Beykoz'da umutlar arsa satışlarında!

Beykoz Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden (İBB) devraldığı yaklaşık 800 dönümlük araziyi yasaya aykırı bir şekilde satışa çıkardı. Kamu arazisi üzerinde yıllardır ikâmet eden Beykoz halkının tapu sorununu çözmek amacıyla satışların yapıldığı öne sürülürken, ihaleye katılacak halka imzalatılan taahhütnamelerle yurttaşların 'dava açmak' gibi en temel hakları bile elinden alındı. İhale ilanında satışa sunulan araziler 'işgalli' olarak belirtilirken, Belediye 'işgalin tahliyesi' için herhangi bir sorumluluk üstlenmeyerek yeni mal sahipleriyle satılan arazi üzerinde yıllardır oturan Beykozluları karşı karşıya bırakacak. 

KAMUSAL ALANLAR SATILIYOR 

Beykoz'un Çubuklu, Göksu, Paşabahçe mahallelerinde yollar, yeşil alanlar, parklar, dini tesis alanları, okul alanları gibi imar planlarında kamu kullanımı için ayrılmış araziler Resmi Gazetede yayınlanan ihale ilanıyla şehircilik ve planlama ilkelerine aykırı olarak satışa çıkarıldı. Ortaçeşme ve Çiğdem Mahallesindeki parseller ise 1/1000 ölçekli uygulama imar planı olmadan satılıyor. Satışlar, İmar Kanunu'nun 18. Maddesi'ne aykırı bir şekilde hisseli satış olarak gerçekleşiyor. 

İTİRAZ HAKKI YOK 

Halka imzalatılan taahhütnamede satış sonrası Beykoz Belediyesi'ne karşı dava açılamayacağı yazarken, satın alınan arazi kamulaştırıldığı takdirde belediyeye ödenen satış bedeli dışında başka hak talep edilemeyeceğinin belirtilmesi ise dikkat çekti. Taahhütnamede yine tapu tescil aşamalarında veya daha sonra işgali altında bulunan yerle ilgili olarak 3. kişiler tarafından hak iddia edilmesi durumunda belediye 3. kişinin haklılığını tespit ederse tapu iptali yapılacak ve herhangi bir hak talep edilemeyecek. 

'BU İHALEYLE TAPU VERİLEMEZ'

 Beykoz Belediyesi'nin hisseli satış yaparak suç işlediğini belirten TMMOB Mimarlar Odası'ndan Yüksek Mimar Mücella Yapıcı, "Belediye yasak olmasına rağmen hisseli satış yapıyor. Satılan parsel içinde kime nereyi sattığı belli değil. Bu ihaleyle halka tapu., verilemez. Yol, yeşil alan, okul alanı gibi imar planlarında kamu kullanımı için ayrılmış alanlar satılamaz. Bir plan ve taahhütnamelere itiraz etti. 

parselasyon çalışmasıyla donatı alanlarının belirlenip ayrılması ve kalan arazi için tapu çalışması yapılması gerekir. 

Bu şekilde toptan bir satış halkı mağdur eder. Yarın yapılacak bir planla arazisi donatı alanında kalarak kamulaştırılanların imzalatılan taahhütnameyle de hiçbir itiraz hakkı olmayacak " dedi. 

RANTI YÜKSELEN BİR BÖLGE

 Beykoz'un 3. Köprü projesiyle rantı yükselen bir bölge olduğuna dikkat çeken Yapıcı, yeni mal sahipleriyle, satışa çıkan kamu arazisinde yaşayanların karşı karşıya geleceğini belirtti. Yapıcı, "Kamu idaresi öyle bir satış gerçekleştiriyor ki arazi orada yaşayanlarla birlikte satıyor. İhale şartnamesinde işgal varsa yık kaldır, diyor. Tapu sorununu çözmekse niyet, "burayı alan buradaki kaçak inşaatları da boşaltır' anlamına gelen maddenin ihale şartnamesinde ne işi var?" dedi. 

Taahhütname değil 'ölüm fermanı' 

TAAHHÜTNAME maddelerini 'ölüm fermanı' olarak yorumlayan Tüketiciyi Koruma Derneği (TÜKODER) Genel Başkan Yardımcısı ve CHP Üsküdar Belediye Başkan Aday Adayı Mimar Aysel Can Ekşi şunları söyledi: "Bu taahhütname yurttaşın uzun yıllar orada oturmaktan kaynaklı tüm zilyetlik haklarını ortadan kaldırıyor. Yarın bir kentsel yenileme çalışması yapıldığında donatı alanında kalan alanlardaki binalar yıkılacak. Yurttaş kapı dışarı edilecek, ancak hak talep edemeyecek. Bu sözleşme mülkiyet hakkını koruyan bir sözleşme değil. İşgalci konumuna sokulan yurttaşlar yıllardır oturduğu yerin karşılığında ödeme emri çıktığı zaman dava açmayacağını taahhüt etmiş oluyor. Bu zamana dek ne kadar oturduysanız, o kadar yılın bedelini de bu belgeyle ödemek zorunda kalabilirsiniz. Planlarda yeşil alan, yol olarak görülen yerlerin tapu dağıtımı adıyla satılması tam bir kandırmacadır. Belediye ayıplı hizmet yapıyor. Burada yaşayan insanların sorunlarını çözmek yerine o insanları bu bölgeden sürecek bir adım bu" dedi. 

Olgu Kundakçı/Birgün Gazetesi