19 / 04 / 2024

Saadet Partisi Seçim Beyannamesi'nde imara yer verdi!

Saadet Partisi Seçim Beyannamesi'nde imara yer verdi!

Saadet Partisi 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri Seçim Beyannamesi'ni yayınladı. Seçim beyannamesinde "Şehir imar planları yapılırken 1. derece tarım alanları kesinlikle imara açılmayacaktır" deniliyor. İşte Saadet Partisi 1 Kasım 2015 Genel Seçimleri Seçim B



Ülkeyi Saadet’e kavuşturacak reçete


Saadet Partisi’nin önceki gün düzenlediği Aday Tanıtım Toplantısı’nda Seçim Bildirgesi de açıklandı. Ekonomiden dış politikaya, sosyal güvenlikten ülkenin kalkınmasına, sağlıktan eğitime kadar bütün alanlara ilişkin vaatlerin yer aldığı Seçim Beyannamesi’nde ülkeye Saadet vaat ediliyor…


Saadet Partisi’nin on binlerce partilinin katılımıyla gerçekleştirdiği ve seçimler için ‘besmele’ çektiği Aday Tanıtım Toplantısı’nda ayrıca partinin ülkeyi kalkındıracak, refaha ve saadete ulaştıracak Seçim Beyannamesi de açıklandı. 67 sayfalık Seçim Beyannamesi’nde başta gençler, kadınlar ve yaşlılar olmak üzere her kesime her gruba yönelik seçim vaatleri dikkat çekti. Yolsuzluktan, gelir dağılımındaki adaletsizliğe, sağlık politikalarından eğitim politikalarına yön verecek vaatlerin yer aldığı beyannamenin detaylarında ise önemli vaatler yer alıyor.


Büyük İslam alimi Farabi’nin ‘Hikmet (bilgelik) yönetimin şartı olmaktan çıktığı gün erdemli devlet yöneticisiz kalır ve fazla uzun sürmez, yıkılır’ cümlesi ile başlayan Seçim Beyannamesi’nde kardeşlik vurgusu ise şu cümle ile yapıldı: “Edirne’deki kardeşinin acısını Hakkari’deki kardeşi duyan, Diyarbakır’dan yükselen bir sese Çankırı’dan ses veren bir Türkiye’yi birlikte inşa edeceğiz”


İŞTE MADDE MADDE  SAADET PARTİSİ’NİN SEÇİM VAATLERİ SİYASETİN FİNANSMANI ŞEFFAFLAŞTIRILACAK

Ahlak siyasete hakim kılınacaktır.


Saadet iktidarında siyasetin finansmanı şeffaflaştırılacaktır.


Kamu yönetimi şeffaflaştırılacak, üst düzey yönetimler belli aralıklarla çalışmaları hakkında halkımıza bilgi verecektir.


Kamu malının denetimi için kurulan ve Osmanlı’dan bize miras Sayıştay güçlendirilecek, gerekli yasal düzenleme ve uygulamalar vakit kaybetmeden hayata geçirilecektir.


Hesap verebilirlik ilkesi kapsamında; devletin ve çalışanların faaliyetlerini denetleyen denetim kurumları etkin hale getirilecektir. Kamu kurumlarının etkin denetimi sonucunda, devletin imkânlarını kötüye kullananlardan mutlaka hesap sorulacaktır.


DEMOKRATİKLEŞME YÜZDE 10 BARAJI TARİH OLACAK

Yüzde 10 seçim barajını derhal kaldıracağız, seçim sistemini sosyal adalete ve milletimizin beklentilerine uygun hale getireceğiz. Siyasi partilerin aldıkları oy oranına göre Meclis’e girmesinin ve nispi temsil sistemine göre tüm toplum kesimlerinin Meclis’te temsil edilmesinin önünü açacağız.


Siyasi partilere devlet yardımının, seçime katılan partiler arasında hiçbir ayrım yapılmadan aldığı oy oranına göre adil bir şekilde paylaştırılmasını sağlayacağız.


Hiçbir merci tarafından denetimsiz ve hesap verilmeyen kamu harcaması yapılamayacaktır.


Referandum müessesesine daha fazla işlerlik kazandırılacak, önemli yasalar milletin onayına sunulacaktır. Özelikle temel hak ve özgürlükler alanında yapılacak yasal değişikliklerin belli sayıda milletvekilinin imzası ile referanduma sunulmasına imkan vereceğiz.


