28 / 03 / 2024

Kentsel dönüşüm nasıl finanse edilecek?

 Kentsel dönüşüm nasıl finanse edilecek?

Yaklaşık 400 milyar dolar, toplam milli gelirimizin yarısı demektir.. 20 yıl içerisinde bu kadar para nereden bulunacak? Türkiye ekonomisi bunu kaldırabilir mi?




Yaklaşık 400 milyar dolar, toplam milli gelirimizin yarısı demektir.. 20 yıl içerisinde bu kadar para nereden bulunacak? Türkiye ekonomisi bunu kaldırabilir mi? Ürettiklerimiz, ihracatımız bunu sağlayabilir mi? İhracat dışında bu para nasıl bulunur? Bankacılık sistemi ile kentsel dönüşüm finanse edilirse durum ne olur?


Borçlanmaya ve faize dayalı dünya finans sistemi çöküşte… Avrupa son 50 yıldır borçlanmaya dayalı kalkınma ve refahının bedelini ödeme sürecine girdi.. ABD’de durum farklı değil. 1900’lerin başında kurulan uluslararası para sistemi çöküşte… Dünya yeni bir para sisteminin peşinde..1900’lerin başında uluslararası para sistemini kurucuları, sistemi kontrol etme gücünün kaybetmemek için yeni arayıştalar… 


Uluslararası finans sistemi çökerken beraberinde sosyal patlamaları da getirmeye başladı. Bu durumdan kaygılanan Hıristiyan dünyasının ruhani lideri Papa 16.Benedict “Yaşanan ekonomik krizin kapitalist sistemin zayıfların yanında olmadığının açık göstergesi”, “Yeni bir ekonomik model üzerinde çalışılmalı”, “Yüksek kar, sınırsız tüketimin ve sonuçları düşünülmeksizin rekabeti salık veren kapitalist sistemin toplumun en temel ihtiyaçlarına cevap verme konusunda yetersiz kaldı”,"Bu gelişmeler sosyal patlamalara da neden oluyor"…. diyerek kaygılarını dile getiriyor…


Papa bu sözleri boşuna söylemedi.. İspanya’da 400 bin kişi konut kredisi alıp ödeyemediği için hem evlerini kaybettiler hem de mahkeme kapılarında sürünüyorlar… Uluslararası finansçıların gözdesi olan Kıbrıs Rum kemsi iflas etti… İzlanda iflas etti… İtalya iki trilyon dolar borç batağında.. Portekiz borç batağında.. Belçika borç batağında… Bu ülkelerin hepsinin ortak kaderi borçlanma ile refah düzeyini yükseltmek istemeleri…


Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Kentsel Dönüşüm için ilk etapta gereken paranın 20-25 milyar dolar olduğunu, bakanlığın ise dönüşüme ayırabildiği bütçenin şu anda 1 milyar lira olduğunu söylüyor. Bayraktar,  "Finansman için uluslararası kredi arayışımız sürüyor. 2 aydır Japonya ve Avrupa Birliği ile kredi görüşmeleri yürütüyoruz. Özellikle Japonya ile kredi görüşmeleri yapıyoruz. Kullanabileceğimiz kredi miktarı 2 milyar ya da 10 milyar dolar olabilir. Sürece bağlı olarak bu rakam 100 milyar dolara da çıkabilir. Bakanlığımızın bunu finanse edecek gücü var."diyor.  İller Bankası'nı da devreye soktuklarını söyleyen Bayraktar, "Büyükşehirlerde bankaya ait arsaların üzerine yapılacak projelerin gelirinin yarısını dönüşüm için kullanacağız" diyor..


Japon ekonomisinde durgunluk var. Fazla paralarını yönlendirecek doğru pazar arayışındalar. Bakan, Avrupa Birliği ile de kredi görüşmelerimiz var diyor..  Halk arasında “kelin ilacı olsa başına sürer” diye bir deyim vardır… Avrupa’dan gelecek para, Avrupa’yı çökertip, Avrupa’dan kaçma eğiliminde olan paradır. Bize de faydası olmaz… Kentsel dönüşüm için kullanılacak kredinin kaynağı önemlidir….


Türkiye’de Kentsel dönüşümün finansmanı kredi/ borçlanma ile bulunursa 20 yıl sonra ödenmesi gereken para en az 800-900 milyar dolardır…Belki de daha fazladır. Türkiye bu parayı nasıl bulacak. Milli gelirden her yıl ne kadarı Kentsel Dönüşüm nedeniyle faize aktarılacak. Kentsel dönüşüm ile enerji tasarrufu sağlanacak, enerji gideri azalacak ama yine de mevcut ekonomik yapıda kredi ile alınan bu  paranın finanse edilmesi zordur…


Kentsel dönüşüm kapsamında evini yıkıp yeniden yapacak vatandaşa devlet %4 faiz desteği verecek, geri kalanını da inşaat firmaları  karşılasın diyor. Yani  vatandaşa devlet faizsiz kredi verecek. Ama sonuçta vatandaş her ay düzenli kredi taksiti ödeyecek… Kentsel dönüşüm kapsamına giren ev sahipleri, 1970-2000 senesinde ev almış olan dar gelirli vatandaşlardır. Emeklilik ikramiyesinin üzerine birikimlerini de ekleyip ev sahibi olanlar çoğunluktadır. Emeklilik maaşı ve yaptıkları yan işle geçinirler. Bu vatandaşlar kredi taksitini nasıl ödeyecekler?


