Türk müteahhitler Türkmenistan'da 44 milyar dolarlık projeler üstlendi!

Türkiye ve Türkmenistan arasındaki ilişkiler, ortak tarih, dil ve kültür üzerine kuruludur. Türkmenistan'ın bağımsızlığım dünyada ilk Türkiye tanıdı. Türkiye'nin 16 Aralık 1991 tarihinde Türkmenistan'ın bağımsızlığını tanıması ve 29 Şubat 1992 tarihinde diplomatik ilişkilerin tesisi üe birlikte devletler arası ilişkilerin temeli atıldı. Türkmenistan, SSCB'nin dağıldığı 1991 yılında, siyasi ve ekonomik bakımdan tıkanmış bir sistemin içinde, yıllık 1 milyar doları bulmayan nominal Gayrisafi Yurtiçi Hasılaya (GSYH) sahip bir ülke konumundayken, halihazırda 28.5 milyar dolar nominal GSYH üe bölgesinin en önemli ekonomilerinden biri haline geldi. Türkmenistan ekonomisi, geçtiğimiz yıl yüzde 8 büyüdü ve kişi başı GSYH'si 7 bin 630 dolara ulaştı. 

Öte yandan Türkiye müteahhitlik sektörünün Türkmenistan'ın kalkınmasına yaptığı katkı bizleri memnun ediyor. Müteahhitlerimizin Türkmenistan'da gerçekleştirdikleri projeler, iki ülke arasındaki kardeşliğin de sembollerini oluşturuyor. Bugün Aşkabat'm, mimari açıdan sadece bölgenin değil, dünyanın en güzel ve modern şehirlerinden biri haline gelmesinde müteahhitlerimizin büyük payı var. Türk müteahhitleri, 104 ülkede edindikleri engin tecrübeyi Türkmen halkının ve devletinin de hizmetine sunuyor. 

Türkmenistan, 2014 yılında değeri 4.6 milyar doları geçen 29 adet projeyle müteahhitlerimizin en çok iş üstlendikleri ikinci ülke oldu. 1992'den bugüne kadar Türk müteahhitleri Türkmenistan'da değeri 44 milyar doları aşan 900'ü aşkın proje tamamladı. Türk müteahhitlerin yalnız Türkmenistan'da değil dünyanın birçok yerinde geldiği nokta bizim için gurur kaynağı oluşturuyor. Müteahhitlerimiz dünyada bugüne kadar 300 milyar doların üzerinde 7 bin 684 projeyi başarıyla üstlenip tamamladı. Dünyanın en büyük 250 müteahhitlik firması arasında 42 adet Türk firması bulunuyor. Türkiye, firma sayısı bakımından Çin'den sonra dünyada ikinci sırada yer alıyor. 

Türkiye ile Türkmenistan arasındaki ticaret hacmine bakıldığında, son yıllarda düzenli bir artıştan söz edilebilir. İki ülke arasındaki ticaret hacmi, 2012'de 1.8 milyar doları buldu. 2013 yılında ise yüzde 46.4 oranında artan ticaret hacmi, 2.6 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. 

Yine, 2014 yılı Ocak-Kasım döneminde, önceki yılın aynı dönemine göre ihracat, yüzde 13.9 artıp, 2 milyar dolar oldu. Söz konusu dönemde ithalat ise 572 milyon doları buldu. Türkmenistan ile yıllar itibarıyla ikili ticaretimizdeki artış, doğru yolda ilerlediğimizin göstergesi. 

Üst düzey ziyaretler arttı İki kardeş ülkenin ilişkileri, son yıllarda yeni bir ivme kazandı ve hızla gelişmeye devam ediyor. Söz konusu dönemde yoğun bir üst düzey ziyaret trafiği yaşandı. 2014 yılında gerçekleştirilen karşılıklı üst düzey ziyaretler, özellikle bir yıl içinde dört defa gerçekleşen cumhurbaşkanı ziyaretleri ile taçlanan ilişkiler, iki ülke arasında adı konulmamış bir 'stratejik ortaklık' seviyesine ulaşıldığını gösteriyor. Bu kapsamda, iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkileri tüm boyutlarıyla ele alma imkanı bulduğumuz 'Hükümetlerarası Türk-Türkmen Komisyonu (HEK)', önemli bir görevi yerine getiriyor. Bu önemin bir göstergesi olarak 2014 yılının Haziran ayında Berdimuhammedov'un Türkiye'yi ziyareti sırasında beşincisini gerçekleştirdiğimiz HEK toplantısında, ilgili protokolü Başkan Yardımcısı PalvanTaganov ile beraber Türkmenistan cumhurbaşkanı huzurunda imzaladık. 

Ekonomi Bakanlığı görevini üstlenmemden bu yana, biri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile olmak üzere, bir yü içinde dört defa Türkmenistan'ı ziyaret ettim. En son cumhurbaşkanımızla beraber 6-7 Kasım 2014 tarihlerinde Türkmenistan'a verimli geçen bir ziyaret gerçekleştirdik. Bu ziyaret sırasında Türkmenistan cumhurbaşkanının da katılımıyla Türk-Türkmen İş Forumu'nu yapma imkanı bulduk. 

Türkmenistan'a her ziyaretimde güler yüzle karşılandım ve çok önemli temaslarda bulundum. Türkmen kardeşlerimle görüşmelerimizin odak noktasını Türkmenistan'la ekonomik ilişkilerimizin başlıca yoğun olduğu sektör, müteahhitlik hizmetlerini oluşturuyor. Bunun yanı sıra, ikili ilişkilerimizde mevcut işbirliği olanaklarına ilişkin Türkmen makamlarına görüşlerimizi, beklenti ve önerilerimizi ilettik. 

Türkmenistan'da başta inşaat, gıda ve tekstil alanları olmak üzere birçok alanda Türkiye sermayeli yatırım bulunuyor. 

Üçüncü ülkelerle yapılan ortak yatırımlar da dahil edildiğinde, söz konusu yatırımın 286 milyon doların üzerine çıktığı tahmin ediliyor. Bu çerçevede, Türkmenistan ile Türkiye arasındaki söz konusu yatırım tutarının daha ileri seviyelere taşınabilmesini teminen hukuki altyapı üzerinde çalışmalar gerçekleştiriyor. 1992 tarihinde imzalanan 'Yatırımların Karşılıklı Teşviki ve Korunması Anlaşması'nın, yatırımcıların ihtiyaçları ve günümüz koşulları göz önüne alınarak yeniden imzalanması ile birlikte yatırım ilişkilerimizin yeni bir ivme kazanacağını düşünüyorum. 

Türkmenistan ile gündemimizde öne çıkan konuların başında, iki ülke arasında tesis edilmesini arzu ettiğimiz, ticaretin önündeki engelleri ortadan kaldırmayı hedefleyen derin ve kapsamlı bir ekonomik ortaklık anlaşması imzalanması geliyor. Bu konudaki arzumuzu ve beklentimizi her fırsatta dile getiriyorum. Bu şekilde yapılacak bir anlaşma ile Türkmen kardeşlerimiz dünya pazarlarına daha rahat açılacak, ticaret hacmimiz, olması gereken düzeylere yükselecek. Bu sayede iki ülke arasındaki iletişim artacak, aradaki kardeşlik bağı da güçlenecek. Sayın Berdimuhammedov ile yaptığımız görüşmede, bu hususa ilişkin beklentimizi de ifade etme imkânı buldum. Sayın Berdimuhammedov'un olumlu yaklaşımı bizim bu husustaki motivasyonumuzu artırdı. 

Dünya ek