26 / 04 / 2024

GAP bitiyor, şimdi Güneydoğu'ya gitme zamanı!

GAP bitiyor, şimdi Güneydoğu'ya gitme zamanı!

Yıllardır tamamlanması beklenen GAP'ta sona yaklaşıldı. GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, 2012 sonunda 1 milyon 60 bin hektar alanın sulanmaya başlanacağını ve bölgede en az 1.5 milyon işgücüne ihtiyaç duyulacağını söyledi



Yıllardır tamamlanması beklenen GAP'ta sona yaklaşıldı. GAP İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil, 2012 sonunda 1 milyon 60 bin hektar alanın sulanmaya başlanacağını ve bölgede en az 1.5 milyon işgücüne ihtiyaç duyulacağını söyledi. Doğacak istihdam açığı nedeniyle 2012 sonrasında bölgede geriye göç bekleniyor

Güneydoğu Anadolu Bölgesi'ndeki Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Kilis, Mardin, Siirt, şžanlıurfa ve şžırnak illerinde uygulanmakta olan, çok sektörlü entegre bir bölgesel kalkınma projesi olan GAP'ın merkezinin Ankara'dan şžanlıurfa'ya taşınması yaklaşık 30 yıldır şehir efsaanesine dönen projenin tamamlanma sürecini hızlandırmış. Konunun detaylarını GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Sadrettin Karahocagil ile görüştük:

- GAP Eylem Planı'nın 4 ana ekseni var. Ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesi, sosyal gelişmenin sağlanması, altyapının inşa edilmesi ve kurumsal kapasitenin oluşturulması. Bu çerçevede binlerce proje gerçekleştiriliyor. Sosyal Destek (SODES) projeleri ile altyapıya harcanan paraları üst yapıya da aktararak bölge içindeki dengesizlikler giderilmeye çalışılıyor. Özellikle eğitimde patlamalar yaşandı.

- Bugüne kadar GAP için yapılan harcamalar 32 milyar lirayı aştı. Toplam hedeflenenler 40 küsur milyar liraya mal olacak. Master planının yüzde 80 nakdi gerçekleşmesi tamamlandı. Fiziki gerçekleşmeye bakınca, enerjide yüzde 75'lik, sulamada yüzde 17'lik bir gerçekleşme söz konusu. Önce barajları yaparak suyu tutup; sonra da sulamaya geçiyoruz.

- 2008'den itibaren GAP Eylem Planı ile birlikte yatırım bütçesinin yüzde 14'üne yakın bir pay ayrılmaya başladı sulama projelerine. Yüzlerce kilometrelik ana kanallar inşa ediliyor.   2012 sonunda 1 milyon 60 bin hektar alanın sulanmaya hazır hale gelmesi mümkün olacak. Aslında 1 milyon 800 bin hektar alan sulanacak ama diğerleri pahalı ve pompajlı sulamalar olduğu için daha sonraya bıraktık. 2012 sonunda sulama hedeflerinde yüzde 60-70'lere ulaşılmış olacak.

- Hasta başına düşen yatak ve okullarda derslik başına düşen öğrenci sayısını Türkiye ortalamasına yakın bir hale getirme hedefimiz var. Binlerce derslik yapılıyor. Üniversitelere altyapı anlamında ayrılan ödenekler 4-5 kat arttı.  

- 2010'da bölgede 218 bin yeni iş yaratıldı. Bu, Türkiye'de yaratılan işin yüzde 13-14'ü. Yani Türkiye'ye göre çok daha ciddi bir büyüme gösterdi bölge. Geçen yıl ihracatta tam bir patlama yaşandı. Bölgenin ihracatı 5.5 milyar doları buldu. Son krizden hiç etkilenmedi. 2008'de de, 2009'da da büyüdü. Türkiye'nin Suriye, Irak'a ve Ortadoğu'ya açılmasının da bölgeye çok ciddi katkısı olduğu kesin.

- Cazibe merkezleri programı ile Diyarbakır ve Urfa'da altyapı güçlendirme çalışmaları hız kazandı.

- Bölgesel farklılıkların giderilmesi için kalkınma ajansları kuruldu. Küçük sanayiye çok ciddi destek verildi.

- Antep, Diyarbakır ve Mardin'de, teknoparklar, yeni organize sanayiler kuruluyor. Antep'te beşinci, Urfa, Diyarbakır ve Mardin'de ikincisine başlıyor.

