19 / 04 / 2024

Haluk Eyidoğan: Yeni yapılarda denetim sorun oluyor!

Haluk Eyidoğan: Yeni yapılarda denetim sorun oluyor!

TDV Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Boduroğlu, yapılan araştırmalara göre, Marmara depremindeki yaralanmaların yüzde 50´si, ölümlerin ise yüzde 3´ünün yapısal olmayan elemanlarda



Türkiye Deprem Vakfı (TDV) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Boduroğlu, yapılan araştırmalara göre, Marmara depremindeki yaralanmaların yüzde 50´si, ölümlerin ise yüzde 3´ünün yapısal olmayan elemanlardan kaynaklandığını belirtti.

Boduroğlu, "17 Ağustos Marmara Depremi Anma Etkinlikleri Haftası" kapsamında düzenlenen basın toplantısında yaptığı konuşmada, vakıf olarak depremde oluşabilecek hasarları en aza indirmek konusunda halkı bilinçlendirmeyi amaçladıklarını söyledi.

Marmara depreminin üzerinden 11 yıl geçtiğini hatırlatan Boduroğlu, "Hala depreme hazırlık bakımından çok eksiğimiz olduğunu biliyoruz. Deprem, sürekli eğitim gerektiren bir konu. Bu eğitimler kapsamında can ve mal kaybı küçük önlemlerle azaltabileceğimizi biliyoruz" diye konuştu. Boduroğlu, üzerinde durulması gereken en önemli konulardan birinin de can ve mal kaybına neden olan ve asma tavan, elektrik ve mekanik tesisatların binaya bağlantıları, binaların dış cephe kaplamaları gibi yapısal olmayan unsurlar olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Yapılan araştırmalar, Marmara depremindeki yaralanmaların yüzde 50´si ile ölümlerin yüzde 3´ünün yapısal olmayan elemanlardan kaynaklandığını gösteriyor. Bu büyük bir oran. Ufak önemlerle bu oran düşürülebilir. Depremden sonra hayatta kalanların maddi kayıplarının yüzde 30´unu mobilya, beyaz eşya, elektronik cihazların ve diğer değerli eşyaların oluşturduğu tahmin ediliyor. Yapısal olmayan hasarlardan dolayı iş yerleri kapanıyor, okul ve hastaneler hizmet veremez duruma gelebiliyor."

Süpermarketlerdeki mal stoklarının herhangi bir önlem alınmadan yüksek raflarda istiflenmesinin de deprem sırasında büyük risk taşıdığına işaret eden Boduroğlu, bu konuda bilinçlendirme yapmak için süpermarketlere yazı gönderdiklerini, ancak hiçbirinden cevap gelmediğini kaydetti.

-"TÜRKİYE KENT DEPREMLERİ SÜRECİNE GİRDİ"-
TDV Genel Sekreteri Prof. Dr. Haluk Eyidoğan da 11 yıl önce meydana gelen Marmara depreminin toplumda derin izler bıraktığını belirterek, depremin neden olduğu kayıplar ve yaşanan olaylar nedeniyle deprem tarihinde bir milat olarak değerlendirildiğini söyledi.

Eyidoğan, "Kayıpların miktarına baktığımız zaman, bu depremin bir kent depremi olduğunu ve Türkiye´nin nüfus hareketleri sonucu büyüyen kentler nedeniyle kent depremleri sürecine girdiğini görüyoruz. Türkiye´deki birinci derece deprem bölgeleri, ülke alanının yüzde 45´ini kapsıyor. Bu bölgelerde de nüfusu artan kent sayısı hızla yükseliyor. Bu nedenle, bu kent depremleri sürecinde, ülkemizde her sahada konuya dikkatli yaklaşılması ve deprem risklerinin azaltılmasının çok daha önemli bir noktaya geldiğini algılamamız gerekiyor" diye konuştu.

Marmara depreminden sonra bugüne kadar Türkiye´de 6,4´ten daha büyük bir depremin meydana gelmediğini aktaran Eyidoğan, "Deprem kuşağı üzerindeki ülkemizde son 11 yılda 6,4´ten büyük depremin olmaması bir şans olarak değerlendirilmemeli. 11 yıl daha büyük bir deprem olmayacak düşüncesine kapılıp risk azaltma çalışmaları gevşetmemeli, aksine hızlandırmalı. Öncelikli olarak kamu yapılarının büyük bir depreme hazırlanması gerektiğini iyi algılamamız gerekiyor merkezi ve yerel yönetimler olarak" dedi.

Eyidoğan, göç nedeniyle nüfusun belli merkezlerde yoğunlaştığını anlatarak, şunları kaydetti:
"Göçün neden olduğu büyük konut talepleri yerel yöneticileri ve sistemi felç etmektedir. Göç baskısı nedeniyle yeni yapılan yapılarda denetim ciddi sorun oluyor. Denetim zafiyetleri ortaya çıkıyor. Depremde büyük zarar alması söz konusu yapılar dururken, buna ek olarak göç baskısı nedeniyle yeteri kadar denetime tabi olmamış yeni yapılar da üretiliyor. Bu da depremde kayıp risklerimiz, göç alan alanlarda çok hızlı artıyor demektir. Bu nedenle yerel yönetimler ve ilgili kurumlar başta kamu yapıları olmak üzere bunların güçlendirilmesi, yıkılıp yeniden yapılması sürecini hızlandırmaları gerekiyor. Ayrıca, birinci derece deprem bölgelerindeki 1,3 milyona yakın deprem zafiyeti gösteren kırsal yapıların, kötü yapılmış kerpiç yapıların da hızla bu durumdan kurtarılması için çalışmalar yapılması gerekiyor. Son zamanlarda yapı denetimiyle ilgili şikayetlerin artığını görüyoruz. Bu konunun da ilgili kurumlar tarafından ele alınıp incelenmesi ve gereğinin yapılmasını arzu ediyoruz."

Eyidoğan, "Depreme dayanıksız yapıların hızla saptanıp arşivlenerek, gerekenlerin güçlendirilmesi veya yıkılıp yeniden yapılması sürecinin, yani kentsel dönüşüm sürecinin halkın da içinde olduğu bir sistem dahilinde ele alınıp uygulamaya konulmasını istiyoruz" dedi.
AA


Geri Dön