26 / 04 / 2024

Mustafa Keskin: Adana'da tüm altyapı yatırımlarımız 2016'da tamamlanacak!

Mustafa Keskin: Adana'da tüm altyapı yatırımlarımız 2016'da tamamlanacak!

Adana OSB'de geçen yılın sonundan başlayan ve bu yıl da devam edecek ve bir sonraki yılın başlarında da devam edecek olan alt yapı yatırım programlarına ağırlık veriliyor.



Adana Organize Sanayi Bölgesi Genel Sekreteri Mustafa Keskin, gazetemize özel açıklama ar yaparak bölgeye yapılan ve yapılacak olan yatırımları anlattı. 


Adana Organize Sanayi Bölgesi Genel Sekreteri Mustafa Keskin, "Organize sanayi bölgemizi şu an itibariyle iki bölge şeklinde düşünürsek, bir tanesi temelleri 86 yıllarında atılıp da 95-96 yıllarında faaliyete geçen mevcut bölge tamamen yatırımın ve alt yapının bittiği bölge, ikinci bölge de üç yüz altmış hektarlık ilave alan. İki bölge olarak değerlendirdiğimizde birinci bölgenin elektrik iletim hatlarının tamamı havai hattı. Biz ikinci bölgeyi çok modern bir alt yapı yatırımına kavuşturmuştuk. Orada elektrik iletim hatlarının tamamı yerin altından. Birinci bölge olarak bahsettiğimiz kısım seksenli yıllarda alt yapısı yapıldığı için o havai hat şeklinde besleniyordu bu da oradaki sanayi tesislerinin sağlıklı enerji alamamalarına neden oluyordu. Havai şartlardan kuş çarpması vb. gibi sorunlar da, elektrik kesintisine neden oluyordu." dedi.  Adana  Organize Sanayi Bölgesi Genel Sekreteri Mustafa Keskin, üretimin böyle bir lüksü olmadığının altını çizerek şu açıklamaları yaptı; " Elektrik enerjisi kesintisinin minimize olması gerekiyordu. Bölgemizde çalışmaların aslında sorunsuz çıkabilmesi için kesintinin olmaması gerekiyor. Bizim bölgemizi şehirlerle kıyasladığımızda, elektrik kesintisi yok gibi ama yine de, hiç olmaması gerekiyor, böyle bir riskin hiç alınmaması gerekiyor. Onun için de yönetim kurulumuz bu mevcut bölgedeki havai hatların tamamının yerin altına alınmasıyla ilgili bir karar aldı ve o ihale sürecimiz başlamıştı. 

2014 sonlarında ve şu an itibariyle yatırımlara devam ediyoruz. Büyük bir yatırım. Bu yatırım inşallah on sekiz ay içerisinde bitirebileceğimiz bir projemizde 2016 yılının ilk aylarında bu bölgedeki enerji hatları tamamen yerin altına alınmış olacak. Buradaki sanayicilerimiz daha sağlıklı daha verimli enerjiye kavuşmuş olacaklar. Bu yatırımla beraber dolayısıyla bu üretime de yansıyacak. Üretimdeki elektrik kesintisinden kaynaklanan problemler ortadan kalkmış olacak." AOSB'de su tüketiminin de önemli bir yeri olduğuna dikkat çeken Keskin, " İkinci büyük yatırımımız Organize Sanayi Bölgesi'nde ana girdilerden bir tanesi de su tüketimi. Adana Organize Sanayi Bölgesi olarak üretimde kullanılan suyu biz üretiyoruz, bir tane tesisimiz var bu tesisimiz yetmiş beş bin metre küp kapasiteli bir tesis. Günlük yetmiş beş bin metre küp su üretiyor. Ama bölgemiz gelişerek büyüdüğü için önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bu tesis ihtiyacı karşılayamayacak duruma gelecek gibi görülüyor. 