Güvenlik ve yargı mensupları dışında, vatandaşlarımızın ve memurların siyasi partilere üye olmasının önündeki tüm engelleri kaldıracağız.


Vatandaşlarımızın, kanun teklifi vermesinin önünü açacağız.


 


BASIN VE MEDYA KAMU YAYINCILIĞI KAMU YARARI GÜDECEK

Halkın haber alma hak ve özgürlüğünün garanti altına alınabilmesinin yanı sıra şeffaf ve hesap verebilen bir yönetimin olabilmesi için radyo, televizyon ve gazeteler başta olmak üzere medyanın objektif ve tarafsız olması, medya sahiplerinin de sadece medya ile ilgili alanlarda faaliyet göstermesi sağlanacaktır.


Milletimizin tüm fertlerinin vergileriyle finanse edilmesine rağmen, iktidarların halk üzerindeki propaganda aracına dönüşen kamu yayın kuruluşları gerçek anlamda kamu yararı için çalışan kurumlara dönüştürülecektir. Bu iletişim kuruluşlarının tüm toplumu ve kamuoyunu bilgilendirecek şekilde hareket etmesi sağlanacaktır.


Medya çalışanlarının, çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirecek düzenlemeler yapacağız.


STK TEŞVİKLER ARTIRILACAK  VERİLECEK

Toplumsal bütünleşme ve yardımlaşmada önemli rol oynayan, kalkınma sürecine tüm kesimleri dâhil ederek katılımcı ve demokratik süreçleri güçlendiren STK’lara daha fazla imkân sağlayan bir ortam oluşturulacaktır.


STK’ların, yerel ve ulusal düzeydeki ihtiyaç ve sorunlara hizmet ve çözüm sunabilme potansiyelleri artırılacak sosyal ve ekonomik hayatta daha fazla rol almaları teşvik edilecektir.


Gerçek ve tüzel kişilerin STK’lara yapacakları mali desteklere yönelik vergisel teşvikler gözden geçirilecek ve geliştirilecektir.


Yerel düzeyde politika oluşturma ve uygulama süreçlerine meslek örgütleri, STK’lar ve üniversitelerin daha fazla katkı sunabilmesi sağlanacaktır.


ADALET HSYK İKİYE BÖLÜNECEK

Adaletin hızlı işletilmesi için usul kanunlarında gerekli düzenlemeler yapılacaktır.


Avukatların delillere ulaşmasının ve delil toplamasının önündeki engeller kaldırılacaktır.


Mahkemelerin önündeki dosya yoğunluğunu azaltmak için sulh ve arabuluculuk kurumu teşvik edilecek; özel hukuk davaları için tahkim kurulunun yaygınlaştırılmasına çalışılacaktır.


Savcılar ile hâkimler yapısal ve kurumsal olarak birbirinden ayrılacak, iddia ve savunma işlevini yerine getiren savcılar ile avukatların konumları denk hale getirilecektir.


Yargıya ayrılan bütçe payı artırılıp kadro sorunları çözülecektir.


Hâkim ve savcıların meslek içi eğitimlerine önem verilecek ve mesleklerindeki ihtisaslaşmaları teşvik edilecektir.


İstinaf mahkemeleri kurularak etkili bir şekilde çalışır hale getirilecektir.


İnsan hakları ihlalleri konusunu ele alan, İnsan Hakları İhtisas Mahkemeleri kurulacaktır.


HSYK, Hâkimler Yüksek Kurulu (HYK) ve Savcılar Yüksek Kurulu (SYK)olmak üzere ikiye ayrılacaktır.


KAMU İSTİHDAMI LİYAKAT VE PERFORMANS KRİTER OLACAK

Yürütmenin denetimine her açıdan öncelik verilecektir. Bu çerçevede, kamu görevlileri ile ilgili dava açılabilmesi için aranan üst yöneticilerinin izin şartı sınırlandırılacaktır. Bu şekilde, kamu yönetiminin sorumlu davranması temin edilecektir.


Yerel yönetimler halkın ve sivil toplumun süreçlere ve kararlara etkin katılımı ile güçlendirilecektir. Böylece, yerel sorunlar yerel yönetimlerce çözülecektir.


Devlet personel yönetimi, hükümetlerin vatandaş üzerindeki patronaj ve baskısının bir aracı olmaktan çıkarılacak, liyakati ve performansı ölçü alan bir anlayışla yeniden düzenlenecektir.


