25 / 04 / 2024

Meriç kenarındaki yapılaşma yasaya aykırı mı?

Meriç kenarındaki yapılaşma yasaya aykırı mı?

EKK, Meriç kıyısındaki yapıların yıkımı için DSİ Bölge Müdürlüğü'nün harekete geçmesinin son günlerde Edirne kamuoyunu meşgul ettiğini, ancak ilgililerin ve idarecilerin bu konudaki açıklamalarının kamuoyunu tatmin etmekten uzak olduğunu söyledi.



Edirne Kent Konseyi (EKK) Meriç kenarındaki yapılaşmaların yasalara aykırı olmakla birlikte Anayasa'ya da ters düştüğüne dikkat çekerek, buradaki hukuki ve teknik durumunun araştırılmasının ivedilik taşıdığını bildirdi.

EKK Başkanı Özer Demir, yaptığı yazılı açıklamada, Meriç kıyısındaki yapıların yıkımı için DSİ Bölge Müdürlüğü'nün harekete geçmesinin son günlerde Edirne kamuoyunu meşgul ettiğini, ancak ilgililerin ve idarecilerin bu konudaki açıklamalarının kamuoyunu tatmin etmekten uzak olduğunu, bugüne kadar yasayı uygulamayan idarecilerin kamuoyuna gerçekleri yansıtmakta zorlandıklarını söyledi. Edirne Kent konseyi olarak, nehir kıyılarının halka açılması konusunda taleplerinin her zaman güncelliğini koruduğundan, bu hususta kamuoyunu bilgilendirmeyi bir görev bildiklerini kaydeder Demir, şunları söyledi:

“Deniz kıyısı gibi nehir kıyılarında da yapılaşma yasağı olmasına rağmen, Kirişhane, Bosnaköy, Karaağaç, Bülbüladası mevkilerinde, Meriç Nehrinin her iki yakası, rekreasyon veya dinlenme tesisleri adı altında ( DSİ, Askeriye, Emniyet, Öğretmen Evi, Trakya Üniversitesi vb.) Kamu kuruluşlarınca, lokanta, düğün salonu, çay bahçeleri ile işletmeciler tarafından kuşatma altındadır.

Bu tesislere ait tel örgü, çit, parmaklık, duvarlarla kıyı ve sahil şeridi halka kapatılmıştır. Parasız olarak bu tesislerden yararlanmak mümkün değildir.

Ayrıca, Meriç kenarında başlayan tek tük yapılaşmalar yoğunlaşarak endişe verici boyutlara ulaşmıştır. Şahıs arazilerinde küçük bağ evleri veya tarımsal depo biçiminde başlayan yapılaşmalar giderek betonarme 2-3 katlı yapılara dönüşmüştür. Yasak olmasına rağmen mevzuata aykırı ruhsatlar verilerek yapılaşmalar adeta teşvik edilmiştir.

Bugün Meriç kenarında, Söğütlük Ormanı dışında gezinti ve spor yapmak, piknik yapmak, balık tutmak, ayaklarımızı suya sokmak olanaksız duruma gelmiştir.

Her taşkında bu tesisler sular altında kalarak maddi, manevi zararlara uğramaktalar.

2003 tarihinden beri Edirne Kent Konseyi, TMMOB ve bazı sivil toplum örgütleri kıyılardaki yapılaşmalara ve kıyıların topluma kapatılmasına dikkat çekerek ilgilileri görevlerini yapmaya davet etmişlerdi. 

Ne yazık ki bugüne kadar yapılaşmaya engel olunmamıştır. Burada şu hususları da açıklamak istiyoruz.


1- Meriç kenarındaki yapılaşmalar “4373 sayılı Taşkın Sulara ve su baskınlarına karşı koruma kanununa “ aykırı olmakla birlikte 3621 sayılı Kıyı Kanuna da aykırıdır. Ayrıca Anayasa'ya da ters düşmektedir.

Anayasa'nın 43. Maddesi; Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Deniz, göl ve akarsu kıyılarıyla, deniz ve göllerin kıyılarını çevreleyen sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir. Kıyılarla sahil şeritlerinin, kullanılış amaçlarına göre derinliği ve kişilerin bu yerlerden yararlanma imkân ve şartları yasayla düzenlenir. 

Kıyı Kanunu; deniz, göl ve akarsu kıyıları ile sahil şeritlerinin doğal ve kültürel özelliklerini gözeterek koruma ve toplum yararlanmasına açık, kamu yararına kullanma esaslarını tespit etmek amacıyla yürürlüğe girmiştir. Meriç Nehri de bu yasayla belirtilen ve kıyı kenar çizgisinin geçirilmesi gereken ilk sırada bir akarsudur.


2- Kıyılar, devletin hüküm ve tasarrufu altındadır. Kıyılar, herkesin eşit ve serbest olarak yararlanmasına açıktır. Kıyı ve sahil şeritlerinden yararlanmada öncelikle kamu yararı gözetilir.

Kıyı yasasına göre; kıyı kenar çizgisinden itibaren kara yönünde yatay olarak en az 100 m genişliğindeki alan sahil şeridi olarak tanımlanmıştır. Sahil şeridinin ilk 50 metresine hiçbir yapı yapılamaz, 50 metreden sonrada ancak günübirlik tesis alanları (çayhane, lokanta, pastane, büfe vb.) yapılabilinir. Kıyı kenar çizgisi geçirilmeden imar uygulama planları yapılamaz, kıyı kenarları yapılaşmaya açılamaz.

Kıyıda ve sahil şeridinde planlama ve uygulama yapılabilmesi için kıyı kenar çizgisinin tespiti zorunludur. Yıllar öncesi yapılan bu çalışma tamamlandığı halde Belediye ve Valilik tarafından nedense uygulanmamaktadır. 

Edirne Kent Konseyi olarak şu hususları paylaşmak istiyoruz; 

Meriç Sahilinde gerek kamu kurumlarının gerekse şahısların tel örgü, çit, duvar ve benzeri engellerin ortadan kaldırılması ve mevcut yapıların hukuki ve teknik durumunun araştırılması ivedilik taşımaktadır. 

Edirne İmar Planları'nda kıyıların topluma ve halka açılması konusunda acil düzenlemeler yapılmalıdır. Kıyı kenar çizgisi bir an önce uygulanmalıdır. 

Çağdaş kentlerde olduğu gibi, Edirnelinin gezebileceği, spor ve piknik yapabileceği, bisiklet ve yaya yollarının yer aldığı, kent mobilyalarıyla donatılmış bir kıyı düzenlemesine büyük ihtiyacımız vardır.

Kamu kurumlarına ve özel işletmelere ait günübirlik tesislerin, sahili kapatmadan, kıyı mevzuatına uygun olarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir.

Bu düzenlemelerin yapılması, Edirne'nin turizm potansiyelinin gelişmesine büyük katkı sağlayacaktır.

Kıyıların yeniden düzenlenerek halka açılması için EKK olarak bu konuda ilgililere destek olmayı görev bilmekteyiz.”

 


Edirne Yenigün


Geri Dön