25 / 04 / 2024

Balık çiftlikleri, Avrupa Birliği fiyatları ile kiralanacak!

Balık çiftlikleri, Avrupa Birliği fiyatları ile kiralanacak!

Su ürünleri  üretme alanlarının kiralanması yetkisinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'na  devredilmesinin ardından, bakanlık, bu alanların kiralanmasına ilişkin kriterleri  oluşturmaya başladı



Bakanlık öncelikle, su ürünleri üretim alanlarının birim kiralama
ücretini, AB 'deki emsallerini dikkate alarak düşürmeyi öngörüyor. Halen 4 bin 500
liraya kadar ulaşan denizlerde bir dekar balık üretim alanının kiralama
ücretinin, bin lira veya altına düşürülmesi bekleniyor. Kiralama bedelleri
belirlenirken, AB 'deki ücretler de dikkate alınacak. çevreye duyarlı yatırım
yapan, yüksek teknoloji kullanan, kıyıdan daha uzağa kurulan, büyük ve entegre
üretim yapan balıkçılık tesislerinden daha düşük kira alınacak.

Kiralama ücretlerinin indirilmesi nedeniyle üretim maliyetleri düşecek
olan balık çiftlikleri, daha ucuza balık satabilecek. Böylece, halen kişi başına
yılda 8,5 kg olan balık tüketiminin artırılması da hedefleniyor. AB 'de, kişi
başına yıllık balık tüketimi 25 kg civarında.

Torba Kanun olarak bilinen ve şžubat ayında yayımlanan 6111 sayılı kanun
ile, su ürünleri üretim yerlerinin kiralanmasına ilişkin yetki, il özel
idarelerinden alınarak, 1 Ocak 2016 tarihine kadar Tarım ve Köyişleri
Bakanlığı 'na verilmişti. Su ürünleri üretim alanlarının kiraya verilmesine
ilişkin esas, usül ve işlemleri belirleyen 'Su Ürünleri Yetiştiriciliği
Yatırımlarında İhtiyaç Duyulan Su ve Su Alanları ile Deniz ve İç Sulardaki Su
Ürünleri İstihsal Hakkının Kiraya Verilmesi Hakkında Yönetmelik 'i, Resmi
Gazete 'nin 1 Haziran tarihli sayısında yayımlayan bakanlık, şimdi de kiralama
kriterlerine ilişkin uygulama tebliği üzerinde çalışıyor.

Yönetmelik ile su ürünleri üretimi yapmak isteyenlere özellikle kiralama
aşamasında, büyük bir kolaylık sağlanmış oldu. Önceden; asgari kira bedelleri
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından belirlenmesine rağmen, bu değerler il
özel idareleri tarafından dikkate alınmamakta ve bölgeler, iller ve ilçeler
arasında çok büyük fiyat farklılıkları bulunmaktaydı. Kiralanan yerlerden aynı
niteliklere sahip olmalarına rağmen farklı kira bedellerinin alınması
adaletsizliklere neden olmakta, kira sözleşme sürelerinin kısa tutulması da
yatırımcıyı olumsuz etkilemekteydi.

Söz gelimi, bir dekar deniz alanını, birbirine bitişik iki ilde, bir özel
idare 4 bin 500 liraya, diğer özel idare ise bin 500 liraya kiraya verebiliyordu.
Bu durum, yatırımcılar açısından haksız rekabete ve maliyet artışına neden
oluyordu. Bu nedenlerle kira bedelleri bölgesel şartlar göz önüne alınarak
belirlenmesi zorunlu hale gelmişti.

Bakanlık, yeni düzenleme ile su ürünleri üretim alanlarının
kiralanmasında ülke genelinde adil ve eşit uygulamaların yapılması, uygulamada
karşılaşılan sorunların giderilmesi ve su ürünleri yetiştiriciliğinin
geliştirilmesini hedefliyor.

