28 / 03 / 2024

Bodrum'da 'yazlık' niyetine alıp 4 mevsim oturanlar arttı

Bodrum'da 'yazlık' niyetine alıp 4 mevsim oturanlar arttı

Nüfus sayımına göre 132 bin kişinin yaşadığı, ancak yazın nüfusu 1 milyonu geçen Bodrum Yarımadası'ndaki tatil cennetlerinde yazlık almak isteyenler krize rağmen hız kesmedi



Mertcan İnşaat-Emlak'ın sahibi ve mimar Cevat Kalfa, "Özellikle yaz-kış yaşamak için ev alan emeklilerin sayısının her yıl arttığını söyleyebilirim. Denize sıfır nitelikli projelerde 300 bin TL'ye kadar konutlar krizde de ilgi gördü. Bu yıl çok az projeye başlandığı için seneye fiyatlar artar" diyor.

TÜRKİYE'de tatil deyince Antalya ile birlikte ilk akla gelen merkez olan Bodrum'da, özellikle ikinci el yazlık fiyatları krizde yüzde 20'ye varan oranda geriledi. Bodrum'da yatırım açısından en gözde bölgeler; Yalıkavak, Türkbükü, Gümüşlük (Karakaya), Bitez, Ortakent-Yahşi, Konacık ve Mumcular Beldesi olarak sıralanıyor. Emekliler ise Turgutreis'e ilgi duyuyor. Turgutreis'te yaz-kış oturmak üzere ev alanların sayısı her yıl artıyor.

Önemli bir rant bölgesi
Ekonomist'in geçtiğimiz hafta yayınladığı "15 rant bölgesi" haberine göre, Bodrum'un önümüzdeki dönemde prim yapması muhtemel beldeleri arasında Yalıçiftlik ilk sırada gösteriliyor. Belde, Kızılağağaç ve Çiftlik köylerinin birleşmesi sonucu Yalıçiftlik adını almış. Bodrum Emlakçılar Derneği Başkanı Ömer Yetgin, "Bu iki köye 2006/11033 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile turizm imarı verildi. Arazilerin yüzde 60-65'i düz. Arsalarda 70-80 metreden su çıkıyor. Yalıçiftlik'te arsaların metrekaresi 70-100 lira arasında. Birinci el araziler çok az. İkinci ve üçüncü şahıslara satılmış araziler çoğunlukta" diyor.

Arsaların değeri artıyor
Ömer Yetgin, Bodrum'un gelişen-gelişme gösteren diğer bölgelerini anlatırken de "Mumcular beldesi, Bodrum'un gelişme potansiyeli olan bölgesi. Burada daha önce metrekaresi 10-15 lira olan arazilerin fiyatı 50 liraya kadar çıktı. Yine gelişme gösteren beldelerden Turgutreis ile Karakaya'da (Gümüşlük) daha çok konut kooperatifi arsaları yer alıyor. Buradaki arsaların metrekare satış fiyatı 100 liraya kadar gidiyor. Arazinin denize yakınlığı, fiyatı artırıcı etken" diye konuşuyor.

Fiyat-lokasyon iyiyse satılır
Hürriyet'e konuşan Bodrum Mertcan İnşaat-Emlak kurucusu-mimar Cevat Kalfa ise "Bodrum, İstanbulluların ikinci adresi" yorumlarına katıldığını belirtirken "Krize rağmen düzgün projeler satıyor. İkinci elde fiyatlar maksimum yüzde 20-25 geriledi. Lokasyonu iyi, malzemesi kaliteli yerlerin satışında sorun yok. 150-300 bin TL arasındaki yazlıkların satışı iyi gitti. Bu yıl yeni proje sayısı da az. Dolayısıyla önümüzdeki yıl krizin de etkisi azalınca fiyatlar artar" dedi. Yazlıkçılar anlamında Bodrum'u 3 bölüme ayıran mimar Cevat Kalfa, şu ifadeleri kullanıyor:

Turgutreis, emekli cenneti
"Üç bölgenin müşteri portföyü farklı. Eğlenceye, alışverişe yakın olmak isteyen Bodrum merkeze yakın yerleri tercih ediyor. Kuzey tarafı, yani Türkbükü ve Gündoğan kesimi üst gelir grubuna hitap ediyor. Turgutreis, Bitez, Yahşi, Ortakent ise orta gelir seviyesine sahip kesime, bilhassa Turgutreis emeklilere hitap ediyor. Turgutreis'ten yazlık alan, yerleşmek için alır. Bu beldede yaz-kış oturanların sayısı sürekli artıyor. Özellikle emeklilerin tercihi olan Turgutreis'te, 80-100 bin TL'den başlayan ikinci el yazlıklar bulunabilir. Denize yakınlık-uzaklık ve bölgeye göre fiyat değişir. Aynı kalitedeki sıfır daire Turgutreis'te 200 bin TL ise; Göltürkbükü'nde 500 bin TL'yi bulur. Turgutreis'te arazi fiyatları uygun. 500 metrekarelik arsa 150-200 bin TL. Göltürkbükü'nde o kadar küçük parsel yok. 1 dönüm araziyi 400-500 bin TL'den aşağı alamazsınız."