KPSS ve işe yerleştirmelerde karşılaşılan tüm sorunlar, adayların ve kamu kurumlarının katılımı ile şeffaf, hesap verebilir, denetime açık bir biçimde çözülecektir. Gayretle sınavlara hazırlanan gençlerimiz kimseye minnet etmeden çalışmalarının karşılığını alacaktır.


Herkes hak ettiğini aldığında, kamu görev ve yetkilerini hiç kimse keyfi ve kişisel menfaatleri için kullanamayacaktır.


YEREL YÖNETİMLER  ŞEHİR STRATEJİ BİRİMLERİ KURULACAK

Muhtar derneklerinin bir araya getirilmesi maksadıyla “Muhtarlar Federasyonu” kurulacaktır.


Muhtarların da belediye meclislerinde temsil edilmesi sağlanacaktır.


Kırsal bölgelerden şehirlere göçün engellenmesi amacıyla, yerel kaynaklar üretime yönlendirilerek, illerde istihdamın geliştirilmesi ve refahın artırılması sağlanacaktır.


Tarım arazileri, doğal ve kültürel kimlikler ve yeşil alanlar titizlikle korunacaktır.


Yerel ekonomik kaynaklar değerlendirilerek bölgesel gelişme sağlanacak ve “Yerel Ekonomik Gelişme Programı” uygulanacaktır.


Şehrin ekonomik ve sosyal yönden gelişmesi için özellikle büyükşehir ve il belediyelerine, gelişen ve değişen dünya şartlarına ve teknolojilerine uygun raporlar hazırlayan yön verecek “Şehir Strateji Birimi” kurulacaktır.


KALKINMA YIĞILAN DEĞİL YAYILAN YATIRIM PROGRAMI

Kalkınmada sıkça karşılaşılan belli bir alana yoğunlaşan, yığılan politikalar yerine ölçülü bir şekilde tüm ülkeye yayılan politikalar tercih edilecektir. Bu zamana kadar uygulanan yığılmacı politikalar neticesinde Türkiye’nin sanayi ve hizmetler bakımından en yoğun bölgesinin İstanbul ve çevresi olduğu görülmektedir. Bu durum bir taraftan iç göçleri tetiklerken, diğer taraftan sosyal patlamaları ve şehir rantının ortaya çıkmasını beraberinde getirmiştir.


EKONOMİ GELİR DAĞILIMI ADALETİ SAĞLANACAK

Saadet iktidarında öncelikle iç ve dış borçlanmanın temel nedeni olan ekonomik program değiştirilecek, onun yerine Adil Ekonomik Düzen kurulacaktır.


Kamu borçlanmalarında şeffaf ölçütler belirlenecek ve halk devletin neden ve nasıl borçlandığını bileceği bir düzen kurulacaktır.


Devletin 444 milyar TL tutarındaki iç borcunun bir kısmı, kamunun kamuya olan borçlarının silinmesi yoluyla, bir kısmı da uzun vadeli bir plan dahilinde Merkez Bankası kaynakları vasıtasıyla, kademeli olarak sıfırlanacaktır.


Kayıt dışı ekonomi ile mücadele edilecek, vergi dilimleri ve oranları makul seviyeye indirilecek, beyana dayalı vergi sistemi esas olacaktır.


Havuz Sistemi (Kamu Tek Hesabı) yeniden kurulacak, böylece kaynak israfı önlenecektir.


Borç-faiz-borç sarmalından çıkılmasıyla, bütçeden yapılan yıllık ortalama 50 milyar TL’lik faiz ödemesi önlenecektir.


Saadet iktidarında, adil vergi politikaları uygulanacak, vatandaş ağır vergilere ezdirilmeyecektir. Etkin vergi denetimi ile kayıt dışı ekonomi ortadan kaldırılacak ve devletin gelirleri artırılacaktır.


Asgari ücret açlık sınırından fazla olacak ve asgari ücretten vergi alınmayacaktır.


Vergi mevzuatı tek bir kanun çatısı altında toplanacak ve herkesin anlayabileceği öz ve fazlaca yoruma açık olmayan bir şekilde düzenlenecektir.


SANAYİ İLERİ TEKNOLOJİ TEŞVİK EDİLECEK

Ar-Ge’ye GSYH’den ayrılan pay artırılacak, hedef ilk aşamada % 2’nin üzerine çıkarmak olacaktır.


