29 / 03 / 2024

Konut satın almak için en uygun zaman kriz ve dalgalanma dönemi!

Konut satın almak için en uygun zaman kriz ve dalgalanma dönemi!

Ekonomide canlanma ya da durgunluk işaretlerinin gelmesiyle birlikte kıyıda köşede üç kuruşu olan, varlığı dağları aşan, meraklısı meraksızı herkesin kafasındaki ortak soru yatırım araçlarının seyri oluyor...



Ekonomide canlanma ya da durgunluk işaretlerinin gelmesiyle birlikte kıyıda köşede üç kuruşu olan, varlığı dağları aşan, borçları yüzünden geceleri gözüne uyku girmeyen meraklısı meraksızı herkesin kafasındaki ortak soru yatırım araçlarının seyri oluyor. Döviz ne olacak? Faiz nereye gidecek? Paramı neye, nereye yatırsam? Altında mı kalsam, gayrimenkule mi girsem? 


Merkez 'belirsizlik şoku' yaşamış Türkiye son donemde kendini yeni bir dalgalanmanın içerisinde buldu. Kiminin "kriz" kiminin "dalgalanma" kiminin-"belirsizlik" diye isimlendirdiği ekonomide karşı karşıya kaldığımız yeni duruma Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, "belirsizlik şoku" adını vermiş. Başçı, "Enflasyon Raporu"nu açıkladığı toplantıda bu ismi ilk kez kullandı. Ekonomide yaşanan olumsuz gelişmeler kimi nasıl etkiledi bilemeyiz. Ancak 6,1 milyar dolar sattıktan sonra üstüne birde istemeye istemeye faizde artış mesajı vermek zorunda kalan Merkez Bankası'nın olayı "şok" düzeyinde yaşadığını artık öğrenmiş bulunuyoruz. Döviz borcu olup kur artışına yakalananların bu dalgalanmaya ne isim vermiş olabileceğini varın siz düşünün Merkez Bankası, yayınladığı her enflasyon raporunda önemli araştırmalara da yer veriyor. 


Dün Başkan Başçı'nın açıkladığı raporda, dövizin ne olacağı, faizlerin nereye gidebileceği, altında neler yaşanabileceği gibi temel yatırım araçlarına ilişkin keskin mesajlar elbette yer almıyor. 

Başçı, konuşmasında birkaç defa üzerine basa basa belirsizliğin devam ettiğini ifade etti. Yani bir anlamda "ayağınızı yorganınıza göre uzatın" mesajı verdi. Zaten Merkez Bankası'nın yatırım araçlarının seyrine ilişkin tespit, yorum, öngörü ya da öneride bulunması beklenemez. Ancak Merkez, aynı raporda, konut sahibi olmak isteyenlere ilişkin önemli bir ipucu verdi. 


Krizde konut alınır 

Enflasyon Raporu'nda Merkez Bankası uzmanlarının yaptığı "Türkiye'de Göreli Konut Deflatörü" isimli bir araştırma var. Araştırmanın amacı elbette 'şu dönemde konut alınır, şu dönemde konut satılır' şeklinde kamuoyuna öneride bulunmak değil. Ancak, araştırmadan bizim çıkardığımız sonuç şu ki, ev sahibi olmak için dişinden tırnağından artırmış, bir kenara üç beş kuruş koymuş dar gelirli vatandaşlar için en uygun zaman dalgalanma ve kriz dönemleridir. 


Araştırma, Merkez'in ağırlığına uygun olarak biraz teknik dille kaleme alınmış. Araştırmada şöyle deniyor; "Ekonomik büyüme dönemlerinde genel deflatörden daha hızlı büyüyen konut deflatörünün, ekonomik durgunluk zamanlarında ise genel deflatöre göre daha yavaş büyüdüğü tespit edilmiştir/'Bu teknik tespitin dışında Türkiye ve ülke örnekleri sıralanıyor. 


Türkiye dahil birçok ülkede gözlenmiş ki, konut fiyatları ekonomik kriz ve dalgalanma dönemlerinde ekonomideki genel seyirden daha hızlı düşüyor. Hatta bu düşüş bazı dönemlerde daha keskin oluyor. 

Aynı şekilde ekonomide canlanma başlar başlamaz da fiyatlar genel gidişin çok üstünde hızla artışa geçiyor. 

Zengin için yatırım aracı Türkiye'de konut sahipliğinde ne yazık ki adaletsiz bir görünüm söz konusu. Konut sahibi olanların yaklaşık yüzde 80'inin iki hatta üçüncü konutu var. Bu durum kiradaki dar gelirlilerin durumunu daha net ortaya koyuyor. 


Merkez'in konut fiyatlarına ilişkin tespitleri, konutun zenginler için yatırım aracı olmasından kaynaklanıyor. Araştırma, dar ve orta gelirlilerin başlarını sokabilecekleri yuvaya kavuşma şansını ancak zenginlerin konuta yatırım yapmaktan vazgeçtiğinde yakalayabileceklerini gösteriyor. 


Erdoğan Süzer/Bugün Gazetesi


Geri Dön