26 / 04 / 2024

Amerika'ya mortgage dersi!

Amerika'ya mortgage dersi!

Babacan, Amerika'da mortgage krizinin Türkiye'deki gibi `Mortgage Yasası'na yüzde 25 peşinat şartı koyulsaydı yaşanmayacağına dikkat çekti.



Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, krizden çok önce problemli bankaları belirlediklerini belirterek, "Sessizce sermayelerinin yeniden yapılandırmasına teşvikçi olduk. Yeri geldi havuç, yeri geldi sopalarla dövdük ama faydasını da gördük" dedi.

Babacan, Amerika'da mortgage (ipotekli konut kredisi) kredilerindeki patlamayla başlayan krizin Türkiye'de olduğu gibi `Mortgage Yasası'na yüzde 25 peşinat şartı koyulsaydı yaşanmayacağına dikkat çekti.

AB GELECEK VADETMİYOR

İstanbul'da yapılan Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (Eurochambers) toplantısında konuşan Babacan, Avrupa Birliği'ndeki (AB) sıkıntılara işaret ederek, "Avrupa'nın dinamizmi dendiğinde artık AB değil AB dışındaki Avrupa ülkeleri ön planda olacak" dedi.

AB'nin kısa vadede gelecek vadeden pazar olamayacağının altını çizen Babacan, dolayısıyla Eurochambers ülkelerinin dünyanın başka ülkelerle de ilgilenmesi gerektiğini ifade etti.

YÜZDE 100 KREDİ OLMAZDI

Hükümetin reformlarına da değinen Babacan, şöyle konuştu: "Pek çok ülke reformdan bahsediyor. Biz bunları tamamladık. 2006'da çıkardığımız Kredi Kartı Yasası ile ABD'nin son dönemde çıkardığı yasa madde madde aynı. Türkiye'de `mortgage'da yüzde 25 peşin ödeme kuralı ABD'de uygulansaydı, iddialı konuşuyorum ama dünyada böyle bir kriz bu kadar derin yaşanmazdı. ABD'de yüzde 100'lere ulaşan mortgage kredi oranları, bir süre sonra çuvallardı."

İŞ DÜNYASI 'DUR' DEMELİ

Siyasetin doğasında popülizm olduğunu kaydeden Babacan, "O noktada iş dünyasının `Dur' diyebilmesi lazım. `Yaptığınız popülisttir arkadaş, bu ülkenin geleceğini tehlikeye atamazsın' demesi lazım" dedi.

Türkiye'de iş dünyasıyla istişare yaptıklarını, bundan kimsenin haberi olmadığını belirten Babacan, "Bu dönemde kaç gece sabahladık. Biz görüntüyü kurtarmak adına bir şey yapmıyoruz. Gerçek anlamda sonuç alacak çalışmalar içindeyiz" dedi.

NOT ARTIRIMINDA DÜNYADA İSTİSNAYIZ

* Kriz zamanında dünyada 100'den fazla not kırımı, 20 tane de artış yapıldığını hatırlatan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Bu 20 artırımın 4'ü Türkiye ile alakalı... Türkiye, Orta Vadeli Programı açıkladığımızdan bugüne kadar dört kuruluşun not artırdığı ülke oldu. Kriz ortasında kredi notunun iki kademe birden artması istisnai bir durum, dünyada tek" dedi.


* Türkiye'de 8 yıldır uygulanan politikaların temelinde özel sektör bulunduğunu vurgulayan Babacan, "Devlet engel olmasın. Biz birinci görevimiz olarak bunu gördük. Bunu yaptığınızda özel sektörün dinamizmi ülkeyi alıp götürüyor. Yeter ki bu şartları sağlayın. Devlet devlet olmayı iyi yapsın yeter. Özel sektör de kendi işini yapacak" diye konuştu.
Posta

Konuyla ilgili basında çıkan diğer haberler

Bankalara bazen havuç bazen sopa gösterdik, testiyi kırmadık

Devlet Bakanı Ali Babacan, kriz öncesi bankalarla ilgili stres testleri yaparak problemli bankaları tespit ettiklerini ve sessizce sermayelerinin yeniden yapılandırılmasını teşvik ettiklerini söyledi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Türkiye'de mortgage'da yüzde 25 peşin ödeme kuralı eğer ABD'de uygulansaydı, dünyada böyle bir krizin bu kadar derin yaşanması söz konusu olmazdı" diye iddialı konuştu.

