19 / 04 / 2024

Van'da 25 bin konut yıkılmayı bekliyor!

Van'da 25 bin konut yıkılmayı bekliyor!

VAN'DA 23 Ekim ve 9 Kasım 2011'de meydana gelen depremlerde Van Merkez, Erciş ve köylerde 111 bin konut, işyeri ve ahır incelendi, 45 bini için yıkım kararı verildi.



Van depreminden sonra yıkım kararı verilen 25 bin konut, ödenek yetersizliği ve davalar nedeniyle yıkılamıyor. Yıkılma tehlikesi olan binalar, asayiş sorunu da yaratıyor. 

VAN'DA 23 Ekim ve 9 Kasım 2011'de meydana gelen depremlerde Van Merkez, Erciş ve köylerde 111 bin konut, işyeri ve ahır incelendi, 45 bini için yıkım kararı verildi. 

Van Afet ve Acil Durum Müdürlüğü depremden sonra acilen yıkılması gereken kamu binaları, hastaneleri, büyük siteleri yıkıp yaklaşık 26 bin binanın enkazını kaldırdı. 

Ancak depremin üzerinden üç yıl geçmesine rağmen halen yıkılmayı bekleyen binlerce bina var. 7 bin 500'ü davalı, toplam da 25 bin konut ödenek yetersizliği ve Ortaklar arasında doğan anlaşmazlıklardan dolayı yıkılamıyor. 

Van depreminden sonra ağır hasar raporu verilen binalarla ilgili bin 300 dava açıldı. 


Davaların birçoğu devam ediyor. Van merkezdeki öz Şafakkent Sitesi de davalık olduğu için yıkılamıyor. Site sakinleri ve müteahhitt arasında davalık olan 92 dairelik site enkaz görünümünde. 


Depremden sonra 77 site sakininin müteahhitten davacı olduğunu belirten Cemil Kemaloğlu, sitelerinin beş kez incelendiğini dört kez ağır, bir kez de orta hasar kararı verilmesine rağmen hâlâ binalarının yıkılmadığını söyledi. 

"BİNALAR SAVAŞTAN ÇIKMIŞ BİR HALİ VAR" Binaların kapı pencereleri söküldüğü için de her türlü tehlikeye açık olduğunu ifade eden Kemaloğlu, "Bina harap bir şekilde bekliyor. Mahkemelik olduğundan yıkılmadı. Bina hem fiziksel hem de psikolojik tehlike arz ediyor. Tüm donatıları söküldü. Enkaz halinde. Savaştan çıkmış bir hali var. Uyuşturucu kullananların mekanı haline geldi" dedi. 


SON KARARI YARGITAY VERECEK 


Kemaloğlu kendi binalarında yaşanan sıkıntıyı şöyle anlatıyor: "Başbakanlık Afet Ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) bizim binaya da ilk incelemesinde ağır hasar raporu verdi. Ağır hasar kararından sonra sitede bulunan üç üye 'ağır hasar değil' diye itiraz etti. Yapılan incelemede ikinci kez binaya ağır hasar kararı verildi. 

Ardından bu kez binayı yapan müteahhittin girişimleriyle bir özel şirkete inceleme yaptırılıp binamız orta hasara çevrildi. 


Sonrasında biz de müteahhidin talebiyle orta hasara çevrilmesine itirazda bulunduk. Sonucunda güçlendirme maliyetinin çok olmasından ötürü üçüncü kez ağır hasar kararı verildi. AFAD binamızın ağır hasar raporuna göre bize TOKİ'den konut verdi. Zararın karşılanması için müteahhite dava açtık." Mahkeme, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesini bilirkişi tayin etmiş. Yapılan incelemede yine ağır hasar kararının tescil edildiğini söyleyen Kemaloğlu, davayı kazandıklarını ancak şimdi de Yargıtay'ın kararını beklediklerini söyledi. 


•KAZA OLSA SORUMLUSU AFAD' 


Davalık olan binalar dışında ödenek olmadığı için yıkılamayanlar da azımsanamayacak kadar çok. 


Van merkezdeki Beyaz Altın binası bu durumda. Yasalara göre bina sahipleri yıkımla yükümlü, ancak bu gerçekleşmediğinde AFAD devreye giriyor. Beyaz Altın binasının sahiplerinden Nusret Uçak ise binayı yıkma sorumluluğunun AFAD'da olması gerektiği görüşünde: "Binamızın bu vaziyette olması bizi üzüyor. 