KİRALAMADA 'TABAN ÜCRET' BELİRLENECEK

Önceden, bakanlığın kira bedeli ile ilgili muhammen bedel önerilerinin il
özel idareleri tarafından dikkate alınmadığını, idarelerin, deniz ve su
alanlarını ticari meta olarak görüp, en yüksek geliri sağlamak amacıyla hareket
ettiğini, kira bedellerini aşırı yükselten bu uygulama nedeniyle yatırımcıların
uzun süreli ve yüksek teknoloji gerektiren yatırımlar yapamadığını anlatan
yetkililer, şu bilgiyi verdi:
'Su ürünleri üretim alanlarının kiralanması yetkisinin bakanlığa
verilmesi ile, öncelikle bu alanların kiralanmasında, iller arasında büyük
değişiklikler gösteren ve yatırımcılar arasında haksız rekabete neden olan kira
adaletsizlikleri giderilecek. Her bölge için, iç sular ve denizler için ayrı
olmak üzere taban kiralama ücreti belirlenecek. Taban ücretin üzerine, belli
kriterler dikkate alınarak, ek ücretler uygulanacak veya bu kriterlere göre
kiralama ücreti indirilecek. DPT 'nin gelişmişlik indeksine göre, gelişmişlik
indeksi daha yüksek illerde daha yüksek, az gelişmiş illerde daha düşük kira
alınacak. Tesisin karaya uzaklığı arttıkça, kiralama bedeli düşecek. Türkiye 'deki
üretim kapasitesini artırmak için, büyük kapasiteli, daha fazla eleman istihdamı
sağlayan tesisler için daha düşük kira bedeli belirlenecek. Kiralama süresi
uzadıkça, kiralama alanı büyüdükçe kira bedeli düşecek. Entegre üretimi teşvik
için yavru balığını kendi üreten tesislere daha düşük kira uygulanacak.
Teknolojik ve çevreye duyarlı yatırımı teşvik etmek üzere, otomasyon sistemi
kuran, çevre ve gıda ile ilgili HACCP, TSE ve ISO standartlarını uygulayan
tesislerden daha düşük kira alınacak. Sigorta yaptıran tesisler, daha düşük kira
ödeyecek.

Bu kriterler, taban kiralama ücretlerinin yüzde 5-10 düzeyinde
etkileyecek. Böylece, daha uzun süreli, çok alan kiralayan, daha çok personel
çalıştıran, gelişmekte olan bölgelerde kurulan, teknolojik yatırım yapılan
tesisler, kiralama ücretlerinde yüzde 5-10 avantajlı olacak.'

Yetkililer, su ürünleri kiralama alanlarında öngörülen düşüşün, balık
çiftliği yatırımlarına olumlu yansımasının ve yatırımların hızla artmasının
beklendiğini vurguladı.

BALIKçILAR MEMNUN

Muğla Kültür Balıkçıları Derneği Başkanı İhsan Bozan da su ürünleri
üretim alanlarının kiralanması yetkisinin Tarım ve Köyişleri Bakanlığı 'na
devredilmesine çok memnun olduklarını belirterek, 'İl özel idareleri bu konuda
teknik olarak çok bilgili değildi. Olaya sadece daha fazla gelir sağlamak
açısından bakıyorlardı. Projelerimizi zaten bakanlık onaylıyordu. İhaleyi il özel
idaresi yapıyordu. İhaleden sonra bile yeri teslim almak için aylarca yazışma
yapılıyordu. şžimdi, ihaleden sonra hemen yeri teslim alabileceğiz, süreç çok
pratikleşecek' dedi.