Türkiye için stratejik teknolojileri içeren yatırımların teşviki için kamunun altyapı yatırımlarının bir destek unsuru olarak kullanılmasına öncelik verilecektir.


Öncelikli alanlarda üretim ve ihracat kapasitesini artıran uluslararası doğrudan yatırımlar, ithal girdilerde, stratejik ürün ve sektörlerde yerli ürünleri özendirici bir şekilde desteklenecektir.


İmalat sanayinin bölgesel dağılımındaki dengesizlik ortadan kaldırılacak, Türkiye’nin potansiyelini kullanabilmesi için Marmara bölgesi dışındaki bölgelerde de üretim kapasitesi artırılacaktır. Bölgeler arası kalkınma dengesizliğini ortadan kaldırmak için özel programlar tatbik edilecektir.


Saadet iktidarında güçlü bir “Sanayileşme Politikası” uygulanacaktır. Bu çerçevede önce yasal düzenlemeler oluşturulacak, şu kanunlar çıkarılacaktır. Yeni bir “Sanayileşmeyi Teşvik Kanunu” “Bilimsel ve Teknolojik Araştırmaları Destekleme Kanunu” “Mühendislik Faaliyetlerini Destekleme Kanunu”


Kilit teknolojilere hem kamu yatırımı yapacak hem de özel sektörde yatırım yapan şirketleri destekleyecektir. İlaç ve aşı üretimi, Nanoteknoloji, chip (çip) ve donanım üretimi , İleri teknoloji (HT) ekipman ve teçhizatı üretimi, Benzinli ve dizel motor fabrikaları, Uçak, uzay ve havacılık sanayii


TARIM VE HAYVANCILIK TARIM VE HAYVANCILIK KURUMU KURULACAK

“Türkiye Tarım ve Hayvancılık Kurumu” kurulacaktır. Bu kuruma bağlı bir “Tarımsal Destek Fonu” oluşturulacak ve bu fon vasıtasıyla çiftçiye faizsiz tarım ve hayvancılık kredileri verilecektir.


Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı engellenecektir.


Güney sınırımızda 85 yıldır hiç kullanılmayan mayınlı araziler temizlenerek organik tarıma açılacaktır.


Şehir imar planları yapılırken 1. derece tarım alanları kesinlikle imara açılmayacaktır.


Ayrıntılı toprak etütleri yapılacak ve ülke bütününde arazi kullanım planı hazırlanacaktır.


Sıkı denetim ve takip ile tarım arazilerindeki kaçak yapılaşma önlenecektir.


Üreticiyi güçlendirmenin ve üretimi artırmanın yolu kooperatifçilikten geçiyor. Tarımsal ürünlerde kooperatifçilik güçlendirilecektir.


Tarımda teknoloji kullanımı yaygınlaştırılacaktır.


Tarım-sanayi işbirliği ve entegrasyonu artırılacaktır.


Sulanabilir tarım arazilerinin sulama ve drenaj hizmetleri hızla tamamlanacaktır.


Yıllardan beri yapımı devam GAP (Güneydoğu Anadolu Projesi) ve KOP (Konya Ovası Projesi) bir an önce tamamlanacaktır.


Organik tarım yaygınlaştırılacak ve desteklenecektir.


Yerli tohum üretimi teşvik edilecektir.


Tohum geliştirme ve koruma enstitüleri kurularak tohumculukta dışa bağımlılığın önüne geçilecek ve organik ürünlerin üretilmesi özendirilecektir.


Denetimler artırılarak GDO’lu ürün üretimi ve ithalatına müsaade edilmeyecektir.


KOBİ AVM’LER YERİNE KOBİLER DESTEKLENECEK

Plansız biçimde şehirlerde yükselen Alışveriş Merkezlerine (AVM) yönelik düzenlemeler yapacağız. Trafik sorunlarını beraberinde getiren, esnafımızı kepenk kapatmaya zorlayan AVM’ler karşısında halkımızı korumasız bırakmayacağız.


İthal ikamesi sağlayan yatırımlara öncelik verilecektir.


Teşvik Yasası yeniden düzenlenerek ithal ikamesi sağlayan, ihracat potansiyeli olan yatırımlara ve özellikle KOBİ’lere destek verilecektir.


