19 / 04 / 2024

Kriz var mı?

Kriz var mı?

Son aylarda dünyayı sardı denilen ABD'den başlayıp İngiltere'ye sıçrayan daha sonra da dünyayı saracağı söylenen kriz Türkiye'yi nasıl etkiler diye düşündüğümüz kriz bizi etkiler mi acaba?



Krizi incelemek üzere Amerika'ya bizzat gittim ve 3, 4 şehrini de gezdim. Benim anladığım şudur.

Sermayeyi elinde tutanlar ülkelerinde veya dünyada yarattıkları krizlerden beslenir ve tombullaşır. Burada oynanan oyun budur.
Oyunda rol alanlar ise orta halli iş adamları ve yatırımcılardır.

Peki bunlar ne yaparlar? Aldıkları talimatla, algıladıkları piyasa olgularını yayarlar ve bu dalga `tsunami' gibi büyür ve önüne geleni yıkar, geçer.  Peki yıkılanı kim tamir eder? Tabii ki yine tombullaşmış amcalar. Ve böylelikle oyun tamamlanır. Herkes payına düşen nemasını alır.

Peki biz ülke olarak bu oluşumdan payımızı nasıl alırız diye düşünelim.
Dünyada bizim lehimize gelişen faktörler oldukça fazla.

İsrail - Suriye ilişkisi, İsrail - İran ilişkisi kısaca Ortadoğu'da dünyanın Türkiye'ye olan ihtiyacı ve Iraktaki savaş ve iç siyasi dengede oynayacağımız rol, Ermenistan - Türkiye ilişkisi, Azerbeycan-Türkiye-Ermenistan ilişkisi doğalgaz ve petrol boru hatları bizim lehimize olan faktörlerin en başında geliyor.

Türkiye'deki siyasi çalkantıların sonucu olarak gündeme gelen `acaba Türkiye İran olur mu?' sorusu ve korkusu ve daha sayabileceğimiz birçok faktörden ötürü Türkiye'nin önemi ve değeri hem ABD, hem de AB ülkeleri tarafından çok iyi biliniyor.

Türkiye'de kriz ortamı olsa bile, asla Türkiye'de kriz çıkarmak menfaatlerine gelmeyeceğinden asla böyle bir duruma müsaade etmezler. Bizde çıkacak olası bir kriz dünyayı çok ama, çok kötü etkiler.

İkinci olumlu faktör ise Ortadoğu'da inanılmaz bir likit fazlalığı var. Petrol fiyatlarının artması, ABD ve AB ülkelerine gitmek istemeyen sermayenin Türkiye kapısını zorlaması ve ülkemizde yatırım yapmak arzusu inanılmaz had safhada. Gitgide azalan ve yaşlanan Avrupa nüfusu ve mevcut yapı stoku fazlası varken bizde yapı açığı ve her yıl 600.000 evlilik ve boşanmadan doğan konut ihtiyacı yine bizi dünyada yatırım anlamında `cazibe merkezi' yapıyor.

Üçüncü ve en önemli etken ise; deprem kuşağında bulunan ülkemizde, konforsuz, kalitesiz ve niteliksiz ömrünü doldurmuş yapı stokunun %90'lara varan oranlarda olması.

Şöyle bir düşünün; 12 milyonluk İstanbul ve 72 milyonluk ülke insanımız bana göre en az yüzde 60'ı 10-15 yıl içerisinde yaşamını revize edip yeni bir eve geçecektir.

Bu ve buna benzer etkenleri alt alta koyduğumuz zaman diyorum ki, kriz bizi asla etkilemeyecek.  Ve etkileyemez...

Sadece durağan bir dönem yaşarız, şu anda olduğu gibi.

Bu dönemde de yatırım yapmamızın tam zamanıdır.

Yurt dışındaki yatırımcılarla ilişki kurmanın tam zamanıdır.

Birçok kriz yaşadım ve tecrübem bunları yazmamı gerektirdi.

Saygılarımla,

YAŞAR AŞÇIOĞLU


Geri Dön