23 / 04 / 2024

Net metrekare ne? Brüt metrekare ne?

Net metrekare ne? Brüt metrekare ne?

Emlak Uzmanı Tebernüş Kireçci, konutta net ve brüt metrekare kavramlarına açıklık getirdi



www.emlakkulisi.com Genel Yayın Yönetmeni Tebernüş Kireçci, her pazartesi olduğu gibi bugün de Uyanış Tuğtaş'ın hazırlayıp sunduğu Başlama Vuruşu programında gayrimenkuldeki son gelişmeleri değerlendirdi. Bu hafta, konutta net ve brüt metrekare kavramlarına açıklık getirilen programda Kireçci, 'Net metrekare ne? Brüt metrekare ne? Metrekareler konusunda kavram kargaşasının nedenleri neler?' gibi soruları yanıtladı.



Net ve brüt metrekare karışıklığının en çok İstanbul'da yaşandığını, Ankara'da bu sorunun çok pratik bir şekilde çözüldüğünü dile getirerek sözlerine başlayan Kireçci, "Brüt alan bir konutun dış duvarlarının toplam alanıdır. Net olan da süpürülebilir alandır. İstanbul'da net ve brüt alanındaki makas yüzde 20-25 civarında olması gerekirlerken yüzde 50'lere yaklaşıyor" dedi. Bundan 10 sene önce net alan ve brüt alan konusunun sorgulanmadığını ifade eden Kireçci sözlerine şöyle devam etti:


"110 metrekare 1+1 de var, 99 metrekare 3+1 de var. Bundan 10 sene önce hiç kimse net alan ne brüt alan ne bunu sorgulamazdı. 2 oda bir salon ya da 3 oda bir salon mantığı vardı. Bir konutun dış duvarları brüttür süpürülebilir alanları nettir. Ama değişen şartlar var mesela kapalı otopark, bodrum kattaki depo, sosyal alanlar... Satıcılar buna bedel ödeniyor ve brüte girmesi gerekiyor diyorlar. Bu konuda haklılar. Sosyal tesisler bağımsız mülkiyet olarak satılmamışsa, kiralanmamışsa, hisseli tapu veriliyorsa brüt alana katılabilir"


Emlak Uzmanı Kireçci, `Tüketici net-brüt alan farkından etkilenmemek için ne yapmalı?' sorusuna şu ifadelerle yanıt verdi:

"Bunun çok basit bir çözümü var. Tüketiciler gidip bir metre alsınlar ve evin odalarını ölçsünler. Ona göre sonucu kendi gözleriyle görsünler. Bu bitmiş evler için geçerli. Bitmemiş evler için ise tapu müdürlüğünde onaylanmış projeye bakılması gerekiyor. Orada zaten net ve brüt alan görülür. Satın alırken net alanın hesaplanması gerekiyor. Ankara'da konut alırken net metrekare olarak konuşulur. Bu da bütün problemleri ortadan kaldırır"


Kireçci,  Ankara  ve İstanbul arasındaki bu farkın nereden kaynaklandığına şu sözlerle açıklık getirdi:
"Bunun sosyolojik temelleri de var, ekonomik temelleri de var. İstanbul'da konut çok olsa da çok fazla alternatif yok. Ama Ankara'da zaten nüfusun yüzde 80'i memur. Ev almak isteyenlerin yeterince araştırma yapmaya vakti var. İstanbul'da çoğunluk özel sektörde çalışıyor. Araştıracak vakitleri yok. Yani temel sorun zaman. Bunun gibi ev konusunda bölgesel farklılıklar oluyor. Daha önce mesela Adana'da kiralar 1 yıllık peşin alınırdı ya da bazı kentlerde ev almak çok kolaydı. Mesela Mersin'de evler kolay ısındığı için insanlar büyük evlerde otururlar"

Bankaların konut kredisi kullandırırken metrekare konusunu fazla önemsemediğini belirten Kireçci, "Bankaların konut kredisi verirken en temel kriteri evin değeridir" yorumunu yaptı.

"Orta sınıf bir vatandaşın hayatı boyunca yapabileceği en büyük alım konuttur" şeklinde konuşan Kireçci sözlerine; "Orta sınıf en iyi ihtimalle hayatı boyunca üç tane ev alabilir. Durum böyle olunca çok ciddi araştırma yapmak gerekiyor. Lokasyon, fiyat, taksit, ödeme koşulları ve daha önemlisi brüt net alan farkı çok iyi analiz edilmeli. Büyük şirketlerde olmaz ama küçük şirketlerde net ve brüt arasındaki fark çok fazla olduğu için dava açılabilir. Genellikle tüketici lehine sonuçlanır ama onu yapacağınıza en baştan sıkı bir araştırma yapın" şeklinde devam etti.

