Kıyıya paralel sadece 2 sefer yapılacak!

Yeni senenin başında İstanbullulara şu haber duyuruldu; 'Boğaz'ın iki yakasında kıyıya paralel tekneler sefer yapacak'.
Yani şžirket-i Hayriye'nin bundan 166 sene önce başlattığı ve 1854-1945 arasında başarı ile yürüttüğü ama Denizcilik İşletmeleri'nin, denizden korkan idarecilerinin, bundan 10-15 sene önce durdurduğu, Boğaziçi vapur seferleri yeniden başlayacakmış.
Bu haberi ilk duyduğumda çok sevindim. çünkü seneler boyunca Boğaz vapurlarına çok binmiş ve çok keyifli seyahat etmiştim. Ve ondan sonra da bu seferler katledilince çok üzülmüştüm. Bu üzüntümü kaç defa bu köşedeki yazılarımla duyurdum.
Sonra haberin tafsilatı belli oldukça sevincim yavaş yavaş burukluğa döndü. Bu burukluğun sebepleri şöyle sıralanabilir:
1. Eskiden, İstanbul'un nüfusu bugünkünün 15 hatta 20'de biri olduğu günlerde bile bu seferler sabah 6'da falan başlar ve gece yarısına kadar devam ederdi. Günde en aşağı on, onbeş sefer yapılırdı. şžimdi öğreniyorum ki biri sabah biri de öğleden sonra olmak üzere sadece iki sefer yapılacakmış.
Mesela Sarıyer'den Kabataş'a biri 10:30 diğeri 15:30'da. Yani Sarıyer'de hayat başladığından üç , dört saat sonra ilk sefer ve akşama daha dört, beş saat var iken son sefer.
Tabi olacak malum. Bir kaç zaman sonra 'Bu seferlere talep az' diyerekten tamamı ile kaldıracaklar.
2. Bu 'kıyıya paralel' lafı. Seferler, Avrupa yakasında Sarıyer-İstinye-Beşiktaş-Kabataş, Anadolu yakasında ise Beykoz-Kanlıca-Üsküdar iskeleleri arasında yapılacak.
Eskiden seferler Boğazı gergef gibi işlerlerdi. Kavaklar'dan Köprü'ye kadar her iki yakanın iskeleleri birbirine bağlanırlardı. çoğu talebe Bebek-Kandilli arasında işleyen vapurlar ile sabahları bir yakadan diğerine mektebe gider, gelirlerdi.
şžimdi böyle bir şey yok. Yine otobüs ve köprüye talim.
3. Eskiden sülün gibi salınan vapurlar işlerdi, şimdi ise motor işleyecekmiş.
Uzun lafın kısası bu yeni seferler şüphesiz hiç yoktan iyi ama eski ile kıyaslarsanız, bir çok şeyde olduğu gibi, bir hayli kifayetsiz.
Güneş/Ahmet çavuşoğlu