Dekorasyonda feminen detaylar öne çıkacak!

Aralarında the Woo"nun da bulunduğu pek çok mağaza ve lokantanın iç tasarımını yapan, aynı zamanda Ayşe Arman ve Galip Tekin gibi ünlü kişilerin de evlerinin iç mimarlığını yapan Shape Mimarlık şirketinden Meral Bağcı, önümüzdeki dönemin dekorasyon trendleriyle ilgili ipuçları verdi.

Dekorasyonda bir dönem minimalizm ön plandaydı. Biçime ve maddelerin verdiği duyguya duyulan tepkiyle, sadece nesneleri ve sadeliği ön plana çıkaran tasarımlar revaçtaydı. Ona tepki olarak maksimalizm geldi; her şey çok süslü, rengarenk ve karmakarışıktı. Bu etki-tepki dönemi şimdilerde geçmeye ve yerini yeni bir akıma bırakmaya başladı. Shape Mimarlık"tan Meral Bağcı"ya göre, şu anki dekorasyon akımının henüz bir ismi yok. Ancak önümüzdeki dönem, amorf (biçimsiz) ve feminen yapıların ön planda olacağı bir geçiş dönemi olacak. Bu dönemde aynı zamanda œdaha olgun formlar, çevreci, geri dönüşümlü, hayatla özdeşleşmiş materyaller kullanılacak.

Amorf ve feminen detaylar
Bağcı, hem minimalist hem de maksimalist tasarımlardan vazgeçilirken, amorf ve feminen yapıların öne çıkacağını söylüyor. œMinimalizmde çok net, birbirinden şekil ve doku olarak çok iyi ayrılmış, sade ve köşeli, net çizgilerin olduğu tasarımlar kullanılıyordu. Amorfta ise köşeleri yuvarlaklaşmış, şekilleri daha belirsizleşmiş, daha yumuşak geçişler kullanılıyor. Aynı zamanda, yine minimalizmin getirdiği erkeksi, net, keskin çizgiler terkedilerek, daha feminen, daha narin, daha kibar ve daha kadın gözüyle bakılmış detaylara geçilecek.

şžımarık yüzeyler yerine pudra tonları
Tasarımlarda, özünde her renk kullanılabilecek. Ancak Bağcı"ya göre, alakasız renklerden ziyade doğru ve iyi kullanılan renkler bir arada olacak. Bağcı, œEskiden biraz daha şımarık yüzeyler kullanılmaktaydı. Parlak, dore, paslanmaz yüzeyler, abartılı seçimler¦ Bunların yerini daha dozunda renkler alıyor bence. Alt bazını açık, ferahlatıcı kolların oluşturduğu, içine açık pembe benzeri pudra renginin ve açık renklerin girdiği bir dönem¦ Canlı renkler yine kullanılıyor, ancak cart renklerden ziyade geçiş tonları tercih ediliyor, diyor.

Evin tarzına uygun trendler takip edilmeli
Bağcı, dekorasyonda yapılan çok büyük bir hataya da dikkat çekiyor. œTrend ve tarzın çok iyi ayrılması gerekir. Evlerin tarzına, yani yapısına uygun trendlerin takip edilmesi gerekir. Örneğin loft bir daireyi antikalarla doldurmak ya da tamamını Uzakdoğu tarzında döşemek, o evin yapısıyla uyumsuz olur. Bu ürünler yaşantılarına uymadığı için, insanlar bu görüntüden çok çabuk sıkılabilir. Moda diye bir sürü çirkin, kötü, uyumsuz aksesuar ve mobilya konmamalı evlere. Öyle bir sempatiniz varsa, ya da felsefi olarak bu akımları benimsiyorsanız, beğendiğiniz şeylerin dozunda bir şekilde evinizde kullanılmasını daha doğru buluyorum. Ama evin tamamını, ait olmadığımız bir kültüre göre ve ne olduğunu bilmediğimiz ürünlerle doldurmaya karşıyım.

Küçük alanlar, küçük değişiklikler
Evlerde her zaman büyük değişiklikler yapılamıyor. Bunun yerine ufak tefek bazı detaylarla oynanması, insana bir değişiklik hissi verebiliyor. Bağcı bu konuda da şöyle önerilerde bulunuyor: œKoltuk yüzlerinin, perdelerin ve halının değiştirilmesi, iyi bir çözüm olabilir. Daha ufak, kapsamlı değişiklikler için, koltukların üzerine minik yastıklar konabilir, masa ve sehpaların üzerindeki aksesuarlar, vazolar veya şamdanlar değiştirilebilir. Aydınlatma armatürü değişebilir. Evdeki duvarların doldurulması, farklı ve başka bir ruh getirecek tablolar asılması da olabilir.

Bağcı, küçük alanların verimli şekilde kullanılması için de bazı tavsiyelerde bulunuyor. œKüçük alanlarda mümkün olduğunca, sade ve yalın tasarımlara gidilmesi gerekir. Bununla beraber düz fonlar üzerindeki mobilyalar, onların üzerine konan ürünler ve objelerde renge gidilmesini tavsiye ederim. Mekan ferah ve boş olur, ayrıca olduğundan büyük görünür.
Eda Utku/Hürriyet Emlak