25 / 04 / 2024

Türkiye'deki gökdelenlerde beton kalitesi nasıl arttı?

Türkiye'deki gökdelenlerde beton kalitesi nasıl arttı?

Bazı gökdelen projelerinde yeni yeni C50-C60 beton kalitesi tercih ediliyor



DÜNYACA ünlü gökdelenlerin yapımında; çelik ve beton taşıyıcı sistemler yarışıyor. Fakat betona duyulan gereksinim, hiç azalmıyor. İstanbul için de 'Betonlaşma artıyor' eleştirileri yapılıyor olmasına rağmen, betona olan gereksinim, önümüzdeki yıllarda artarak devam edecek. Deprem gerçeği, yüksek kaliteli beton kullanımını zorunlu kılıyor. İnşaat mühendisi Yasin Engin, dünyaca ünlü gökdelenleri kıyaslarken, ilginç tespitler yapıyor.

En az yüzde 40 beton
Gökdelenlerin yapımında kullanılan çelik ve betonun, birbirleriyle kıyasıya mücadele etmeye devam ettiğine dikkat çeken Yasin Engin, "Kimse çeliğin, betonun yerini alacağını söyleyemiyor. Halen, çelik iskeleti olduğu bilinen gökdelenlerde bile en az yüzde 40 oranmda beton kullanüıyor. Dünyaca ünlü Empire State Building'de yüzde 60 beton kullanıldı. Betonarme gökdelenlere en güzel örnek olan Petronas Towers ve Trump World Tower, betonun yüksek dayanımını ve üstün özelliklerini tüm dünyaya gösteriyor" diyor.

300 kat, 1128 metre
İlerleyen beton teknolojisi ile günümüzde çok yüksek dayanımda betonlar yapılabildiğini hatırlatan Yasin Engin, gelecekte gökdelen inşaatlarında melez sistemlerin kullanılacağının söylendiğini hatırlatarak, şöyle devam ediyor: "Bu sistemde en çok yükün bindiği alt katlarda beton, orta katlarda çelik çerçeve üzerine beton kaplama ve en üst katlarda hafif çelik kullanılacak. Bu şekilde, binanın dayanıklılığı arttığı gibi inşaat süresi ve maliyeti de azalabiliyor. Çin'de Hong Kong'da yapılması planlanan 1128 metrelik 'Biyonik Kule' Projesi, akıllara durgunluk veren bir proje. 300 kat olacak binada, yaklaşık 100 bin kişinin yaşaması bekleniyor. 'Dikey şehir' olarak ta bilinen bu projede, binanın deprem ya da rüzgar etkisine karşı dirençli olması için temeli ters bir şemsiye modeli seklinde tasarlandı."

Yüksek katlı- akıllı binalar
Gökdelenlerin sadece 'taşıyıcı sistemleri' ve yükseklikleri ile değil, onları 'akıllı' yapan diğer özellikleriyle de rekabet ettiğinin altını çizen Yasin Engin, "Akıllı binalar, yangına karşı güvenlik, yabancı girişlere karşı güvenlik, kolay iletişim ve enerji tasarrufu gibi özellikleriyle anılıyor. İçinde yaşayan ya da çalışan insanların konforu ve güvenliği ön planda. Yüksek katlı binalar, akıllı özellikleriyle de ilgi çekiyor" ifadelerini kullanıyor.

İlk örnek Empire State

Gökdelenler tarihinin, ABD'deki ünlü Empire State binası ile başladığı kabul ediliyor. ABD'ye geçen yüzyıl boyunca prestij kazandıran bu bina, 1931-1972 aralığında dünyanın en yüksek binası olma özelliğini korudu. 381 metre yüksekliğinde inşa edilen binaya 1950'de 70 metrelik anten eklendi. Toplam, 450 metre yükseklikteki bu yapının inşaat aşaması, sadece 18 ay sürmüştü. Dünya Ticaret Merkezi kulelerinin (417 metre) 11 Eylül 2001'deki saldırılarda yıkılması ile Empire State, kısa bir süreliğine yeniden New York'un en yüksek binası unvanına kavuşmuştu. Dünya Ticaret Merkezi ile Empire State Building arasındaki önemli farklardan biri, kullanılan beton/çelik oranı. Empire State'te kullanılan beton/çelik oranı 60/40 iken, Dünya Ticaret Merkezi'nde ise 40/60. Bu oranın, ikiz kulelerin yıkılmasındaki etkisine ilişkin, "Yangına karşı en dirençli yapı malzemesi betondur. Beton miktarı arttıkça yangına direnç artar. Direnç arttıkça da binanın yıkılma ihtimali o oranda azalır" yorumu yapılıyor.

11 Eylül yaşanmayabilirdi
Ayrıca, Empire State ve Malezya'daki Petronas Kuleleri gibi yüksek binalarda, Dünya Ticaret Merkezi'ne oranla daha çok beton kullanıldığına dikkat çekilerek, "1945 yılında 10 tonluk bir uçak, Empire State binasının 79'uncu katma çarptı. Yangın 35 dakika içinde söndürüldü. Eğer 11 Eylül saldırısı Empire State ya da New York taki başka bir gökdelene yapılsaydı, bu büyüklükte bir felaket yaşanmayabilirdi" iddiası ortaya atılmıştı.

