28 / 03 / 2024

Ataç İnşaat iflas etti!

Ataç İnşaat iflas etti!

Varlıkları 1 milyar doları aşan Ataç Grubu’nun iflasına karar verdi. İflas kararı verilen Ataç İnşaat, yurtiçi ve yurtdışında bir dizi büyük projeye üstlenmişti. Bir diğer firma Anteks ise Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesindeydi.



ANTALYA 1’inci Asliye Ticaret Mahkemesi, bir dönem Türkiye’nin en büyükleri arasında yer alan ve varlıkları 1 milyar doları aşan Ataç Grubu’nun iflasına karar verdi. İflas kararı verilen Ataç İnşaat, yurtiçi ve yurtdışında bir dizi büyük projeye üstlenmişti. Bir diğer firma Anteks ise Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesindeydi.


Ataç İnşaat ve Sanayi A.Ş. ile Anteks Antalya Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş., 1960 yılında Hikmet Ataman ve Hüseyin Çalık tarafından kuruldu. Daha sonra Ataç Grubu altında toplanan iki şirket bünyesinde iplik, boya ve dokuma fabrikaları, enerji firması, özel okul ve otelleri barındırıyordu. Ataç İnşaat, 2011’de cirosunu en çok artıran Türkiye’nin üçüncü şirketi seçildi ve çoğu kez de Türkiye’nin en büyük ilk 500 şirketi arasında yer aldı. Anteks ise Armani, Lacoste, Versace gibi dünya devlerine yönelik üretimler yapıyordu.


ÇÖKÜŞ 2011’DE BAŞLADI

Grubun çöküşü, 2011’de yapılan halka arzla başladı. Batış sürecine giren grubun kurtarılması amacıyla anlaşma yapılan fon şirketinin oluşturduğu yeni yönetim kurulu da Ataç ve Anteks için iflas erteleme istedi. Birçok alacaklı ise şirketin iflası için başvurdu.


Antalya 1’inci Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen iflasın ertelenmesine ilişkin davanın karar duruşmasında mahkeme, her iki şirketin de iflasına karar verdi. Bu kararla yönetim düşerken, şirketlerin tüm malvarlıklarına da el konularak iflas dosyaları açılacak. İşçiler, borsazedeler ve diğerleri alacaklarını belgeledikten sonra da icra yoluyla satışlar gerçekleştirilecek.


YÖNETİCİLER YETKİLİ DEĞİLDİ

Davada Çalık ailesini temsil eden avukat Arif Karabağ, iflasa giden süreci anlattı. İflas erteleme talebinde bulunan Ataç Grubu yöneticilerinin, iflasın ertelenmesi davası açmaya yetkileri olmadığını belirten Arif Karabağ, "Çünkü her iki şirketin genel kurulları yapılamamış ve yönetim kurulu oluşmamıştı. Dolayısıyla yönetim kurulu kararı olmadan ya da gerçek yöneticiler kararı olmadan bu dava açılmıştır. Yasa gereği iflasın ertelenmesi davası açılırken dava açan avukatın vekaletinde iflasın ertelenmesi davası açma yetkisi de yoktu" dedi.



Hürriyet 



Haber Sözcü Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Antalya 1′inci Asliye Ticaret Mahkemesi, bir dönem Türkiye’nin en büyükleri arasında yer alan ve varlıkları 1 milyar doları aşan Ataç Grubu’nun iflasına karar verdi.


Ataç İnşaat ve Sanayi A.Ş. ile Anteks Antalya Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş., 1960 yılında Hikmet Ataman ve Hüseyin Çalık tarafından kuruldu. Daha sonra Ataç Grubu altında toplanan iki şirket bünyesinde iplik, boya ve dokuma fabrikaları, enerji firması, özel okul ve otelleri barındırıyordu. Ataç İnşaat, 2011′de cirosunu en çok artıran Türkiye’nin üçüncü şirketi seçildi ve çoğu kez de Türkiye’nin en büyük ilk 500 şirketi arasında yer aldı. Anteks ise Armani, Lacoste, Versace gibi dünya devlerine yönelik üretimler yapıyordu.


ÇÖKÜŞ 2011′DE BAŞLADI


Grubun çöküşü, 2011′de yapılan halka arzla başladı. Batış sürecine giren grubun kurtarılması amacıyla anlaşma yapılan fon şirketinin oluşturduğu yeni yönetim kurulu da Ataç ve Anteks için iflas erteleme istedi. Birçok alacaklı ise şirketin iflası için başvurdu.

Antalya 1′inci Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen iflasın ertelenmesine ilişkin davanın karar duruşmasında mahkeme, her iki şirketin de iflasına karar verdi. Bu kararla yönetim düşerken, şirketlerin tüm malvarlıklarına da el konularak iflas dosyaları açılacak. İşçiler, borsazedeler ve diğerleri alacaklarını belgeledikten sonra da icra yoluyla satışlar gerçekleştirilecek.