Bozan, yaptığı değerlendirmede, bakanlığın kiralamada,
teknolojiyi, kapasiteyi, istihdamı ve yatırım büyüklüğünü dikkate alan kriterler
getirmesinin daha fazla yatırım yapanlara avantaj sağlayacağını kaydetti.
Halen Türkiye 'de deniz yüzeyinin kira ücretinin 2 bin lira ile 4 bin lira
arasında olduğunu hatırlatan Bozan, şöyle devam etti:
'Bu para ile herhangi bir ovada, araziyi satın alırsınız. Ama biz bunu
her yıl kira olarak ödüyoruz. Karşılığında da hiç bir hizmet almıyorsunuz. Yol
yok, iskele yok. 4 yıldır su ürünleri kanununun çıkmasını bekliyoruz. Halen,
projeli yatırımlarda 9 bakanlıktan, 5 müsteşarlıktan onay alıyoruz. Onay almak
aylar sürüyor. Kanun çıkarsa, tek muhatabımız bakanlık olacak.

Yunanistan 'da bir dekar deniz alanı 130 avroya, İtalya 'da 30 avro. Bizde
2 bin avroya çıkıyor. Yunanistan 'da ve   Kuzey Afrika 'da yatırım yapan Türk
firmaları var. Biz de firma olarak Tunus ve Fas ile görüşüyoruz. Görüşmeler son
aşamaya geldi. Tunus ile yakın zamanda sonuç alabiliriz. Bakanlığın kirada taban
ücret getirmesi ve kriterler belirlemesi yatırımları hızlandıracak.'

Muğla olarak Türkiye kültür balıkçılığı üretiminin yüzde 70 'ini
gerçekleştirdiklerini ancak ürettikleri balığı karaya çıkarma konusunda iskele
sorunu yaşadıklarını anlatan Bozan, kültür balıkçılarının iskele sorununun
çözümünü istedi.

253,6 BİN TON KAPASİTELİ, 1805 BALIK çİFTLİÄžİ VAR

Türkiye 'de halen, Temmuz ayı itibariyle, toplam 253 bin 638 ton üretim
kapasitesi olan 1805 balık çiftliği bulunuyor. Toplam kapasitesi 60 bin 289 ton
olan 271 tesisin yatırımı ise devam ediyor.

Faal tesislerin 358 'i denizlerde, 1447 'si ise iç sularda kurulmuş.
Denizlerdeki tesislerin üretim kapasitesi 144 bin 612, iç sulardaki tesislerin
üretim kapasitesi ise 109 bin 26 ton.

2009 yılı rakamlarına göre, Türkiye 'de iç sularda 1999 dekar alan 273
işletmeye kiraya verilmiş ve 995 bin 122 lira kira geliri elde edilmişti.
Denizlerde kiralanan 5 bin 53 dekar alandan ise 9 milyon 408 bin 735 lira gelir
sağlanmıştı.

Türkiye 'de 26 milyon hektar su ürünleri üretimi yapılabilecek alan
bulunmasına karşın, şimdiye kadar bunun yüzde 3 'ü bile değerlendirilmedi. Buna
karşın yatırımcılar, İzmir, Muğla ve Mersin 'de yoğunlaştı. Üretim alanları, diğer
bakanlıklarla işbirliği yapılarak Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından
belirleniyor.  İzmir  ve Muğla 'daki kiralanabilir üretim alanlarının dolması
nedeniyle, yatırımcılar; Hatay, Mersin, Aydın gibi illere yönlendiriliyor.

Balık çiftliklerinde, iç sularda alabalık, denizlerse ise çupra, levrek
ve orkinos yetiştiriliyor.

2010 yılı Temmuz ayı itibarıyla Türkiye 'de iç sular ile denizlerdeki
tesis sayıları ile bunların kapasiteleri ise şöyle:
FAAL TESİS                                   YATIRIM AşžAMASINDA
FAALİYET ALANI           ADET             PROJE KAPASİTETON/YIL           ADET           PROJE KAPASİTETON/YIL
İç SU ÜRÜNLERİ           1,447           109.026                                       145             18.192
DENİZ ÜRÜNLERİ           358               144.612                                       126             42.097
TOPLAM                           1.805           253.638                                       271             60.289
AA


Geri Dön