Türkiye 2023 vizyonu, 2071 Osmanlı ve Selçuklu seviyesine çıkma hesabı yaparken, derin bir borç sarmalarına girmemeli… Kentsel dönüşümün finansmanına uygun bir model bulunmalı. Özellikle deprem bölgelerinde kentsel dönüşüm kaçınılmazdır. Mutlaka yapılmalı. Problem yapılıp yapılamamasında değil, nasıl finanse edileceğindedir.  


Dünya finans sistemini yönetenler genelde ülkeleri hangi siyasal gücün yönettiğinden daha çok kendi finans sistemlerine ne kadar entegre oldukları ile ilgilenirler… Avrupa ve ABD uygulanan finans sistemi ile borç batağında iken, Türkiye aynı finansörlerin parası ile uzun vadeli borçlanmaya gitmemeli… Yeni kaynak arayışlarında Hükümetin, Cezaevi, okul, hastane, karakol, yaşlı ve kimsesiz bakımevleri gibi yatırımları özel sektöre yaptırıp, uzun dönemli devlete kiralamasına imkan verecek “yap-kirala” modeline geçme eğilimi çok önemli.

Kentsel Dönüşümün finansmanı için Türkiye, uluslararası para piyasalarından uzun vadeli borçlanmaya gitmeden de bu işi çözebilir… Türkiye, 21.yüz yılın kendisine sunduğu fırsatları iyi görmeli… 21. Yüz yıl dünyasının nasıl şekilleneceğine dair değişik raporlar yayınlanmaktadır. ABD’nin en önemli kurumlarından olan  Ulusal İstihbarat Konseyi (NIC)’nin hazırladığı  “Küresel Trendler 2030 raporunda en iyiden en kötüye dört alternatif dünya senaryosu saptadı”… Bu rapora göre Megatrend 1: Bireyin güçlenmesi, Mega trend 2: Gücün yayılması, Mega trend 3: Demografik kalıplar, Mega trend 4: Artan gıda, su ve enerji bağlantıları şeklinde 4 adet Megatrend belirleniyor…


Megatrend1: Bireyin güçlenmesi… 1900’lerde kurulan ve tekelden yönetilen medya ve film endüstrisi, yüz yıl insanları istediği gibi kurgulayıp, düşündürdü… Ama Internet’in, medyanın tekelini kırması ile “birey güçlendi”. Bireyler, devletlere ve güçlü liderlere kafa tutup sistemleri çökertme gücüne eriştiler. Arap Baharı’nda Mısırlı öğrencilerin Facebook’ta örgütlenmesi buna güzel bir örnektir. Bu halin konumuzla alakası nedir derseniz, şöyle derim “Afro-Avrasya” (Osmanlı Coğrafyası) içerisinde kalan yaklaşık 60 ülkenin bireyleri kendi tarihini yeniden sorgulama sürecindeler.. Yüz yıl bile olmayan geçmişte dünyanın böyle olmadığını yeni fark ettiler ve sorguluyorlar. Geleceğin de böyle şekillenmemesi gerektiğinin farkındalar… 

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın dünya siyasal ve finans sistemini sorgulayıcı çıkışları bu kitlelerde karşılığını buldu… Türkiye Kentsel Dönüşümün finansmanında, devletlerde bağımsız olarak hareket eden bu bireylerin, küçük yatırımcıların birikimlerini Türk konut sektörüne çekebilir… Bunun için mütekabiliyet yasası önemli… Bu yasasının Afro-Avrasya coğrafyasında iyi anlatılması ile gelecek para Kentsel Dönüşüm finansmanı için önemli… Çünkü Türkiye’de, demir var, çimento var, mimar var, mühendis var, işini iyi yapan inşaat şirketi var… Bu nedenle inşat ve konut sektörüne gelecek bu yabancı yatırımlar faizsizdir ve Türkiye ekonomisine  %100 katma değerdir…


Raporda, “Mega trend 3 bölümü: Demografik kalıplar” olarak ifa ediliyor. Bu bölümde, “Göç artan ölçüde sınır ötesi mesele olacak. Kentleşme de ekonomik büyümeyi teşvik edecek ama gıda ve su kaynakları üzerinde baskı yaratacak. Kalifiye ve kalifiye olmayan işgücüne talep göçü tetikleyecek. Hızlı kentleşme ile gelecek 40 yılda inşa edilecek yeni konut ve ulaşım hizmetlerinin hacmi kabaca dünya tarihinde şu ana kadar gerçekleşmiş tüm bu tür inşaat hacmine eşit olabilir.” deniyor…


Bu rapor dikkatlice incelendiğinde, Türkiye’nin önünde tarihi fırsatlar olduğu görülür… Başbakanın “Türkiye 2071 Osmanlı ve Selçuklu Seviyesini yakalar” demesi hayal değildir. Bu hedefe ulaşılması için yapılması gereken, Afro-Avrasya’da dolaşan küçük bireysel yatırımları Türkiye’ye çekecek doğru bir ekonomik model ve kurumların geliştirilmesidir… Yapılmaması gereken ise, Dünya finans sisteminden borç alıp, konut sektörünü finanse edip, hem devleti hem de vatandaşı borç altına sokmamaktır…


Saygılarımla,

Abdullah Çiftçi

www.abdullahciftci.com 


Geri Dön