20 / 04 / 2024

Nahit Kiler: Sapphire, Empire State'e 10 basar!

Nahit Kiler: Sapphire, Empire State'e 10 basar!

Büyük patronların akıllarına bile gelmedi. Bitlisli Kiler Ailesi, İstanbul'a 250 milyon dolara gökdelen dikti. Bir ay dolmadan da değeri 794 milyon doları bulunca halka arz etti. Başkan Nahit Kiler, 'Bizim gökdelenin manzarası Empire State binasında yok.



Sapphire'den İstanbul manzarasını izlemek için tıklayınız

Bu dünyaya her birimiz ayrı bir misyonla geliyoruz. Bitlisli Kiler Ailesinin misyonu da İstanbul'a Avrupa'nın ve Türkiye'nin en yüksek binasını dikmek oldu. 236 metrelik 'İstanbul Sapphire'ın giriş katında Nahit Kilerle buluşup, gökdelenin 56'ncı katındaki 'Seyir Terası'na çıkmak için asansöre doğru giderken bunu düşündüm. Aklıma, büyük şairimiz Yahya Kemal'in 'Bir Başka Tepeden' başlıklı o ünlü şiiri geldi. İstanbul'u çok iyi ifade eden o şiirinde şair şöyle der: 'Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul.'

4 yılda işin üstesinden geldi

Uzun yıllardır İstanbul'da büyük işlere imza atmış, onlarca büyük işadamı böyle bir gökdelen yapmayı akıllarına bile getirmezken, 1984'te 'taşı toprağı altındır' diye bu metropole göçmüş Kiler Ailesi, 250 milyon dolarlık yatırımla 4 yılda işin üstesinden gelmeyi başarmış. Kiler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nahit Kilerle, bu söyleşiyi, tam 794 milyon dolarlık değer biçilen Sapphire'nin zirvesinde gerçekleştirdik.

'Gökdelenden baktım' derdi

■ Nahit Bey, Yahya Kemal yaşasaydı ve bu terasa çıksaydı yeni bir şiir yazar mıydı

Bence, 'Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul' yerine, 'Sana dün bir gökdelenden baktım aziz İstanbul' der ve aynen devam ederdi.

■ Sapphire'i tamamlayınca neler hissettiniz

Biz birçok ilki, bugüne kadar yapılmamış olanın gururunu yaşıyoruz. Onu hissediyorsun. Projeyi bitirdiğin zaman bir eser meydana getirmişsin, ayrı bir haz veriyor insana. Bugüne kadar İstanbul gibi bir yerde hiç yapılmamış olan bir şeyin mutluluğu diyelim buna.

■ 4 yıl önce ilk temel atma töreninde neler hissetmiştiniz

şžimdi bina ne kadar yukarda ise temel atarken de o kadar derindeydi. Nasıl bitecek, tepesini görebilecek miyiz diye düşünüyorduk. çok şükür bitirdik. Açtık, faaliyete geçirdik.

Karadeniz ve Marmara görülüyor

■ Dünyanın en yüksek binaların bazıları ABD'de. Chicago'daki Sears Kulesi 527, New York'taki Empire State binası da anten yüksekliğiyle 443.2 metre. Sizin Sapphire, sanırım antenli 263 metre. Bir karşılaştırma yapılsa, nasıl yorumlarsınız

Önemli olan yükseklik değil, bakınca neler gördüğünüz ve aldığınız hizmetler önemli. Mesela, Empire State'de ne var Bina, yüksek olabilir ama o şehirde bir şey yoksa, manzara sadece binalardan ibaretse o ayrı bir şeydir. İstanbul'da görüntüler çok zengin. Bina, İstanbul'un tam ortası. Daha iyi bir manzara olabileceği ikinci bir yer yok. Bu terasta, Karadeniz'le Marmara'yı aynı anda tek bir bakışla görebiliyorsunuz. Boğaziçi'nin iki köprüsünü yine aynı anda görebiliyorsunuz.