İŞ DÜNYASI 'DUR' DEMELİ
İstanbul' da düzenlenen Eurochambres toplantısında, Türkiye'nin kriz öncesi aldığı önlemleri anlatan Babacan, bankalarla ilgili stres testleri yaparak problemli bankaları tespit ettiklerini, sessizce sermayelerinin yeniden yapılandırmasını teşvik ettiklerini söyledi. Bankalara 'bazen havuç, bazen sopalar' kullandıklarını belirten Babacan, Nasreddin Hoca'nın 'testi' fıkrasını anımsatarak, "Testi kırılmadan yapacaklarımızı yaptık" dedi. Ali Babacan, iş dünyasına da popülizme karşı siyasilere 'dur' demeleri için çağrıda bulundu. Hiçbir hükümetin kendi siyasi partisinin bekasını düşünerek hareket etmemesi, aksi durumda da iş dünyasının da zamanında hükümetleri uyarıp doğruları göstermesi gerektiğini ifade eden Babacan, "Siyasetin doğasında bir miktar popülizm vardır. O noktada sizlerin iş dünyası olarak 'dur' diyebilmesi lazım. 'Yaptığınız popülisttir arkadaş, sen bu ülkenin geleceğini tehlikeye atamazsın, ne yapıyorsun' diyebilmesi lazım'' diye konuştu. KDV ve ÖTV indirimlerine de değinen Babacan, "Bunları devam ettirseydik Türkiye de tartışılan ülkeler listesine girecekti. Belli dengeleri kurmak zorundayız. Ekonominin gerçekleri neyi gerektiriyorsa onu yapmalıyız" dedi.
Sabah/Barış Ergin


Babacan: Bankalara bazen havuç bazen sopa kullandık

Krizle mücadelede en hazırlıklı ülkelerden birinin Türkiye olduğunu belirten Devlet Bakanı Babacan çok önem verdikleri bankacılıkla ilgili düzenlemelerde `bazen havuç, bazen sopa kullandıklarını' söyledi

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bankacılık sistemiyle çok yakından ilgilendiklerini, krizden çok önce bankalarla ilgili stres testleri yaptıklarını ve problemli bankaları tespit ettiklerini belirterek, "Sessizce sermayelerinin yeniden yapılandırmasına teşvikçi olduk. Bazen havuç, bazen sopalar kullandık" dedi.
Babacan, Avrupa Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği (Eurochambres) Ortak Üyeler Komitesi Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, AB'nin sıkıntılarına işaret ederek, Avrupa'nın ekonomik dinamizmi dendiğinde artık AB değil AB dışındaki Avrupa ülkelerinin daha ön planda olacağını söyledi. Türkiye'de gerçekleştirilen reformlara da değinen Babacan, şöyle devam etti:
"Bugün krizde pek çok ülke reformdan bahsediyor. Biz bunların tümünü tamamlamış durumdayız. Bizim 2006'da çıkardığımız Kredi Kartı Yasası ile ABD'nin son dönemde çıkardığı yasa neredeyse madde madde aynı. Mortgage Yasası'na yüzde 25'lik peşin ödeme şartı koyduk. Eğer bu kural ABD'de uygulansaydı, dünyada krizin bu kadar derin yaşanması söz konusu olmazdı."
Dünyada kriz döneminde 100'den fazla not kırımı, 20 de not artışı yapıldığını hatırlatan Ali Babacan, "20 artırımın 4'ü Türkiye ile alakalı. Kriz ortasında kredi notunun 2 kademe birden artması istisnai bir durum" diye konuştu.

Toparlanma yavaş
Babacan, gelişmiş ekonomilerin kamu açıklarının nasıl kapatılacağı konusunda somut planlar ortaya koyamamasının bir kaygı unsuru olduğunu da söyledi. Küresel ekonominin zor bir dönemden geçtiğini, krizin etkilerinin henüz tamamıyla silinmediğini ifade eden Babacan, "Olağanüstü tedbirlerle ancak son dönemde yavaş yavaş bir toparlanmayı dünya ekonomisinde görmeye başladık. Fakat bu toparlanma kendi başına devam eden, kendi ivmesini oluşturabilmiş bir toparlanma değil" dedi.
Bankacılık sistemiyle ilgili sorunların kısa vadede çözülmüş gibi gözüktüğünü, ancak uzun vadede dünya bankacılık sisteminin normale dönmesinin vakit alacağına işaret eden Babacan, özellikle Batı Avrupa'da sorunların daha derin olduğunu gördüklerini, emtia fiyatlarının yüksek ve dalgalı seyretmeye devam edeceğini, bunun da gelişmekte olan ülkeler için önemli bir başka unsur olduğunu belirtti.