Tek blok için 2 bin 900 daire yapmaya yetecek beton döküldü
TÜRKİYE'nin en yüksek binası olacak İstanbul Sapphire'nin yapımında; 90 bin metreküp beton kullanıldı. Bu, 110 metrekare büyüklüğünde 2 bin 900 adet daire yapmaya yetecek kadar beton döküldüğü anlamına geliyor. Binada kullanılan 20 bin ton demir de, 110 metrekare büyüklüğünde 5 bin adet daire yapmaya yetecek kadar büyüklüğü ifade ediyor. İstanbul Sapphire için yapılan testlerde harcanan beton ve demirle de, 10 katlı bina yapmak mümkün olacaktı. Sapphire'de, 4 metrelik yüksek tavan inşa etmenin getirdiği ek maliyeti 40 milyon dolar. İstanbul Sapphire'de, betonun kalitesini, mukavemeti ve gücünü gösteren BS 60 sınıfı beton kullanıldı. Bu beton sınıfı baraj ve köprü yapımında kullanılıyor. Sapphire, zemini bir örtü gibi sarma prensibine dayanan radye temel üzerinde yükseliyor. Bina, 9 büyüklüğündeki bir depreme dayanıklılık gösterebilecek nitelikte. İkinci cam kabuğu yüzde 100 çelik konstrüksiyonla sağlamlaştırıldı, beton olarak da temelde C60, binada C50 beton kullanıldı.

Varyap Meridian ve Sapphire'de C60 beton kullanılıyor
Türkiye'deki gökdelenler de, binanın kat yüksekliğine bağlı olarak üst kalitede hazır beton tercih ediliyor. Varyap Varlıbaşlar Yapı'nın, Batı Ataşehir'de, Emlak Konut'tan hasılat paylaşımı yöntemiyle aldığı arazideki projesi Varyap Meridian'ın 60 katlı A Blok'unda C60,40 katlı bloklarında ise C45 beton kullanılıyor. İnşaatına devam edilen ve açılış için gün sayan Levent'teki Sapphire Rezidans'ta da C60 beton kullanıldı.
 
Türkiye'deki gökdelenlerde 'beton kalitesi' nasıl arttı

BAZI gökdelen projelerinde yeni yeni C50-C60 beton kalitesi tercih edilirken, bundan 10- 15 yıl öncesine kadar yapılan gökdelenlerde ise, yine dayanımı yüksek bulunan C30-C35 beton kullanılıyordu.

İş Kuleleri: Levent semtinde bulunan ve yıllarca Türkiye'nin en yükseği (Kule 1) olarak kalan İş Bankası Kuleleri'nde de C35 beton tercih edildi. 52 kat ve 181 metrelik kule, uzun süre, hem Türkiye'nin hem Balkanların en yüksek betonarme gökdeleni olarak kaldı. Komplekste, 36'şar katlı iki kule daha yer alıyor. Binaların özellikleri Trump World tower'a benzetiliyor.

Sabancı Center: 1993 yılında tamamlanan Sabancı Kuleleri, inşa edildiği yıl Türkiye'nin en yüksek yapılarıydı. Sabancı Center ikiz kulelerden oluşuyor. 158 metre yüksekliğindeki Sabancı Center, 39 katlı. İnşaatta 70 bin metreküp beton, 10 bin ton demir, 25 bin metrekare cam, 16 bin metrekare granit, 150 ton alüminyum doğrama kullanıldı. C30 sınıfında beton kullanılan Sabancı Center'ın temeline (radye) 18 bin metreküp beton döküldü.

PolatTower: 42 katlı Polat Tower Residence, 11 bin metrekare arsa üzerinde toplam 72 bin metrekare kapalı alan olarak inşa edildi. Residence'de toplam 42 kat ve 406 daire bulunuyor. 2002 yılında tamamlanan kulede, C35 dayanım sınıfında beton kullanıldı. Bina 1764 metrekare radye temel üzerine oturtuldu.

Kempinski Astoria: 35'er katlı blokların özellikle statik yapısında eğik kolonlar ilgi çekiyor. 9 büyüklüğünde bir depreme dayanıklı olduğu söylenen binada eğik kolonlar, taşıyıcı sistemin can daman. Geniş ebatları olan bu kolonların içi bos 'hollow section' olup yüksek dayanıma C45 beton kullanıldı. Eğik kolonlar içi boş kutu kesit olup, burada C45 dayanım sınıfında beton kullanıldı.

Anthill Residence: Üst taşıyıcı sistem için betonarme perde, kolon ve kirişsiz döşemelerden oluşan bir sistem düşünülen bloklarda, temelde C30, üst yapıda C40 sının beton kullanıldı

Ağaoğlu My Towerland: Alaşehir'de, inşaatına yeni başlanan Ağaoğlu My Towerland projesinde tünel kalıp artı C40 beton tercih ediliyor.

Dumankaya Vizyon: Dumankaya İnşaat'ın Kartal'da inşaatına devam ettiği Vizyon, 33 ve 23 katlı iki bloktan oluşuyor. Vizyon'un sadece temeli için 900 beton mikser kamyonu (9 bin metreküp) C35 betonu ve yaklaşık 1000 ton (35 TIR) inşaat demiri kullanıldı.
Ali Öztürk/Hürriyet Seri İlanlar


Geri Dön