir belgedir. İşletmeye ait iş-bağ makinelerinin hizmetin ifasında kullanılmak üzere bir yerden bir yere nakledilmesi halinde ticari bir mal hareketinden söz etmek mümkün değildir. Bu sebeple, işletmeye ait iş-bağ düğümleme makinelerinin şirketin faaliyeti için bir yerden bir yere nakli halinde, bu makinelerin satışa konu ticari emtia niteliği olmadığından, sevk irsaliyesi düzenlenmesi gerekmez."
 
5.  İzmir  Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 14.6.2007 tarih ve 1723 sayılı özelgesi;
"Ev ve işyerlerinden temizlenmek üzere muhtelif eşyaların teslim alınması ve temizleme işlemi tamamlanınca tekrar ilgili adreslere teslim edilmesi faaliyeti ile iştigal eden şirketin, söz konusu eşyaları alması ve tekrar teslim etmesi işlemlerinde ticari bir mal hareketinden söz etmek mümkün değildir. Bu sebeple, sevkiyatlar esnasında sevk irsaliyesi düzenlenmesi zorunlu değildir. Bununla birlikte, hizmetin tesliminde ödeme kaydedici cihaz fişi veya fatura düzenleneceği tabiidir."
 
6. Bursa Vergi Dairesi Başkanlığı'nın 21.4.2008 tarih ve 2722 sayılı özelgesi;
"Nihai tüketici dışındaki mükelleflere pazarlanmak üzere satışa çıkarılan emtia için düzenlenen ‘Muhtelif Müşteriler' ibareli sevk irsaliyesinin haricinde, faturanın merkezde bilgisayarlarla azami yedi gün içinde düzenlenmesi şartıyla her bir alıcı için ayrı sevk irsaliyesi düzenlenmesi mümkün bulunmaktadır. Bu itibarla, satılan emtiaya ait faturanın merkezde bilgisayarla düzenleniyor olması şartıyla, satışı yapılan malların teslimi anında her bir alıcı için yeni bir sevk irsaliyesi düzenlenmesi ve bu irsaliye üzerine ‘Muhtelif Müşteriler' ibaresiyle düzenlenen sevk irsaliyesinin tarih, seri ve sıra numarasının yazılması gerekir."
Veysi Seviğ - Bumin Doğrusöz/Referans


Geri Dön