Yunanistan'a uyarı
Babacan, "Özellikle son haftalarda AB'ye tam üye olmuş hatta Euro Bölgesi'ne girmiş ülkelerde yaşanan sorunları dikkate alırsanız, belki sorunun büyüklüğü daha iyi anlaşılacak. Burada ülke isminden bahsetmek istemiyorum ama bazı ülkeler zor kararları bugün almak zorunda. Bugün alınmayan zor kararlar yarın vakit geçerse çok daha zor, çok daha acı reçeteler olarak gündeme gelecek. Onun için vakit geçirmeden gerekenin yapılması büyük önem taşıyor" dedi.
Milliyet


Batılı ülkeler acı reçeteyi kullanmazsa kriz zor biter

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, başta Yunanistan ve İspanya olmak üzere krizle boğuşan Euro bölgesindeki ülkelere vakit geçirmeden acı reçete uygulamalarını tavsiye etti

Avrupa'da ekonomik krizden büyük darbe yiyen Yunanistan, İspanya gibi ülkelerde krize karşı alınacak tedbirler tartışılmaya devam ederken, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'dan 'acı reçete' tavsiyesi geldi. 'Eurochambres Ortak Üyeler Komitesi Toplantısı'nda konuşan Babacan "Bazı ülkeler zor kararları bugün almak zorunda. Bugün alınmayan zor kararlar yarın vakit geçerse daha sonra çok daha zor çok daha acı reçeteler olarak gündeme gelecektir. Onun için vakit geçirmeden gerekenin yapılması pek çok ülkede büyük önem taşıyor" dedi.

SOMUT PLAN OLMAMASI KAYGI VERİCİ

Küresel ekonominin zor bir dönemden geçtiğini, krizin etkilerinin henüz tamamıyla silinmediğini ifade eden Babacan "Olağanüstü tedbirlerle ancak şu son dönemde yavaş yavaş bir toparlanmayı dünya ekonomisinde görmeye başladık, fakat bu toparlanma kendi başına devam eden, kendi ivmesini oluşturabilmiş bir toparlanma da değil" diye konuştu. Babacan, kamu açıklarının bu kadar büyüdüğü ve bu açıkların nasıl kapatılacağı, kamu borç stoklarının nasıl tekrar normal seviyeye indirileceği konusunda gelişmiş ekonomilerin somut planlar ortaya koyamamasının kaygı verici olduğunu ifade etti.

ABD'YE MORTGAGE DERSİ

Bankacılık sistemiyle ilgili sorunların kısa vadede belki çözülmüş gibi gözüktüğünü, ancak uzun vadede dünya bankacılık sisteminin normale dönmesinin de vakit alacağına işaret eden Babacan, özellikle Batı Avrupa'da sorunların daha derin olduğunu gördüklerini belirtti. Kredi kartı yasası ve mortgage'ın önemine ve getirilerine de değinen Babacan, yaptıkları reformlar ve değişikliklerin Avrupa ve ABD tarafından model alındığını söyledi. Babacan "Kriz öncesi tedbirler bağlamında mortgage sistemini getirdik. Sistemimizi ABD uygulasa inanın kriz bu kadar derin olmazdı" dedi. 

Zamanında hükümeti uyarın

Hiçbir hükümetin kendi siyasi partisinin bekasını düşünerek hareket etmemesi gerektiğini dile getiren Babacan, şöyle konuştu: "Ben şunu yaparsam zarar görürüm. Kısa vadede varsın görelim. Bazı siyasi partiler, bazı siyasetçiler zarar görsün. Ne adına? Bu ülkenin gelecek nesillerinin mutluluğu ve refahı adına. Bu noktada da iş dünyasına çok önemli roller düşüyor. Yeter ki zamanında hükümetleri uyarın, doğruları gösterin. 'Bu yıl şirket ne kâr elde etmiş? Bunun derdine düştüyseniz, bu, krizin çözülmesine yardımcı olmaz.'' Babacan, siyasetin doğasında bir miktar popülizm olduğuna dikkati çekerek, "O noktada sizlerin iş dünyası olarak 'dur' diyebilmesi lazım" dedi.

