1/100 binlik plan ile İzmir ve Manisa'nın geleceği tehlikede!

Geçen pazartesi (21 Mart) bu sütunlarda yayınlanan "Bakanlık İzmir'de 1400 hektar alanı imara açtı" başlıklı yazımda hangi ilçelerde kaç hektar alanın imara açıldığını ortaya koymuştum. 

Talep olması durumunda konuya bir sonraki yazımda devam edeceğimi hatırlatmıştım. 

Çok sayıda geri dönüş aldım. 

Geri dönüşlerinizde konuya mutlaka devam edilmesi gerektiğini söylüyorsunuz. Edelim o zaman. 

İzmir ve Manisa için Çevre Bakanlığı'nın 1/100.000'lik imar planlarına karşı açtıkları davada şu sözler çok önemli: "İzmir - Manisa Çevre Düzeni Planı'nın verileri güncellenmeden, iptal gerekçesi olan konularda bir değişiklik yapılmadan, bilgisayar ekranı başında, noktasal müdahalelerle bazı kişi ve kurumlara menfaat sağladığı düşünülen kararlar temelinde hazırlanan ve bu şekilde onaylanan 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ile  İzmir  ve Manisa kentlerinin geleceği tehlikeye girmiştir. 

Yaşanabilir çevre oluşturmanın temel gerekliliği olan planlamanın kamu yararı ilkesi göz ardı edilerek, planlama işlevsizleştirilmiş ve İzmir ile Manisa kentlerinin geleceğinin belirlendiği planlama süreci salt idari bir işleme dönüştürülmüştür." 

Dava dilekçesinden anladığımız çok vahim bir konu var. 

İzmir ve Manisa için hazırlanan planlarda gerekli jeolojik ve jeoteknik etütler de yapılmamış.

Birinci Derece Deprem Kuşağı'ndaki İzmir ve Manisa için hazırlanan planlarda Afet İşleri Genel Müdürlüğü'nün açık genelgesine rağmen yapılması gereken fay hatlarının belirlenmesi ve jeolojik etüt süreci bile işletilmemiş. 

Yani imara açılan 1400 hektar alanın altından fay hattı geçiyor mu, geçmiyor mu, zemin sağlam mı, değil mi? 

Bunlara bakmadan yapılaşma izni verilmiş. 

Söz konusu planlarda kent için son derece önemli olan kullanım alanları ile ilgili de hiçbir ibare bulunmadığı ortaya çıktı. 

Bu durum şu şekilde ilade edildi: "Bölge bazından hazırlandığı iddia edilen planlarda; ölçeği gereği belirlenmesi gereken havaalanı, baraj, enerji üretim ve doğalgaz depolama tesisleri, organize sanayi bölgeleri gibi kentin ve ülkenin geleşimine yön veren üst ölçekli kararların belirlenmemesi planın amacına, ölçeğine ve planlamanın bütüncüllük ilkesine aykırıdır." Çevre Bakanlığı'nm hazırladığı planlarda parsel bazında kararlarla pek çok yer imara açılırken; havaalanı, baraj, organize sanayi bölgesi gibi kentin gelişiminde birinci derecede öneme sahip yerlerle ilgili hiçbir karar olması gerçekten düşündürücü. 

Şehir Plancıları Odası Üyeleri, "İzmir ve Manisa'nın geleceği tehlikede" diyor. 

Nasıl ki, Tabipler Odası Üyeleri, "Hayatınız tehlikede" dediğinde bunu dikkate almamız gerekiyorsa şehir plancılarının kent için yaptığı aynı uyarıyı da ciddi şekilde dikkate almak gerekiyor. 

Aksi halde kentler daha da yaşanmaz hale gelir. 

İzmir'de 1.400 hektar alan imara açıldı!

Milliyet Ege / Mustafa Yılmaz