Ahmet Zorlu: Devlet beni dolandırmaz

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, son gelişmelerle ilgili sorularımızı yanıtlarken "Projeden pişmanlık duymadım. En kötü ihtimalle paramız geri iade edilecek" diyor.

Zorlu Holding'in 800 milyon dolar gibi rekor bir fiyatla Zincirlikuyu'daki Karayolları arazisini almasının üstünden iki yıldan fazla bir süre geçti. İhale sonrasında Mimarlar Odası'nın açtığı davalarla projenin durdurulmasına kadar varan süreçte yaşananlar ise pek çok yatırımcıyı pişman ettirecek cinsten. Ancak Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, "Ödemeyi yaptığımız halde pişman değilim çünkü bu parayla Bayındırlık Bakanlığı yol yaptı" diyor.

Sürecin çok kısa bir zaman içinde olumlu şekilde sonuçlanacağına inandığını söyleyen Zorlu'ya en kötü ihtimali de soruyoruz. Aldığımız yanıt; "Devlet bizi dolandıracak değil ya, bunu düşünmek bile istemiyoruz ama en kötü ihtimalde paramız iade edilecek" şeklinde oluyor.

Peki ya zaman kaybı dediğimizde Zorlu'nun üzüldüğü tek noktanın burası olduğunu anlıyoruz, "Evet zaman kaybediyoruz, zaman çok kıymetli bir şeydir, parayla satın alamazsınız" diyor.

Biz de "Vakit nakittir" diyen bu dinamik iş adamı ile TOBB'un başlattığı 'Kriz Varsa Çare de Var' kampanyasının tanıtım toplantısının ardından holding merkezine giderken arabasında görüştük.

Ekonomist: Global krize yatırımda yakalanan kuruluşlardan birisiniz. Nasıl etkilediniz?

Zorlu: Krizden herkes etkilendi, etkilenmedik demek mümkün mü? Ama holding olmanın sağladığı belli bir güç var. Biz bildiğiniz gibi finans sektöründen çıkmıştık ve bu krize de elimizde güçlü bir nakit varken yakalandık. Yaptığımız bütün yatırımların yüzde 50'sini kendi öz kaynaklarımızla yaptık. Hatta rüzgar enerjisi için henüz bir kuruş bile kredi kullanmadık, şu ana kadar 120-130 milyon dolar yatırım yaptık. Bir de 300 milyon dolarlık Avrupa Yatırım Bankası'ndan bu krizde 12 yıl vadeli kredi aldık. Biz tabii tedbiri elden bırakmadan, `evet kriz var' diyoruz ama yolumuza devam ediyoruz. Krizi bahane ederek işlerimizi ertelemedik.

Kriz nedeni ile planlarınızda bir değişiklik yapmadınız mı?

Zorlu: Bu süreçte yatırımlarımıza daha sıkı bir şekilde sarıldık. Başlamış olan yatırımlarımızı sürdürüyoruz, hiçbir yatırımımızı durdurmadık. Ancak bazı planlarımızda tabii ki belli gözden geçirmeler oldu. Örneğin Rusya'da iki enerji santralı projemiz vardı. İkisini birden yürütecektik. Orada biraz frene bastık `önce birini bitirelim faaliyete geçirelim, sonra  o, diğer santralı bitirsin' dedik. Türkiye'de de vites küçülttük tabii ki, Osmaniye'deki rüzgar enerjisi projemiz 400 milyon Euro'luk bir yatırım. Onu da sürdürüyoruz ancak  110 megavatlık ikinci bir siparişimiz olacaktı, o konuda şimdilik acele etmiyoruz. Ancak Vestel'de hiç frene basmadık. Ciroda yüzde 10'luk bir küçülme bekliyoruz  ama adet olarak bir küçülme yok. Fiyatlardaki düşüşlerden kaynaklanıyor. Bu da bize moral veriyor çünkü aslında küçülmedik, aynı istihdam ile devam ediyoruz.

Hükümetin açıkladığı yeni teşvik yasasına ilişkin görüşleriniz neler?

Zorlu: Türkiye'de hiçbir yerde ayrımcılık yapmadan, her yeri kapsayan yeni bir teşvik yasası çıkartıldı. Hiç çıkmamış olmasından elbette daha iyi ama gerçekten de içinin doldurulması gerekiyor. Hem yerli hem de yabancı yatırımcı açısından etkili olması için daha da geliştirilmesi lazım.

Karayolu arazisi ile ilgili gelişmeler beklediğiniz gibi olmadı. Bu süreçte hevesiniz biraz kaçmadı mı?

Zorlu: Hayır,  hayır, benim hevesim hiç kaçmadı. Niye kaçsın ki, bizim yaptığımız bir yanlış yok. Her şey kamuoyunun önünde açık ve şeffaf bir şekilde oldu. Mahkemelere konu olmasına rağmen parasını ödedik.

