Biz Türkler, 'dünyada illaki mekân' diyoruz

Bir kez daha tekrarlayalım; pazarlamanın dayanağı 'hissedişler' ya da 'ben öyle düşünüyorum' değil, araştırmadır. Mastercard, kredi kartı kullanımında iç görüyü yakalayabilmek ve halkın en büyük hayalinin ne olduğunu tespit etmek için bir araştırma yaptırmış. Bu araştırmada anlık değil 10 yıllık veriler dikkate alınmış ve görülmüş ki Türklerin en büyük hayali ev almak. Hatta dar gelirlilerin ev alma isteği, zenginlerden daha fazla. Ev almaya en istekli bölge ise Akdeniz. Masterİndex araştırmasında görüşülen kişilere ellerine fazladan 40 bin TL geçse nasıl değerlendireceği sorulmuş. 2009 itibarıyla yüzde 33'ü ev almak, yüzde 22'si borç ödemek, yüzde 17'si eğitim, yüzde 16'sı sağlık ve yüzde 15'i de otomobil almak istemiş. Kadın-erkek ayrımında tespit edilen sonuçlar da yoruma açık. Kadınlar 'Elimdeki parayı eğitim ve sağlık için harcarım.' derken erkekler otomobil alıp işini geliştirmeyi tercih ediyor. Her iki cinsin de değerlendirmede yüzüne bakmadığı yatırım alanları ise hisse senedi ve beyaz eşya alımı olmuş.

Ağaoğlu herhalde Mastercard'ın araştırmalarına bakmış
Mastercard'ın bu araştırması bir iç görüyü de barındırıyor. Kısaca şu: "Ey inşaat ve müteahhitlik firmaları ev satmak istiyorsanız kredi kartı kullandırın." Son dönemde radyoda dinlediğim bir Ağaoğlu reklamı var. Sohbet eden iki hanımdan biri diğerine, "Duydun mu bilmem kimler Ağaoğlu'ndan 2 bin TL'ye kredi kartı ile peşinatını ödeyerek ev almış." diyor. Diğeri inanmıyor. Doğruluğu konusunda ikna olunca da kıskançlıktan bayıldığını ambulans sesinden anlıyoruz. Diyalog şöyle devam ediyor: "Ne, hastaneye mi gidiyoruz? Çek Ağaoğlu'na." Mizanseni beğendim ama iş peşinatla bitseydi ne iyi olurdu. Ev ahalisine sormadan ev alabiliyorsa hanımefendinin bir bildiği var herhalde! En önemlisi ise pek çok kez hasta dışında yolcu taşıdığı için haber olan ambulansları yeniden hatırlatıyor.
Günseli Özen Ocakoğlu/Zaman