Yıldırım'ın kaderini kentsel dönüşüm değiştirecek!

1999 Marmara Körfez Depremi ile 2012 Van Depremi sonrasında ülkemizde bir kentsel yenilenme ve kentsel dönüşüm söylemleri başlatıldı. Özel kanunlar çıkarıldı. Yerel yönetimler proje çalışmaları başlattı.

Yıldırım Belediyesi, 7 mahalleyi kapsayacak şekilde Kentsel Dönüşüm projesi hazırladı. Bu proje, kamuoyuna tanıtılırken, Türkiye’nin en geniş ve en kapsamlı kentsel dönüşüm planları olarak lanse edildi. Sonrasında, dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Bursa’ya geldi. Kentsel dönüşüm çalışmalarını Yıldırım ilçesindeki Mevlana Mahallesi’ndeki bir site inşaatının temellerini atarak başlattı. Çalışmalar hızlı bir şekilde gerçekleşti.

İnşaatlarla 2 yıl içinde bitirilip hak sahiplerine dağıtılacağı müjdesi verildi.

Sonra, Akademik Odaların yaptıkları itirazlar ve açılan davalar üzerine Yıldırım’daki 7 Mahalle’yi kapsayan Kentsel Dönüşüm planlarının bazı bölümleri iptal edildi. Bunun üzerine Mevlana Mahallesi’ndeki inşaatlar durdu. Hala bekleme devresinde.

Bölgeye gidenler, binaların son halini görebilir. Son derece modern, çağdaş ve vatandaşların her türlü ihtiyaçlarının karşılanabileceği örnek ve modern bir çalışmalar yapılmış. Şimdi de, yapılan bu çalışmalar, kaderine terk edilmiş izlenimi veriyor.

Mahallede oturanlar, o site inşaatında hak sahibi olanlardan bazıları ile ilçenin siyasetçileri bu duruma üzülüyor.

Bilinmez bir şekilde inşaatların devamı gelmiyor. Yapılmıyor.

Tabi, konuyla ilgili yasal sıkıntıların olup olmadığını, planlamanın şu anda hangi aşamada olduğunu araştırmamız gerekiyor.

Olayın özeti şu; halka yönelik büyük vaatlerle başlatılan ve Yıldırım’ın kaderini değiştirip bütün Türkiye’ye örnek olacak olan kentsel dönüşüm çalışmaları şu anda durma noktasında.  Temeli, 1999 Körfez Depremi’nin yıldönümünde atıldı. Tarih, 17 Ağustos 2013. Binlerce kişinin deprem nedeniyle hayatını kaybettiği, ailelerin ocaklarının söndüğü bu gün, Bursa için mutluluk günü olarak hatırlanması istemiyle bu hayırlı işe beton konuldu.

Milliyetçi Hareket Partisi Yıldırım ilçe başkanı Erkan Subaşı, yönetim kuruluyla beraber, Mevlana Mahallesi’nden gelen şikayetlerle ilgili olarak yerinde inceleme yapmış. Gördükleri manzarayı restmetmişler. Görünen o ki, çevre inşaat atıklarıyla dolu. Binaların çatıları yapılmış, camları takılmış. Ama, terk edilmiş izlenimi verdiği için de camlar birer ikişer kırılmış.

Yazık olmuş. Bu görüntüler Yıldırım’a hiç yakışmıyor. Gerçekten yazık.

MHP ilçe başkanı Erkan Subaşı, konuyla ilgili bilgiler verdi;

“Vatandaş Mevlana Mahallemizde, teminatınız benim diyerek söz veren dönemin başbakanına inanmıştır Ama maalesef proje bitirilememiştir. AKP belediyeleri yine sınıfta kalmıştır.

Sil baştan Mevlana’da ve bütün Yıldırım’da kentsel dönüşüm adı altında istişare toplantıları yapan sayın mevcut Yıldırım Belediye Başkanı sayın İsmail Hakkı Edebali’ye hatırlatmak isterim ki; devlet işlerinde devamlılık esastır. 5 sene istişare yapacaksınız, yeniden projeler çizdirip kamu kaynaklarını ziyan  edeceksiniz.  MHP Yıldırım ilçe teşkilatı olarak buna müsaade etmeyeceğimizi açıkça ifade etmek istiyorum.

İlçe Yönetim kurulundaki arkadaşlarımızla ve meclis üyelerimizle yerinde yapmış olduğumuz incelemeler sonucunda, inşaat alanın terk edilmiş bir vaziyette olduğunu, camlarının kırıldığını, inşaat malzemelerinin dağınık bir vaziyette olduğu, çimento torbalarının taşlaştığını, virane bir görüntü olduğunu, en önemlisi de; İnşaat alanında açılan kuyuların çevresinde güvenlik tedbirleri alınmadığı için çok büyük tehlike arz ettiğini üzülerek gördük. Kamu parası, kamu malları böylesine sahipsiz kalmış.”

Tabi, olaya üç türlü bakmak gerekiyor.

Birincisi ve bana göre de en önemli siyasi bakış açısı. İktidar AK Parti, bu ilçede Belediye başkanı adayını değiştirdi. Seçimi yine kazandı. Belediye’nin projesi olarak başlatılan proje şu anda yerinde sayıyor. Temeli, başbakan attı. Süre verildi. Süre geçti.

İkincisi; kamu yatırımlarında hizmetin devamlılığı ilkesi. Her ne olursa olsun, bu inşaatların durma nedeni ve bekleme süresi halka anlatılmalı.

Üçüncüsü, kamu malının kaderine terk edilmiş izlenimi vermesi.

Bana göre çok yazık…

Gazete Bursa/ Muharrem Karabulut