Bunun içinde bir yatırıma gidiyoruz. Bu kapasiteyi tam iki katı daha arttıracağız, yani 3 katı artacak, yüz elli bin metre küplük bir tesis daha kuruyoruz. İki yüz yirmi beş bin metre küplük bir tesisimiz olacak. Bu tesisi kurarken hem mevcut su ihtiyaçlarını Problemsiz olarak karşılamayı düşünüyoruz hem de ileride yani birkaç yıl içerisinde bölgemizin kuzeyine genişleyeceğimiz, orada bir onaylanmış sınırımız var 922 hektarlık genişleme alanımız var. Bu alanımızın da sanayi bölgemize katılmasıyla beraber doğacak su ihtiyacını da çözmek istiyoruz. Onun için yüz elli bin metre küplük bir tesis ihale sürecimiz şu an itibariyle devam ediyor. Büyük ihtimalle Eylül ayında ilk kazmayı vurur hale geleceğiz. Ama bundan önce bu tesis kurulduktan sonra da kullanacağımız ama şu anda ihtiyaç hissettiğimiz bazı yatırımlarımız var, onlar da depolar. Biz suyu üretiyoruz ve ürettikten sonra depolara basıyoruz o depolardaki hacmi de tam üç katına çıkarttık. On iki bin metre küplük su tuttuğumuz depoları, yirmi bin metre küplük artışla büyütüyoruz. Büyütme işlemlerimiz tamamlandı. Toplamda otuz küsür bin metre küp su tutar hale geldik. Bu da 2014 yılında başlayan bir projemizdi, şu an itibariyle bitmiş bir projemiz. Bu projeyi de hayata geçirdik. Bir de bu depolar arasında (terfiyle) pompayla daha yukarıdaki bölgeye cazibeyle suları veriyoruz, enerji tasarrufu sağlamak için. Bu yukarıdaki depolara basacağımız suyun (iletim hatları) boruları da, yine büyük ihalelerimizden biriydi. O ihalemiz bitmişti zaten şuan itibariyle inşaat aşamasında devam ediyor, bunlar mevcut bölgeyle ilgili önemli projeler ve bu projeler devam ediyorlar." diye konuştu. 


Adana'nın gururu AOSB 

Adana Organize Sanayi Bölgesi Genel Sekreteri Mustafa Keskin, OSB ile ilgili şu bilgileri verdi: "İkinci etapta açtığımız üç yüz altmış hektarlık ilave alanın elektrik alt yapısını bitirmiştik zaten ama onun dışındaki diğer alt yapı çalışmalarımızı 2015 ve 2016 yılı arasında tamamlayacağız. 2015 yılında tamamlayacağımız yani hemen Eylül ayında tamamlayacağımız yatırımlarımız var. Bunlarla beraber doğal gaz altyapısını da bildiğiniz gibi bitirmiştik. Doğal gaz da verebiliriz şuan oradaki fabrikalarımız hem elektrik enerjisini hem de doğal gazı sağlıklı bir şekilde alıyorlar. Elektriği yerin altından alıyorlar. Orda hem kullanılacak su hatları proses su hatları hem de pis su hatlarıyla ilgili kanalizasyonla ilgili çalışmalarımız devam ediyor, onun ihalesi bitti ve şuan inşai faaliyetleri devam ediyor. Onlarda büyük ihtimalle bir tanesini Eylül ayı içinde bitireceğiz ondan hemen sonra diğerini de Ekim ayı içerisin de biteceğini ümit ediyoruz. Öyle olduktan sonra ilave alanında yapacağımız tek bir alt yapı çalışmamız kalıyor o da yol ve yağmur suyu kanalları yapacağız. Bunlar bittikten sonra hani kaz yap tekrar kaz olmasın diye alt yapıyı tamamen bitirdikten sonra yol projelerimiz bitti ondan sonra yol yapacağız iki bin on beşin sonların da başlayacak bir proje iki bin on altıda inşallah orda ki yolları yapacağız. 

Yollar iki bin on altının içerisin de inşallah iki bin on altının ilk çeyreğin de biter mart nisan ayında bitirir orda ki sanayicilerimiz de hizmete sunar orası çok daha modern bir bölge olacak yani adana kıyaslaması yaptığımız da orası adananın Turgut Özal'ı Süleyman Demirel'i gibi bir yer olacak bir de verilen hizmetler altında bu hizmetler yönünde çok daha modern her şey düşünülerek sanayicinin hiçbir şekilde olumsuzluklardan etkilenmeyeceği bir proje olarak hayata geçirilecek orası "oraya kaç üretim tesisi kurulabilir bu genişleme alanı bahsettiğiniz üç yüz altmış hektarlık ilave alanı" orda yüz beş sanıyorum yüz civarın da üretim tesisi kurulacak "Adana ekonomisi içinde çok önemli bir sayı değil mi" zaten önemli sayı bunlardan on beş yirmi tanesi şu an itibariyle ya kuruluş aşamasın da bitmek üzere inşaatları, ya da faaliyet aşamasına girmiş olanlar da var onun dışında ki bu alt yapı hizmetlerinin bitmesiyle daha da hızlanacak orda ki yatırımlar ve inşallah adana ekonomisine çok kısa zamanda büyük katkı sağlayacak. Biz Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi olarak firmaların üretimde kullanacakları suyu üretip verirken bir taraftan da kullandıkları suyu arıtıyoruz. 


