1993 yılında Haliç'te deniz bitmiş!

Haliç'te deniz bitti

'ALTIN BOYNUZ' ÇAMUR İÇİNDE

Kasımpaşa-Cibali kesiminden sonra küçük motorlar bile Haliç'te güçlükle ilerleyebiliyor. Eyüp-Sütlüce arasında ulaşım sağlayan sandalların kürekleri, çamur yığınlarına saplanıyor.

Ergün ARPAÇAY

    YILLARDIR sanayi atıklarının doldurduğu Haliç'te deniz trafiği büyük ölçüde aksıyor. Haliç'in Kasımpaşa-Cibali kesiminden sonra büyük tekneler bir yana, motorlar bile güçlükle ilerleyebiliyor.

    Ayvansaray'dan öteye geçmek tehlikeli olduğu için, Şehir Hatları İşletmesi'nin küçük vapurları uzun süredir Eyüp ve Sütlüce iskelelerine yanaşamıyor. Eyüp-Sütlüce arasında deniz ulaşımı sandallarla sağlanıyor. Ancak, o da rahatlıkla gerçekleşemiyor.

    Dolmuş yapan sandalların kürekleri zaman zaman çamura saplanıp kalıyor. Eyüp'ten Silahtar'a gitmek ise mümkün değil. Haliç'in bu kesimi neredeyse tamamen kara parçası ile kapanmak üzere. Kıyılar ve oluşan adaların üstü, çöp yığınları ile dolu. Eyüp'ten akan kanalizasyon ise iskelenin yakınında Haliç'in simsiyah suyu ile birleşiyor.

HALİÇ'İN BAŞKA YÜZÜ

    Hava sıcaklığının yükselmesiyle birlikte Haliç'in İstanbullulara  hiç de yabancı olmayan bir başka yüzü ortaya çıkıyor. Unkapanı'ndan Eyüp'e, Kasımpaşa'dan Silahtar'a kadar nereye giderseniz gidin, anlatılması kolay olmayan o pis kokuyu hissediyorsunuz. Haliç'e ve İstanbul'a yakışmayan koku, yeşil alanların üstüne yayılıyor. 

    Soğuk kış günlerinde kendini pek hissettirmeyen koku, şimdi Haliç'in her köşesinde kendine yer buluyor. 

    Artık, Haliç kıyılarında Tekel'in tütün depoları, gemi yapım atelyeleri, fabrikalar, antrepolar, hatta evler yok. Ama Haliç, her zamankinden daha pis görünümü ile İstanbul'un ortasından uzanıp gidiyor.

    Tarihinden utanırcasına...

Milliyet Gazetesi 29 Mart 1993

Abdullah Kutalmış MIZRAK/Emlakkulisi.com