18 / 04 / 2024

Yalıtımda kiracı lehine yeni yasa

Yalıtımda kiracı lehine yeni yasa

Yalıtım yapmayan ev sahibi, kiracının yakıt masraflarına ortak olacak.



Türkiye'de enerji ihtiyacı, nüfus artışına ve sanayideki gelişmelere paralel olarak gün geçtikçe artış gösterirken hükümet, enerjide tasarruf etmek için yeni adımlar atıyor.  
 
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın hazırladığı yönetmelikle, binalarında ısı yalıtımını yapmayan ev sahipleri, kiracının yakıt parasının bir bölümünü ödemek zorunda kalacak. Bakanlığın hazırladığı taslak kurum ve kuruluşların görüşlerine sunuldu. Enerji Bakanlığı, taslakla ilgili ilginç bir teklifte bulundu: "Konut ve işyerinde ısı yalıtımını standartlara uygun yapmayan ev sahipleri, kiracılarının yakıt giderlerinin bir bölümünü ödesin." Taslak bu teklifiyle yürürlüğe girerse, ev sahipleri ya binaların ısı yalıtımını yapacak ya da kiracıya yakıt parası ödeyecek.

Türkiye'de enerjinin yaklaşık üçte biri konutlarda tüketiliyor. Binalarda gerekli yalıtımın yapılmamış olması her yıl milyarlarca dolarlık enerjinin boşa harcanmasına sebep oluyor. Avrupa Birliği'ne uyum süreci ve enerjiyi verimli kullanmak için 2007 yılında Enerji Verimliliği Kanunu çıkarıldı. Kanunun yayımlanmasından sonra uygulamayla ilgili yönetmelik çalışmaları başlatıldı. Bu kapsamda Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na bağlı Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, binalarda ısı yalıtımı ve enerji verimliliğiyle ilgili bir yönetmelik taslağı hazırlayarak kurum ve kuruluşların görüşlerine sundu. Yapı İşleri Genel Müdürlüğü, yaptığı çalışmayla binalarda ısı yalıtım yönetmeliğinin mecburi standardı olan TS 825 (Binalarda Isı Yalıtım Kuralları)'i yeniden düzenleyerek yeni döneme uyumlu hale getirilmesini amaçlıyor. Bayındırlık Bakanlığı çevrelerinden edinilen bilgilere göre, taslakla ilgili kurum ve kuruluşlar görüşlerini bildirdi.

Yönetmelikle, ev sahibi yalıtım yapmaya zorlanacak

Bayındırlık Bakanlığı tarafından çalışmaları yürütülen taslak çalışmaya en ilginç teklif Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndan geldi. Enerji Bakanlığı tarafından gönderilen teklifte; enerji tasarrufu için ev ve işyeri sahiplerinin binalarında ısı yalıtımı yapmaları için zorunlu tutulması isteniyor. Bakanlığın teklifi şöyle: "Kiracıların bulunduğu yapılar için geçerli olacak şekilde ısı yalıtımı olmayan konut ve işyerlerinde yakıt ücretinin bir kısmının malikinden tahsil edilmesi." Bakanlığın bu görüşünün yönetmelikte aynı şekilde yer alması halinde, ev sahipleri binaları ısı yalıtımına uygun hale getirmek zorunda kalacak. Binalarında yalıtım yapmayan ev sahipleri ise, kiracılara yakıt parası ödeyecek.

Türkiye'de enerji ihtiyacı, nüfus artışına ve sanayideki gelişmelere paralel olarak gün geçtikçe artıyor ve enerji kaynakları bu ihtiyaca cevap vermekte zorlanıyor. Yeryüzünde enerji kaynaklarının zamanla azalması ve küresel ısınma, tüm ülkelerin enerji ihtiyaçlarını kontrol altına almalarını ve enerjiyi etkin kullanma yöntemleri geliştirmelerini zorunlu hale getirdi. Ülkemizde de; başta sanayi ve konut sektörleri olmak üzere, enerji tüketimi her geçen yıl artıyor. Türkiye'de enerji tüketiminin yüzde 33'ü konutlarda, yüzde 39'u sanayide kullanılıyor. Konutlarda kullanılan enerjinin büyük bir kısmı ısıtma ve soğutma amaçlı olarak tüketiliyor. Enerjinin etkin kullanılması, ısı yalıtımı ile sağlanabilir.

Yıllık kayıp yaklaşık 7-8 milyar dolar

Enerji Bakanlığı ve İzoder verilerine göre; Türkiye'de yaklaşık 18 milyon konutun yüzde 90'ında ısı yalıtımı yok. Konutların yüzde 14'ü merkezi ısıtma kullanırken, yüzde 10'u çatı ısı yalıtımı, yüzde 9'u ise nitelikli çift cam kullanıyor. Bir yılda tüketilen toplam enerjinin yüzde 80'i ısıtma amaçlı kullanılıyor. Tüketilen bu enerjinin yüzde 33'ü ise konutlarda ısıtma ve soğutma amaçlı kullanılıyor. Standartlara uygun bir ısı yalıtımı ile binalarda harcanan elektrikten yüzde 50 tasarruf etmek mümkün. Bu rakam ise yıllık 7-8 milyar dolar enerji tasarrufu anlamına geliyor. Binalarda ısı yalıtım yönetmeliği 2008 taslağı Ulaştırma, Sanayi ve Ticaret, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Çevre ve Orman Bakanlıkları, büyükşehir belediyeleri ile bazı üniversite ve sivil toplum kuruluşlarının görüşüne sunuldu.
 
İsmail ALTUNSOY / Zaman


Geri Dön