Türkiye'ye de model olmuş bir tesis 

Burada kapasitemiz otuz altın bin metre küp, onu yetmiş iki bin metre küp'e çıkarttık tesis ilk yapıldığında yetmiş iki bin metre küp olarak projelendirmiş ama geriye kalan otuz altı bin metre küp hayata geçmemişti şimdi onu hayata geçirdik. Orası da çok modem belki Türkiye de örnek gösterilecek bir arıtma tesisidir. Bilim, Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığı tarafından yapılmış Türkiye'ye de model olmuş bir tesistir. Bu tesis çok modern bir şekilde şuan itibariyle sanayicilerimizin hizmetinde faaliyetlere devam ediyor. OSB sonuç olarak ülke ekonomisinden ayrı değil. Türkiye etkileniyor çevremizde ki olumsuzluklardan savaşlardan OSB'miz de etkileniyor ama biz belki bu ülkelere sınır diğer illerden biraz daha az etkileniyoruz. Sebebi bizim buradaki sanayilerimiz orta ve büyük ölçekli sanayiciler ve bunların ihracatlarının nerdeyse çoğu tamamına yakını Avrupa ülkelerine ve Amerika'ya yapılan ihracatlar. 


Türkiye'nin üç katı büyümeye devam ediyoruz 

Öyle de olsa sadece bir yönlü ihracat yönüyle düşünmemek lazım. Oradaki problem kardeş ülkelerdeki problem. Bizim kendimize yakın hissettiğimiz bir aile bağı olarak gördüğümüz insanlar. Oradaki problemleri psikolojik olarak buradaki sanayicilerimiz yaşıyor, bu yönünde olumsuz etkileri var. Belki Adana'daki tarım sektörüne daha fazla etkisi vardır, ama Adana Organize Sanayi Bölgesi'ndeki sanayicilerin ürettikleri ürünler yönüyle, diğer illerin yaşadıkları olumsuzluklar kadar olumsuzluk yaşamıyoruz. Bu da zaten bizim üretimlerimizi ölçtüğümüz ana kriterler var o kriterler, enerji tüketimi, su tüketimi, doğal gaz tüketiminden belirlenebilir, yani Türkiye'de ki büyüme oranlarına bakıldığında son altı aydır büyüme oranlarında geriye doğru bir gidiş var ama biz yine de Türkiye'nin üç katı büyümeye devam ediyoruz buradan belirlenebilir. Türkiye üç büyiiyorsa biz dokuz büyüyoruz ama Türkiye'nin biyolojisi küçülüp bire düştüğünde biz üç büyüyoruz yani bizimde büyümemizde geriye dönüş var ama biz hala Türkiye'nin büyüme oranlarının 3 katı bir büyümeyi yakalıyoruz. Bunun da ana nedenlerinden bir tanesi belki de bu yanımızda ki ülkelerden bu kadar çok etkilenmememiz. Buradaki firmaların çoğu orta ve büyük ölçekli firmalar öyle olunca daha nitelikli ürünler üreterek Avrupa pazarında ve Rusya pazarında daha rekabetçi olabiliyorlar.