Büyük ekonomik faaliyetler gerçekleştiren esnaf ve sanatkârları, ürettikleri katma değer ve istihdamları ile orantılı olarak, destekleyici tedbirler alınacaktır. Büyük yatırımcı ve üreticilerin KOBİ’ler için lokomotif olması sağlanacaktır.


Ortak iş yapma kültürüne, sermaye birikimine ve gelir dağılımına olumlu katkıları olması açısından önem taşıyan kooperatifçilik geliştirilecektir.


Ülke kaynaklarını ranta değil, üretime yönlendireceğiz. Esnafımızı korumak ve geliştirmek için gerekli tüm tedbirleri hiç vakit kaybetmeden alacağız. KOBİ’lerin karşılaştığı sorunlar ve çözüm önerileri bizzat KOBİ’lerle birlikte takip edilecektir.


Esnafımız ve KOBİ’ler için Ticaret ve Sanayi Odalarının daha etkin ve verimli projeler üretmesini teşvik edeceğiz; Koordinasyon ve Planlama Merkezleri oluşturarak verimli ve etkili yatırım ve üretim modelleri geliştirilecektir.


EĞİTİM AB YERİNE MİLLİ EĞİTİM MODELİNE GEÇİLECEK

Saadet iktidarında milli eğitim kurumu, öğrencisi, öğretmeni, velisi, yöneticisi ve personeli ile herkesin onurunu koruyan, kişiliğini geliştiren, ana sınıfı öğrencisinden bakanına kadar herkesin bir parçası olmaktan kıvanç duyacağı, kendini mutlu, huzurlu hissedeceği bir yapıya kavuşturulacaktır.


MEB’de yukarıda sayılan sorunlara çözüm üretirken, yeni uygulamalara da yer vereceğiz.


Milli Eğitim Şurasının yapısı daha fazla katılıma ve farklı görüşlere imkân sağlayacak şekilde yeniden düzenlenecektir.


Öğretmenlerin maaşları ve özlük hakları iyileştirilecektir. Öğretmenlerin emeklilikte hak kayıpları önlenecektir.


Meslek olarak öğretmenliğin saygınlığı artırılacaktır. Öğretmenlerimiz ekonomik sorunlardan kurtulmuş olarak kendilerine ve öğrencilerine daha fazla zaman ayırabilecekler, öğrencileriyle daha yakinen ilgilenebilecekler.


Sayıları yüz binleri bulan ve kamuoyunda “atanamayan öğretmen” olarak nitelenen öğretmen adaylarımızın sorunları çözülecek; objektif ölçütlere göre atamaları gerçekleştirilecektir.


Üniversiteli gençlerimiz şehir gezileri, proje çalışmaları, kültür-sanat etkinliklerini takip gibi hususlarda ilk, orta ve lise öğrencilerine yol-yöntem gösterecekler.


Eğitimde öğrenci merkeze alınacaktır.


Öğrencinin araştırma, yeni şeyler bulma ve keşfetme yetenekleri geliştirilecektir.


Okul, öğrencilere adaleti, merhameti ve sorun çözmeyi öğretecektir.


Orta ve yükseköğretimin her aşamasında maddi imkânları yetersiz olan öğrencilere burs verilecektir.


İlköğretim ve ortaöğretimde tam gün eğitim gören öğrencilere öğle yemeği verilmesi ve ücretsiz servis hizmeti sağlanacaktır.


Kamu ve özel vakıfların eğitim ve öğretime katkıları teşvik edilecektir.


Kur’an kurslarının önündeki tüm engeller kaldırılacaktır.


Müfredatlar kendi milli ve manevi değerlerimizle çelişmeyecek şekilde yeniden düzenlenecektir.


ÜNİVERSİTELER YÖK KALKACAK,            KURUL DÜZENLENECEK

YÖK kaldırılacak, yükseköğretim konusunda devlete düşen görevleri yapmak ve üniversiteler arasındaki koordinasyonu sağlamak üzere, Üniversitelerarası Kurul’un yapısı yeniden düzenlenecektir.


Üniversite yönetimlerinin yapısı şeffaflık, hesap verebilirlik ve katılımcılık esaslarına göre yapılandırılacaktır.


Engellilerin eğitimine önem verilecek, bunun için mevcut kurumların çalışması teşvik edilecek, ihtiyaca göre yeni kurumlar geliştirilecek ve desteklenecektir.