■ Bizimki, New York'daki gökdelene bir değil 10 basar öyle mi

Aynen öyle. Belki, o gökdelen daha yüksek olabilir ama buradan gördüğünüz manzara hiçbir yerde yok. çünkü, içinden nehir geçen çok şehir var ama içinden 'deniz' geçen ikinci bir şehir daha yok. Ve o deniz öyle bir geçiyor ki, yukarıdan baktığınız zaman sanki bir nehir gibi akıyor. Biz bunu saklamışız. Gelen turiste bu manzaraları göstermemiz lazım. New York'ta ise böyle manzara da yok, tarih de yok, iki kıt'anın buluşması gibi bir şans da yok.

Yenilerini yaparız

Nahit Kiler, fırsatlara bakarak yeni gökdelen yapacaklarını söyledi. 4'üncü Levent'teki gökdelenin İstanbul'un siluetini bozduğu yönündeki iddiaları da değerlendiren Kiler, 'Gökdelenler, bir şehrin modern yüzüdür. Yapılması teşvik edilmeli. Belki, gökdelenlerin her tarafta olması doğru değil. Mesela Boğaziçi ön görünümlerinde iyi olmaz' dedi.

250 milyon $ harcadık geri dönüş hızlı olur

■ Yeri nasıl seçtiniz

Bizim bu bölgede büyük bir bina, kule yapma arzumuz vardı. Arsayı beğendik ve Mustafa Tatlıcı'dan kat karşılığı aldık. Sonra ise baktık ki arazi de uygun, öyle bir şey yapalım ki, alanında her konuda ilk olsun dedik.

■ Hangi ilkler var burada

En yüksek bina, Türkiye'deki ilk çift cepheli, 100 metre yukarıda doğal cepheli bahçesi olan bina. 163 metre yukarıda golf sahasının olduğu ilk gökdelen. Türkiye'de ilk seyir terası olan bina. 250 milyon dolar civarında para harcandı. Paradan çok binanın prestiji çok önemliydi.

■ Kaç yılda paranızı geri alabileceksiniz

Erken karşılar. Konut olduğu için karşılar. Hepsini kiraya verseydik, geri dönüşü daha hızlı olurdu. Böyle yapmadık. Konutları sattık, en aşağıdaki alışveriş merkezini de kiraya verdik.

Depremde 130 santim sağa sola esniyor

■ İzin almak zor oldu mu

Büyükşehir belediyesi çok dikkat ediyor. Binayı yaparken, maket hazırlattılar. Başkan Kadir Topbaş, bizzat inceledi. Üç boyutlu resimlerini yapıp, bu yerden nasıl gözüküyor, denizden bakınca şehrin siluetini bozuyor mu diye bakıldı. Ondan sonra bize okey verdiler.

■ Bina depreme nasıl hazırlandı

Bu bina, 9 şiddetindeki depremde dahi yıkılmayacak şekilde tasarlandı. Bina, sağa ve sola deprem sırasında 130 santimetre esneme kabiliyetine sahip. O esneme binada herhangi bir sıkıntıya sebep olmayacak.

Tatlıcı 'ya talih kuşu kondu

■ Mustafa Tatlıcı'ya ne kadar hisse verdiniz

Yüzde 30'u onun. şžirketi halka açarken, kendi hissemizin yüzde 34.5'ini arz ediyoruz. Tatlıcı'nın hisseleri, halka arz olmuyor.

■ Gerçekten çok şanslı ne dersiniz

Ona da piyango vurdu sayılır. Kafasına talih kuşu kondu.

Öğrencilerle aynı heyecanı yaşıyorum

■ Sizi beklerken, büyük öğrenci grupları geldi. Terasa çıkıp İstanbul'u hangi duygularla seyrediyorlar

Seyir terası çok ilgi görüyor. Öğrenciler, binaya girerken o yüzlerindeki mutluluktan çok etkileniyorum. Hayal ediyorlar. Onlarla koridorda yürürken, konuşmalarını duyuyorum. O heyecan, beni ayrı bir duyguya sevk ediyor.