Hükümet bir an önce kurulmalı 

Bizim fikirlerimiz, buradaki Adana'daki Sanayi Odası, Ticaret Odası, Borsa ve Organize Sanayi Bölge Başkanlığı olarak da zaten bu konu hakkında ortak bir açıklama yaptık.Onların da fikirleri bizden farklı değil, İş dünyasının Adana temsilcileri de koalisyonun daha doğrusu hükümetin, bir an önce kurulmasını talep ediyorlar. Bu tüm iş dünyasının istediği bir şey ve beklentisi. Çünkü, hükümet kurulduğunda hükümetin programı ortaya çıkacak ve o program çerçevesinde de gelecek planlayacak sanayiciler. Ama bu süreç uzadığında belirsizlikle gelecekte nasıl bir proje yapacaklarını yada makro büyüklüklerin nasıl değişeceği konusunda daha belirsiz bir hal var. Onun için de ister istemez yapacakları yatırımın planlarını sürelerini biraz daha ertelemek zorunda kalıyorlar. İnşallah hem ülkemiz için hem de ekonomimiz için bu seçim hayırlı bir seçim olur ve hükümet en kısa zamanda kurulur. Sanayicimiz de zaten tek işi üretmek ve istihdam oluşturmak olan sanayicimiz de üretmeye ve istihdam oluşturmaya devam eder ve Türkiye'nin büyümesine katkı sağlar. OSB Sosyal sorumluluk projelerinde de farkını hissettiriyor Adana Organize Sanayi Bölgesi hakikaten kendisini bu yönüyle de diğer organize sanayi bölgelerinden farklı bir yere konumlandırmak istiyor. Üretiyoruz istihdam oluşturuyoruz çevremize ve ilimize katkımız var tamam ama bunun dışında çevremizdeki insanların problemleriyle de ilgilenmek istiyoruz, ya da sosyal sorumluluk adına, onlarla yapacağımız projelere de mutlaka yer vermek istiyoruz. Önceliğimizi çevremize OSB'nin etrafındaki komşu hakkı hukuku yönüyle yanımızdaki yerleşkelere veriyoruz, yani onların sorunlarıyla birebir ilgileniyoruz onlardan bize bir talep geldiği zaman da karşılık vermeye özen gösteriyoruz ama sonuçta bizim de tabi olduğumuz yasalar var o yasalar bize ne kadar izin veriyorsa bunu o kadar yapmaya çalışıyoruz ama o yönüyle de şu an itibariyle hakikaten Türkiye'deki ayrı konumlanması gereken OSB den bir tanesi. 


Eğitimler önemli 

İş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili eğitimleri çok önemsiyoruz yani bölgemizde mümkünse iş kazasının olmaması için bize düşen yükümlülükleri yerine getirmek istiyoruz. Birde sanayicilerimizi sadece üretimle ilgilensinler üretimin dışındaki bazı yükümlülükleri OSB olarak biz üstlenelim amacındayız bunu yaparken. Zaten eğitimlerimizin verdiğimiz eğitimlerin ikisi sınıfa ayırırsak kanunen yönetmelikte mevzuata göre sanayicinin mutlaka zorunlu vermesi gerektiği eğitimleri veriyoruz bu eğitimleri biz vermemiş olsak sanayiciler aldırtmak zorunda çalışanlarına buna hem bir emek harcayacak hem de para harcayacak hem de belki Adana'ya göndererek zaman kaybına yol açacak işte bunların hepsini ortadan kaldırmak için sanayicimiz bunları hiç düşünmesin o üretimine devam etsin diye Organize Sanayi Bölgesi Yönetimi olarak bu eğitimleri toplu olarak biz veriyoruz. Sanayicimizin maliyetini azaltıyoruz Sanayicimizin maliyetini azaltıyoruz ama bizim eğitim için harcadığımız paranın hiçbir tanesini sanayiciye yüklemiyoruz yani sanayicinin yüklenmesi gereken eğitim masraflarının tamamını OSB olarak biz yükleniyoruz. Zaman kaybını ortadan kaldırıyoruz bir de onlar bu eğitimleri nerden alacağız diye bir çaba içerisine girmeden hazır eğitim veren bir kurumu buraya getirdiğimiz için sadece personellerini göndererek yükümlülüklerini yerine getirmiş oluyorlar. Bir de bunlar mevzuat olarak zorunlu eğitimler. Mesela iş sağlığı iş güvenliği eğitimleri bu eğitimlerin içerisinde. Örneğin makine kullananların mutlaka ehliyet sertifikası olmak zorunda sertifikasyon eğitimi de burada veriliyor Milli Eğitimle yaptığımız bir protokolümüz var. Yine mesleki yeterlilik belgesi buda mevzuat olarak zorunlu zaten. Çalışanlar mutlaka yaptıkları işle ilgili mesleki yeterlilik yani o mesleği yapmak için yeterli olduklarına dair bir belge almaları gerekiyor. Bunu da Milli Eğitim veriyor o belgelerin tamamı da yaptığımız protokol çevresinde burada verilen eğitimlerle yada iş başında verilen eğitimlerle Milli Eğitim tarafından veriliyor. Bunun dışın da ilk yardım eğitimleride mevzuat olarak verilmesi zorunlu olan eğitimlerdendir onu da biz üstleniyoruz. Tüm sanayimizin çalışanlarına eğitim veriyoruz. Sanayicimizin yanında çalışanlar bu eğitimi almak zorunda, bunlar da tarafımızdan karşılanıyor. Mevzuatın zorunlu kılmadığı eğitimler var oradaki personellerin gelişmesi kendilerini yenileyebilmeleri dünyaya adapte olabilmeleri yada yeni değişiklikleri öğrenmeleri için kendilerini geliştirme eğitimleri var. Bu eğitimleri de bir eğitim firmasıyla anlaşıyoruz. Bir yıla bölünmüş periyotlarla burada faaliyette bulunan sanayicilerimizin hem üst düzey yöneticileri hatta sanayicilerin kendileri orta düzey yöneticileri ve tabandaki çalışanların tamamını bu eğitimlerden geçirmek için bu programları oluşturuyoruz. Yoğun da bir talep var. Şimdiye kadar bu eğitimlere katılan çalışan sayısı beş bini aştı. Yani burada otuz beş bin kişi çalıştığını düşünürseniz yine bu eğitimi almış gözüküyorlar. Ki, bu eğitimleri biz 2 yıldan beri veriyoruz ve bu sürekli devam edecek.Bizim temel amacımız OSB'mizde çalışan tüm personelleri bu eğitimlerden geçirmek. Hem üniversite ile çalışıyoruz hem de yüksek okul ile bizim yüksek okulumuz var burada bir de Türkiye'de ilk defa özel teknik meslek lisesini biz açtık. Özel teknik lise var burada. Hem lisede okuyan çocuklarımız hem yüksek okulda hem de üniversitenin mühendislik bölümünde okuyanlara bölgemizde staj imkanı sağlıyoruz. Böylece hem öğrencilerimiz sanayicilerimizin yanında staj yapıyor hem de OSB olarak biz onlarla sanayicilerimiz arasında irtibat sağlıyoruz. Direkt olarak sanayicilerimizle görüşebiliyorlar. 


