20 / 04 / 2024

Tuncer Dikensak: İnsanı deprem değil bina öldürür!

Tuncer Dikensak: İnsanı deprem değil bina öldürür!

İnşaat Mühendisi Yapı Denetimleri Birliği Bursa Şube Başkanı Tuncer Dikensak, gerek yerel gerekse genel anlamda Türkiye'de üretilen binalara ilişkin denetim konusundaki aksaklıkları ve sıkıntıları gündeme getirdi...



İnşaat Mühendisi Yapı Denetimleri Birliği Bursa Şube Başkanı Tuncer Dikensak, gerek yerel gerekse genel anlamda Türkiye'de üretilen binalara ilişkin denetim konusundaki aksaklıkları ve sıkıntıları gündeme getirdi. Yapı denetimler, yaşanılan büyük depremden sonra ülkedeki inşaatların hiç de iyi olmadığını ortaya çıkarttığını ifade eden Yapı Denetimleri Birliği Bursa Şube Başkanı Tuncer Dikensak; "Depremden sonra yapılan incelemelerde binaların hem malzeme olarak hem de teknik olarak çok kötü olduğu görüldü. İşin daha da kötü tarafı yıkılan on binlerce binayla ilgili hiçbir sorumlu bulunamadı. Niçin bulunamadı? Belediyenin be bakanlığın bir arşiv çalışması yoktu. On binlerce bina ve bir o kadar insan öldü. Fakat arşiv çalışmaları yeterli olmadığı için bunun mütehitleri ve sorumluları bulunamadı. Bu kadar kötü tablodan sonra inşaat sektörünün yeniden elden geçilmesi ihtiyacı doğdu. Bu kötülüğün iki ana sebebi vardı; kullanılan malzemelerin kötü olması ve işçiliğin kötü olmasıydı. Binalarda hiçbir denetim de olmamıştı." şeklinde konuştu. 


"YÖNETMELİK SÜREKLİ DEĞİŞİYOR" 


Ortaya çıkan kötü tablodan sonra bakanlığın konuya ilişkin çeşitli çalışmalar yaptığını belirten Dikensak, bu çerçevede depremden sonra ilk olarak 591 sayılı kanun kararnameyle 29 pilot ilde yapıda denetim uygulamasına başlanıldığı fakat; kanun bitimindeki kararnameler iptal edilince de 591 sayılı kanun kararnamenin iptal edildiğini kaydetti. Dikensak; "Aradaki 6-7 ay boşluktan sonra 4708 sayılı kanunla yapı denetim 17 ilde uygulanmaya başlandı. Amaç, 17 pilot ilde uygulanacak, çok pratik şekilde aksayan yönler tespit edilecek ve bu tüm Türkiye'ye yayılacaktı. Ama bu çalışma tasarım halinde ne yazık ki 11 yıl sürdü. Çünkü hep depremde ne yapacağız? Yok kapı arkasına gireceğiz yok masanın altına gireceğiz bunlar deprem anında yapılması gereken şeylerdi. Ama depremden önce yapılması gereken şeylerin başında yapı denetim vardı. 17 ilde Hakikaten 2000 yılından sonra şartlara normlara uygun yapılar yapıldı. 


Yeterli değildi tüm Türkiye ye yayılması gerekiyordu. Bu da çok uzun bir süreç aldı en son 2011 yılında yapılan bir yönetmelikle yapı denetim tüm Türkiye de uygulamaya geçti. Geçerken bu 12-13 yıldır aksayan yönler de ortaya çıktı. Ancak ne yazık ki sistemin aksayan yönleri düzeltilmedi hala devam ediyor. Sık sık değişen yönetmelikler, birbiriyle çelişen genelgeler sistemin iyi bir noktaya gelmesini engelledi." dedi. 


"KAMU VEYA ÖZEL BİNA AYRIMI OLMAZ" 


Yapı denetimde kamu ve özel binalara ilişkin yapılan ayrımın yanlış bir uygulama olduğunu söyleyen Dikensak; "Ayrıca son çıkan yönetmelikte yapı denetimi birliği olarak iddiamız şudur ki, binanın ayrımı olmaz. Bu kamu bu özel bina diyerek ayırmak doğru değil. Ne olmalıydı? Yapı denetim, kamu binalarında da uygulanmalıydı. 17 Ağustosta da gördük ki kamu binaları çöktü. 

