Avni Çelik: Ticari gayrimenkulde 550 bin m² alan kiralıyoruz

2008 sonunda finansal kiralamada kurallar değişince iki konut projesinden bir anda 40 milyon dolar zarar eden Avni Çelik, bunun ardından Adabank'a talip oldu ama BDDK'dan onay alamadı. Çelik "Haksızlığa uğradığınızı düşündünüz mü" yönündeki sorumuza, "İnsan bütün kusuru kendinde bulandır. Gece gibi üstünü örttük. Kimsede kusur bulmadık" cevabını verdi

30 Aralık 2008 günü fmansal kiralamada 150 metrekare üstündeki konutlara vergi avantajı bir gecede yok edildiğinde Sinpaş'ın sepetinde bu yolla satmaya hazırlandığı 2 proje vardı. Bu karar yüzünden 40 milyon dolar zarar eden Avni Çelik kendi deyimiyle "Adabank'a bir kızgınlıkla" talip oldu. "O gece baskını yüzünden finansal kiralama şirketini kenara bırakıp önümüze Adabank gelince "Alalım" dediğini dile getiren Çelik, "Biz o bankayı konut kredilerini daha makul sağlanmasında ve proje finansmanında kullanalım istedik. Ama 1.5 yıllık onay sürecinde çok şey değişti. Bugün bankaların konut faizleri tahammül edilmez şekilde aşağıya indi. Başta gördüğümüz kârlılık ortadan kalktı. Sonra da dönüp "Bu onaylanmazsa fmansta olmama kararı aldık. Adabank'a talip olduğumuzda bana 'Türkiye'de 48 banka var. Siz Bu 48 kişiden biri olacaksınız' denildi. Ama BDDK 'onaylanmadı' deyince hiç pişman olmadım" diye konuşuyor".

BDDK BAŞKANINA MESAJ

1.5 yıllık bekleme sürecinde bir gün BDDK Başkanı'na gidip "Siz rahat olun. 'Bunu onaylarsak mı sevinirsiniz, Onaylamazsak mı sevinirsiniz' diye sorarsanız ben ikisinde de sevineceğim" diyen Çelik'e "Onaylanmayınca haksızlığa uğradığınızı düşündünüz mü" diye sorduk. Buna "insan bütün kusuru kendinde bulandır" cevabı veren Çelik şöyle devam etti: "İki iyi arasında ihtilaf olmaz. Bir iyi bir kötü arasında da ihtilaf olmaz. Ama iki iyi arasında ihtilaf varsa, biz bunun iyi tarafında bulunmak istedik. Bunun için de eğer biri bize haksızlık yapıyorsa kusur onda diye düşünmedik. Bir kusurumuz vardır diye düşündük. Gece gibi üstünü örttük. Kusur bulmadık. -Böyle olunca haksızlığa uğradığımızı düşünmedik."

Ataköy'de 850 milyon dolara aldığı proje için yavaş davrandıklarını söyleyen Çelik, "İlk kez 1 yalı yapacağımız proje için projelendirme çalışmaları 6 ay sonra biter" diyor. 'Bu kadar pahalıya aldığınız projeden kar eder misiniz' sorusuna "Bu rakamlarla çok büyük kârlar konuşulmaz" diyen Çelik şöyle devam etti: "Küçük işe 10 milyon, büyük işe 100 milyon yatırıyorsunuz. Ama kazanç küçük işte 100 milyon büyük işte 400 milyon oluyor. Bağladığınız parayı saymazsanız ciddi bir kâr bırakacaktır." Sinpaş Zeytinburnu'nda da fısıltı gazetesiyle gelenlere satışlara başlamış. İçinde otel ve rezidans dairelerin bulunduğu projenin lansmanmı henüz yapmadı. İvmesinde hiçbir zaman sıçramalar olmayan Sinpaş'ın zaman zaman durup nefesini toplayıp tekrar çıkacağını söyleyen Çelik, "Seranit kurulalı 9 yıl oldu. Her yıl yaklaşık iki kat büyüyor. Bu yıl yine yüzde 100 büyüme bekliyoruz, önümüzdeki yıl seramik üretim kapasitemiz 16 milyon metrekareye çıkacak" diyor.

6 bin dolar kaptırdım

Şirket olarak hiç dolandırılmadıklarını söyleyen Çelik, "Barcelona'da gezerken cebimden 6 bin dolarımı aldılar" dedi.

