27 / 04 / 2024

İstanbul'da tarihi eserler yıkıldı!

İstanbul'da tarihi eserler yıkıldı!

 Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Görün Arun ve ekibi İstanbul Tarihi Yanmada'da kaybolan tarihi eserleri araştırdı



Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Görün Arun ve ekibi İstanbul Tarihi Yanmada'da kaybolan tarihi eserleri araştırdı. Sonuç gerçekten çarpıcıydı: Tarihi Yarımada'daki 42 eser ya tamamen yıkılıp harabeye dönmüş ya da esas kimliklerinden koparılarak betonarmeye dönüşmüştü. Fatih'teki Haydar Hamamı'nın ayakta kalan bir duvarına bitişik olarak köfteci yapıldı. Cerrahpaşa'da 14. yüzyılda yapılan ve Bizans'tan kalan Esekapı Mescidi ile   aralannda Elvan Mescidi'nin bulunduğu birçok tarihi eser ise yıkıldı.


İSTANBUL üç yüz bin yıllık yerleşim, üç bin yıllık da kentsel tarihe sahip. Üç büyük imparatorluğa ev sahipliği yapan bu kent 1600 yıl da başkentlik yaptı. Tarihi geçmişi, tarihi kimliği bu kadar güçlü olan kent aynı zamanda 2010 Avrupa Kültür Başkenti. Ne var ki, İstanbul böyle bir unvanı üzerinde taşırken, tarihini birer birer toprak altına gömüyor. Hem de elbirliğiyle. Kimi zaman tarih bilinci yerleşmeyen ülkenin insanları, kimi zaman da 'yetkili' eller gömüyor tarihi toprağa. Bu hep bilinen gerçek, en son Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Görün Arun ve ekibinin yaptığı bir başka araştırmada gün ışığına çıktı. Meltem Vatan Kaptan, Ali Osman Kuruşçu, Süleyman Emre Pusat ve Dilek Ekşi Akbulut'tan oluşan ekip, istanbul Tarihi Yanmada'da kubbeli yığma yapıların formasyonunu araştırıyordu. Beraberlerinde bir düzine stajyer öğrenciyle birlikte 2002 yılında başlayan ve 2008'de sona eren altı yıllık zaman diliminde Tarihi Yarımada'daki binlerce yıllık kilise, hamam, türbe ve medreseleri dolaşıp kubbelerini incelediler. Tabii bunun için önce bürokrasiyi aşıp, müftülük, valilik, il Kültür Müdürlüğü'nden alınan izin kağıtlarıyla çıktılar yola.

GELECEK NESİLLERE NE KALACAK
Eminönü, Sultanahmet, Beyazıt, Laleli, Aksaray, Süleymaniye, Fener, Balat ve Haliç gibi Tarihi Yanmada'da yer alan semtleri tek tek dolaştılar. Ellerinde haritalar ve uzun bir liste olduğu halde aradılar araştırmaya konu olan tarihi yerleri. Kimi zaman ihmalle karşılaştılar, kimi zaman ehil olmayan ellerde gerçekleşen restorasyonlarla. Kimi zaman bir baktılar tarihi surlar kimsesizlere, evsizlere veya yoksullara ev sahipliği yapıyor artık, kimi zaman da tarihi yapılara sonradan yapılan eklemelerle bir hamam markete, bir diğeri iş hanına dönüşmüş.

Prof. Arun ve ekibinin elinde gezilip incelenmesi gereken 279 tarihi yığma yapı olduğu bilgisi vardı ancak yaşanan kayıp, araştırma raporuna şu bilimsel cümlelerle aktarıldı:'çeşitli yayınlardan istanbul Tarihi Yanmada'da Topkapı Sarayı hariç 279 tarihi yığma yapı tespit edilmiştir. Bu yapılardan 42 adedinin yerinde bulunmadığı, önceki dönemlerde yıkıldığı   yıktırıldığı anlaşılmıştır. Adreslerinde bulunan 237 yapının 9'unun kullanılamaz durumda harap olduğu, 42'sinin kubbesiz olduğu, 10 yığma yapı kubbesinin betonarme olarak yeniden yapıldığı saptanmıştır. Kubbeli olan 176 yapının 17'sine ilgili kurum ve kuruluşlardan yasal izinler olmasına rağmen kullanıcıları izin vermediği için girilememiştir...'

Araştırma kapsamında incelenen yapılarla ilgili raporun giriş bölümünde yer alan şu tespitler dikkat çekici: 'Tarihi anıt ve yapılar bakımından pek çok ülkeden fazla zenginlik ve çeşitliliği bulunan Türkiye'de yasaların çıkarılması ve koruma kurullarının oluşturulması, yapıların korunması için yeterli olmamakta'. Raporda yapılan çeşitli nedenlerle hızla yok olduğuna da vurgu yapılarak, bu yapıların gelecek nesillere aktarılabilmesi için uygun bir şekilde korunması gerektiğine dikkat çekiliyor...
HaberTürk

 

 


Geri Dön