YÖNETİCİLER YETKİLİ DEĞİLDİ


Davada Çalık ailesini temsil eden avukat Arif Karabağ, iflasa giden süreci anlattı. İflas erteleme talebinde bulunan Ataç Grubu yöneticilerinin, iflasın ertelenmesi davası açmaya yetkileri olmadığını belirten Arif Karabağ, “Çünkü her iki şirketin genel kurulları yapılamamış ve yönetim kurulu oluşmamıştı. Dolayısıyla yönetim kurulu kararı olmadan ya da gerçek yöneticiler kararı olmadan bu dava açılmıştır. Yasa gereği iflasın ertelenmesi davası açılırken dava açan avukatın vekaletinde iflasın ertelenmesi davası açma yetkisi de yoktu” dedi.


YASAL TEMSİLCİ KABUL EDİLMEDİLER


Mahkemenin de bu durumu tespit ederek yetkili vekalet istediğini belirten Karabağ, ancak dava süresince böyle bir vekalet sunulamadığını söyledi. Bunun üzerine şirketlerin sicilde görülen son imza yetkili yönetim kurulu üyeleri sıfatıyla Kamil Feridun Özkahraman, Mustafa Deniz Ak, Serhat Uysal ve Abdullah Sami Akşemsettinoğlu’nun mahkemeye gelerek davaya muvafakat verdiklerini anlatan Karabağ şöyle konuştu:

“Yasa gereği bu kişiler dinlenmesine rağmen sadece bu muvafakat ile davaya devam olunamayacağı, bu kişilerin yasal temsilci olmadığı, imza yetkilerinin olmadığı, noterden yeni vekalet dahi çıkaramayacakları mahkemeye izah olunmasına rağmen davaya usulsüz olarak devam edilmiştir.”


SAHTE VEKALET


Ataç A.Ş. vekilinin dosyaya sunduğu vekaletin sahte olduğunun kriminal inceleme ve bilirkişi raporuyla ortaya çıkarıldığını belirten Karabağ şöyle devam etti:

“Yani hem iflas erteleme yetkisi, hem de sahte vekaletle bu dava yürütülmüştür. Davanın açıldığı 4 Aralık 2014 tarihinden bu yana her iki şirkette hiçbir faaliyette bulunulmadığı gibi zarara uğratılmıştır. Zaten bu sebeple haklarında şikayette bulunulmuş, savcılık dosyası Sermaye Piyasası Kurulu’na (SPK) gitmiş ve neticede SPK sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmuştur.”


YÖNETİCİLER ALEYHİNE SUÇ DUYURUSU


Her iki şirketin kötü yönetildiği, muhasebe hileleri yapıldığı, muhasebeye yapılan kayıtlar ve değişikliklerle suç işlendiğini dile getiren Avukat Arif Karabağ şunları anlattı:

“Yönetici vasfında olmayan kişiler elinde şirket resmen batırılmıştır. Mevcut yöneticilerin hiç biri şirket ortağı değildir. Bu kişiler vekalet alarak yönetici olmuşlardır. Ancak iflasın ertelenmesi süreci içinde hiçbir şekilde şirketlere faydalı işler yapmamışlar, buna karşılık şirketleri zarara uğratacak ve borcun yükselmesine sebep olacak işlem ve eylemler içinde olmuşlardır. Bundan dolayı haklarında bir kez daha iflasa sebep olmaları sebebi ile suç duyurusunda bulunulacak.”


Sözcü




Haber Korkusuz Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı...



Antalya 1'inci Asliye Ticaret Mahkemesi, bir dönem Türkiye'nin en büyükleri arasında yer alan ve varlıkları 1 milyar doları aşan Ataç Grubu'nun iflasına karar verdi. Ataç Grubu, bünyesinde iplik, boya ve dokuma fabrikaları, enerji firması, özel okul ve otelleri barındırıyordu. Ataç İnşaat, 2011 'de cirosunu en çok artıran 3'ncü şirketi seçildi Ataç'a bağlı Anteks Dokum Fabrikası'nda işten çıkarılan çalışanlar 2014'te eylem yapmıştı.




Korkusuz 



Haber Sözcü Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


ANTALYA 1 'inci Asliye Ticaret Mahkemesi, bir dönem Türkiye'nin en büyükleri arasında yer alan ve varlıklan 1 milyar dolan aşan Ataç Grubu'nun iflasına karar verdi. 1960 yılında Hikmet Ataman ve Hüseyin Çalık tarafından kurulan daha sonra Ataç Grubu altında toplanan iki şirket bünyesinde iplik, boya ve dokuma fabrikalan, enerji firması, özel okul ve otelleri barındıryordu. Ataç İnşaat, 201 l'de cirosunu en çok artıran Türkiye'nin üçüncü şirketi seçildi ve çoğu kez de Türkiye'nin en büyük ilk 500 şirketi arasında yer aldı. Grubun çöküşü, 2011'de yapılan halka arzla başladı. Batış sürecine giren Anteks Dokuma Fabrikası'nda işten çıkan lan ve ücretlerini alamayan çalışanlar 2014 yılında eylem yapmıştı. 