Üniversite mezunlarımızın, mezuniyet sonrasında hak ettikleri şekilde iş hayatında yer almaları, iş dünyasının da ihtiyaç duyduğu nitelikli insan gücüne ulaşması için ihtiyaç planlamaları yapılacak; üniversitelerde açılacak bölümler ile öğrenci kontenjanları kısa, orta ve uzun vadeli perspektifle planlanacaktır.


Her üniversite, bulunduğu ilin ve bölgenin doğal ve beşeri envanterini yapmaya ve bölgenin kaynaklarını harekete geçirecek projeler üretmeye teşvik edilecektir.


İşgücü piyasasının niteliğinin artırılması amacıyla, üniversitelerin sunduğu eğitim hizmetleri vergiden muaf tutularak, teşvik edilecektir.


ÇALIŞMA HAYATI İŞÇİ VE MEMURA YÜZDE 50 ZAM

Çalışma hayatı ve gelir dağılımında ilkemiz: “Önce insan”


Sağlıklı çalışma hayatı bakımından işyerlerinin çalışma koşulları uygun hale getirilecektir.


Herkesin işini serbestçe seçeceği, gerekli imkân ve ortam hazırlanacaktır.


Herkese eşit çalışma karşılığında eşit ücret verilecektir.


Çalışanın hakkı alnının teri kurumadan verilecektir.


İş hayatında taciz, baskı uygulama, ayrımcılık ve mağdur edici davranışlara izin verilmeyecektir.


Türkiye’de sendikacılık gözden geçirilecek ve işler hale getirilecektir.


Sendikalar üyelerinin sorunlarının çözümünde aktif rol alan, çatışma aracı değil, çalışanları eğiten, dayanışma ve yardımlaşmayı artıran kurumlar haline getirilecektir.


Kamuda hizmet alımlarındaki taşeron işçilik uygulamalarına son verilecek, mevcut taşeron işçileri kadroya alınacaktır.


Hizmet satın alma yoluyla çalıştırılanlar ile tarım sektöründe çalıştırılan mevsimlik işçilerin çalışma şartları ve sosyal güvenlikleri gözden geçirilecektir. Mevsimlik işçilere asgari ücretin üstünde ücret ödenecektir. Bu hususta, istihdam sağlayan tarım üreticilerine/işverenlerine gerekli destek ve teşvikler sağlanacaktır.


Yönetimimizde, Türkiye’nin kanayan yarası olan asgari ücret uygulaması yeniden ele alınacak, işçinin yüzü tıpkı Refah-Yol Hükümeti’nde olduğu gibi gülecektir.


İş barışı sağlanacak ve asgari ücretten vergi alınmayacaktır.


İşçi, memur ve emekliye % 50 zam yapılacaktır.


SOSYAL GÜVENLİK EMEKLİLİKTE YAŞ DEĞİL, HİZMET YILI ESAS ALINACAK

Emeklilik için prim ve yaş çelişkisi giderilecek; emeklilik yaşla değil, hizmet yılı ile olacaktır.


Kadınlar 25, erkekler 30 yıl çalıştıklarında isterlerse emekli olabilecekler.


Vatandaşın emeklilik sigortası ile yapacağı serbest sözleşmeyle emeklilik yaşının belirlenmesini sağlayacak yasal düzenlemeler yapılacaktır.


Emeklilere, memurlara, ikramiye almayan kamu işçilerine, dul, yetim ve şehit yakınlarına, yaşlı ve kimsesizlere Ramazan ve Kurban bayramlarında birer maaş ikramiye verilecektir.


DIŞ POLİTİKA BARIŞ VE DİYALOG ESAS ALINACAK

Saadet iktidarında dış politikada barış ve diyalog esas alınacaktır. Hiç vakit kaybedilmeden komşularımızla iyi ilişkiler geliştirilecektir. Eş zamanlı olarak tüm dünyada barış ve diyalogu geliştirecek politikalara ağırlık vereceğiz.


Bu bağlamda, âdil temellere dayanılarak kurulacak olan yenidünyada, huzur ve barışın sağlanması için, yeni bir savunma paktının kurulması gerektiğine inanmaktayız.


Bu şartlar altında Saadet Partisi olarak Türkiye’nin AB’ye üye olmasına karşıyız. AB’ye tam üyelik yerine, eşit koşullarda karşılıklı ikili ilişkiler içinde olmayı doğru buluyoruz.


ABD ile barış, diyalog, adalet ve eşitlik çerçevesinde, ilişkilerimizin sürdürülmesini istiyoruz.