BODRUM merkeze yakın Bağla Koyu'ndaki Elit Lotus Villaları'nın da mimarı olan Mertcan İnşaat-Emlak'ın kurucusu Cevat Kalfa, denize sıfır-nitelikli villa projeleri gibi bu projenin de ilgi gördüğünü söyledi. Elit Lotus Villaları'nı hayata geçiren Zirve İnşaat'ın bağlı olduğu Niziplioğlu Grup'un Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Niziplioğlu, Bodrum'un geçmiş yıllarda hiç hak etmediği bir yapılaşmaya sahne olduğunu belirterek "Nitelikli projelerin sayısı arttıkça, Bodrum da hak ettiği yere gelecek. Ben, Fransa'da Cannes'e de, St. Tropez'e de gittim. Oralardan hiç aşağı kalır yanı olmayan Bodrum'a yakışır bir projeyi yapmak istedim. 5 yıldızlı otel yapmak için aldığın araziye, Elit Lotus Villaları'nı yaptım. Yarımadada bu tür değerli proje sayısı az. Satılmayı bekleyen sınırlı sayıda konut kaldı" dedi. Niziplioğlu, "Bu fiyatların iki-üç kat artacağını söylediğimizde inanmak istemeyenler, şimdi fiyatların geldiği seviyeyi görünce bana teşekkür ediyor" diye konuşuyor.

Yazın gelenlerin aklı, dönerken burada kalıyor
BODRUM'da nitelikli projelerin sayısı arttıkça, çarpık yapılaşmanın etkilerinin giderilebileceğini, bir dönüşüm yaşanabileceğini söyleyen Ömer Niziplioğlu, nitelikli projelerin değerlenmeye devam edeceğini söylerken, şu ifadeleri kullanıyor: "Binlerce konut yapılıyor ancak nitelikli projeler daha fazla öne çıkıyor. Biz de kendi projemizi oturuma hazır, eşyalı olarak teslim ediyoruz. Zaten yaşam başladı. Bölgede iskanlı, oturuma hazır proje yok gibiydi... İlk satışa çıktığında 100 bin ile 300 bin Euro aralığında fiyatlar vardı. Son kalan stüdyo daire 250 bin Euro, villalar ise 600-700 bin Euro'ya kadar gidiyor. Doğru yerde, doğru yatırım yapan kazanacak. Yüzde 70 yeşil alana sahip, doğaya saygılı bu proje, iskanı alınmış ender projelerden biri. Birini yatırım, birini oturmak için iki tane alan yatırımcılar oldu. En çok  Ankara  ve İstanbul'dan talep oldu. 12 ay yaşamak isteyip alanlar oldu ama iş güç sahibi oldukları için bu mümkün olamadı. Yaz sonu giderken akılları Bodrum'da kalıyor. Yeni proje geliştirmemizi isteyenler de var. Sağlıksız yapılaşma ile Bodrum iddiasını kaybetmişti; biz Bodrum'un değerini verdiğimizi düşünüyoruz."

Ömer Niziplioğlu, grup olarak finans, petrol (akaryakıt istasyonu), inşaat, taşımacılık ve turizm gibi alanlarda faaliyet gösterdiklerini belirterek "İstanbul ve Antalya'da 5 yıldızlı otel yatırımı yapmak istiyorum. Ataköy'de bir arsa bulduk, pazarlık aşamasındayız. Bodrum'da da denize sıfır bir arsa bulursak yeni proje geliştirebiliriz" dedi.
 
İstanbul'un 'sayfiye'sinde, talebe bakılmadan lüks yazlıklar üretildi
İSTANBUL'un  sayfiye niteliğindeki ilçeleri Silivri, Şile, Çatalca ve Büyükçekmece'de, geçmiş yıllardaki yazlık furyası devam ederken, son dönemde lüks sitelerin sayısı hızla artıyor. Eskiden 'yazlık' denilen evler şimdi 12 aylık tercih ediliyor. İstanbul'un sayfiyesi denilen bu bölgelerde, hem ikinci el, hem sıfır yazlıklar, doğalgazın da gelmesi ile kışın da tercih edilir oldu. Her ilin kendi sayfiyesi, o ilin merkezindeki telaştan bunalanlar için kaçış noktası oldu.

Merkeze birkaç saat
İstanbul'a birkaç saat uzaklıktaki bölgeler, bu yüzden 'kaçış noktası' olarak görülüyor. Maksimum 200 kilometre yaparak ulaşılabilin bölgeler, 'sayfiye yeri' olarak anılıyor. Hafta sonları kolay ulaşılabilen, gitmekten çekinilmeyecek yazlık bölgeleri, diğer şehirlerdeki yazlıklardan ayrı olarak değerlendiriliyor. İstanbul'un sayfiyesi diye kabul edilen ve geçmişte 'uzak' kabul edilen bölgeler bugün lüks siteler için de tercih ediliyor. Gayrimenkul uzmanları "O bölgelerin yerli insanlarının uzun yıllardır elinde olan tarlaları-arsaları, çoğu kez imar durumu uygunluğuna bile bakılmaksızın alındı. Kimisi düzgün şehircilik anlayışı ile inşa edilen, kimisi 'hayalet site' olarak kalan yazlıklar var. Hatta, talebe bakmadan aşırı lüks villalar da yapıldı. Beylikdüzü'nün sahil kesiminde bile bölgenin standardına paralel olmayan aşırı lüks A tipi konutlar üretildi. Tamamen müteahhitlerin hayalindeki projeler yapıldı" diyor. Kasaba hayatı yaşanan, sokaktan patates-soğan kamyonları geçen bölgelere lüks konutun gitmeyeceğini söyleyen gayrimenkul uzmanları, bu konutların 'alıcının en önemli kriter olduğu'na bakmadan yapıldığını vurguluyor.