- Bölge otobanla Türkiye'ye bağlanmış durumda. şžanlıurfa'ya kadar giden bir otoban bağlantısı var. Kentin, İskenderun-Adana limanına otoban bağlantısı yapıldı. Diyarbakır-Urfa, Diyarbakır-Mardin duble yolunun çok büyük kısmı tamamlandı. şžanlıurfa-Habur, Kızıltepe-Mardin duble yolu açıldı. Bu yol Adana-Mersin'i Habur'a bağlıyor. Habur'a kadar da bir otoyol düşünülüyor.

- Bölgeden göç halen eksi ama, GAP bölgeden dışarı göçü büyük ölçüde engelledi.   Türkiye'nin 1 milyon 800 bin hektar sulanabilir arazisi var ve tümü sulandığı zaman, en az 1.5 milyon kişiye ihtiyacımız olacak. 2012 sonunda biz yeni alanları sulamaya açacağız. Böyle olunca işçiye, kalifiye elemana, tarım makineleri operatörlerine, tarıma dayalı sanayide çalışacak kişilere ihtiyaç olacak. Bu nedenle, 2012 ile beraber ciddi şekilde geriye göç başlar diye düşünüyoruz.

Yatırımcılar sırada bekliyor
şžanlıurfa'da şehre adım atar atmaz sokakların temizliği ve düzeni dikkatinizi çekiyor. Halktan dinlediğimize göre bu, 'anti-bakteriyel' lakaplı Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın kente katkısı. Kendisi eski başhekim olan Fakıbaba, daha o günlerde halkın sevgi ve saygısını kazanmış. İlk dönem AKP'den aday olan Fakıbaba, aynı partiden farklı aşiretlerin temsilcisi milletvekilleri ile yaşadığı gerilim nedeniyle ikinci döneminde bağımsız aday olmuş ve AKP'nin adayını geride bırakarak seçimi kazanmıştı.

2007 milletvekili seçimlerinde 11 milletvekilinin 9'unun AKP'den seçildiği Urfa'da halk   'Kentin çehresini değiştiren başkanımızı yalnız bırakmadık' diye gururla açıklıyor tercihlerini. Bu kadar sevilen Başkan Fakıbaba'yı makamında ziyaret ettik ve projelerini konuştuk.

Fakıbaba, 'Türkiye'de istenirse 7 yılda çok şeyin değişeceğini gösterdik. Bu kentte gördüğünüz her şeyi millet ve devletle iç içe, halkın parasını çarçur etmeden, yolsuzluklara bulaşmadan yaptık. Sadece bölgenin değil, Türkiye'nin en iyisi olmayı kendimize hedef biçtik' diyor. 'Gelecekte petrol falan değil, gıda çok önemli olacak. Urfa Türkiye'yi besleyecek' ifadesiyle Urfa'nın önemini vurgulayan Fakıbaba 'Eskiden kente yatırımcıyı iğneyle arardık. Artık öyle çok geliyor ki, seçici olmaya başladık. En az 10 tane 5 yıldızlı otel zinciri, bizden yer istiyor. Kaliteyi düşürmek istemediğimiz için dikkatli davranıyoruz. Bugün 4 bin yatak kapasitemiz var ama hedefimiz 10 bin' diye anlatıyor.

AB'YE TANITIN
Fakıbaba'nın bir de tavsiyesi var: 'Urfa'ya gelen yabancı misafirler, burayı görünce, 'Türkiye'nin AB'ye girişi daha kolay olur diyorlar. Ben devletin üst kademelerinde olsam, özellikle Güneydoğu'yu AB'ye daha iyi tanıtırım'.

YEMEK MÜZESİ
Belediye Başkanı Fakıbaba'nın kent için düşündüğü önemli bir proje var: yemek müzesi. Başına eşi Gül Fakıbaba'nın geçeceği müze için eski bir Urfa evi restore ediliyor. Gül Hanım, tamamen eski Urfa geleneklerine göre döşenecek evde, unutulmaya yüz tutmuş yemeklerin tarihçeleri ve tariflerinin yer alacağını, pişirilme şekillerini sinevizyon gösterileriyle ziyaretçilere izlettirileceğini belirtiyor. Eylülde açılacak olan müze, bu yemekleri tatmak isteyenler için bir restoran bölümüne de yer verilecek olması nedeniyle benzerlerinden ayrılıyor.
Akşam/şžENAY YILDIZ


Geri Dön