24 / 04 / 2024

Namık Ekinci: Çelikle bağlantılı sektörlerin maliyetleri artacak!

Namık Ekinci: Çelikle bağlantılı sektörlerin maliyetleri artacak!

Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, Türk çeliği gibi ürünlerin ABD iç piyasasına girmesinin engellenmesinin, içeride fiyatları yükselterek çelikle bağlantılı sektörlerin maliyetlerini artıracağını vurguladı.



ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, Türk çelik firmalarının devlet desteği aldığı iddiasına ilişkin, "ABD'li yerli üreticilerin asıl gayesi dampingli malların girişini değil, bunu bahane göstererek tüm ithalatı engellemektir." açıklamasını yaptı.


Birlikten yapılan açıklamada, ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi tarafından düzenlenen "Küresel çelik pazarı ve ABD piyasasına etkisi" toplantısında, ABD'li çelik sektörü temsilcilerinin Türkiye ve Çin'in dahil olduğu birçok ülke hakkında suçlamalarda bulunduğu belirtildi.


Açıklamada konuya ilişkin görüşlerine yer verilen ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, Çin mallarının, ara mal olarak kullanılarak Türkiye üzerinden ABD'ye girdiğini belirten suçlamaları kabul etmediklerini vurguladı.


Türkiye'nin, ABD'den aldığı hurdanın bir kısmını nihai ürüne dönüştürerek ABD'ye ihraç ettiğini aktaran Ekinci, kalan kısmın ise iç piyasada ve diğer dış pazarlarda kullanıldığını kaydetti.


Ekinci, teşvikli ve dampingli Çin mallarından, yalnız ABD'nin değil, kendilerinin de şikayetçi olduğunu dile getirerek, "Çin'in ekonomik büyümesinin yavaşlamasıyla azalan iç talep nedeniyle aşırı üretim fazlasını dünya pazarlarına arz etmesi ve bunu yaparken Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) kurallarını hiçe sayması Türk çelik sektörünün üretim ve ihracatını da olumsuz etkilemektedir. Türkiye'de de Çin tehdidine karşı gerekli önlemlerin alınması için çalışmalar yürütüyoruz ancak Çin bahane edilerek Türkiye'nin de önünün kesilmeye çalışılması ve haksız ihracat yapan Çin ile aynı potaya konarak itham edilmesi bizi oldukça rahatsız etmektedir." ifadelerini kullandı.


Türk çelik sektörünün kapasitesini artırması gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirten Ekinci, hatta dünya çelik sektörü koşullarına göre üretimde kısıtlamalara gidildiğine işaret etti.


Ekinci, Türkiye'nin üretim miktarından daha fazla tüketime sahip olduğuna dikkati çekerek, "Eğer teşvik alan ve damping yapan üreticiler olsaydık, üretimimizde kısıtlama yapmamıza gerek kalmazdı." değerlendirmesini yaptı.


 "Adil ticaret yapıyoruz"


Dünya çelik sektörünün son yıllarda kriz içerisinde bulunduğunu kaydeden Ekinci, bu nedenle iş kayıpları, petrol fiyatlarının düşmesi ve verimsiz iç dinamikler gibi birçok değişkenlerin ele alınması gerektiğini dile getirdi.


Ekinci, adil bir şekilde ithal edilen Türk çeliği gibi ürünlerin ABD iç piyasasına girmesinin engellenmesinin, içeride fiyatları yükselterek çelikle bağlantılı sektörlerin maliyetlerini artıracağını vurguladı.


Bu durumun olumsuz etkisinin devlete ve vatandaşa yansıyacağını anlatan Ekinci, ithal ürünlerin engellenmesinin ABD'li üreticileri kısa dönemde rahatlatacağı, ancak uzun vadede ABD ekonomisine büyük zarar vereceği değerlendirmesinde bulundu.