Bankacıları havuç ve sopayla düzelttik

Bankalar üzerinde çok ciddi durduklarını, krizden çok önce bankalarla ilgili stres testleri yaptıklarını ve problemli bankaları tespit ettiklerini ifade eden Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, şunları söyledi: "Hiçbir yarışma kuralsız olmaz. Kurallar olmazsa kaos olur. Evet serbest rekabet, yarışma... Fakat kuralların iyi konması, oyuncuların da o kurallara uyup uymadığının iyi denetlenmesi... Bunun kompozisyonunun, bunun dengesinin iyi oluşturulması gerekiyor. Biz bu dengeyi Türkiye'de mümkün olduğunca tutturmaya çalışıyoruz. Bankalarımız üzerinde çok ciddi durduk. Krizden çok önce bankalarımızla ilgili stres testleri yaptık. Problemli bankaları tespit ettik. Sessizce sermayelerinin yeniden yapılandırmasına teşvikçi olduk. Bazen havuç, bazen sopalar kullandık. Dolayısıyla krize girdiğimiz dönemde bütün bu yapılanları zaten yapmış, tamamlamış durumdaydık. Yine onlar bundan istifade etti. Nasreddin Hoca bir testinin kırılmasından bahseder. Biz testi kırılmadan yapacaklarımızı yaptık.''
Star Gazetesi



Bankalara hem havuç hem sopa

Bakan Babacan, sorunlu bankalara teşvikçi olduklarını, iyileri desteklediklerini belirtip, 'Testi kırılmadan önlemi aldık' dedi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, 'Eurochambres Ortak Üyeler Komitesi Toplantısı'nda, "Türkiye'de 'mortgage'ta yüzde 25 peşin ödeme kuralı eğer ABD'de uygulansaydı, dünyada böyle bir krizin bu kadar derin yaşanması söz konusu olmazdı" dedi. Türkiye'nin kriz öncesi aldığı önlemleri anlatan Babacan, bankalarla ilgili stres testleri yaparak problemli bankaları tespit ettiklerini, sessizce sermayelerinin yeniden yapılandırmasına teşvikçi olduklarını söyledi. Bankalara 'bazen havuç, bazen sopalar' kullandıklarını belirten Babacan, Nasreddin Hoca'nın fıkrasını anımsatarak, "Testi kırılmadan tedbiri aldık" diye konuştu. İş dünyasıyla birçok konuda istişare yaptıklarını, bunun varlığından bile çoğu zaman kimsenin haberinin olmadığını dile getiren Babacan, "'Bu dönemde kaç gece sabahladık kimse bilmiyor. Sonuç alacak çalışmalar içindeyiz" dedi.

Avrupa eleman arıyor
Avrupa Parlamentosu Üyesi Marietje Schaake de, toplantıda yaptığı konuşmada, kalifiye işgücüne ihtiyaçları olduğunu, bu kalifiye işgücünün dünyanın diğer ülkelerine kaçmasını engellemeleri gerektiğini ifade etti.
Takvim

'ABD'de bizdeki gibi mortgage olsaydı bu kriz çıkmazdı'

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu (sağda), Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a plaket verdi.

ABD mortgage'a Türkiye gibi yüzde 25 peşinat şartı koysaydı krizin derinleşmeyeceğini vurgulayan Ali Babacan, 'Biz bankaları yeri geldi havuçla' yeri geldi sopayla dövdük ama krizde de faydasını gördük' dedi.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, krizden çok önce problemli bankaları tespit ettiklerini belirterek, "Sessizce sermayelerinin yapılandırmasına teşvik olduk. Yeri geldi havuç, yeri geldi sopalarla dövdük ama faydasını da gördük" dedi. Babacan, ABD'de `Mortgage Yasası'na Türkiye'de olduğu gibi yüzde 25 peşinat şartı koyulsaydı krizin yaşanmayacağına dikkat çekti. `Eurochambres Ortak Üyeler Komitesi Toplantısı'nda konuşan Babacan, AB'nin sıkıntılarına da işaret ederek, AB'nin kendi içinde sorunlar yaşayacağını ve Avrupa'nın ekonomik dinamizmi dendiğinde artık AB değil AB dışındaki Avrupa ülkelerinin daha ön planda olacağını söyledi.

