23 / 04 / 2024

İzmir’deki kadın doğum hastaneleri yeniden dizayn ediliyor!

İzmir’deki kadın doğum hastaneleri yeniden dizayn ediliyor!

Artık çağdışı görüntülere yer yok... İzmir’deki kadın doğum hastaneleri, anne adayları için İl Halk Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından “Anne Oteli” projesi kapsamında yeniden dizayn ediliyor




İzmir'deki kadın doğum hastaneleri, doğum yapacak anneler için İl Sağlık Müdürlüğü ekipleri tarafından "Anne Oteli" projesi kapsamında yeniden dizayn ediliyor. Tamamlanan projeye göre, anne adayları doğumlarından 15 gün önce İl Sağlık Müdürlüğü'ne bağlı ebelerin raporu doğrultusunda Sağlık Bakanlığı'na bağlı ambulanslarla doğum yapacakları kadın doğum hastanelerine sevk edilecek. Doğuma kadar hastanede kalarak her türlü sağlık hizmetlerinden yararlanacak olan anne adayları, doğum gerçekleştikten sonra yine ambulanslarla evlerine gönderilecekler.  İzmir  İl Sağlık Müdürü Mehmet Nil Hıdır "Eskiden anneler kış aylarında hava koşulları sebebiyle evinde ya da yolda doğum yapıp kanamadan ölüyordu. Şimdi anne otelleri hazırlandı. Artık annelerimiz doğumdan önce hastanelerimize yatırılıp her türlü bakımı yapılacak" diye konuştu. 


Otel konforunda hastane

Geçmişte annelerin ya evde doğum yapıp bakımsızlıktan, enfeksiyondan ya da yolda yaşadığı kan kaybından öldüğünü söyleyen Mehmet Nil Hıdır, kadınların artık doğumdan önce otel konforundaki doğum hastanelerine sevk edilerek tedavi altına alındığını ifade etti. Hıdır "Şimdi artık anne otelleri var. Artık iklim şartları tahmin edilip anneler doğumdan 15 gün önce hastanelere yatırılıyor. Doğum meydana geldikten sonra da annelerimiz evlerine ambulanslarımızla geri gönderiliyor" dedi. Hıdır, bir dönem Türkiye'de annelerin kağnı arabalarıyla taşındığı dile getirerek "Helikopter ambulanslarımız, 112 ambulanslarımız, uçak ambulanslarımız annelerimizin hizmetindedir. Bu çalışmalarımızla birlikte 100 binde 150 olan bebek ölüm oranları 100 bin doğumda 13,6'ya düştü. Gelişmiş ülkelerde bu rakam 100 binde 5'e kadar düşüyor" dedi. 


Doğumdan önce önlem

Türkiye'de 2007 yılından itibaren Aile Hekimliği Yasası ile birlikte her 3 bin 750 nüfusa 1 aile hekiminin düşmeye başladığını söyleyen Mehmet Nil Hıdır "Biz bu nüfusun doğumdan ölüme kadarki sürecinde yanında olup, koruyucu sağlık hizmetleri sunuyoruz. Hatta doğumdan önce kişinin koruyucu sağlık hizmetlerini yapmaya başlıyoruz" dedi. Evlilik için sağlık raporu almaya çiftlerde 4 konu başlığına baktıklarını ifade eden Hıdır "Akraba evliliği yapıp yapmadığına, yaşların birbiriyle uyumuna, bedende evliliğe engel teşkil edecek bir sorun olup olmadığına ve son olarak da yaşlarının tutup tutmadığına bakıyoruz. Biz yapmış olduğumuz evlilik raporlarıyla çocuğun sağlıklı doğmasını amaçlıyoruz" diye konuştu.


Bir haftalık arada salgından geçilmez

İl Halk Sağlığı'na bağlı görevlilerin yaklaşık 50 hastalıkla mücadele ettiklerini ifade eden Mehmet Nil Hıdır, "Birinci basamak sağlık hizmetlerinde bir hafta ara verilsin ortalık salgından geçilmez. Yüzlerce, binlerce insan sakat kalır. Bu görünmeyen, fedakarlıklarla yürütülen müthiş bir hizmettir" dedi. 

Akraba evliliklerinde meydana gelebilecek genetik hastalıkların ikiye katlandığını ifade eden Hıdır "Özellikle yakın akraba evliliklerinde genetik hastalıklar artıyor. Akdeniz Anemisi dediğimiz genetik hastalıklar arasında çok sık görülen Talasemi akraba evliliklerinde çocuğa çok çabuk geçiyor" dedi. 



Yeni Asır




Geri Dön