“Medeniyetler Arası Diyalog”, “Dinler Arası Diyalog” söylemleri ile yürütülen çalışmalar, tek taraflı işlemekte, kendi sağlam değerlerimiz sulandırılmakta, hatta terk edilmektedir.


D-8’lerin kuruluşunu, 20. yüzyılda insanların çektiği acılardan sonra, yukarıda izah edilen altı temel ilke üzerine, yeni bir dünyanın kurulması için, 21. yüzyıla tutulmuş bir ışık olarak görmekteyiz.


GENÇLER SORUNLAR GENÇLERLE BİRLİKTE ÇÖZÜLECEK

Toplumun her alanında aktif rol alan, sorgulayan, özgüvenle üreten ve paylaşan bir gençlik için neler yapmak gerekiyorsa, gençliğin kendisi ile birlikte belirlenecektir. Gençlerimizin siyasi ve toplumsal hayatın tüm alanlarına aktif katılımı sağlanacaktır.


18 yaşını doldurduğu için yetiştirme yurtlarından ayrılmak durumunda kalan gençlerimizin mağduriyetine son verilecektir. Gençlerimiz kendilerine istihdam olanağı sağlanana kadar devlet güvencesi altında bulunacak ve sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanacaklardır.


Üniversitede okuyan gençlerimizin iş bulma kaygısında değil; kendini daha iyi yetiştirme gayretinde olacağı şartlar oluşturulacaktır.


Yükseköğretim sürecindeki gençlere okurken kendi alanlarında yarı zamanlı olarak çalışabilme bu yolla tecrübe kazanarak geleceğini planlayabilme imkanı sağlanacaktır.


EMEKLİLERE YÜZDE 50 MAAŞ ZAMMI

Emekli maaşları yüzde 50 oranında artırılacaktır.


Emeklilerimizin intibak sorunları çözülecektir.


Emeklilerimizin maaşlarına her yıl “Refah Payı” adı altında o yılın büyüme oranı kadar ilave zam yapılacaktır.


 


YAŞLILARA 65 YAŞ ÜSTÜNE YÜZDE 100 ZAM

Yaşlılarımızı başımızın üzerinde tutacağız. 65 yaş maaşına yüzde 100 zam yapacağız


Fiziksel ve psikolojik yönden bakıma muhtaç kişiler yaş sınırına bakılmaksızın, devlet tarafından barındırılacaktır.


ENGELLİLERE KAMU’DA İSTİHDAM ORANI YÜZDE 4 OLACAK

Memur kadro sayılarının % 4’ü oranındaki kadro engelli memur istihdamına tahsis edilecek ve ihtiyaca göre bu oran artırılacaktır.


Her engelli grubuna yönelik her kademede eğitim kurumları açılacaktır.


Engellilerin ihtiyaç duyduğu, hayatlarını kolaylaştıracak araç ve gereçlerin temini devlet güvencesinde olacaktır.


Evde bakım hizmeti verenler için sosyal güvence uygulaması geliştirilerek sürdürülecektir.


Engellilere Başbakanlık Engelliler İdaresinin vereceği % 40 ve üzeri engelli kimlik kartları geçerliliğini koruyacak, kamu kurum ve kuruluşları ve yerel yönetimlerde bu kart geçerli olacaktır.


AİLELERE DOĞUM YAPANA BİR YIL İŞSİZLİK ÜCRETİ

Evlilik ve aile kurumu teşvik edilecek ve desteklenecektir. Evlenecek her çifte brüt asgari ücret kadar karşılıksız destek verilecektir.


Talep halinde, evlenen çiftlere faizsiz evlenme kredisi verilecektir.


Uygun iş kollarında anneye evde çalışma tercihi sunulacaktır.


Doğum yapan he anneye bir yıl boyunca “işsizlik maaşı karşılığı” destek olarak verilecektir.


Yetiştirme yurtlarında bulunan çocuklarımızın eğitimlerinin yanı sıra iş sahibi olmaları da devlet tarafından sağlanacaktır.


Aile birliğinin korunması amacıyla, çalışan eşlerin aynı ilde görevlendirilmelerine özen gösterilecektir.


AB uyum yasaları çerçevesinde hazırlanmış toplumun milli ve manevi değerlerine ters düşen kanunlar yeniden düzenlenecektir.





Antalya Hilal


Geri Dön