25 / 04 / 2024

Uludağ ve yamaçlarında yıkılması gereken çok kaçak yapı var!

Uludağ ve yamaçlarında yıkılması gereken çok kaçak yapı var!

Yazıma başlarken, Osmangazi Belediyesi'nin kendi hudutları ve yetki alanı içerisinde bulunan Uludağ ve yamaçlarındaki kaçak yapıları yıkma çalışmasını başlatmış olması nedeniyle kutluyorum.



Bu çalışma yeterli mi diye kendime sormadan da edemiyorum. Uludağ ve yamaçlarında yıkılması gerekli o kadar çok kaçak yapı var ki. 

Anladığım kadarıyla Osmangazi Belediyesi kendi yetki alanı içerisinde bulunan kaçak yapıları yani Yiğitali Mahallesi'nde kaçak olduğunu tespit ettiği lüks bir villa ve iki prefabrik ev ile birlikte inşaat aşamasındaki bir evin temelini yıkmış. Ancak bu çalışma yeterli mi yoksa sadece bir göz boyamacadan ibaret mi? 

Osmangazi Belediyesi, ilçedeki kaçak yapılaşmaya da göz açtırmayacakmış, çok yerinde ve doğru bir karar. Ancak Uludağ ve yamaçlarında o kadar çok kaçak var ki. 

En büyük görev başta Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne düşmekte, umuyorum ki en kısa bir zaman içerisinde harekete geçer. Gelelim Yıldırım ile Nilüfer ilçe belediyelerine bu belediyelerimizin de bu önemli ve hassas konuya daha duyarlı olarak gerekeni yapacaklardır. 

Ne var ki işleri çok zor bu iki ilçe belediye hudut ve yetki alanları içerisinde o kadar çok kaçak ve ruhsatsız yapı var ki. 

Uludağ'ın yamaçları adeta talan edilmiş kış turizminin merkezi Uludağımız elden gitmiş. Ben Uludağ'ı 1956'lı yıllardan hatırlar ve her yanı yemyeşil cıvıl cıvıl, kuş sesleri zirveye çıkan yolun her iki tarafı çam, çınar, palamut ve kestane ağaçları ile çevriliydi. 

Günümüzde bu durum maalesef ortadan kalkmış. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, diğer ilçelerimiz Osmangazi, Yıldırım ve Nilüfer belediyeleri de Uludağ'ı adeta parsellemişler ve restoranlar, çay bahçeleri oluşturarak rant elde etme yarışına girmişler. 

Ben buradan doğayı ve yeşil alanları koruma amaçlı sivil toplum kuruluşlarına seslenmek istiyorum. Uludağ bu hale dönüştürülürken neredeydiniz? Bu kaçak yapılaşma önlenemez ise hepimiz kendimizi sorumlu hissetmeyecek miyiz? 

Bir de reklam tabela kirliliği var ki içler acısı. Örneğin Bursa Gemlik karayolu üzerinde Dürdane bayırının her iki yanı o güzelim çam ormanları neredeyse görünmez hale getirilmiş. 

Bu gidişle gelecek kuşaklara bize emanet edilen bu yemyeşil ormanlık alanlarımızı miras bırakamayacağız endişesi taşıyorum. 


Yeni Marmara/ Mumin Uslubaş


Geri Dön