19 / 04 / 2024

Mustafa Keleş, trafiği terasından takip ediyor

Mustafa Keleş, trafiği terasından takip ediyor

4 yıldır Florya Basınköy'de oturan Keleşoğlu İnşaat Başkanı Mustafa Keleş, deniz manzaralı evinde sabahları balıkçı motorlarının sesleriyle uyanıyor. Akşam, havaalanına inen uçakları sayıyor. Kara, deniz, hava trafiğine ise terasından takip ediyor    



Geçtiğimiz hafta Londra'da Avrupa'nın en iyi karma mimarisi ödülünü alan Autopia projesinin sahiplerinden Keleşoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Keleş, Florya Basınköy'de ailesiyle birlikte 6 oda 2 salonlu dubleks bir evde oturuyor. 18 yıldan beri bu evde oturan Keleş'in eşi evden taşınmak istese de Mustafa Keleş bu fikre hiç olumlu bakmıyor. Evinin terasından Ambarlı'dan Küçükçekmece'ye kadar geniş bir alanı seyrediyor. Tepesinden uçaklar geçiyor. Evin hemen yan cephesinden de E-5 Karayolu gözüküyor. Keleş, 'Sabahları balıkçıların motor sesleriyle uyanırım. Akşam ise inen uçakları sayıyorum. Kara, deniz, hava trafiğini buradan takip ediyorum. Taşınmayı düşünmüyorum'diyor. Aslen Gümüşhaneli olan Keleş, 1976 yılında Gümüşhane'den geldiklerini, ilk olarak Kumburgaz'da oturduklarını 1986 yılında ise babasının Florya'da yaptığı eve geçtiklerini anlatıyor. Keleş, 1992 yılından bu yana ise kendi yaptıkları Keleş Apartmanı'ndan oturuyor. Hep kendi yaptığımız evlerde oturmayı tercih ediyoruz' diyen Keleş deniz manzarasına hakim evinin balkonundan Küçükçekmece Gölü'nü bile görebiliyor. Evi de manzarasından dolayı tercih ettiklerini söylüyor. 'Dört çocuğumuz var. O yüzden de 6 oda 2 salon olan bu evi tercih ediyoruz' diyen Keleş, işlerinin de bu çevrede olması nedeniyle bu nezih semtten ayrılmak istemediğini anlatıyor.
Hat sanatına meraklı
Evde tüm çocukların kendisine ait bir odası bulunuyor. Bunun yanı sıra Mustafa Keleş'in aynı semtte oturan annesinin de kaldığı bir oda ile misafir odası da bulunuyor. Toplam 420 metrekare büyüklüğündeki evin girişinden salona geçiliyor. Altın varak renklerinin ağırlıklı olduğu salon üç bölüme ayrılması dikat çekiyor. Televizyon etrafından oval bir koltuk takımı bulunuyor. Onun hemen arkasında varak bir yemek masası takımı ve ayna bulunuyor. Salonun deniz manzaralı olan bölümü ise misafirlerin manzaraya karşı sohet etmeyi sevdikleri bölümden oluşuyor. Salonda hem yemek masası hem de koltukların üzerinde yer alan varak ve gümüş süslemeli aşağıya doğru sarkan avizeler de salona şık bir hava katıyor. Bu bölümde dikkat çeken ayrıntılardan biri de duvardaki hat sanatı eserleri. Keleş, hem esli hem de kendisinin hat sanatına meraklı olduğunu dile getiriyor. Salon, deniz manzaralı balkona açılıyor. Balkonda da bir yemek masası ile şık bir balkon koltuğu yer alıyor. Salondan çıkıp uzun koridorda ilerlerken koridor ile mutfağı ayıran 'patlak cam' olarak adlandırılan bölüm dikkat çekiyor. Keleş, gün ışığının koridora gelebilmesi için mutfakla koridoru ayıran bölmeyi tamamen camdan yaptıklarını söylüyor.

23 yaşındaki oğlu da inşaata girdi
Büyükçekmece Lisesi'nin ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'ni bitiren Mustafa Keleş, depremden sonra okuduğu liseyi yıkarak yeniden yapmış. Keleş, en büyük oğlunu da kendisinin yerine yetiştiriyor. Bilgi Üniversitesi'nde işletme bölümünde okuyan 23 yaşındaki oğlu Fuat Keleş, şimdiden Kavacık'ta kendisi küçük bir inşaat yapmaya başlamış.

Sabah/Dilek Taş

 

 


Geri Dön