En büyük zafiyet bu binalardaydı. Aradan 13 yıl geçmesine rağmen hiçbir değişiklik yapılmadı. 


Şimdi yapı denetimde şekil değişikliğini bakanlık hedefliyor. Yapı denetimini kaldırıp bunun yerine teknik müşavirlik sistemini getirmeye çalıştırılıyor. Fakat bu da yaklaşık 3 yıldır gündeme gelmedi; meclise de gelmedi hep taslak halinde kaldı. Ne yazık ki bu taslakta da kamu binaları denetim dışı. Kamu binaları,  TOKİ  binaları ve kentsel dönüşüm adı altında yapılan binalar bunların hepsinde hala yapı denetim yok." dedi. 


KENTSEL DÖNÜŞÜM VE TOKİ BİNALARINDA DA YAPI DENETİM 


Kentsel dönüşümle ilgili yapılan çalışmaların kendisine göre kentsen bir dönüşüm değil, bireysel bir dönüşüm olduğunu söyleyen Dikensak; "Kentsel dönüşümün sağlıklı olması için şehir bazında yeni planlar hazırlanmalı bu planlar hazırlanırken raporlarda göz önüne alınarak öncelikle planlama yapılmalı bu planlamadan sonra kentsel dönüşüme geçilmesi gerekiyor. Fakat şu anda bakanlığın böyle bir kentsel dönüşüm planı yok. Nasıl? 


İşte adam parsel bazında bir araya gelip binalarını dönüştürüyorlar. Yetkili makamların verdiği verilere göre Türkiye de dönüştürülmesi veyahut yıkılması gereken 7 milyon bina olduğu söylendi. Ancak kentsel dönüşüm adı altında yapılan birçok çalışma yapılıyor gibi görünüyor ama çok bir faaliyet yok. Kamu binaları sağlam hale getiriliyor. Kentsel dönüşümün TOKİ binalarında da yapı denetiminin olması gerekiyor." şeklinde konuştu. Yapı denetimi yapılmış bütün binaların arkasında olduğunu anlatan Dikensak, yapı denetimden önceki ve sonrasında yapılan binalar arasındaki farkın gece ve gündüzün farkında oldukları kadar emin olduklarını vurguladı. 


SİSTEMDE 5 TANE BAKAN GÖRDÜK 


Bakanlığın önümüzdeki günlerde işçilikle ilgili çalışmaların yapılacağını açıkladığını söyleyen Dikensak; "Bakanlık çalışma yapılacağını söyledi ama şu aşamada henüz bir çalışma ortada yok; biz yapı denetim birliği olarak buna talip de olduk. Gerek ustaların demircisinden kalıpçısından fayansçısına kadar eğitilmesini yapalım sertifikasyonu biz verelim. Bakanlıkta bununla ilgili çalışmamız da vardı. Ancak bakanlıkta sık değişen yetkililerin olması bunu bir türlü yapmamıza izin vermedi. Bu sistemleri işleyene kadar 5 bakan eskittik." dedi. 


YAPI DENETİM FIKRALARI ÜRETİR HALİNE GELDİK 


Bölgenin deprem bölgesi üzerinde olması binaların yapımı ve denetimini daha önemli hale getirdiğini anlatan Dikensak; "Deprem kuşağındayız çalışmalarda deprem olduğu bir zamanda denetimi yapılan ve yapılmayan binalar zaten kendini gösterecek. Bursa da en büyük handikaplardan biri de kaçak inşaatla çarpık yerleşim biçimi. Buna izin verilmesi hem elektrik, su, internet, telefon hizmetine izin veriliyor. Ama binalann hepsi izinsiz. Bunlara izin verilmemeli. Kaçak yapıda zaten ruhsatın alınmasındaki çekilen sıkınlar neden oluyor. Bir inşaat için inşat projesi hazırlanıyor ruhsatı alınıyor sonra inşaat başlıyor. İnşaat yapılıyor bitiminde yap kullanma alınıyor. İnşaat ruhsatı ve yap kullanma inşaatın başlangıç ve bitişini belirliyor. Bu iki çizgi arasında 584 imza var. Bu sistemi hantal hale getiriyor ve insanları da bıktırıyor. Bu yüzden inşaat alımını kolaylaştırmak lazım." şeklinde konuştu. 


Bursa Haber


Geri Dön