19 / 04 / 2024

Otel inşaatı sarayı çatlattı, Beşiktaş'taki müze çökebilir!

Otel inşaatı sarayı çatlattı, Beşiktaş'taki müze çökebilir!

Sultanahmet'in minareleri arasından fırlayan gökdelenler tartışılırken İstanbul siluetine bir bıçak da Beşiktaş'ta saplandı. Başbakanlık Ofisi'nin dibindeki 14 katlı otel, Dolmabahçe Sarayı'nın duvarını çatlattı



 

Dolmabahçe Sarayı ile Deniz Müzesi arasında kalan tarihi tütün deposundan geriye tek bir taş bile kalmadı. Oysa bina, 3 Nolu Koruma Kurulunca 2005 yılında kültür varlığı olarak tescil edilmişti. Tarihi yapı, aynı kurulun 14 farklı kararı ile yok edildi. Yerine 14 katlı otel inşa edildi. En yakınındaki tarihi binanın boyu 18 metre iken yeni inşaatın boyu 24 metreyi geçti. Boğaz siluetini değiştiren bu görüntü Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günaya rağmen oldu.

Günay 12.10.2010 tarihinde kendi el yazısıyla verdiği talimatta Boğazda silueti olumsuz etkileyen ve Dolmabahçeden daha yüksek bir yapılaşma olmasın demişti. Koruma Kurulu bunu görmezden gelerek inşaatın yükselmesine engel olmadı. Diğer yandan inşaat sırasında Dolmabahçe Sarayının duvarlarında çatlaklar oluştuğu tespit edildi. Milli Saraylar Çökme tehlikesi var diye rapor yazdı.

İstanbul aylardır Radikalin ortaya çıkardığı siluet skandalını konuşuyor. Zeytinburnunda yükselen ve Sultanahmet Camiinin minarelerinin arasından görünen gökdelenler için tıraşlansın diyenlerin sayısı da fazla. Bu tartışma sürerken Boğazda siluete direkt etki eden, Dolmabahçe Sarayı ve Başbakanlık Ofisinin yanında yaşanan bir başka tarih katliamı akıllara durgunluk veriyor.

Daha da yükselecek

19291930 yıllarında tütün deposu ve fabrikası olarak Mimar Victor Adaman tarafından inşa edilen tarihi binalar 5 yıl içinde betonarme otele döndü. Başta Dolmabahçe Sarayının en kuzeyindeki müze olarak kullanılan 18 metre yüksekliğindeki binanın saçaklarını geçmeyecek şekilde inşa edilmesi önerilen otelin yüksekliği 24 metreye ulaştı. Günay, 2010da Boğazda silueti olumsuz etkileyen ve Dolmabahçeden daha yüksek bir yapılaşma olmasın talimatı vermişti. Bu talimat Koruma Kuruluna da bildirilmişti. Ancak kurul bina yüksekliğini etkileyen plan tadilatını onaylayarak yeni teras ve çatı katı yapılmasına göz yumdu.

Bakan talimat veremez

Eski 3 Nolu Koruma Kurulu Başkanı Sinan Genim 2005te tescil edilen binanın daha sonradan yıkılması doğru değil. Ancak bu binanın tescil edilmesinin doğru olmadığını düşünüyorum dedi. Genim, Ben kurulda göreve başladığımda bina zaten yıkılmıştı. Yıkım kararlarında imzam yok. Bakanın kurula talimat vermesi ise yasal değil. Çünkü kurullar özerktir. Bakan Beyin böyle bir yetkisi yok diye konuştu.

MÜZE ÇÖKME RİSKİ TAŞIYOR

Tanrıverdi Holdingin Tekfen Holdingden 2005te satın aldığı tarihi binanın yerindeki inşaat son sürat devam ediyor. Yerin 7 kat altına inen inşaat 14 kat olacak. Yeraltındaki çalışmalar saray koleksiyonları müzesi ve sanat galerisi olarak kullanılan Matbah-ı Amire binalarında çatlaklara neden oldu.

Milli Saraylar Daire Başkanlığı, 150 yıldan bu yana hizmet veren binada çeşitli zamanlarda depremler geçirmesine rağmen bugüne kadar herhangi bir çatlak ve olumsuzluk meydana gelmediğini vurgulayarak, binada bir süredir kılcal çatlaklar oluştuğu, yığma duvar ve beton döşemelerde oluşan çatlakların tamirattan sonra da devam ettiği, komşu parselde yapılan inşaat çalışmaları nedeniyle önlenemeyecek riskler yaşandığı, meydana gelebilecek bir çökmenin can kaybı ve müze koleksiyonu objelerinin yok olmasına sebep olacağını kurula ve ilgili belediyeye bildirdi. Ama bu itiraz bile inşaatın yerin 7 kat altına inmesine engel olamadı.

SWISSOTEL SARAYIN ENSESİNE BİNMİŞTİ, BU DA OMZUNA BİNMİŞ

Sanat Tarihçi Prof. Dr. Semavi Eyice: Tütün depoları şehrin endüstriyel belleği için önemli tarihi yapılardır. Tescilli binalar tescili kaldırılmadan yıkılamaz. Dolmabahçenin dibinde böyle bir inşaata izin verilmemeliydi. Swiss- otel sarayın ensesine binmişti, bu bina da omzuna bindirilmiş. Yazık!

Eski Mimarlar Odası Başkanı Oktay Ekinci: Tescilli bina yıkılamaz, bu yasaya aykırı. Kıyıda yeni yapılaşım yasak. Boğaz İmar Yasasına aykırı. Ama hepsi çiğnenmiş.

Koruma kararı üzerine koruma kararı alınarak yok edildi!

1988: Tarihi binanın otel yapılması fikri ilk kez gündeme geldi. Koruma Kurulu 15.04.1988 tarihinde alanın Dolmabahçe Sarayı sınırları içinde kalması nedeniyle turistik tesis yapılmasının uygun olmadığına karar verdi.

1989: Aynı kurul, Dolmabahçe ve Feriye saraylarının yüksekliğini geçmemek kaydıyla otel inşa

edilebileceğine ve tütün deposunun yıkılabileceğine karar verdi. Ancak bu karar tartışmalar nedeniyle hayata geçirilemedi.

1994: Koruma Kurulu önerilecek avan projenin Dolmabahçe Sarayının yüksekliğini geçemeyecek, Saray ve Devlet Konukevi arasındaki kıyı kuşağında tarihsel siluetin içindeki uyumlu konumunu gösterecek şekilde düzenlenmesini istedi. 15 gün sonra da kurul kararını düzelterek, Dolmabahçe Sarayının müze olan en kuzeyindeki blokun saçak kotunu geçemeyeceğini karara ekledi.

2005: İstanbul 3 Nolu Koruma Kurulu yepyeni bir karar aldı ve binayı Endüstriyel miras bağlamında korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil etti.

2006: Koruma Kurulu Tütün ürünleri müzesi yapılmak, bir sergi alanı oluşturmak, yapının Dolmabahçe Sarayına bakan cephesi ile denize bakan cephelerinin askıya alınarak korunması şartıyla restorasyon projesine onay verdi. İnşaat faaliyetleri başladı.

2007: Koruma Kurulu yeni bir karar aldı. Cephe duvarları sökülmeden sağlanacak yararın başka şekillerde de sağlanabileceğinden hareketle, sökülerek inşaatın sürdürülmesi daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Cephe duvarlarının da sökülmesiyle tarihi binada, taş üstünde taş kalmadı.

Ömer Erbil / RADİKAL

 


Geri Dön