Nermin çiviciler: Sınav deyince!

 
10 Aralık 2010 tarihinde yürürlüğe giren 6083 sayılı yasa ile, Tapu Ve Kadastro Genel Müdürlüğü" nün yapısı ve görevleri yeniden düzenlendi. Kanunun gerekçesi, önceki yasanın gelişen ihtiyaçlar karşısında yetersiz kalışı. Yasa Genel Müdürlüğün gereksiz hizmet alanlarını tasfiye ediyor.

Ülkemizin en köklü kurumlarından biri yeniden yapılandırılırken, kuruma œTaşınmaza yönelik aracılık faaliyetlerini düzenlemek, lisans vermek gibi yepyeni bir yetki verilmiş. Yapılanma tamamlandığında emlak komisyoncuları, mesleki eğitim almış, konusundaki deneyim ve bilgisi lisans verilerek Devlet" çe onaylanmış kişilerden oluşacak. Muhakkak ki, lisans vermek için, sınav da yapılacak. İşte burada bir durmak gerekiyor.

Son yıllarda, sınav yolsuzluğu iddialarının gündemden düşmediği malum. KPSS" deki iddialar araştırılırken, Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES), Tıpta Uzmanlık Sınavı (TUS), Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) ve Lise Giriş Sınavı"ları da (LGS) gündeme geldi. Daha özel nitelikli Polis Meslek Yüksekokulu, TRT personel alımı, vaizlik, Kuran kursu öğreticiliği, müezzinlik sınavları için de aynı iddialar mevcut.

Ancak konunun en az bu iddialar kadar vahim, pek de üzerinde durulmayan, bir başka boyutu daha var. Sınav soruları ehil kişiler tarafından hazırlanmıyor. Her sınav sonrasında birkaç sorunun hatalı veya birden fazla cevabı olduğu anlaşılıp iptal ediliyor. Bu bağlamda Lisanslı bir gayrimenkul değerleme uzmanı ve bir eğitmen olarak, en iyi bildiğim bir uygulamayı anlatmak istiyorum. Gayrimenkul Değerleme uzmanlığı Lisansı almak için, adayların,meslekle ilgili mevzuat sınavı da dahil beş ayrı konuda başarılı olmaları gerekiyor. 2002 yılından beri sınavları hazırlayan Sermaye Piyasası Kurumu verilerine göre, mesleki mevzuat modülü başarı oranı; bir sınavda % 85.06 iken, diğerinde % 2.66 ya düşüyor, daha sonra % 21 lere çıkıyor. Aynı aday profili ve aynı sorumluluk konularındaki bu dengesizliğin tek izahı, soruların hazırlanışındaki özen noksanlığı. İtirazlar artınca 2010 yılında sınav yetkisi Sermaye Piyasası Aracı Kurumlar Birliğine verildiyse de aynı durum devam ediyor. Birkaç gün önce açıklanan sonuçlara göre bu defa 25 sınav sorusunun 4 adedi hatalı bulunarak, iptal edilmiş. En az kırk ayrı kanundan oluşan geniş bir yelpaze içinden yirmibeş doğru soru çıkaramayan kişilerce hazırlanan sınavın bilgiyi doğru ölçtüğüne inanmak mümkün değil.

çok hızlı bilgi üretilen, dağıtılan, tüketilen dünyamızda artık eğitim, okul ile sınırlı olmaktan çıkıp, yaş sınırı olmaksızın ömür boyu devam eden bir süreç haline geldi. Eğitimin olduğu yerde sınavın olması da doğal. Ancak ehil olmayan kişilerin hazırladığı hatalı sorular, sınavlar konusundaki endişe ve güven erozyonunu yaygınlaştırmakta. Acaba sınavları hazırlayanlar için de bir yetkinlik sınavı mı gerekiyor