26 / 04 / 2024

Sit alanından çıkarma başvurusunu kiracı yapabilir mi?

Sit alanından çıkarma başvurusunu kiracı yapabilir mi?

Sit alanı olarak ilan edilen alanlar hakkında, kararının tebliğ veya ilanından itibaren altmış gün içinde Koruma Yüksek Kuruluna itiraz edilebiliyor. Peki, sit alanından çıkarma başvurusunu kiracı yapabilir mi?



Sit alanından çıkarma başvurusunu kiracı yapabilir mi?

Sit alanı olarak ilan edilen alanlar hakkında, kararının tebliğ veya ilanından itibaren altmış gün içinde Koruma Yüksek Kuruluna itiraz edilebiliyor.


Sit alanından çıkarma başvurusunun taşınmazın maliki tarafından yapılması gerekiyor. Peki, sit alanından çıkarma başvurusunu kiracı yapabilir mi?


Kiracının sit alanından çıkarma ile ilgili işlemin iptali istemiyle dava açma ehliyetinin olmadığı hakkında alınan karar gereğince, davacının parsel maliki olmaması nedeniyle sit alanından çıkarma ile ilgili bakılmakta olan davayı açma ehliyeti bulunmuyor. 


T.C.

D A N I Ş T A Y


Altıncı Daire

Esas No   : 2003/3450

Karar No   : 2004/6401

 

Özeti : Kiracının sit alanından çıkarma ile ilgili işlemin iptali istemiyle dava açma ehliyetinin olmadığı hakkında.

 

Temyiz İsteminde Bulunan: …

Vekili  : Av. …

Karşı Taraf        : Kültür ve Turizm Bakanlığı

İstemin Özeti      :  Ankara  11. İdare Mahkemesinin 30.12.2002 günlü, E:2002/561, K:2003/433 sayılı kararının usul ve yasaya aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.

           

Savunmanın Özeti       :Temyiz edilen kararda bozma nedenlerinden hiçbiri bulunmadığından, usul ve kanuna uygun olan kararın onanması gerektiği savunulmaktadır.

            

Danıştay Tetkik Hakimi ...'nun Düşüncesi: Temyiz isteminin reddi ile mahkeme kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

            

Danıştay Savcısı ...'un Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.

            

Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:

            

Dava, Ankara, …, … ada, … parsel sayılı taşınmazın sit alanından çıkarılması istemli başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince, davacının T.C.D.D. 'ndan kiraladığı taşınmazın 1. derece doğal ve arkeolojik sit alanı olarak belirlenen Atatürk Orman Çiftliği alanında kaldığı, tarihi nitelik taşıdığı ve yeşil alan potansiyeli oluşturulduğu, doğal bir zenginlik kaynağının kişisel yarara yönelik olarak bu alanda çıkarılamayacağı, işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.

            

T.C Anayasasının 2.maddesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin bir hukuk devleti olduğu belirtilmektedir. Hukuk Devletinin ögesi olan idarece tesis edilen işlemlerin hukuka uygunluğu ve sonuçta idarenin hukuka bağlılığının yargısal denetimi iptal davaları yoluyla sağlanır.

            

2577 sayılı Yasanın 2. maddesinin 1. fıkrası (a) bendinde iptal davaları idari işlemler hakkında yetki, şekil,sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır. 

            

Yargısal denetim amacıyla her idari işleme karşı herkes tarafından iptal davası açılmasının idari işlemlerde istikrarsızlığa neden olmaması ve idarenin işleyişinin bu yüzden olumsuz etkilenmemesi için, dava konusu edilecek işlem ile dava açacak kişi arasında belli ölçüler içinde menfaat ilişkisi bulunması koşuluna ihtiyaç vardır. Her olay ve davada, yargı merciine başvurarak dava açan kişinin menfaatinin, iptali istenen işlemle ne ölçüde ihlal edildiğinin takdiri de yargı mercilerine bırakılmıştır. İptal davası açılabilmesi için gerekli olan menfaat ilişkisi kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşecektir. Başka bir anlatımla, iptal davasına konu olan işlemin davacının menfaatini ihlal ttiğinden söz edilebilmesi için, davacıyı etkilemesi, yani davacının kişisel menfaatini ihlal etmesi, işlem ile davacı arasında ciddi ve makul bir ilişkinin bulunması gerekmektedir. Aksi halde, kişilerin kendisine etkisi bulunmayan, menfaatlerini ihlal etmeyen idari işlemler hakkında da iptal davası açma hakkı doğar ve bu durum idarenin işleyişini olumsuz etkiler.İdari işlemlerin hukuka uygunluğunun yargı yoluyla denetimini amaçlayan iptal davasının görüşülebilmesi için ön koşullardan olan "dava açma ehliyeti" iptal davasına konu kararın niteliğine göre idari yargı yerince değerlendirilmektedir.

            

Dosyanın incelenmesinden, davanın; TCDD Genel Müdürlüğü'nden kiralanan, 1. derece doğal sit ve tarihi sit alanı olarak belirlenen Atatürk Orman Çiftliği alanında kalan taşınmazın kiralama amacına yönelik kullanıma uygun duruma getirmek amacıyla sit alanından çıkarılması istemiyle, kiracı olan davacı tarafından yapılan başvurunun zımnen reddi yolundaki işlemin iptali istemiyle açıldığı anlaşılmaktadır.

            

Sit alanı ilanı mülkiyet hakkını sınırladığından bu alandan çıkarma yolundaki istemde bulunmanın; taşınmazın malikine ait ve onun tarafından kullanılabilecek bir hak olduğu kuşkusuzdur.

            

Dava konusu uyuşmazlıkta taşınmazın sit alanından çıkarılması isteminde bulunan davacı ise parsel maliki olmayıp parseli kiralayan durumundadır.

            

Bu durumda, davacının parsel maliki olmaması nedeniyle sit alanından çıkarma ile ilgili bakılmakta olan davayı açma ehliyeti bulunmadığından davanın reddi yolundaki idare mahkemesi kararında sonucu itibariyle isabetsizlik görülmemiştir.

            

Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu Ankara 11. İdare Mahkemesinin 30.12.2002 günlü, E:2002/561, K:2003/433 sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçeyle onanmasına, fazla yatırılan 11.970.000.-lira harcın temyiz isteminde bulunana iadesine, dosyanın adı geçen mahkemeye gönderilmesine 10.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.


Sit alanından arazi ve arsa nasıl çıkarılır?



Işıl Seren KESKİN/Emlakkulisi.com





Geri Dön