26 / 04 / 2024

İstanbul'daki Alemdar Karakolu yıkılacak!

İstanbul'daki Alemdar Karakolu yıkılacak!

Alemdar Karakolu öyle sıradan bir karakol değil...Talat Paşa’ya ‘Başbakanlık Koruma Dairesi’ vazifesi de yapan karakol yıkılıp aslına uygun tekrar yapılacak...



Eski İstanbul’dan geriye sadece hanlar, hamamlar kalmadı. Her biri sanat eseri değerinde; bulunduğu semtin alamet-i farikası olan nice karakollar da eski ihtişamlı günlerini hatırlatırcasına hâlâ ayakta. Devrin ünlü mimarları (mesela Balyanlar) tarafından inşa edilen bu karakollar zarif mimarileriyle semtlerine ayrı bir renk kattılar. Kimi devrin hükümdarının (Mecidiye, Aziziye) adını aldı; kimi de bulunduğu semtin... (Galata, Şehzadebaşı)


Hulusi Baba’nın film seti

Yerebatan Caddesi ile Alemdar Caddesi’nin kesiştiği noktada yer alan sarı renkli, üç katlı karakol da bunlardan biri.  1905’te inşa edildi, sıradan bir semt karakolu iken 1917’de önemi daha da arttı. Zira Sadrazam Talat Paşa hemen yanı başındaki konakta devlet işlerini idare ediyordu. Bu dönemde adeta ‘Başbakanlık Koruma Dairesi’ gibi vazife yaptı. Talat Paşa’nın bir yıl sonra yurtdışına kaçmasının ardından asli vazifesine geri döndü. Epey bir zaman semt karakolu olarak hizmet verdikten sonra 1970’lerde ‘Turizm Polisi’ bu binayı kullanmaya başladı. Şöhreti Yeşilçam’a kadar ulaştı. Babacan başkomiser Hulusi Kentmen filmlerinde pala bıyıklarını burarak mahallenin asayişini bu karakoldan sağlıyordu.  


Alemdar Paşa’dan Tantan’a

Ünlü polis şefi ve siyasetçi Sadettin Tantan da bu karakolun en vurdulu kırdılı komiserlerinden biriydi. Namı tarihi yarımadayı aşmış, Beyoğlu’nun köhne mekânlarında adından bahsedilir olmuştu. Karakolun adını aldığı Alemdar Mustafa Paşa da namlı biriydi. Sultan 3. Selim’in tahttan indirilmesiyle neticelenen Kabakçı Mustafa isyanından sonra öne çıkmış, güçlü, kuvvetli ve otoriter biriydi. Kabakçı ve avanesi Sultan Selim’i tahtan indirip İstanbul’u kasıp kavururken; Alemdar’ın fedaileri Rumeli’den rüzgâr gibi yetişmiş; boğaza nazır bir yalıda keyf-ü âlem ile geçen bir günün ardından tatlı bir uykuya dalan Kabakçı’yı hiç uyandırmadan ebedi bir uykuya uğurlamışlardı. Türlü hadiselerden sonra sadrazam olan Alemdar Paşa, iyice bozulmuş olan Yeniçerileri dizginlemeye çalıştı. Bir zaman sonra da kaçınılmaz olarak Yeniçerilerin öfkesinin hedefi oldu. Kazanlar bu kez onun için kalktı. bugün İstanbul Valiliği’nin bulunduğu yerdeki konağının etrafı 1808’in soğuk bir kasım akşamı isyancılar tarafından sarıldı. Kendisi de eski bir Yeniçeri olan Alemdar Paşa kolay pes edecek biri değildi. Bir avuç yareniyle sonuna kadar direndi. Yeniçeriler konağın çatısını delmeye başladıklarında nihai kararını verdi. Mahzendeki barut fıçılarını ateşe vererek, konağını saran yüzlerce Yeniçeri ile birlikte hayatını kaybetti... Patlama o kadar şiddetliydi ki bütün semt titremiş, sesi Boğaz’ın Üsküdar yakasından bile duyulmuştu.


Bir patlama daha

Alemdar Mahallesi, bu olaydan tam 207 yıl sonra soğuk bir ocak akşamı yine şiddetli bir patlama ile sarsıldı. Barut kokusu bu kez süslü bir konaktan farkı olmayan, 1970’lerden beri ‘Turizm Polisi’ olarak kullanılan Alemdar Karakolu’ndan yayıldı etrafa. Artık sahnede Yeniçeriler değil; IŞİD terör örgütü vardı. Kara giysiler içinde bu binaya yaklaşan bir kadın üzerindeki bombayı patlattı. Henüz birkaç aylık bebeği olan nöbetçi polis memuru şehit oldu, diğeri ise yaralandı. Patlama 100 yıllık karakolu sarstı ama yıkamadı. Karakol boşaltıldı. Hakkında yıkım kararı olan karakol hâlâ boş. Turizm Polisi ise havalimanına taşındı. Karakol yıkılıp aslına uygun ahşap olarak yeniden yapılacak, kararda öyle yazıyor...



Milliyet


Geri Dön