Ekinci, Türk çelik firmalarının devlet desteği aldığını öne süren diğer suçlamayı da reddettiğine değinerek, şunları kaydetti:


"ABD'li üreticiler ve ABD Ticaret Bakanlığı temsilcileri, Türk çelik üreticilerinin ABD'ye ihracatlarının engellenmesi gerektiğine yönelik görüşlerini haklı göstermek için firmalarımızın devlet desteği aldıkları iddiasını ortaya atıyor. ABD'li yerli üreticilerin asıl gayesi dampingli malların girişini değil, bunu bahane göstererek tüm ithalatı engellemektir. Hatta Türkiye'nin ABD'den hurda ithal edip bunu işleyerek daha ucuza ihraç etmelerinin başka bir açıklaması olamayacağını dile getiriyorlar. Biz sektör firmalarımızın sonuna kadar arkasındayız. DTÖ kuralları çerçevesinde adil ticaret yapıyoruz."


Ekinci, Türk çelik sektörünün, Avrupa Kömür ve Çelik topluluğu (AKÇT) kuralları gereği devletten hiçbir surette destek almadığını vurgulayarak, "Nitekim yakın zamanda sonuçlanan sıcak haddelenmiş çelik CVD soruşturmasında incelenen her iki üreticimiz de tüm teşvik suçlamalarından aklandı ve ABD Ticaret Bakanlığı da çelik üretimine teşvik verilmediğini teyit etmiş oldu. Türk çelik sektörü olarak kendi sermayemizle büyüyoruz. Ürünlerimizi ABD'li tüketicilerin talebi dolayısıyla teknolojik ve verimli altyapımız, cüzi karlar ve rekabetçi fiyatlarla ihraç ediyoruz. Bu durum yerli üreticileri rahatsız ediyor. Bu nedenle haksız yere suçlanıyoruz." ifadelerini kullandı.


AA



Haber Sözcü Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Türkiye’nin de içinde bulunduğu birçok ülkeye karşı anti-damping soruşturmaları açan ABD’li yerli üreticiler bu kez şikayetlerini yetkililere anlattı.


ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi 12-13 Nisan 2016 tarihlerinde düzenlediği “Küresel çelik pazarı ve ABD piyasasına etkisi” konulu dinleme toplantısında ABD’li çelik sektörü temsilcilerini dinledi. Çin başta olmak üzere Türkiye’nin de içinde olduğu birçok ülke hakkında suçlamalarda bulunan ABD’li üreticiler, ülkede ithal çelikten ötürü büyük sorunlar yaşandığını belirttiler. Ayrıca Çin’in yarattığı aşırı kapasite fazlasının Amerikan çelik endüstrisini tehdit ettiği açıklanarak Çin’in serbest piyasa ekonomisinde hareket etmediği ve kapasite düşürmeye gitmesi için uluslararası alandaki baskının artırılması gerektiğine dikkat çekildi. 


ABD’li yerli üreticilerin Türkiye aleyhine yaptığı suçlamaları değerlendiren Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “ABD’li yerli üreticilerin Çin mallarının ara mal olarak kullanılarak Türkiye üzerinden ABD’ye girdiğini belirten suçlamalarını kesinlikle kabul etmiyoruz. Türkiye, ABD’den aldığı hurdanın bir kısmını verimli ve teknolojik yapısı ile nihai ürüne dönüştürerek ABD’ye ihraç etmektedir. Kalan kısmını ise iç piyasada ve diğer dış pazarlarda kullanmaktadır. Teşvikli ve dampingli Çin mallarının yalnızca ABD değil, biz de en büyük şikâyetçilerindeniz. Çin’in ekonomik büyümesinin yavaşlamasıyla birlikte azalan iç talep nedeniyle aşırı üretim fazlasını dünya pazarlarına arz etmesi ve bunu yaparken Dünya Ticaret Örgütü kurallarını hiçe sayması Türk çelik sektörünün üretim ve ihracatını da olumsuz etkilemektedir. Türkiye’de de Çin tehdidine karşı gerekli önlemlerin alınması için çalışmalar yürütüyoruz. Ancak Çin bahane edilerek Türkiye’nin de önünün kesilmeye çalışılması ve haksız ihracat yapan Çin ile aynı potaya konarak itham edilmesi bizi oldukça rahatsız etmektedir” dedi.