OSB Bölge Başkanlığı olarak 

Staj müracaatlarını kesinlikle geri çevirmiyoruz Bir de az önce ki sosyal sorumluluk projelerimizden bir tanesi belki üzerinde çok durmuyoruz ama benim çok önem verdiğim bir sosyal sorumluluk projesi. Şimdi OSB Bölge Başkanlığı olarak bize gelen staj müracaatlarını kesinlikle geri çevirmiyoruz. Bu sayın ne olursa olsun. Çünkü bizim okuyan çocuklara yapabileceğimiz en büyük iyiliklerden bir tanesi onları işe alıştırmak. Onlara staj imkanı vermek, onları bir şekilde işle bir araya getirmek, eleman haline getirmek, yani onlar bizim dışımızdaki sanayi kuruluşlarında çalıştıklarında buradaki stajın çok faydasını görecekler, işe ilk adım attıklarında en azından iş dünyasının nasıl bir dünya olduğunu, çalışma hayatının nasıl bir hayat olduğunu, bizimle görmelerini istiyoruz. Bizim bir taraftan kurumsal yanımız olduğundan iş hayatında bizle başladıklarında doğru adımı da atmış olurlar, onu da görmüş oluyorlar. Onun için biz yaptığımız belki de yani bir sürü sosyal sorumluluk projelerimiz var hepsi de birbirinden çok değerli ama bunu öteki sosyal sorumluluklardan daha değerli görüyorum. Biz bize müracaat eden çocukları kesinlikle geri çevirmemek için özen gösteriyoruz. Uygulamanın ilk projesini Adana OSB yaptı Türkiye'deki ilk projelerden bir tanesi ya da ilk kullanılanlardan bir tanesi Adana OSB'si zannediyorum 2013 yılında Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı bir protokol imzaladılar. OSB'lerde kurulacak özel teknik liselere okuyan öğrenci başına bir teşvikte bulunuyor devlet. Bu o zaman üç bin lira civarındaydı şimdi ise altın bin lira ve üç bin beş yüz lira arası değişiyor. O uygulamanın ilk projesini Adana'da OSB olarak biz, Erkan Eğitim Kurumları ile bir protokol imzaladık . Bin üç yüze yakın öğrenci okuyor. Dört tane ana bölüm var orda kimya, tekstil, makine, elektrikelektronik üzerine okuyorlar burada okuyanlar şu açıdan şanslı, hangi bölümlerin açılacağına bizim sanayicilerimizin ihtiyaçları göz önüne alınarak karar verilerek o bölümler açıldı. Çünkü ordaki çocukların hem staj yapmak için imkanları var hem de bizim sanayicilerimizin onlara ihtiyaçları var. Kalifiye eleman yetişiyor. Şimdi oradan çıktıktan sonra yanı başlarındaki sanayi kuruluşlarında iş bulma imkanları her zaman olacak. En azından bölgenin dışındaki sanat okullarında ve ticaret meslek liselerinde okuyanlar daha avantajlı oluyorlar. 