■ Seyir terasından ne kadar ücret alınıyor

Eğer, çocuklar 6 yaşından küçükse hiçbir ücret alınmıyor. Büyüklere giriş 15 lira, öğrencilere ise 12 lira.

■ Ayda kaç ziyaretçi geliyor terasa

Beklenti ayda, 60-80 bin arası ziyaretçinin gelmesi. Daha bir ay oldu açılalı, bu beklenti karşılanıyor.

Bir numara olalım en iyisini yapalım diye yola çıktık

■ Doğu ve Güneydoğu belki de yıllarca ihmal edildiği için bu bölgelerin insanında İstanbul'da kendisini önemli hissetmek duygusu vardır. Bu binayı yaparken, böyle bir düşünce oldu mu

Baktığınız zaman, yaptığımız işlerde hep 'bir numara' olalım, en iyisini yapalım düşüncesiyle yola çıkıyoruz. İşe Bahçelievler'de 20 metrekarelik bir bakkal dükkanıyla başladık. şžimdi 200'e yakın market zinciri, 6 bine yakın çalışan var. O hedefleri koymasaydık, bugün bu yere gelemezdik. Bir bakkalı 3 bakkal yapardık. Bize göre ne yaparsak, en iyisini yapmamız lazımdı.

■ Ailece, İstanbul'a ne zaman geldiniz çok eski değil, 1984'te geldik.

Bitlis'te Endüstri Meslek Lisesi'nden mezun oldum. İstanbul'a geldiğim zaman 19 yaşındaydım. Belki, o günün koşullarında iyi eğitim aldık ama üniversiteye gidemedik. İki sene önce üniversite giriş sınavına girdim ama maalesef Açık Öğretim'i kazandım. İşletme Bölümü'nde biraz okudum. Devam etmedim, bıraktım.

■ Aileniz geniş mi

çok geniş bir aile değiliz. Babam Hikmet Bey, 4 kardeşlenmiş. Bizim çekirdek ailenin ise birisi kız 4 çocuğu var. En büyük benim, sonra kardeşlerim Vahit ve Ümit ve Jale geliyor.

Bizler işin başındayız. Jale ise ev hanımı. Babamın erkek kardeşi olmadığı için kimseye amca diyemedik. Bir aşiret
gibi değiliz.

Esnaf zarar görür diye Bitlis'e market açmadık

■ Bitlis'e gökdelen yapmayı düşünür müsünüz

Yok öyle bir düşünce şimdilik. Yapamayız. Bitlis'in bir gökdeleni taşıyacak konumu yok. Biz eğitime katkı sağlıyoruz. Market de açarsak oradaki esnaf 'zarar görür' diye açıkçası endişe ettik. Onun için hiç açmadık. Öyle bir düşüncemiz de olmadı.

Vahit Beyin Bitlis'e faydası çok ama bize yok

■ Siz ve Ümit Bey, işlerin başında, Vahit Bey ise yine AK Parti'den vekil olmak için yeniden aday oldu. Onun siyasetle uğraşması, avantaj mı, yoksa dezavantaj mı oluşturuyor

Ticari olarak Vahit Bey'in bize bir yardımı olmuyor. Ama Bitlis için çok çalışıyor. Vahit Bey, bizimle birlikte olsaydı, yüzde 20 daha fazla büyürdük diyebilirim.

Siyaseten Bitlis'e faydası çok. İş yapma tarafında ise o politikacı olduğu için çok dikkatli hareket etmek zorunda kalıyoruz. Mesela, bazı özelleştirmeleri alamadıysak, o yüzden olmadı. Hemen spekülasyonlar ortaya çıkıyor.
Bugün/Perihan çAKIROĞLU

Sapphire'in havadan videosu için tıklayınız

Geri Dön