Balıkesir 2. Kent Konseyi Sempozyumu düzenlendi!

Mimar Ali Özerk'in Kent Konseyi sonunda yaptığı ve her Balıkesirlinin okuması neler olduğunun anlaşılabilmesi için okumasında büyük yarar bulunan değerlendirme aynen şöyle: "Balıkesir-Çanakkale 1/100 00'lik Çevre Düzeni Planı, sivil toplum örgütleri, mesleki ve akademik odalar ve çevre belediyeler tarafından defalarca tartışılmış, bir dizi panel ve toplantının ardından bu planın gerçeklerle örtüşmediğini ve Balıkesir'i özellikle Bandırma bölgesinin İstanbul'un sanayi arka bahçesi haline getireceğini bununda çevre felaketine, büyük bir göç dalgasına sebep olacağı konusunda fikir birliğine varılmış, çevre düzeni planlarının, çağdaş batılı ülkelerde olduğu gibi halkın ve ilgili kurumların görüşü alınarak hazırlanması gerektiğinin altı çizilmiştir. Yapılan itirazlar sonucu plan revize edilmiş, ancak ilk plandaki plan notları olduğu gibi kalmıştır. Bandırma Sanayi alanı 84 000 hektardan 8 000 hektara inmiş, ancak sonradan parça parça bu alanın büyütülmesi konusunda girişimlerde bulunulmuştur.  Nitekim Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Edip Uğur'un 2. Kent Sempozyumu kaDsamında ki sunumun da sanavi alanı ilk planda olduğu gibi gösterilmiştir. Bizler sanayiye, sanayileşmeye karşı değiliz. Ancak artık batılı ülkelerin vazgeçtiği çevreyi kirleten sanayi tiplerinin gelecek nesiller üzerinde olumsuz etkiler bırakacağını, tarım arazilerinin git gide yok olacağının da farkındayız.  Balıkesir'de yapılması düşünülen kuzey batı çevre yolu da bu olumsuz kararlardan biridir. Çevre yolu planlama ilkeleri gereği olarak kentleri çevreleyen, kentsel doku ile kırsal alanları birbirinden ayırma özelliğine sahipken, önerilen yol planlı bölgelerin ve yeni gelişme alanlarının içinden geçirilmiş, böyle bir yerleşim alanında, eksoz gazı, gürültü kirliliği, hava kirliliği gibi bölgeye vereceği zararlar düşünülmemiştir.  Önerimiz, böyle bir yolun yapılma zorunluluğu varsa mevcut güzergâhın Şamlı kavşağı üzerinden verilmesidir. Ayrıca yolun yapım maliyeti ise kamu kaynaklarının sorumsuzca heba edilmesinin bir örneğidir. Büyük Şehir Belediye Başkanı Sayın Edip Uğur'un sunumunu ilgiyle izledik. Vizyon projelerinin karşısında etkilenmemek mümkün değildir. Otoban bağlantıları ile altın bir bilezik içersinde kalacak olan Balıkesir'in bu projelerle daha da çağdaş bir görünüme sahip olacağı ve uzun bir emekle hazırlandığı göz ardı edilemez. Bu anlamda kendisine teşekkür etmemiz aerekir. Ama kentlerin aeleceai şehir dışındaki tek bir büroya ve  TOKİ  anlayışına teslim edilemez. Bu anlamda kent kimliğinin korunması ve yerel paydaşlarla çözüm aranması, katılımın sağlanması halkın kentine sahip çıkması bakımından önemlidir. Tüm hizmetler özelleştirilirken, konut yapımının tekelleştirilmesi de ve üstelik bu projelerin yarışmalarla elde edilmemesi, yerel kaynakların kullanılmaması da kentte bulunan bazı meslek gruplarının da atıl kalmasına yol açacaktır. Halbuki kentler, içinde yaşayanlarla zenginleşir ve büyür.  Israrla yapımı sürdürülen bat-çık benzeri kent içi ulaşım planı, yavaşlatılması gereken kent içi trafiğini hızlandıracak, insana hizmet etmesi gereken yollar tamamıyla araçların egemenliğine bırakılacaktır. Çağdaş ülkelerde birinci sırada olan yaya, engelli ve bisikletle ulaşımın Kent Vizyonu içersinde ele alınmaması da ayrı bir değerlendirme konusudur. Gelişen toplumlar sorgulayan toplumlardır. Kaderci toplumların biz bilmeyiz büyüklerimiz bilir mantığı ve eleştirel bakış açısının tamamen muhalefet yapılıyor gibi gösterilmesi toplum ve kent gelişimi açısından olumsuzdur. Bizler meslek odaları olarak güzel olan ve katılımcı bir yaklaşımla kotarılan her şeyi destekleriz, yalnız yanlış olanları yapıcı eleştirel görüşleri açıklamakta toplumsal sorumluluaumuzdur." 

Balıkesir Demokrat Gazetesi