Yazlık satışında Türkiye ve Bulgaristan'ın Fransa ve İspanya'ya göre geri planda kaldığına da değinen Kireçci, "Yabancılar yatırım yaparken güvenli bölgeler arıyor. Türkiye'de gayrimenkul satın alınırken bir sürü görüş alınıyor. Bu süreç altı ay sürüyor. Birinci etken bu. Ayrıca Türkiye'de ve Bulgaristan'da çok fazla dolandırıcılık ve sahtekarlık olayları yaşanıyor. Bir başka etken de Avrupa krizi yaşadığı için kira çarpanı açısından baktığımız zaman metrekare bazındaki fiyatlar bu durumu tetikliyor. İspanya sahilleri metrekare bazında çok ciddi gerilemeler yaşadı. Bu gerilemeler o pazarları cazip hale getirdi. Bizde konut satılmıyor ama müteahhit veya proje geliştiren şirketin mantığı `Konut durduğu zaman da değerli, satmasam da olur' Orada ev 120 ayda kendisini amorti ediyor. Bizde 240 ayda amorti ediyor" dedi.

TOKİ Kayabaşı projesinde ikinci etapta satışa çıkarılan 7 bin 989 konuta yapılan başvuruları ele alan Kireçci konuyla ilgili şöyle konuştu:

"TOKİ Kayabaşı başvurularında korkunç bir tablo var. Orada alt gelir grubu, sosyal konut ve yoksul grubu olarak üç grup var. Alt gelir grubu için 504 konut satışa çıkarıldı. Bu konutlara 5 bin başvuru oldu. Daha kampanyanın bitmesine üç gün var, yapılan toplam başvuru sayısı 14 bini geçti. İnsanlar ya ilk satışa çıkınca başvuru yaparlar. Ya da son gün. 30 Eylül'de yine çok fazla başvuru olacağını öngörüyorum. Artık gelişen teknoloji ile birlikte uydukentler de çok hızlı yapılıyor"

TOKİ'den ev alanlar indirim kampanyalarını takip etsin!
TOKİ'nin konutlarının ucuz olmadığını vurgulayan Kireçci açıklamalarına şu sözlerle devam etti:
 "Satılan konutlara bakıyorsunuz,  TOKİ  arsayı hazineden alıyor, arsa payı 3-5 bin lira. 35 bin liraya mal ettiği bir konutu 70 bin liraya satıyor. TOKİ'nin taksitleri cazip. O da başlangıçta cazip. Yüzde 20-25 peşinat alınıyor. Kalan kısım 240 aya varan vadelerle taksitlendiriliyor. Şu an Türkiye'de kullanılan kredilerin yüzde doksanı sabit taksitli. TOKİ'de borcun kalanı 6 ayda bir TEFE'ye, TÜFE'ye göre yeniden şekilleniyor. Bu da reel bazda borcunun devam ettiği anlamına geliyor. Tüketicinin bu konuda çok bilinçli olması gerekiyor. TOKİ'den ev alanların indirim kampanyalarını takip etmesi gerek. TOKİ'ye olan borçlarını tüketicilerin sabit faizli borç haline getirmesi gerekiyor. Yılda TOKİ en az 2-3 defa indirim kampanyası yapıyor. Onların bir tanesini fırsat olarak görüp düğmeye basmak gerekiyor"

Ev almak zorlaşacak!
Kriz etkileri derken konut piyasası krize yakalanmadı, fiyatlar çok ciddi inmedi. Sadece durağanlıktan kaynaklanan bir furya vardı, satıcı çoktu alıcı azdı" diye konuşan Kireçci, "Geçtiğimiz hafta sonu satış ofislerine inanılmaz bir akın vardı. Ev almak önümüzdeki dönem zorlaşacak. Herkes alırken satmak herkes satarken almak istiyor. Bugün herkesin almak istediği döneme giriyoruz, konut almanın eskiye göre daha da zorlaştığı bir döneme giriyoruz. İkinci el konut satmak isteyenler için uygun dönem olacak" dedi.


Geri Dön