27 / 04 / 2024

Emin Sazak: İstanbul'a taşınmak maliyeti artırır!

Emin Sazak: İstanbul'a taşınmak maliyeti artırır!

Ankara kökenli ve Türkiye Limanları'nın üçte birinin yapımında yer alan Yüksel İnşaat, İstanbul'a taşınmayı düşünmüyor



Türkiye Limanlarının 3'te l'inin yapımında yer alan ve bugün cirosu 774 milyon dolara yaklaşan Ankaralı bir şirket Yüksel İnşaat. Yüksel Holding çatısı altında cironun yüzde 92'sini üstleniyor. 47 yıldır devam eden inşaat faaliyetlerinin yüzde 85'i yurtdışı kaynaklı. Dolayısıyla yöneticiler en büyük zamanı masa başı toplantılarda değil, seyahatlerde harcıyor belki. Ancak yine de şirket merkezini İstanbul'a taşıyıp bu zamandan tasarruf etmek istemiyorlar.
Yılmaz, Gün ve Güven Sazak ile Mehmet Sert'in kurduğu Yüksel Holding'in ikinci kuşak temsilcisi olan Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO Emin Sazak şirkette zaman, zaman taşınma işinin gündeme geldiğini belirterek, "Arada bir tartışıyoruz, konuşuyoruz ama hep kalmayı seçtik" diyor. Nedenlerini ise şöyle anlatıyor:

'TRAFİK SIKINTILI'
"50 ve 601ı yıllarda kurulan şirketlerin hakikaten büyük bölümü  Ankara  merkezli. Daha sonradan İstanbul'a taşınanlar olmuş ama ilk sıradaki 15-20 müteahhitlik firmasının neredeyse tamamının kuruluşu Ankara. Zamanla finans merkezi olması ve yurtdışına kolay erişim imkanı nedeniyle İstanbul cazipleşti. Fakat biz kalmayı seçtik. Taşınma düşüncemiz de yok. Ankara'da bulunmanın kendine has avantajları var. Faaliyetlerimizin yüzde 85'i yurtdışında olmasına rağmen bu böyle. Bir kere işgücü anlamında ciddi imkan var. Üniversitelerin inşaat sektörü için sağladığı büyük bir potansiyel var. İkincisi, İstanbul her anlamda genel giderlere maliyet artışı getirecek bir yer. Bunu da düşünüyoruz. Arada bir tartışırken fırsat maliyet değerlendirmesi yapmak durumunda kalıyoruz. Uzaklık bizi çok da negatif etkilemiyor açıkçası, İstanbul pahalı bir şehir. Ücretler açısından fark olur. Daha fazla maaş ödemek gerekir. Trafik nedeniyle ulaşım açısından da sıkıntı var. Ankara genel merkezinde 250 kişi var. Onların buraya taşınması ayrı bir problem. Ancak tabii ileride mecbur olursa kaçınılmaz olur."

Çiftcilikten geldik
Babası şantiyelerde olduğu için çocukluğunda 3-4 ayda bir görüştüklerini belirten Sazak, aslında çiftçi kökenli bir aileden geliyor. "Eskişehir'de çiftçi olan dedem, cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren ticarete de atılmış" diyen Sazak, yurtdışına çıkan ilk müteahhitlerden birinin dedesi olduğunu kaydediyor. Şirkette kendisinin 2'nci kuşak yönetici olduğunu ifade eden Sazak, babası Yılmaz Sazak adına yapılan atletizm yarışmalarına değiniyor:
"Gençleri heveslendirmek için başlattığımız yarışları sürdürüyoruz. 10 yıldır uluslararası seviyedeyiz ve yılda 2 bin sporcu ağırlıyoruz. Başarılı olan 1-2 atletin de sponsorluklarım üstlenerek babamın mirasını yaşatıyoruz."

Zırhlı araçlara robot nöbetçi yapacak
Savunma sanayii alanında da faaliyet gösteren Yüksel Holding, geçtiğimiz aylarda 'robot nöbetçi" projesiyle haberlere konu olmuştu. Tamamı Türk mühendislerle gerçekleştirilen çalışma için Emin Sazak, şu yorumları yapıyor: "Özellikle sınır güvenliğine odaklıyız. Bu teknoloji ile insansız nöbet sistemi mümkün olacak. Son testler yapılıyor. Tabii askeri sistemler kolay adapte olmuyor. Şu anda kuvvetlerin bunu alım portföyüne koyması gerek ki kullanıma geçsin. Ancak ilgi büyük. Asker taşıyan zırhlı araçlara yönelik versiyonunu da talep edenler var. Beklentimiz özellikle karakollardaki ani baskınlar sonucu kaybettiğimiz askerlerin yerine nöbetçi olarak kullanılması."

