28 / 03 / 2024

TEMA Vakfı: Kanal İstanbul, 3. Köprü ve 3. havalimanı doğal yapıyı bozar!

TEMA Vakfı: Kanal İstanbul, 3. Köprü ve 3. havalimanı doğal yapıyı bozar!

Türkiye Erozyonla Mücadele Vakfı ( TEMA ), İstanbul’ un geleceğini etkileyecek olan 3. köprü, 3. havalimanı ve Kanal İstanbul projeleri ile ilgili bir rapor yayınladı...




Türkiye Erozyonla Mücadele Vakfı (TEMA), İstanbul’un geleceğini etkileyecek olan 3. köprü, 3. havalimanı ve Kanal İstanbul projeleri ile ilgili bir rapor yayınladı. Bu üç projenin de İstanbul’un doğal yapısını bozacağı belirtilen raporda, 3. havalimanı ve 3. köprü için doğrudan kesilecek olan orman alanının yaklaşık 8 bin futbol sahası büyüklüğünde olacağı ifade edildi. 


3. köprü, 3. havalimanı ve Kanal İstanbul’un hayata geçirilmesi halinde meydana gelebilecek etkiler TEMA Vakfı önderliğinde bilimsel bir raporda bir araya getirildi. 16 bilim insanının katkısıyla yedi aylık bir çalışma sonucunda oluşturulan verilerin aktarıldığı toplantıda projelerin; İstanbul’daki kuzey ormanları, su havzaları, tarım ve mera alanları, yer altı suları ile biyolojik çeşitlilik üzerinde oluşturacağı tehditler paylaşıldı. Toplantıya TEMA görevlilerinin yanı sıra çok sayıda bilim insanı da katıldı.


İstanbul ormanlarının Avrupa’da acil korunması gereken 100 ormandan biri olarak kabul edildiği belirtilen raporda, kentin kuzeyindeki ormanların, su havzalarının ve kuzey rüzgarlarının kente temiz hava getirmesi açısından büyük öneme sahip olduğu belirtildi. 


3. köprü ve bağlantı yolları kapsamında, Kınalı-Gebze arasında yaklaşık 26 adet kavşak planının bulunduğu ifade edilen raporda, “Bu kavşaklar su havzaları, orman ve tarım alanları ile meraların bulunduğu İstanbul’un kuzeyine bağlantı sağlayarak, bu bölgelerde yeni yerleşme alanlarının oluşmasının önünü açacaktır. Böylelikle 1. ve 2. köprülerde olduğu gibi İstanbul kuzeye doğru genişleyecektir.” denildi. 


'3. HAVALİMANI VE KÖPRÜ İÇİN KESİLECEK ORMAN ALANI 8 BİN FUTBOL SAHASI BÜYÜKLÜĞÜNDE' 


Projelerin hayata geçmesi halinde çok büyük hasarların meydana geleceği dile getirilen raporda, “3. havalimanı ve 3. köprü için doğrudan kesilecek orman alanı 8 bin 715 hektar alan olacak. Bu da yaklaşık 8 bin futbol sahası kadar alana karşılık geliyor. Köprüler insan değil, araç taşımaya devam edecek. Projeksiyonlara göre 2023’de zirve saatte her 3 köprü de tıkanacak. 3. havalimanı kapsamında planlanan pist, apron, üst yapılar vb. ünitelerin hafriyat çalışmaları ile doğal orman alanları, canlı yaşamı barındıran yaklaşık 70 adet büyüklü küçüklü göl, gölcükler ve özellikle Terkos Gölü’nü besleyen dereler, tarım alanları ve mera alanları zarar görecek.” ifadeleri kullanıldı. 


'KUŞ GÖÇ YOLLARI TAHRİP OLACAK'


İstanbul’un önemli kuş göç yollarından biri üzerinde bulunduğu vurgulanan raporda, “kuş göçü Terkos Gölü ve Belgrad Ormanı üzerinden geçmektedir. Bu bölgede yaşayan yerli ve göçmen kuşlar, Bern Sözleşmesi ile de koruma altındadır. Kuş göç yolları üzerine kurulan projeler sonucunda kuşların yaşam alanları tahrip olurken, uçak kazalarının yaşanma riski artacaktır. Kanal İstanbul projesi ile ilgili kamuoyuyla paylaşılan güzergah alternatifleri arasından yapılması en olası gözüken alternatif güzergahın Sazlıdere havzasından geçmesi durumunda, su varlıkları açısından sınırlı imkanlara sahip olan İstanbul ciddi bir tehditle karşı karşıya kalacak. 


'YER ALTI SU HAVZALARI VE TARIM ARAZİLERİ ZARAR GÖRECEK'


Açıklamaya şöyle devam edildi: “Terkos-Kasatura kıyıları Kanal İstanbul projesinden olumsuz etkilenecek. Projeler, İstanbul’un flora ve faunasında tahribata sebep olacaktır. Tarım arazileri hızla yapılaşmaya açılarak, tarım arazisi kaybı sadece kanalın geçtiği güzergahtaki tarım arazileri ile sınırlı kalmayacak. Aynı zamanda kanal çevresinde oluşacak denetlenemez yapılaşmalar nedeniyle çok daha vahim boyutlara ulaşacak. Silivri, Çatalca ve Büyükçekmece ilçeleri altında yoğunlaşmış yeraltı suyu havzalarına zarar verecek.”


Tartışmalı 3 proje için gerekli araştırmalar yapılmadığını belirten Prof. Dr. Nuran Zeren Gülersoy, “Projeler, İstanbul’un planlama sistemine uymayan, 2009 yılında onaylanan ilk çevre düzenleme planıyla da örtüşmeyen tepeden inme ani kararlardır.” dedi. 


 

Akit Haber


Geri Dön