İnsanlar mağdur ve arayış içindeler. Yıkılmayı bekleyen bizim binanın durumunda birçok bina var. Yıkılan birçok binanın yerine yenisi yapılamadı. Boş duruyor. 


Hepsinin imarla sıkıntısı var. 

Bu binaların yıkılmaması AFAD'ın sıkıntısıdır. Eğer yıkmıyorlarsa biz kendi bütçemizle yıkarız. Bir kaza, bir olağanüstü durum olsa bunun sorumluluğu AFAD'tadır. Şimdiye kadar direnip karşı koymamışız. 


Yıkmayın, dememişiz. Yıkmak için şimdiye kadar da kimse gelmedi. Biz yaşanabilecek bir şeyde sorumlu değiliz." ödenek ve hukuki sıkıntılar sebebiyle yıkılamayan ya da enkazı kaldırılmayan binalardan bazıları çevre ve insan sağlığını da tehdit ediyor. 


Van'ın girişinde savaştan çıkmış bir görüntü veren Kupik Apartmanı bu binaların başında geliyor. Çevresinde yaşayanlar rahatsız. Adnan Meltem binanın yıkılması veya güvenli bir hale getirilmesi için defalarca Van Valiliği'ne başvurmuş ancak sonuç alamamış. 


Apartmanın kötü niyetli insanların mekanı haline geldiğini söyleyen Meltem şunları söyledi: "Bu bina fuhuş, tinerci, hırsız yatağı olmuş. Zaman zaman polise bildiriyoruz. Geliyorlar, sorunu hallediyorlar ancak sonrasında sorun tekrar ediyor. Kalıcı çözüm binanın derhal yıkılmasıdır. Hemen yanı başında oturduğumuz için can ve mal güvenliğimiz yok. 


Bununla ilgili makamlara başvuruda bulundum. 

Enkazın, binanın ortadan kaldırılmasını istedim. 16 Ekim'e kadar kaldırılacak, denildi ancak hiçbir şey yapılmadı. Dilekçemde de vurguladım. Benim malıma, canıma herhangi bir zarardan Valilik ve asayiş kollukları sorumludur. Savcılığa da başvuracağım, iş tehlikeli bir hal aldı. Devlet burada beni koruyamaz bir halde. Bu tür binalarla ilgili tedbirde alınmıyor, giriş çıkışlar engellensin. Bir an evvel binanın yıkılması lazım." Van Afet ve Acil Durum İl Müdürü Cafer Giyik ise yıkımla ilgili aksaklıkların yakında son bulacağını söylüyor. 'Tehlikeli binalara müdahale etmek istediğimizde karşımıza dava süreci çıkıyor. 


Hukuki süreç bitmeden vatandaşın binasına müdahale şansımız yok" diyen Giyik, ödenek sıkıntısı yaşandığını da kabul ediyor. 


'DAVALAR BİTİNCE TAMAMINI YIKACAĞIZ' 


Deprem sonrası ağır hasar kararı verilen binalarla ilgili bin 300 kadar açılan davanın olduğunu kaydeden Giyik. ağır hasar kararı verilen binanın yıkım sorumluluğunun vatandaşa ait olduğunu hatırlattı. Giyik hukuki sorun yaşanan binaları da dava süreçleri bittiğinde hemen yıkacaklarını söyledi: "Çalışmalarımız bitti. 


AFAD Başkanlığı'na bildirdik. 


Dava süreçlerini müteakip diğer problemlerin de çözülmesiyle beraber biz bunların tamamını yıkacağız. 

Yine incelemelenmizde tehlike arz etmesine rağmen vatandaşlarımızın ağır hasarlı konutları onararak oturduğunu veya kiraya verdiğini maalesef üzüntüyle takip ediyoruz. 

TOKİ'den ev vermemize rağmen eski evlerini ikinci yazlık bir ev olarak kullanıyorlar. Bunlar ciddi sıkıntı ve sorunumuz. 7 bin 500 davalı konutumuz var. 


Geriye kalanlar ödenek tahsisleri ve diğer problemlerden kaynaklı. Şu ana kadar yıktığımız 20 bin konuttan dolayı kimseden tek bir kuruş para talep etmedik. 

Tamamen kamunun kaynaklarıyla yıkımı yapıyoruz. 

Kupik Apartmanı ile ilgili kararı da aldık. Yakın zamanda yıkacağız."


Balıkesir Yeni Söz


Geri Dön