Teknoloji kökenli patron
 Üniversite eğitimini yurtdışında tamamlayan Emin Sazak, aile işi olmasa, Türkiye'ye geri dönme niyetinde değilmiş, İngiltere'de işletme ve ardından ABD'de telekomünikasyon ağırlıklı radyo ve televizyon eğitimi alan Sazak, teknoloji ağırlıklı çalışmak istiyormuş. Sazak, başlangıçta bu alana yönelmiş ancak daha sonra aile işinin içinde bulunmak daha mantıklı görünmüş. "Belki Türkiye'de olmayacaktım. Büyük ihtimalle ABD'de kalacaktım. O zaman da inşaat değil, teknolojinin daha ağırlık kazandığı bir iş yapardım. Fakat o kadar detaylı düşünme fırsatım olmadı" diyor. Türkiye'ye dönüp Yüksel inşaat'ta göreve başladıktan sonra, 1994'te yönetim kuruluna giren Sazak, 1999'da başkan yardımcılığı yapmaya başlıyor ve 2002'den beri de CEO'luğu yürütüyor. Şirkete geldiğinde yaptığı ilk iş ise grup içinde bir bilgi teknolojileri firması kurmak oluyor.
 
Soru-cevap
Hangi ülkelerde iş yapıyorsunuz? Cironuz ne kadar?
Kazakistan, Afganistan, Suudi Arabistan, Özbekistan, Gürcistan, Ukrayna, Katar, Dubai, İran gibi pek çok ülke var. 837.6 milyon dolar grup ciromuz. Bunun yüzde 92'si inşaattan ve işlerin yüzde 85'i yurtdışı kaynaklı. Yüksel inşaat'ın yurtdışı toplam iş hacmi 2 milyar 350 milyon doları buluyor.

Türkiye'de iş mi bitti? Sizi yurtdışına bu ölçüde yönelten nedir?
Türkiye'de iş azaldı. Bu bir gerçek. Özellikle 2001 krizinden sonra, ekonomi politikalarıyla yatırımlar daraldı doğal olarak. Bir de yeni ekonomi politikaları nedeniyle eskiden devletin tek başına gerçekleştirdiği pek çok altyapı projesi özel sektöre devredildi. Başta da enerji projeleri geliyor. Hiçbirini kendi cebinden yapmıyor devlet; sürenleri bitirmeye çalışıyor. Devletin özelleştirmeye yöneldiği geçiş sürecinde yatırımlar düştü. En önemli şeylerden biri Türkiye bitmemiş proje cennetiydi. 10-20 yıl bitmeyen projeler vardı. Hükümet, bu 8 yılda önceliği bunlara verdi ve doğrusunu yaptı. Bu dönemde de yeni iş çıkmadı pek Türkiye'de.Karayollarının projeleri oldu. Onlar da ağırlıklı olarak bölünmüş yolları yerel imkanları kullanarak ihale ettiler; maliyeti düşürmek için. Bu nedenle büyük firmaların ilgisi fazla olmadı. 'Site yönetim şirketi kurduk'
Fiba Grubu ile İstanbul Çubuklu'da inşa ettikleri Çubuklu Vadi Evleri'nde faaliyet göstermesi için kurdukları Yüksel Yönetim adlı site yönetim şirketinin kapsamını genişleteceklerini belirten Emin Sazak, "Bu alanda gerçekten boşluk var. Biz de bizim yatırımımız olmayan diğer işlere de hizmet verme kararı aldık. Gelecekte ticari gayrimenkul de ekleyebiliriz" diyor.

Enerji ikinci büyük olacak. Sazak, grupta enerjiyi inşaattan sonra ikinci büyük alan yapacaklarını belirterek, şöyle konuşuyor: "5 yıl içinde 750 milyon kilovatsaate çıkacak 300 megavatlık kapasiteye ulaşmak istiyoruz. Bu, 450-500 milyon dolarlık yatırım demek. 80 megavatlık bölümün finansmanı tamamlanma aşamasında. 1.5 yıl sonra işletmeye geçmiş olacak. Rüzgarla da ilgiliyiz. Ortaklıklar düşünüyoruz."
Menekşe Ataselim/Habertürk


Geri Dön