11 / 05 / 2024

Ataşehir'de küçük taksitlerle daire sahibi olmak mümkün

Ataşehir'de küçük taksitlerle daire sahibi olmak mümkün

Vatan Gazetesi'nden Ruhat Mengi " Ataşehir neymiş meğer" başlıklı yazı yazdı



Ruhat Mengi'nin yazısı şöyle:

İstanbul'un Kadıköy yakasında, Boğaz Köprüsü'ne 10 dakikalık mesafede kurulmuş olan Ataşehir'i bugüne kadar hep başkalarından dinlemiş, sinema reklamlarında izlemiş, bir türlü fırsat bulup kendim görememiştim.

Son zamanlarda giderek daha popüler olduğunu, özellikle gençlerin daire tutmak, ev almak için ilk tercihi haline geldiğini izlemek ve kendi çocuklarımdan da dinlemek bende ciddi bir merak uyandırdı ama Ankara'dan kuzenim arayıp "Ataşehir'i görmek için İstanbul'a geleceğim, sen önden gidip bir gözlem yapar mısın" diyene kadar bunu hep ertelemiştim.

İyi ki söylemiş ve hatta her gün tekrarlayarak beni zorlamış. Gözlerimle görmeden, Türkiye'de böyle bir yerleşim mekânının, adeta uzay üssü havasında bir "şehir içinde şehir"in gerçekleştirilebileceğine inanamazdım.

Ataşehir NewYork'un Manhattan'ından farksız. Kendinizi bir anda gökdelenlerin arasında buluyorsunuz.

Tanıdıklarımdan hep Andromeda'yı duyduğum için ben o binayı görmeyi tercih ettim ama aslında zamanı olanların tüm binaları gezmesi lâzım bence... (Zamanı ve imkânı bol olanlar yeni yapılmakta olan `My Towerland'i de... Çekmeköy, Çengelköy gibi semtlerdeki villaları da...)

Andromeda'nın özelliği gençlerin ve yeni evli çiftlerin (ya da emekli, yaşlı çiftlerin) bir oda-bir salon dairelerde bile çok mutlu, dolu dolu bir yaşamı elde edebilecek olması. Açık ve kapalı olimpik boyutta yüzme havuzları, dev spor salonları ve `SPA'ları, tenis kortları, elektrikçiden marangoza teknik ekipleri, çevrede restoran, sinema her türlü imkânı ile "binayı terk etmeden tüm ihtiyaçlara sahip olma" fırsatı var. Çalışmayan kadınların evde sıkılma ihtimali kalktığı gibi, çalışan annelerin çocuklarına kreş, yuva aramasına da gerek kalmamış. Tam bir sosyal yaşam merkezi...

DEPREME ÖNLEM

Benim için depreme dayanıklılığı önemlidir, ilk sorum o oldu; "binaların, gökdelenlerin 9 şiddetindeki depremden bile zarar görmeyecek şekilde inşa edildiğini" anlattılar. Anlatmakla kalmadılar; "Depremi teşhise harcanan zamanda tedavi yapılmalı, İstanbul'un tüm binaları güçlendirilmeliydi. Deprem tatbikatı yerine bu yapılmalı. 1999 depreminden bu yana 10 yıl geçti, değerlendiremedik" dediler.

Ataşehir'i hâlâ görmediyseniz, hemen gezin. Daha anlatacak ne çok şey olduğunu (örneğin ofisler, gökdelenlerin çatı katında, gökyüzünde bahçeler) fark edeceksiniz... Ben gurur duydum doğrusu!

Bir şey daha var; ayda küçük taksitlerle daire sahibi olmak mümkün... Aklınızda bulunsun.
Ruhat Mengi/Vatan


Geri Dön