TÜRKİYE'de 25-30 yıl önce ön planda olan koopeartifçilik anlayışıyla üretilmeye başlanan yazlık sitelerin o dönemde hayli ilgi gördüğünü hatırlatan Turyap Yönetim Kurulu üyesi Başak Soner, "O dönemlerde düşük enflasyonun da etkisiyle, düzenli geliri olan kişiler birden fazla konut edindi. Yıllar boyunca bir yandan taksitler ödenirken diğer yandan değerleri de artan yazlıklar bu yatırımcılar açısından ideal bir yatırım aracı oldu" diyor.
Birden fazla gayrimenkulü olanların yaz tatilini yazlıkta geçirdiğini, hatta dönemsel kiraya verip kazanç elde ettiğini kaydeden Başak Soner, şöyle devam ediyor: "Eskiden sahil kasabası olarak anılan ilçelerde, atıl durumdaki yazlıklar hareketlenme sürecine girdi. Pek çoğunda doğalgaz dahil, belediye hizmetleri tüm noktalara ulaştı. Yazlık evler kış aylarında da kullanılıyor ve önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bu eğilim artacak."
 
Yabancıların üzerine kayıtlı 80 bine yakın taşınmaz bulunuyor
TAPU Kadastro Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre; Türkiye genelinde yabancılara ait toplam taşınmaz sayısı 79 bin 813 adet ve 53 bin dönüm. Bu taşınmazlara sahip olan kişi sayısı ise 89 bin 949. En çok taşınmaz edinenler 22 bin 723 adetle Almanlar. İngilizler 18 bin 420 ile ikinci, Yunan vatandaşları 9 bin 915 adetle üçüncü, İrlanda, 4 bin 621 adetle dördüncü, Danimarka ise 4 bin 26 adetle beşinci sırada. Yabancıların en çok taşınmaz mal edindikleri iller Antalya (23 bin 883 adet), Muğla (11 bin 406 adet), İstanbul (9 bin 105 adet), Aydın (8 bin 143 adet) ve Bursa (4 bin 947 adet)
 
Mortgage krizi hangi aşamada
GLOBAL krizi tetikleyen "mortgage krizi"nde gelinen noktayı; TSKB Özel Projeler Departmanı Değerleme Uzmanı Ozan Kolcuoğlu değerlendirdi. Ozan Kolcuoğlu, 'subprime mortgage' krizi sürecini özetledi: "ABD'de her bireyin bir kredibilite derecesi var ve bu derece üzerinden size farklı faizlerle kredi sağlanır. Konut kredisi almak istediğinizde de kredibilitenize bakılır, kredi skorunuz yüksekse evinizi hemen alır, kira öder gibi evin sahibi olursunuz, buna 'prime mortgage' denilir. Kredibiliteniz düşükse ama yine de ev sahibi olmak istiyorsanız, siz 'riskli müşteri' sınıfına girersiniz ve daha yüksek faizle borç veren şirketlerden kredi alabilirsiniz. İşte buna da 'subprime mortgage' denir.

Çıkış sinyalleri
ABD'de 10 trilyon dolar civarındaki mortgage piyasasının yaklaşık 1.5 trilyonluk kısmı subprime mortgage. Toplam pazar payının yüzde 15'ini oluşturan bu mortgage kredileri, 2007'nin ortalarında toplam ödenmemiş mortgage borçlarının yüzde 50'den fazlasını oluşturuyordu. Bu artışın sonunda kriz oluştu. Bugün; çoğu ekonomistin yorumlarına göre krizin dibi görüldü. Bir süre sabit gidecek ticari durgunluktan sonra yüksek bir ticari haretlilik bekleniyor. Bunun ilk sinyalleri Amerikan piyasalarından geldi. Gayrimenkul piyasasında artık konut fiyatlarının da arttığı gözlemlendi. Gayrimenkul piyasasındaki artışlar ile askıya alınan projelerin tekrar başlaması beklenmektedir. Bu yükseliş sürecinde yatırımcıların; konut projelerini optimum fiyatla satışa çıkarması, yüksek kar marjlarından kaçınması gerekiyor. Yüklü Körfez fonları, krizi fırsat bilip gayrimenkul yatırımlarına yöneldi. Seçici davranıyorlar. Türkiye gerekli düzenlemeleri yapıp buradan en büyük payı almaya çalışmalı."
Ali Öztürk/Hürriyet Seri ilanlar


Geri Dön