Türkiye, Güney Kore ve Hindistan’daki kapasite fazlasının ABD’yi tehdit ettiğine dair açıklamaları da eleştiren Namık Ekinci, “Güney Kore ve Hindistan için kapasite artışı fazlası doğru olabilir fakat Türk çelik sektörü olarak kapasitemizi artırmak gibi bir durum söz konusu değildir. Hatta dünya çelik sektörü koşullarına göre üretimde kısıtlamalara gittik. Eğer teşvik alan ve damping yapan üreticiler olsaydık, üretimimizde kısıtlama yapmamıza gerek kalmazdı. Türkiye, ürettim miktarından daha fazla tüketim miktarı olan bir ülkedir” diye konuştu.


Söz konusu toplantıda gündeme getirilen çelik sektöründeki iş kayıplarını da değerlendiren Namık Ekinci şu hususları vurguladı: “Dünya çelik sektörü son yıllarda krizden geçmektedir. İş kayıpları, petrol fiyatlarının düşmesi ve verimsiz iç dinamikler gibi birçok değişkenler ele alınmalıdır.”


Ekinci, “Adil bir şekilde ithal edilen Türk çeliği gibi ürünlerin ABD iç piyasasına girmesinin engellenmesi, içerde fiyatları yükselterek çelikle bağlantılı sektörlerin maliyetlerini artıracaktır. Bu durumun olumsuz etkisi devlete ve vatandaşa yansıyacaktır. CATO gibi öncü düşünce kuruluşlarının toplantıda belirttiği gibi ithal ürünlerin engellenmesi ABD’li üreticileri kısa dönemde rahatlatırken uzun dönemde ABD ekonomisine büyük zararlar verecektir” diyerek açıklamalarına devam etti. 


Türk çelik firmalarının devlet desteği aldığını öne süren diğer suçlamayı da kesinlikle reddeden ÇİB Başkanı Namık Ekinci sözlerini şu şekilde bitirdi: “ABD’li üreticiler ve ABD Ticaret Bakanlığı’nın temsilcileri, Türk çelik üreticilerinin ABD’ye ihracatlarının engellenmesi gerektiğine yönelik görüşlerini haklı göstermek için firmalarımızın devlet desteği aldıkları iddiasını ortaya atıyorlar. ABD’li yerli üreticilerin asıl gayesi dampingli malların girişini değil, bunu bahane göstererek tüm ithalatı engellemektir. Hatta Türkiye’nin ABD’den hurda ithal edip bunu işleyerek daha ucuza ihraç etmelerinin başka bir açıklaması olamayacağını dile getiriyorlar. Biz sektör firmalarımızın sonuna kadar arkasındayız. DTÖ kuralları çerçevesinde adil ticaret yapıyoruz. Türk çelik sektörü AKÇT kuralları gereği devletten hiçbir surette destek almıyor, almak da istemiyor. Nitekim yakın zamanda sonuçlanan sıcak haddelenmiş çelik CVD soruşturmasında incelenen her iki üreticimiz de tüm teşvik suçlamalarından aklandı ve ABD Ticaret Bakanlığı da çelik üretimine teşvik verilmediğini teyit etmiş oldu. ABD’li yerli üreticiler, her ortamda Türkiye’de teşvik verildiği şikayetlerini yinelerken, geçtiğimiz günlerde verilen levha ile ilgili şikayetlerinde resmi olarak sübvansiyon şikayeti eklemediler. Bu da artık kendilerinin bile Türkiye’de çelik sektörüne teşvik verildiğine inanmadıklarını gösteriyor. Türk çelik sektörü olarak kendi sermayemizle büyüyoruz. Ürünlerimizi ABD’li tüketicilerin talebi dolayısıyla teknolojik ve verimli altyapımız, cüzi kârlar ve rekabetçi fiyatlarla ihraç ediyoruz. Bu durum yerli üreticileri rahatsız ediyor. Bu nedenle haksız yere suçlanıyoruz.”


Sözcü


Geri Dön