Antalya l'inci Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen iflasın ertelenmesine ilişkin davanın karar duruşmasında mahkeme, her iki şirketin de iflasına karar verdi. Bu kararla yönetim düşerken, şirketlerin tüm malvarlıklarına da el konularak iflas dosyaları açılacak. İşçiler, borsazedeler ve diğerleri alacaklarım belgeledikten sonra da icra yoluyla satışlar gerçekleştirilecek. Davada Çalık Ailesi'ni temsil eden avukat Arif Karabağ, her iki şirketin kötü yönetildiğini, muhasebe hileleri yapıldığım, muhasebeye yapılan kayıtlar ve değişikliklerle suç işlendiğini dile getirdi. 


Sözcü



Haber Yeniçağ Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Antalya 1 'inci Asliye Ticaret Mahkemesi, bir dönem Türkiye'nin en büyükleri arasında yer alan ve varlıkları 1 milyar doları aşan Ataç Grubu'nun iflasına karar verdi. Ataç İnşaat, yurtiçi ve yurtdışında bir dizi büyük projeye üstlenmişti. Bir diğer firma Anteks ise Türkiye'nin en büyük 500 sanayi kuruluşu listesindeydi. Ataç inşaat ve Sanayi A.Ş. ile Anteks Antalya Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş., 1960 yılında Hikmet Ataman ve Hüseyin Çalık tarafından kuruldu. Daha sonra Ataç Grubu altında toplanan iki şirket bünyesinde iplik, boya ve dokuma fabrikaları, enerji firması, özel okul ve otelleri barındırıyordu. Ataç inşaat, 2011 'de cirosunu en çok arttıran Türkiye'nin üçüncü şirketi seçildi ve çoğu kez de Türkiye'nin en büyük ilk 500 şirketi arasında yer aldı. 


Anteks ise Armani, Lacoste, Versace gibi Dünya giyim devlerine mal üretiyordu. Faaliyetleri önemli ölçüde duran her iki şirket için geçtiğimiz Aralık ayı başında mahkemeye başvuruda bulunulmuştu. Başvurunun amacı, her iki şirketi de iflas erteleme kapsamına alarak faaliyetlerini sürdürmesine imkân tanıma olarak ifade edilmişti. 


Yeniçağ


Haber Yeni Mesaj'da şu şekilde yer aldı


İflas erteleme başvuruları peş peşe geliyor derken, iflas haberleri gündeme bomba gibi düşmeye başladı. Geçen hafta 56 yıllık dev Ataç Grubu'nun iflası gündemi sallarken, şimdi de 104 yıllık giyim firması Atalar Giyim iflas etti. Şirket geçen yıl ağustos ayında İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'ne iflas erteleme talebinde bulunmuştu. 1912 yılında temeli atılan Atalar Giyim'in Türkiye çapında 35 mağazası vardı. Geçen hafta Antalya l'inci Asliye Ticaret Mahkemesi, bir dönem Türkiye'nin en büyükleri arasında yer alan ve varlıkları 1 milyar doları aşan Ataç Grubu nun iflasına karar verdi. Öte yandan Bebek ve çocuk ürünleri üretimi firmalarından Aziz Bebe Tekstil Giyim ve Tic. A.Ş., Ankaralı Turyapı İnşaat Taahhüt Ticaret San AŞ. ve Göldağ İnşaat Sanayi şirketi, şekerleme üretimi yapan Gumi Gıda San. 

Ve Tic. A.Ş, müteahhitlik sektörü firmalarından Tuncay İnşaat Sanayi ve Turizm İşletmeleri A.Ş., Eyüboğlu Gruba bağlı 4 şirket, Ömer Okutan Beton San. ve Ticaret A.Ş. ile Okutan Yapı İnşaat Malzemeleri ve İnşaat Sanayi Ticaret Limited Şirketi ve Gaziantep'de üretim yapan Akteks Akrilik İplik San.ve Tic. A.Ş. de iflas erteleme istemişti. Şubat ayında ise Aynes Gıda iflas erteleme istedi. 


