Ikea'nın yeni koleksiyonu 2017'de satışta!

Pınar Demirdağ, Saint Joseph Lisesi’nden sonra Saint Etienne’de obje tasarımı okumuş. İkinci senenin sonunda grafik tasarım bölümüne geçmiş ve oradan mezun olmuş. Ortağı Viola Renate ile kendi isimlerini taşıyan markaları Pınar&Viola adı altında sosyo kültürel mesajlar içeren görsel koleksiyonlar hazırlıyorlar. Ikea ile de yolları bu vesileyle kesişmiş. Pınar&Viola’nın hazırladığı görsel koleksiyon, çarşaf, masa örtüsü, tişört, çanta, kâse gibi günlük hayatta sıkça kullandığımız pek çok eşyada hayat bulmuş. Koleksiyon Haziran 2017’de satışa sunulacak.

- Ikea ile yollarınız nasıl kesişti?

Tam bir yıl önce Ikea’nın kreatif direktörlerinden Henrik Most Nielsen’den bir mail aldık. Kendileri için bir koleksiyon yapmamızı istiyordu. Önce inanamadık ve bir gün sonra cevap verdik. Biz her yıl yeni görsel koleksiyonlar hazırlıyoruz. Bunu dünyada tek biz yapıyoruz. Görsel koleksiyon otomobilden telefona, objeden uçağa her yerde kullanılıyor. Viola ve ben hazırladığımız koleksiyonları sosyo kültürel konulara dikkat çekmek için kullanıyoruz. Bizi bir Rönesans ressamı gibi düşünebilirsiniz, onun sabrına sahip bir disiplinle çalışıyoruz.

- Ne tür bir koleksiyon hazırladınız?

Kendi dünyamızı yansıtabileceğimiz özel bir koleksiyon hazırlamamızı istediler. Koleksiyonun çıkış noktası, ötekini kabul etmekti. Dünyamız, yabancı olanı kabul etmemek üzerine kurulu... Oysa Ikea herkesin arkadaşı olmak istiyor. Koleksiyonda birkaç uzaylı, birkaç Alien zürafa, çok hoş bir Alien kız var. Böyle bir çarşafın altında uyuyabiliyorsan, başkalarını kabul edebilirsin. Gözlerle de nazar boncuğuna bir ruh vermek istedik. Giydiklerimiz, evimizdeki eşyalar biraz bizi biz yapan şeyler... Renkli ve hikâyesi olan şeyler kullanabiliyorsan, evinde bunların seni daha açık fikirli biri yapacağına inanıyoruz.

- Tasarladığınız bu görsel koleksiyon ne tür eşyalara dönüştü?

Çarşaf, tabak, kâse, bardak, çanta, tişört, halı, masa örtüsü, kutu, yastık...

- Koleksiyondaki tasarımları “Bu tabak olsun şu da çanta olsun” diye mi yaptınız?

Marka bizden dört değişik dünya yaratmamızı istedi. Biz de ormandaki mistik canlılar, güzel Alien, yaklaşımlar, Alien zürafa ve Gaudi seramiklerini kullanarak bir dünya yarattık. Daha sonra da yatak örtüsünü düşünerek bir kez daha yarattık. Uzun bir zaman aldı ama sonuç herkesi memnun etti.

- Türkiye’de hangi markalarla çalıştınız?

Seranit’le çalıştık. Viola ile ikimiz Bilecik’te bir dağın tepesinde üç ay yaşadık ve marka için endüstriyel bir porselen koleksiyonu çıkardık.

EVİ YENİDEN TANIMLAMAK

Ikea’nın yaptığı araştırmalara göre çok az insanın eviyle coğrafi konumu arasında bağ kurduğu ortaya çıkmış. Araştırma pek çok insanın da yuva hissini yaşamak için evlerinin dışına çıktığını gösteriyor. Yaşamak, daha kalabalık bir eylem haline gelirken insani ihtiyaçlarımızı gidermek için başka alternatiflere yöneliyoruz. Peki, bu durum evimize fiziksel bir ortam olarak bakışımızı nasıl etkiliyor? Araştırmaya katılanların yüzde 38’i içinde yaşadıkları mahalleyi de “yuva” sayıyor. Yüzde 48’i ise hayatlarının en önemli anlarını evlerinde yaşadığını söylüyor. Araştırmaya katılanların yüzde 42’si kendini evlerinin dışında daha rahat hissediyor. Milenyum kuşağının yüzde 11’i işyerinde veya okulda, kendini evinden daha rahat hissediyor. Örneğin Şanghay’da araştırmaya katılanların yüzde 49’u evde aileleriyle ilişki içinde olmak yerine, evlerinde sınırsız wi-fi bulunmasını tercih ediyor.

Habertürk

Haber Milliyet Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı ;

IKEA’nın ilk kurulduğu mekanda hizmet veren müze, daha önce kataloglara girip, satışa çıkmış IKEA ürünlerden oluşuyor. İyi tasarlanmış, uygun fiyatlı mobilyalar satma amacıyla başladığı bu yolda 25 ülkede faaliyet gösterecek kadar büyüyen kurucu Kampras’ın kişisel eşyalarının ve fotoğraflarının da bulunduğu müzede toplamda 20 bin eşya sergilenmekte. 

Müzenin internet sitesinde, müzeyi anlatan “Biz burada IKEA’yı IKEA yapan her şeyi; iyiyi, kötüyü, hataları ve öğrenilmiş dersleri sizlerle buluşturuyoruz. Bizim değerlerimizi ve firmanın kültürünü anlamanızı diliyoruz” ifadeleri yer alıyor. Ziyaretçiler müzeyi gezerken anılarını hatırlatan mobilyalarla karşılaşırken aynı zamanda mobilyaların tasarımlarıyla ilgili bilgiler edinebiliyorlar.

Milliyet