`Tamamı krediyle olmazdı'
AB pazarının en azından kısa vadede eskisi gibi gelecek vaat eden pazar olamayacağının altını çizen Babacan, dolayısıyla Eurochambres ülkelerinin dünyanın başka bölgelerindeki ülkeleriyle de ilgilenmesi gerektiğini ifade etti. Konuşmasında, hükümetin gerçekleştirdiği reformlar ve düzenlemelere de değinen Babacan, şöyle devam etti:

"Bugün bu krizde pek çok ülke reformdan bahsediyor. Biz bunların tümünü bugün itibarıyla tamamlamış durumdayız. Bizim 2006'da çıkardığımız Kredi Kartı Yasası ile ABD'nin son dönemde çıkardığı yasa neredeyse madde madde aynı. Mortgage Yasası'na yüzde 25'lik peşin ödeme şartı koyduk. Bütün yapılanlar, Türkiye'nin bu krizde çok daha sağlam bir mali bünyeyle kendisini göstermesini sağladı. Türkiye'de `mortgage'da yüzde 25 peşin ödeme kuralı eğer ABD'de uygulansaydı, biraz iddialı konuşuyorum ama dünyada böyle bir krizin bu kadar derin yaşanması söz konusu olmazdı. ABD'de yüzde 100'lere ulaşan mortgage kredi oranları, bir süre gider, sonra çuvallardı. Böyle ödeme rahatlığıyla gitmezdi. Bu, gayrimenkul fiyatlarındaki gerilemeyle beraber pek çok finans kuruluşunun ciddi zorluklar yaşamasına neden oldu."
Ali Babacan, siyasetin doğasında bir miktar popülizm olduğuna dikkati çekerek, "O noktada iş dünyasının `Dur' diyebilmesi lazım. `Yaptığınız popülisttir arkadaş, sen bu ülkenin geleceğini tehlikeye atamazsın, ne yapıyorsun' diyebilmesi lazım" dedi.

Türkiye'de iş dünyasıyla birçok konuda istişare yaptıklarını, bunun varlığından bile çoğu zaman kimsenin haberi olmadığını belirten Babacan, "Bu dönemde kaç gece sabahladık. Biz görüntüyü kurtarmak adına bir şey yapmıyoruz. Gerçek anlamda sonuç alacak çalışmalar içindeyiz" şeklinde konuştu. Krizin etkilerinin henüz tamamıyla silinmediğinin altını çizen Babacan, "Olağanüstü tedbirlerle dünya ekonomisinde ancak şu son dönemde yavaş yavaş bir toparlanma görmeye başladık fakat bu toparlanma kendi başına devam edebilecek bir toparlanma değil. Yani tedbirler geri çekildiğinde ne olur şüpheliyim" dedi.

`Not artırımında dünyada istisnayız'
Krizde dünyada 100'den fazla not kırımı, 20 tane de artış yapıldığını hatırlatan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Bu 20 artırımın 4'ü Türkiye ile alakalı... Türkiye, Orta Vadeli Programı açıkladığımızdan bugüne kadar dört kuruluşun not artırdığı ülke oldu. Kriz ortasında kredi notunun iki kademe birden artması istisnai bir durum, dünyada tek" dedi. Türkiye'de 7-8 yıldır uygulanan ekonomik politikaların temelinde özel sektör bulunduğunu, `Taşıma suyla değirmen dönmez' yaklaşımı içinde olduklarını vurgulayan Babacan, "Devlet gölge etmesin, devlet engel olmasın, yatırımcıların önüne setler çekmesin. Biz birinci görevimiz olarak bunu gördük. Bunu yaptığınızda özel sektörün dinamizmi zaten o ülkeyi alıp götürüyor. Yeter ki bu şartları sağlayın. `Devlet devlet olmayı iyi yapsın yeter. Düzenlemeleri, denetimini iyi yapsın' diyoruz. Özel sektör de kendi işini yapacak" diye konuştu.
Radikal


Geri Dön