19 / 04 / 2024

Konut giderleri için asgari ücret yetersiz bulundu

Konut giderleri için asgari ücret yetersiz bulundu

Türk-İş tarafından yapılan açıklamada, savundukları görüşlerin büyük bir bölümünün Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nca dikkate alınmadığı belirtilerek belirtildi  



Türk-İş tarafından yapılan açıklamada, savundukları görüşlerin büyük bir bölümünün Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nca dikkate alınmadığı belirtilerek, "Bunun sonucu, belirlenen asgari ücret düzeyi yetersiz ve ülkenin bugünkü koşullarında insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi sağlamaktan yine uzak kalmıştır" değerlendirmesi yapıldı. Yazılı açıklamada, yeni asgari ücretin, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işveren-hükümet kesimi temsilcilerinin oy çoğunluğuyla belirlendiği, Türk-İş’in ise komisyon toplantılarında, artış oranına muhalif tavır sergilediği kaydedildi. Açıklamada, "Asgari ücretin, işçi ve ailesinin günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre, insanca yaşamasını mümkün kılacak ve insanlık onuruyla bağdaşacak, bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücreti" olduğuna dikkat çekildi. Türk-İş’in açıklamasında şu görüşlere yer verildi:

"Asgari ücretin belirlenmesi çalışmalarında göz önünde tutulması gereken temel husus, çalışanların karşı karşıya bulundukları geçim koşullarıdır. Bu bir anayasal zorunluluktur. Çalışanlara insan onurunun gerektirdiği yaşama düzeyini sağlayamaya yetecek asgari ücretin belirlenmesi, bu işle görevlendirilen komisyonun gözetmesi gereken temel ilkedir. Türk-İş’in 24 yıldan bu yana her ay düzenli olarak hesapladığı açlık ve yoksulluk sınırı verileri, çalışanların geçim şartlarını ortaya koyan önemli bir göstergedir. Asgari Ücret Tespit Komisyonu, geçim koşullarını hesaplaması için Türkiye İstatistik Kurumu’na (TÜİK) görev vermiştir. Aralık 2010 tarihi itibariyle TÜİK’in tek işçi için hesapladığı tutar net 900,09 liradır. İşçi kesimi, TÜİK tarafından Aralık 2010 tarihi itibariyle belirlenen net tutara 2010 yılı enflasyon hedefi ile refah payı ilavesiyle asgari ücretin belirlenmesini talep etmiştir. Ancak devletin resmi kurumu TÜİK tarafından belirlenen tutar bile komisyonda görev yapan işveren-hükümet kesimi temsilcileri tarafından pazarlık konusu yapılmış ve daha düşük belirlenerek, işçi kesiminin karşı oyuna rağmen oy çokluğuyla kabul ve ilan edilmiştir. Düşük belirlenen asgari ücret tutarıyla, çalışanların aileleri ile birlikte gıda, konut (kira, elektrik, su, yakıt), giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün fiyatları üzerinden asgari düzeyde bile olsa, karşılaması mümkün değildir. Çalışanlar aileleri ile birlikte, insana yakışmayan olumsuz yaşama koşullarına terk edilmiştir."
 
"VERGİ YÜKÜ TAŞINAMAZ BOYUTTA"
Ekonomide olumlu gelişmeler yaşandığı ifade edilmesine rağmen, bunun işçi ücretlerine yansıtılmadığı öne sürülen açıklamada, "Türkiye, demokrasinin, işçi hak ve özgürlüklerinin, sosyal koruma uygulamalarının olmadığı, tartışma konusu edildiği ülkelerde uygulanan ücret politikalarını, asgari ücret düzeyini emsal alan yaklaşımları benimseyen bir ülke olmamalıdır" denildi. Öte yandan, ücretliler üzerindeki vergi yükünün "taşınmaz boyutlara" ulaştığı, sosyal güvenlik için kesilen primlerin de asgari ücretli için yüksek
 olduğu iddia edildi.

Asgari ücretin, Türkiye’de uygulanmakta olan ekonomik ve sosyal politikaların önemli bir göstergesi, siyasal iktidarın çalışanlara yaklaşımının yansıması niteliğinde olduğu belirtilerek, şunlar kaydedildi. "Asgari Ücret Tespit Komisyonu çalışmalarında işçi kesimi olarak, Anayasa’da yer alan ’geçim şartları’ yaklaşımının dikkate alınmasını, işçinin ailesi ile birlikte günün ekonomik ve sosyal koşullarına göre insanca yaşamasını mümkün kılacak, insanlık onuruyla bağdaşacak bir tutarın esas olmasını, işçinin ve ailesinin harcama kalıbının esas alınması ve hesaplamalarda Türkiye İstatistik Kurumu verilerinin kullanılmasını, bilimsel verilerle esaplanan net tutarın işçinin eline geçmesinin sağlanmasını, sanayi-tarım ve yaş, cinsiyet ayırımı yapılmadan ulusal düzeyde tek olmasını, işçilerin arasında nitelik, kıdem, işin mahiyeti gibi ekonomik amaçlı değerlendirmelerin tümünden bağımsız olarak ele alınmasını, ekonomik ölçülerin ötesinde sosyal bir ücret olarak kabul edilmesini, işçinin satın alma gücünün ileriye dönük olarak korunabilmesi için gerekli bir iyileştirmenin ayrıca ilave edilmesini, belirleme yapılırken en düşük devlet memuru maaşının dikkate alınmasını, gelir dağılımında adaleti sağlamaya yönelik olarak ayrıca refahtan pay içermesini talep ettik ve savunduk.

Savunduğumuz bu görüşlerin büyük bir bölümü komisyon çalışmalarında dikkate alınmamıştır. Bunun sonucu, belirlenen asgari ücret düzeyi yetersiz ve ülkenin bugünkü koşullarında insan onuruna yaraşır bir yaşam düzeyi sağlamaktan yine uzak kalmıştır."
AA


Geri Dön