Çünkü ben ülkeme güveniyorum. Bu ülkenin yeni projelere, yeni yatırıma ve yeni istihdama ihtiyacı var. Biz eğer bugün bu işe başlasak en az 3 bin kişi bir anda işe başlayacak. İki yıllık bir proje bu. Biz başka bir yerde yatırım yapmıyoruz, bu ülkeye yatırım yapıyoruz. Toplamda 2.5 milyar dolarlık bir proje bu.

Şu anda proje ne aşamada?

Zorlu: Arazide bazı çalışmalar mecburen devam ediyor. Son mahkeme kararı öncesinde projenin hafriyatını yapmıştık. Şimdi orada büyük bir kuyu açtık mecburen bu büyük kuyuda da ihtisas çalışmasını yapmak zorundayız. Orayı o şekilde bırakamayız, yarın kış şartlarında orası öyle bırakılamaz, çevresi için bir tehlike yaratabilir.

Hukuki açıdan ise süreç devam ediyor, inşallah kısa zamanda bizim lehimize bir sonuç çıkacağına inanıyorum. Çünkü biz bu projeye inandık, ülkemize inandık. Bunun aksini düşünmem mümkün değil.

Yani en kötü ihtimali düşünmüyor musunuz?

Zorlu: Hayır, gelişmelerin olumlu olacağını düşünüyoruz.

Ya olmazsa...

Zorlu: Biz ödediğimiz parayı geri alabiliyoruz, tabii ki alabiliriz.  Devlet bizi dolandıracak değil ya. Zaman kaybetmiş olacağız, işte bu çok kıymetli. Çünkü zamanı satın alamazsınız.

Size hep `pişman mısınız?' diye soruluyor, siz de `hayır' diyorsunuz. Ben de sorma gereği duyuyorum, gerçekten pişman değil misiniz?

Zorlu: Pişman değilim çünkü eğer gidip başka bir ülkeye yatırım yapmış olsaydık ve bunlar başımıza gelseydi  o zaman pişman olurduk. Ama ben kendi ülkeme yatırım yaptım. Ödediğimiz para daha şimdiden halkın hizmetine sunuldu. Para Maliye'nin kasasında beklemiyor, doğrudan Bayındırlık Bakanlığına gitti ve o paralarla yol yapıldı. Yani hayırlı bir işte kullanıldı. Hak her zaman yerini bulur. Benim bir endişem yok. 
 
"LCD'DE İLK TRENİ KAÇIRDIK MODÜL TRENİNİ KAÇIRMAYALIM"
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Zorlu yeni teşvik yasasını değerlendirirken sözü Türkiye'nin kaçırdığı fırsatlara getiriyor.

Cazip teşvik uygulamaları nedeni ile bundan iki-üç yıl önce Orta ve Doğu Avrupa Ülkelerine kaçan LCD TV yatırımlarının Türkiye için önemini vurgulayan Zorlu yine de umutlu;  "İlk treni kaçırdık, hiç değilse ikinci treni kaçırmayalım" yönünde bir de uyarıda bulunuyor.

İkinci trenin ne olduğunu soruyoruz, Zorlu anlatıyor:

"Biz bugün Avrupa televizyon üretiminin üçte birini tek başımıza yapabilecek kapasiteye sahibiz. Tabii LCD TV'den söz ediyorum. Biz bugün LCD'nin cam hariç, yazılımını yapıyoruz,  bütün modüllerini üretiyoruz. Bu çok önemli, modül üretiminde söz sahibi olabilmek için kapasitemizi artırmamız lazım. Türkiye camını da üretebileceği o treni kaçırdı. Bunu açık ve net söylüyorum. Ama modül üretimini kaçırmamamız lazım."

Vestel'in LCD TV'de modül üretimine geçtiğini söyleyen Zorlu şöyle devam ediyor: "Biz üretmeye başladık ama kapasite artırımı için çalışıyoruz. Altyapı yatırımımız hazır, know-how'ımız da var, yıllık kapasitemizi 10-12 milyon televizyon üretimine çıkarmayı hedefliyoruz. Biz bu kapasiteleri daha önce yaptık şimdi LCD için de yapmak istiyoruz."

"ZORLU ENERJİ'DE TÖHMET ALTINDA KALDIK"
Zorlu Enerji hisse senetlerinde nisan ayının ikinci yarısından itibaren yaşanan hareketlilik, özellikle son günlerde dikkat çekici boyutlara ulaştı. Hisseler 2.40 TL'den geçen hafta içinde 5.45 TL seviyelerine kadar yükseldi. Yaşanan hareketler sonrasında şirketten olağandışı fiyat hareketlerini gerektirecek özel bir durum olmadığı belirtilirken, Ahmet Nazif Zorlu, sert fiyat hareketlilikleriyle ilgili `töhmet altında kaldık' açıklamasında bulundu. Zorlu,  hisselerde son günlerde yaşanan yükselişin nedenini araştırılması için arkadaşlarına talimat verdiğini de ekledi. Son olarak şirketten yapılan açıklamada yüzde 200 bedelli sermaye artırımına karar verildi. Yine bazı iştiraklerin 55 milyon dolara satılacağı belirtildi.
Hülya Güler/Ekonomist