Adana için bundan sonra birlik ve beraberlikten vazgeçmek mümkün değil 

Şimdi aslında Adana'da hep eleştirilen bir birlik beraberlik olmuyor Adana da herkes bir tarafa çekiyor eleştiriler son 2-3 yıldan beri bir birlik ve beraberliğin oluşturduğunu gösteriyor. Yani o eleştiriler azaldı. Ticaret Odası, Sanayi Odası, OSB başkanları hem Adana'nın hem de ekonominin sorunu olduğunda artık bir araya gelebiliyorlar. Oturabiliyorlar, konuşabiliyorlar, hatta bu halkayı da biraz daha genişletme çabasındalar. Ne yapıyorlar? Siyasi partilerle bir araya geliyorlar, mutlaka birlik ve beraberlik oluşturmak için platformlar oluşturuyorlar. Seçimden hemen önce yaşandı aslında, Adana'da seçimden önce tüm siyasi partileri her bir oda davet ederek sanayicilerle siyasetçileri bir araya getirdi ve orada yapılan toplantılarda verilen mesaj, birlik beraberlik mesajıydı bunun için herkes siyasi görüşünü bir yana bırakacak ve herkes Adana için birleşecek ve böylece Adana'nın her hangi bir probleminde hem siyasi hem de ekonomi ve sanayi kuruluşlarının temsilcileri bir araya gelebilecekler. Siyasi partilerden de bu konuda olumlu dönüşler oldu. Seçilen tüm vekiller, Adana için siyasi parti kimliklerini bırakıp gerçekten Adana için yan yana geleceklerini belirttiler. Şimdi hükümetin kurulmasıyla birlikte bu bir ete, kemiğe bürünecek aslında. Buradaki somut verileri hep beraber göreceğiz. Bu konuda tereddüt yaşamıyoruz. Adana için aslında bundan sonra birlik ve beraberlikten vazgeçmenin mümkün olmadığını biliyoruz. Birlik ve beraberlik ruhu iftar programımızla ete, kemiğe büründü İftar programımız da aslında bu göstergenin ete, kemiğe bürünmüş bir haliydi. Biz orada tüm seçilmiş milletvekillerini parti ayrımı yapmadan davet ettik. Partilerimizin il başkanlarını davet ettik, Adana'nın önde gelen protokolünü davet ettik Adana Valisi, Adana Büyiikşehir Belediye Başkanı, kaymakam ve diğer belediye başkanları olmak üzere herkesi davet ettik. Bürokratları sanayicilerimizle bir araya getirdik. Yani bu aslında önemli bir mesajdı. Programı müsait olan tüm partililer ve protokolden misafirlerimiz sağ olsun davetimize icap ettiler, katılmayanlar da programları müsait olmadığı için katılmadı. Yani orda başka bir sonuç çıkartmamak gerekiyor. Sanayicilerimizin de Ticaret Odası, Ticaret Borsası ve OSB'deki sanayicilerimizle bir araya geldiğimiz bir programdı. Hakikaten de yoğun bir program oldu. Beş yüz elli sekiz tane sanayicimiz ve misafirimiz davetimize icap ettiler. Hem bizim için gurur verici bir atmosferdi, hem de Adana için birlik ve beraberliğin geri dönülmez bir noktaya gelindiğinin göstergesi olarak da algılanabilir, katılamayanlara hem teşekkürlerimi hem de üzüntülerimi iletmek isterim. 


Adana Beş Ocak


Geri Dön