Yeni Mesaj



Haber Milliyet Akdeniz'de şu şekilde yer aldı


Ataç İnşaat ve Sanayi A.Ş. ile Anteks Antalya Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş., 1960 yılında Hikmet Ataman ve Hüseyin Çalık tarafından kuruldu. Daha sonra Ataç Grubu altında toplanan iki şirket bünyesinde iplik, boya ve dokuma fabrikaları, enerji firması, özel okul ve otelleri barındırıyordu. Ataç İnşaat, 2011'de cirosunu en çok artıran Türkiye'nin üçüncü şirketi seçildi ve çoğu kez de Türkiye'nin en büyük ilk 500 şirketi arasında yer aldı. Anteks ise Armani, Lacoste, Versace gibi dünya devlerine yönelik üretimler yapıyordu. 


Çöküş 2011'de başladı

Grubun çöküşü, 2011'de yapılan halka arzla başladı. Batış sürecine giren grubun kurtarılması amacıyla anlaşma yapılan fon şirketinin oluşturduğu yeni yönetim kurulu da Ataç ve Anteks için iflas erteleme istedi. Birçok alacaklı ise şirketin iflası için başvurdu. Antalya l'inci Asliye Ticaret Mahkemesi'nde görülen iflasın ertelenmesine ilişkin davanın karar duruşmasında mahkeme, her iki şirketin de iflasına karar verdi. 

Bu kararla yönetim düşerken, şirketlerin tüm malvarlıklarına da el konularak iflas dosyaları açılacak. İşçiler, borsazedeler ve diğerleri alacaklarını belgeledikten sonra da icra yoluyla satışlar gerçekleştirilecek. 

Davada Çalık ailesini temsil eden avukat Ari! Karabağ, iflasa giden süreci anlattı. İflas erteleme talebinde bulunan Ataç Grubu yöneticilerinin, iflasın ertelenmesi davası açmaya yetkileri olmadığını belirten Arif Karabağ, "Çünkü her iki şirketin genel kurulları yapılamamış ve yönetim kurulu oluşmamıştı. 

Dolayısıyla yönetim kurulu kararı olmadan ya da gerçek yöneticiler kararı olmadan bu dava açılmıştır. Yasa gereği iflasın ertelenmesi davası açılırken dava açan avukatın vekaletinde iflasın ertelenmesi davası açma yetkisi de yoktu" dedi. 


Yasal temsilci kabul edilmediler

Mahkemenin de bu durumu tespit ederek yetkili vekalet istediğini belirten Karabağ, ancak dava süresince böyle bir vekalet sunulamadığını söyledi. Bunun üzerine şirketlerin sicilde görülen son imza yetkili yönetim kurulu üyeleri sıfatıyla Kamil Feridun Özkahraman, Mustafa Deniz Ak, Serhat Uysal ve Abdullah Sami Akşemsettinoğlu'nun mahkemeye gelerek davaya muvafakat verdiklerini anlatan Karabağ şöyle konuştu: "Yasa gereği bu kişiler dinlenmesine rağmen sadece bu muvafakat ile davaya devam olunamayacağı, bu kişilerin yasal temsilci olmadığı, imza yetkilerinin olmadığı, noterden yeni vekalet dahi çıkaramayacakları mahkemeye izah olunmasına rağmen davaya usulsüz olarak devam edilmiştir."


Sahte vekaletle yürütülmüş

Ataç A.Ş. vekilinin dosyaya sunduğu vekaletin sahte olduğunun kriminal inceleme ve bilirkişi raporuyla ortaya çıkarıldığını belirten Karabağ şöyle devam etti: "Yani hem iflas erteleme yetkisi, hem de sahte vekaletle bu dava yürütülmüştür. Davanın açıldığı 4 Aralık 2014 tarihinden bu yana her iki şirkette hiçbir faaliyette bulunulmadığı gibi zarara uğratılmıştır. Zaten bu sebeple haklarında şikayette bulunulmuş, savcılık dosyası Sermaye Piyasası Kurulu'na (SPK) gitmiş ve neticede SPK sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunmuştur."


Yöneticiler aleyhine suç duyurusu

Her iki şirketin kötü yönetildiği, muhasebe hileleri yapıldığı, muhasebeye yapılan kayıtlar ve değişikliklerle suç işlendiğini dile getiren Avukat Arif Karabağ şunları anlattı: "Yönetici vasfında olmayan kişiler elinde şirket resmen batırılmıştır. Mevcut yöneticilerin hiç biri şirket ortağı değildir. 

Bu kişiler vekalet alarak yönetici olmuşlardır. Ancak iflasın ertelenmesi süreci içinde hiçbir şekilde şirketlere faydalı işler yapmamışlar, buna karşılık şirketleri zarara uğratacak ve borcun yükselmesine sebep olacak işlem ve eylemler içinde olmuşlardır. Bundan dolayı haklarında bir kez daha iflasa sebep olmaları sebebi ile suç duyurusunda bulunulacak."


Milliyet 


Geri Dön