Özel kurayı başkası çekti Avni Bey Siirt'e gitti

Sinpaş'ı yeni kurduğu dönemde şirketten uzak katmamak için askere gideceği dönemde tanıdığı general rütbeli bir dostu sayesinde 'Özel kura' şansı yakalayan Avni Çelik, kendisi için açılan kurayı aynı özellikleri taşryan bir başkası çekince '1984'te PKK'nın patladığı yer' olarak andığı Siirt'te askerlik yapmıs. Çelik üniversiteden sonra sadece yedek subay olduğu dönemde maaşlı çalıştığını söylüyor. "Neden gitmek istemediniz" sorusuna, "Ben 35 yaşındaydım. Şirket 11 yaşındaydı. Ama haklısınız. Yapmamam gerekirdi" diyor. Siirt'e gittiği gün yatacak yer bulamayınca kendisine 'İstersen lojmanda kal, istersen nöbetçi subayın odasındaki ranzada' diye sorulduğunu söyleyen Çelik, "Ben nöbetçi subayın odasında kaldım. O gece PKK lojmanları bastı" dedi.

Tivinikli kendine ifade etse spekülasyon çıkmaz

Adabank'ta ortak olacağınız Abdullah Tivinikli neden ortak olarak görünmedi. Neden kendisini kamufle etmek mi istedi

Eskiden ben de 'Biz başımızı önümüze eğip işimizi yapalım. Bilinir olmak bizim işimiz değil' derdim. Hâlâ bundan son derece rahatsızım. Ben sade bir vatandaş olarak yaşamak istiyorum. Ama baktım ki bu yanlış bir tavır. Çünkü bilinmeyince insanlar 'Bu adam nereden çıktı' diye soruyorlar. Orada Abdullah Bey bizim o düşüncemiz gibi sessiz kalmayı tercih etmiş. Topluma kendisini ifade etse bu spekülasyonlar olmayacak. Topluma siz kendinizi bildirmezseniz toplum sizi bilmeye çalışıyor. Doğru kanallar kullanılmayınca da olumsuz oluyor. Abdullah Bey çok iyi dostluğumuz, aramızda iyi ilişkiler var.

Adabank olmayınca 'O parayla Seramik fabrikası alacağım' dediniz. Gelişme var mı

İspanya'da 1, Yunanista'da iki, Türkiyede de 1 fabrika almak üzere konuşuyoruz. Bunlar olursa 16 milyon metrekareye çıkarsam Seranit'in 2012 cirosu grubun yüzde 16'sına denk gelir.

Çelik, seramik, asansör, yangın kapıları, ikinci el ve site yönetimi, dekorasyon, denizcilik gibi birçok alandasınız. Yeni sektör planlarınız var mı

Biz artık düşünmüyoruz. Mesela birçok grup enerjinin içinde. Ama biz istemedik. Şu an ticari gayrimenkulde 550 bin metrekare alan kiralıyoruz. Kiralandığı için enerjiye benzer getirişi var. Ayrıca yatırdığınızın 5 katına satma şansınız da var. Gayrimenkul değeri artı kâr yazıyor.

IGLESİAS: 'SENİ KOCA APTAL'

Bosphorus City'nin iansmanı için Türkiye'ye getirdiği Julıo Iglesias Avni Bey'e, "Bir sevgilir var mı Bana söyle, kimseye söylemeyeceğim" demiş. Avni Çeiik'in cevabı, "iki sevgiltm var Bana 3 tane torun verdiler" olmuş. Bu cevap üstüne Iglesias, Avni Bey'in omzuna vurup "Koca aptal seni" demiş. Avni Bey Iglesias île beraber bir proje yapmayı planladıklarını ama mutabakata varamadıklarını dile getirerek, "iyi hattattınız. Julio'yu arayıp bir daha konuşalım" dedi.

Çelik üniversitede ilk dersi Erbakan'dan aldı, okulu bıraktı

İki göbek tüccar bir ailenin oğlu olan Avni Çelik kendisini Rahmi Koç'un tasvir ettiği gibi 'Ağzında gümüş kaşıkla doğanlar' arasında görmüyor. Tüccar olmalarına rağmen çok da varlıklı olmadıklarını söyleyen Çelik, "Beyaz-Müslüman ve Türk doğmanın şans" olduğuna inanıyor. Vasat geçen öğrencilik döneminde hep 'Daha iyi ne yaparım' sorusuyla kendisini sorguladığını söyleyen Çelik, lisede sanat okulunda torna bölümünde okumuş. Hedefi de makine mühendisi olmakmış. Bu arada babasını kaybedince lise biter bitmez Ankara'ya gitmiş. Gündüz çalışmak için ikinci öğretime yazılıp akşamları okula gitmeye başlamış, ilk dersini Necmettin Erbakan'dan almış. Erbakan "Teknik resim mühendisin dilidir" deyince "İyi ama makine çok geniş bir konu. Ben neyin mühendisi olacağımı anlamadım" diyerek okulu bırakma kararı almış. Hala "işletme mühendisi, makine mühendisi ve endüstri mühendisi ne mühendisidir anlamam" diyen Çelik'in hocaları oldukça tanıdık isimler: Recai Kutan pratik hesap dersinde, mukavemet dersine gelen Ekrem Pakdemirli gibi isimlerin öğrencisi olmuş.
Habertürk/Ayşegül AKYARLI GÜVEN